Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5632 E. 2020/1745 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5632 Esas
KARAR NO: 2020/1745 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2017
NUMARASI: 2009/22 E. – 2017/152 K.
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1. FSHHM’NİN 2015/66 E.
SAYILI DOSYASI
DAVALARIN KONUSU: Faydalı Model (Tecavüzün Tespiti, Ref’i, tazminat İstemli)
Tasarım(Tecavüzün Tespiti, Ref’i, tazminat İstemli)
Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 19/10/2020
İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ tarafından verilen 04/07/2017 tarihli kararına karşı tarafların istinaf başvurusu üzerine istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
ASIL DAVA; Asıl davada davacılar vekili, 13.07.2009 tarihli dava dilekçesinde, “müvekkilinin, davalılardan …’nin “Kredi kart için müşteri sunum kutusu” hazırlaması talebi üzerine çeşitli sunum kutuları tasarımları hazırladıklarını ve davalı …’nin tüm reklam işlerinin yürüten diğer davalıya ait e posta yoluyla gönderdiklerini, beğenilmemesi üzerine bu kez TPE nezdinde … başvuru no’lu tasarım ve … no’lu FM başvurularına konu Kredi Kartı Sunum Kutusu hazırladıklarını, bu tasarımların onaylanması sonucu, davalı …’nin 3 parti üretim sipariş ettiğini, ilk 50.000 adetlik parti ve ikinci 70.000 adetlik partinin üretilip davalı …’ye teslim edildiğini, ancak 3.parti üretimin kabul edilmediğini ve davalı …’nin müvekkilinin özgün tasarımlarını diğer davalı ile birlikte taklit etmeye başladığını, uyarılara rağmen davalıların eylemlerine devam ettiklerini, davalılardan … şirketinin müvekkiline ihtar göndererek tasarımların kendilerine ait olduğunu, müvekkilinin bu tasarımı gasp ettiğini iddia ettiğini, davalıların eylemlerinin 554 sayılı KHK anlamında tasarım hakkına tecavüz oluşturduğunu, ayrıca FM tescilinden kaynaklanan hakların da davalılarca ihlal edildiğini, davalıların eylemlerinin aynı zamanda TTK anlamında haksız rekabet oluşturduğunu, bu eylemlerden dolayı müvekkilinin maddi ve manevi zarar gördüğünü” iddia ile davalıların eylemlerinin endüstriyel tasarıma ve FM’e tecavüz teşkil ettiğinin tespitini, bu tecavüz fiillerinin durdurulmasını, men’ini, bu eylemlerin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, men’ini, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, taklit ürünlere ve üretim araçlarına tedbiren el konulmasını, üretimin yasaklanmasını, 20.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatı davalılardan müteselsilen tahsilini, verilecek kararın gazetede ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı … vekili cevaben, “müvekkili banka’nın davalı ile hiçbir ticari bağlantısı bulunmadığından, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin 2007 yılında diğer davalı … şirketi ile bir Reklam Hizmet Sözleşmesi imzaladığını ve kredi kartlarının müşterilere gönderilmesi için bir kutu tasarlamasını istediğini, diğer davalının yaptığı tasarımın beğenilmesi üzerine ürünlerin teslim edildiğini, 30.05.2008 ve 31.07.2008 tarihli faturalarla bedelinin … şirketine ödendiğini, kendilerini davacıdan talepte bulunduğu iddiasının doğru olmadığını, müvekkili bankanın muhatabının … ajans olduğunu, fatura tarihlerinin, davacının tasarım ve FM başvuru tarihlerinden önce olduğunu, bu ürün kutularının … ajans tarafından tasarlandığını, kaldı ki bu ürünlerin mekanizmalarının sıradan mekanizmalar olduğunu, müvekkilinin bu kutuların kullanım dışında üretimin hiçbir aşamasına dahil olmadığını” savunarak husumet yönünden ve esastan davanın reddini istemiştir.
ISLAH; Davacı vekili’nin 26.04.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini artırarak 51.843,75 TL’nin 20.000 TL manevi tazminat ile birlikte ve iddia edilen tecavüz tarihi olan 22.10.2008 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilin tahsilini talep ettiği, davalı … vekili ıslaha karşı zamanaşımı def’inde bulunduğu ve ayrıca faiz ve başlayan tarihine de itiraz ettiği, davalı-birleşen davada davacı … şirketi vekilinin de ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunduğu, davalı tarafın, yeniden bilirkişi raporu alınması yönündeki taleplerinin de 11.05.2017 tarihli ara karar ile reddedilerek dosyasının karara çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
KARŞI DAVA VE CEVAP; Davalı-Karşı davacı … vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, “müvekkili ile … arasında, kredi kartlarının tasarımı, sunumu ve reklam için reklam anlaşması yapıldığını, ürünlerin tasarımının müvekkili tarafından yapıldığını, baskı için … şirketiyle anlaşıldığını ve ürünlerin bastırılıp ….’ye teslim edildiğini, fiyatın rayiçten çok yüksek oluşu nedeniyle müvekkilinin tasarladığı, bu kutuları başka bir firmada daha ucuza bastırdığını, davacının ise 10.09.2008 tarihinde TPE’de … no’lu tasarım başvurusu ve … no’lu FM başvurusu yaptığını, oysa tasarımın müvekkiline ait olduğunu, davacının müvekkilinin hakkını gasp ettiğini, aslında FM belgesine konu ürünlerin yıllardır yurt içinde ve yurt dışında pek çok firma tarafından üretildiğini, FM’in yenilik unsuru bulunmadığını, FM belgesinin hükümsüzlüğü gerektiğini, ayrıca tasarımın da yeni ve ayırd edici olmadığını, kaldı ki müvekkilinin davacıya dava konusu kutuları yaptırdığını ve bedelini de ödediğini, bu ürünlerle ilgili olarak davacı dışında kimseyle çalışmadığını, ürünleri kimseye satmadığını, hakkın tükendiğini, tecavüzün söz konusu olmadığını, müvekkilinin Türkiye’nin en saygın ajanslarından biri olduğunu, davacının kendisine ait olmayan tasarımı kendisininmiş gibi gösterip TTK’ye göre haksız rekabette bulunduğunu ve müvekkilinin bundan zarar gördüğünü” savunak 551 sayılı KHK’nın 158/2 maddesi gereği davacının FM tescilinden doğan haklarını müvekkiline ve 3.kişilere karşı ileri sürmesinin tedbiren önlenmesini, FM ve tasarımın dava sonuna kadar 3.kişilere devrinin tedbiren önlenmesini, FM ve tasarım haklarının müvekkiline ait olduğunun tespitini, tescil edilmesi durumunda davalının … no’lu FM belgesinin ve … no’lu tasarım tescil belgesinin yeni olmaması nedeniyle hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini, haksız rekabetin tespitini, önlenmesini ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet nedeniyle 10.000 TL maddi tazminatın karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP; Davacı-karşı davalı vekili, karşı davaya cevabında, “davalı karşı davacının, tasarım ve FM’in yeni olmadığını ispatlar herhangi bir belge sunamadığını, tasarımın kendileri tarafından yaratıldığı iddiasının da doğru olmadığını, tasarımın müvekkili tarafından yapıldığını, davalının sahip olduğu tek tasarımın lokum kutusu tasarımı olduğunu, hatta davalı … firmasının önce bu lokum kutusu görselini göndererek maket-fiyat istendiğini, ancak müvekkilinin kendi tasarımını yaptığını, fiyatın değiştiğini çünkü artık davalı-karşı davacının lokum kutusuna benzeyen tasarımının değil, müvekkilinin yeni ve ayırd edici tasarımının üretiminin söz konusu olduğunu, 23 Mayıs 2008’de 50.000 kutunun, 16 Haziran 2008’de 70.000 kutunun başarıyla yapılıp teslim edildiğini, 11 Eylül 2008’de tekrar 70.000 kutu için fiyat istendiğini, müvekkilinin aynı fiyatı verdiğini, 18 Eylül 2008’de kutuların … tarafından başka bir matbaada üretildiğinin tespit edilmesi üzerine … firmasına bir uyarı e-mail’i gönderdiklerini daha sonra da bu davanın açıldığını, müvekkilinin tasarımının, davalının lokum kutusuna benzeyen tasarımından farklı ve özgün bir tasarım olduğunu, karşı davanın mesnetsiz olduğunu, tasarımın ve FM’in henüz tescil edilmediğini ve başvuru aşamasında olduğunu hükümsüzlük davasının mevsimsiz açıldığını, ayrıca hükümsüzlük taleplerine dayanak gösterilen tasarımın da müvekkilinin tasarım ve faydalı modeli ile benzer olmadığını, davalı-karşı davacının sunduğu delillerin herhangi bir geçerliğinin bulunmadığını, FM’in yeni ve tescil edilebilir olduğunu, tasarımın da yeni ve ayırt edici olduğunu”savunarak karşı davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN Bakırköy FSHHM’nin 2015/66 E. SAYILI DAVA; Birleşen sayılı dosyasında davacı … şirketi vekili dava dilekçesinde, “davalı adına tescilli … no’lu FM’in yenilik kriterinden yoksun olduğunu, FM buluşla ilgili çok sayıda yabancı patent, yayın, katalog bulunduğunu, FM’e konu buluşun teknik özelliklerinin ve tasarımının müvekkili tarafından yapıldığını ve bu hususun davalıya gönderilen e-postadan da anlaşıldığını, dava konusu ürünün yeni olmadığının, Ankara 1.FSHHM’nin 2009/211 E.sayılı dosyadan da anlaşıldığını, belirtilen dosyada ayrıca buluşun müvekkili tarafından yapıldığının da tespit edildiğini, İstanbul 2.FSHHM’de aynı FM’e dayanılarak tazminat talepli dava açıldığını, bu davaların birleştirilmesi gerektiğini” iddia ile davalı adına tescilli … no’lu FM’in sicil kaydına tedbir konulmasını, yeni olmadığının tespitini, buluş yeni olmadığından ve gasp söz konusu olduğundan FM’in hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini, davalının patent istem hakkına sahip olmadığının ve FM’in davalıdan önce müvekkili tarafından bulunduğunun tespitini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı … şirketi vekili davaya cevaben, “Kredi kartı kutusunun, dava dışı …’ın talebi üzerine hazırlanıp, bankanın reklam ajansı olan davacı firmaya gönderildiğini, FM konusu buluşun ve tasarımın müvekkiline ait olduğunu, davalı tarafından örnek gösterilen kutu ile müvekkilinin geliştirdiği kredi kartı sunum kutusunun birbirinden farklı olduğunu, taraflar arasındaki e-posta yazışmaları incelendiğinde görüleceği üzere gerçek hak sahipliğinin müvekkiline ait olduğunu,” savunarak davanın reddini istemiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 04/07/2017 Tarihli 2009/22 E, 2017/152 Karar sayılı kararıyla; “Asıl Davada; 1-Davacı … Ltd Şti tarafından davalılar aleyhine açılan davanın Kısmen kabulü ile davalıların dava konusu kredi kartı sunum kutusu yönünden davacı faydalı model hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti, durdurulması, önlenmesi, ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, 2-Davacının endüstriyel tasarım hakkına yönelik taleplerinin tasarımın Ankara 1. FSHHM tarafından tasarımın hükümsüz kılınması nedeniyle taleplerinin reddine, 3-Davaya konu taklit ürünlere el konularak imhasına, 4-Davacının yoksun kaldığı kazanca ilişkin asıl ve ıslah edilen davada 51.843,75 TL nin 22/10/2008 tarihinden itibaren yürütülecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalıların tecavüzüne yönelik somut olayın özelliğine göre takdiren 20.000 TL manevi tazminatın 22/10/2008 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 6-Masrafı davalılardan alınmak üzere kesinleşen hüküm özetinin yurt çapında yayın yapan trajı en yüksek 3 gazeteden birinde bir kez ilanına” “Karşı davada; Davacı … LTD ŞTİ tarafından davalı …. LTD ŞTİ aleyhine açılan faydalı model ve endüstriyel tasarımda hak sahipliğinin tespiti, faydalı model ve endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü ve tazminat talepli davanın davacı tarafından takip edilmemesi nedeniyle davanın HMK 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına” “Birleşen Bakırköy 1 FSHHM nin 2015/66 esas sayılı dosyasında; Davacı … LTD ŞTİ tarafından davalı … LTD ŞTİ aleyhine açılan faydalı modelin hükümsüzlüğü talepli davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI; Davalı … vekili duruşma istemli istinaf dilekçesinde “mahkeme kararının çelişkili olduğunu, davacının FM’inin yıllık ücreti ödenmediği için geçersiz olduğu ve bu durumun 23.05.2016 tarihli bültende yayınlandığının kararın 6.sayfasında belirtilmesine rağmen 8.sayfada FM’in geçerli olduğunun belirtildiğini, mahkemece eksik inceleme yapıldığını, kararda …’nun patentinin Türkçe tercümesi dosyada bulunmadığından değerlendirme yapılmadığı yazılı ise de TR tercüme için herhangi bir süre verilmediğinin oysa eğer bir eksiklik söz konusu ise süre verilmesi gerektiğini, ayrıca FM belgesinin geçersiz hale geldiği TPE kayıtlarıyla sabitken, FM’e tecavüzünden söz edilemeyeceğini, kararda manevi tazminat yönünden herhangi bir gerekçe bulunmadığını, davacı adına kayıtlı tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığına dair Ankara 1.FSHHM’nin 22.05.2010 tarih ve 2009/211 E.sayılı kararının mahkemece hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, tasarım başvurusunun TPMK tarafından reddedilmesinin, esasen bahse konu ürünün yeni olmadığını gösterdiğini, karar tarihinde FM geçersiz olduğundan korunamayacağını, … şirketinden alınan ürünlere ilişkin faturalarda … yazdığını, bu tarihte henüz başvurunun bulunmadığını, başvurunun müvekkili ile davacı arasındaki hizmet ilişkisi sırasında yapıldığını, hak sahipliği hususunun müvekkili tarafından bilinemeyeceğini, dosyanın 1 seneden uzun süre bilirkişilerde kaldığını ve heyete itimatlarının bulunmadığını, bilirkişi raporunun özensiz, eksik ve çelişkili olduğunu, bilirkişilerden … hakkında disiplin PC verilince, diğer bilirkişilerin de el yazısıyla isimlerini ve imzalarını taşıyan raporun ibraz edildiğini, kendilerine gelen nüshada …’nun imzasının dahi bulunmadığını, Bilirkişilik Kanunu’nun 3 Kasım 2016 tarihinde yürürlüğe girdiğini, bu kanunun 42.maddesine göre hukuk öğrenimi görmüş kişilerin bilirkişi olarak görevlendirileceği, raporun bu kanuna aykırı olduğunu, tazminat kararlarının da yanlış olduğunu, müvekkilinin taraflar arası ilişkiyi bilebilecek durumda olmadığını, tecavüzden söz edilemeyeceğini, davacı davasını ıslah etmiş ise de zamanaşımı süresinin BK’na göre 1 yıl olduğunu, faturalardan dolayı davacının bilgisine rağmen, davacının süresinde talepte bulunmadığını, Yargıtay 9.HD kararlarının da bu yönde olduğunu, bilirkişi raporunda %60 maliyetten bahsedilmesine rağmen bunun dayanağının belirtilmediğini, tazminat hesabına esas faturaların rapora eklenmediğini, … no’lu faturada el yazısı ile tahribat yapıldığını ve bu faturaların zarar hesabında dikkate alınmaması gerektiğini” iddia ile kararın kaldırılmasını, davanın reddini istemiştir. Davalı- birleşen davada davacı … şirketi vekili istinaf dilekçesinde, ” dava dilekçesindeki talep edilmeyen faiz talebinin ıslah dilekçesi ile haksız fiil tarihinden başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira dava dilekçesindeki faiz talep edilmediğini, ıslahla faiz istenemeyeceğini, bunun için ayrı bir dava açması gerektiğini, ıslah edilen miktarın zamanaşımına uğradığını, bu konudaki itirazlarının, mahkemece değerlendirilmediğini, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile 551 ve 554 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler de düzenlenen eylemler suç olmaktan çıktığından, ceza zamanaşımının da uygulanamayacağını, her ne kadar karşı taraf eylemin devam ettiğini için zamanaşımının olmadığını iddia etmiş ise de, eylem devam etmediği gibi, zamanaşımı tartışmasının da haksız fiilin tespiti ve durdurulması talebi için değil, tazminat talebi için yapıldığını, davacı taraf, mahkemenin 18.10.2012 tarihli ara kararına göre tazminat tercihini yaparak tasarım hakkında göre tazminat istemiş olmamasına rağmen mahkemenin FM’e göre tazminata hükmettiğini, seçimlik hakkın, verilen kesin sürede kullanılmadığından, bundan dönülemeyeceğini, davacının hem tasarım hem FM için manevi tazminat istemesine göre ve hangisi için ne kadar istendiği açıklanmadığına göre yarı yarıya talep edildiği kabul edilerek, FM için en fazla 10.000 TL’ye hükmedilebilecekken 20.000 TL manevi tazminata hükmedildiğini, öte yandan davacı firma ile 06.03.2007 tarihli üretim ve gizlilik olmak üzere 2 ayrı sözleşme yapıldığını, bu sözleşmede davacının üretici ve gizlilik bilgiyi alan konumunda bulunduğunu, eğer davacı tasarım sahibi olsa idi bunun tam tersinin söz konusu olması gerektiğini, mail yazışmalarının mahkemece dikkate alınmadığını, tüm e-posta yazışmaları bir arada incelendiğinde tasarımın müvekkili tarafından yapıldığının anlaşılacağını, ürünün müvekkili tarafından tasarlandığını, davacının sadece üretici olduğunu, bu konudaki delillerin mahkemece değerlendirilmediğini hükme dayanak alınan bilirkişi raporlarının yetersiz ve hatalı olduğunu, dosyayı 1,5 yıl ellerinde tutan bilirkişilere ihtar gönderilince alelacele ek rapor hazırlayarak dosyaya sunduklarını, dosyadaki deliller ve Ankara 1.FSHHM’nin 2009/211 E, 2017/79 K.sayılı kararının mahkemece dikkate alınmadığını, oysa bu kararın birlikte pencereli zarfın harcıalem olduğunun sabit olduğunu, iptal edilen tasarım unsurlarının, FM istemlerinde de yer alması nedeniyle FM’in de yeni olmadığını, ayrıca gerçek hak sahibinin de davacı değil, müvekkili olduğunu, ürün başvuru tarihinden önce kamuya sunulduğundan FM’de yenilik bulunmadığını,” savunarak kararın kaldırılmasını, asıl davanın reddini, birleşen davanın ise kabulünü talep etmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARINA CEVAPLAR; Davacı … vekili, davalı … vekili’nin istinaf dilekçesine cevaben, önceki iddialarını tekrarla, “davalının da delil niteliği taşımadığına inanmış olacak ki belgelerin tercümelerini dosyaya sunmadığını, yeniden rapor alınmasını taleplerinin, davayı uzatmaya yönelik olduğunu, tazminat kararının yerinde olduğunu, tasarımın yeni olmadığına karar verilmesinin FM’in de yeni olmadığı anlamına gelmeyeceğini, tasarımların görünümü, FM’in ise teknik fonksiyonu koruduğunu FM’in geçersizliğinin ileriye dönük etki doğurduğunu, bu nedenle müvekkilinin geçersizlik yayın tarihi olan 23.05.2016 tarihine kadar FM konusunda yararlanacağını, tecavüz fiillerinin tescil başvurusundan sonra gerçekleştiğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğunu, zamanaşımı def’ilerinin dayanaksız olduğunu, davalı tarafın tecavüz fiillerini saklamak için uzun süre faturaları dosyaya sunmadığını, tazminat taleplerine dayanak faturanın 20 Mart 2017’de tebliğ edilen rapor ile öğrendiklerini, bu nedenle zamanaşımı süresinin de bu tarihten itibaren işlemeye başladığının kabulü gerektiğini, kısa zamanaşımı süresinin, zararı öğrenme tarihinden başlayacağını, ayrıca eylem suç olduğu için 8 yıllık ceza zamanaşımı sürenin de uygulanacağını, ıslah ile artırılan kısımla ilgili olarak haksız fiil tarihinden itibaren faiz istenebileceğini, Yargıtay 17.HD’nin 21.03.2017 tarih ve 2014/20042 E., 2017/2871 K.sayılı içtihadının da bu yönde olduğunu” savunarak istinaf isteminin reddini istemiştir. Davacı vekili, davalı … şirket vekili’nin istinaf dilekçesine cevabında da, davalı … vekili’nin istinafına cevabındaki beyanları tekrarla, FM’e ilişkin tazminat talebinin dayanağının 03.10.2012 tarihli dilekçe ile dosyaya sunduğunu, daha önce yapılan seçimin, daha sonra ıslah ile de değiştirilemeyeceği iddiasının doğru olmadığını, FM’e konu buluşun müvekkiline ait olduğunu, bilirkişi raporlarının hükme yeterli olduğunu, manevi tazminat talebinin yarısına hükmedilmesi gerektiği iddiasının dayanaksız olduğunu, FM’in yenilik özelliğine sahip olduğunu, FM konusu buluşun ilk defa müvekkili tarafından kamuya sunulduğunu, 20 Mayıs 2008 tarihli ve müvekkili tarafından … şirketine düzenlenen faturanın da bu durumu ispatladığını, FM başvurusunun, bu tarihten sonraki 1 yıllık hoşgörü süresi içinde yapıldığını, ceza zamanaşımı süresinin de dikkate alınması gerektiğini e-mail yazışmalarının, davalının değil, müvekkilinin iddialarını doğruladığını, tasarımın iptal edilmesinin FM’in yeni olmadığını göstermeyeceğini, ilk derece mahkemesi kararının doğru olduğunu” savunarak istinaf isteminin reddini istemiştir.
DELİLLER; İstanbul 2.FSHHM’nce önce tarafların e-posta yazışmaları üzerinde bir bilgisayar uzmanı bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak 07.02.2012 tarihli raporun alındığı anlaşılmaktadır. Dosya ekinde Şişli 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/150 Değ. iş sayılı dosyası üzerinde … şirketi tarafından … şirketi aleyhine delil tespiti yaptırıldığı ve elektronik yazışmalar konusunda bilirkişi raporu alındığı görülmektedir. Bu raporlar dışında mahkemece alınan 24.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, “… adına 2008/04926 no’lu tasarım tescil başvurusunun iptaline yönelik Ankara 1.FSHHM’de açılan davada verilen red kararının Yargıtay 11.HD. tarafından onandığı, … şirketi tarafından açılan davanın 29.01.2013 tarihli duruşmayla işlemden kaldırıldığı, dolayısıyla endüstriyel tasarım hukuku ile ilgili bir uyuşmazlığın artık mevcut olmadığı, sunulan delillere göre … no’lu FM belgesinin yeni olduğu ve başvuru hakkı sahibinin … olduğu … tarafından kredi kartı sunumunda kullanılan kutuların … no’lu FM’in 1.bağımsız istemini ihlal ettiği, kaç adet üretim yapıldığı dosyadan tespit edilemediğinden, tazminat hesabı yapılamadığı” görüşü açıklanmıştır. Her ne kadar 05.09.2014 tarihini taşısa da 23.12.2016 havale tarihli ek raporda “sunulan delillere göre FM belgesinin yeni olduğu” görüşü açıklanmıştır. 13.03.2017 ibraz tarihli muhasip bilirkişi raporunda; “551 sayılı KHK’nın 140/b maddesine göre davalılardan … şirketinin bir kısım ürünü dava dışı bir firmaya yaptırması nedeniyle 70.000 adet kit için davacının yalın kaldığı kâr’ın KDV hariç 51.843,75 TL olduğu görüşü açıklanmıştır.
İSTİNAF İNCELEMESİNDE ALINAN RAPORLAR; Birleşen davada, Dairemizin ara kararı üzerine davacı vekili tarafından sunulan … başvuru numaralı uluslararası Patent Başvurusu tercüme edilerek dosyaya sunulmuştur. Dairemizce ilk derece mahkemesince rapor alınan bilirkişi heyetinden tercüme belgenin de incelenmesi yönünden ek rapor alınmış bilirkişilerce 20/09/2019 tarihli raporda; … belgesinin sadece çekmeceli bir kutuyu açıkladığı, halbuki davaya konu … ön yüzeyinde pencere bulunan ve kredi kartı gibi ürünlerin sunumuna uygun olarak konfigüre edilmiş bir kutuyu koruduğunu ve Faydalı Model belgesinin bu belge karşısında yeniliğini koruduğunu, … tasarım tescil yayınının FM belgesinin İstem 1 de yer alan üç unsurun fonksiyonel kombinasyonunu hiçbir şekilde göstermediğini, FM belgesinin yeni olduğunu beyan etmişlerdir. Bilirkişi raporuna birleşen davanın davacısı vekili ile, davalı … vekilinin itirazı üzerine Avrupa Patent Vekili Bilirkişi …’dan 22/06/2020 tarihli bilirkişi raporu alınmış, raporda; davaya konu … Başvuru numaralı FM belgesinin 12/05/2016 tarihinde yıllık ücreti ödenmediğinden geçersiz olduğunu, ana isteminin “Buluş,ön yüzeyinde (4) konumlandırılmış bir pencere (3) bulunan ve içerik ebatlarında hazırlanarak kredi kartı, broşür ve benzeri içeriklerin sunumu için kullanılan bir kutu (1) olup özelliği; bahsedilen içeriğin konumlandırıldığı ve kutu (1) içine konumlandırılarak hareket eden bir çekmece (10) içermesidir”şeklinde olduğunu, bağımsız ana isteme bağımlı 8 adet bağımlı istem yer aldığını, yenilik giderici olarak sunulan … Numaralı tasarımın konusunun bir zarf olduğu ve bu zarfın kutunun yeniliğini ortadan kaldıramayacağı, zarf üzerindeki pencerenin kredi kartı kutusu üzerinde bulunan pencereyi aşikar kıldığı değerlendirmesi yapılsa da, aşikarlığın bir buluş basamağı değerlendirmesi olup yenilik incelemesinin konusu olmadığını, mülga KHK 551 Madde 165 altında buluş basamağı noksanlığının bir hükümsüzlük gerekçesi olmadığını, zarfın kutunun yeniliğini ortadan kaldırmayacağını, tanımda kutu yerine muhafaza aracı yahut saklama aracı gibi bir ifade bulunsaydı zarfın tanımın içerisine düşebileceğini, -30/05/2008 ve 31/07/2008 tarihli “…” ibaresi bulunan faturaların üzerindeki ibarelerin hangi teknik özelliklerle ilgili olduğu konusunda açıklık bulunmadığını, kaldı ki KHK 156 gereğince ifşaat serbestisi içerisinde kaldığını, -.. Uluslararası Patent Başvurusu Yayını ile karşılaştırıldığında; 1. Fark Unsur: Uluslararası patent belgesinde her ne kadar kredi kartı, broşür ve benzeri içeriklerin kutunun içine yerleştirileceğine dair bir açıklama bulunmasa da , sunulan kutuların bu içerikleri ihtiva etmesine bir engel bulunmadığını, Fark Unsur 1’in bu içerikleri ihtiva etmemesi için teknik bir neden bulunmadığını, 2. Fark Unsur: ” ön yüzeyde yer alan pencere” insirinin Uluslararası patent belgesinde tespit edilemediğini, bu özelliğin büyük oranda aşikar bir özellik olduğu kabul edilebilirse de, faydalı model belgesinde buluş basamağı özelliği aranmadığı için ve yenilik incelemesinde birden fazla belgenin kombine edilerek karşı kanıt niteliği kazanması mümkün olmadığı için yenilik incelemesinin tek bir önceki teknik yayından hareketle yapılabileceğini, yenilik için iki dökümanın kombine edilemeyeceğini, tüm bağımlı istemlerin bağımlılık ilişkisi nedeniyle ana istemde yer alan ” ön yüzeyde yer alan pencere” unsurunu içerdiğinden yeni olduğu ve hükümsüzlük koşulları taşımadığı beyan edilmiştir. Davalı … vekili rapora itirazında; Faydalı Model belgesi geçersiz olduğundan ve Patent bülteninde yayınlandığından 551 Sayılı KHK’dan kaynaklanan korumadan yararlanamayacağını, yeni olduğundan bahsedilemeyeceğini , kaldı ki yeni olmadığını, bağımsız istem yeni olduğundan bağımlı istemlerin de yeni olduğu görüşünü kabul etmediklerini beyanla yeniden rapor yada ek rapor alınmasını talep etmiştir. Davalı-Birleşen davanın davacısı vekilinin istinaf dilekçesinde; tasarım tescil belgesinde de “Kredi Kartı Sunum Kutusu” ibaresinin yer aldığını, tasarım belgesi karşısında FM belgesinin yeni olmadığını, Uluslararası Patent Belgesinde ” ön yüzeyde yer alan pencere” olmadığından yeni olmadığı beyan edilmişse de; tekniğin bilinen durumuna dahil olan referanstakine ek olarak birtakım unsurlar içeren başvurularda kullanılan yeni unsurların ana yapının işleyişine katkısının bulunmadığı hallerde bunların dikkate alınmaması gerektiğinin ifade edildiğini (Dr. Özgür Öztürk-Patent Verilebilirlik Şartları, Sayfa 234) , 6769 Sayılı Kanun’un 142/2 maddesinde ” Faydalı Modelin yenilik değerlendirmesinde, buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler dikkate alınmaz” hükmü düzenlendiğini, tarifnamede pencere bölümünün uzun yıllardır kullanıldığının kabul edildiğini, Kutu İçinde Yataklanarak Hareket Eden Bir Çekmece unsurunun daha önce kamuya sunulduğunun yabancı patent belgesinden anlaşıldığını, tekniğin daha ileri taşınıp taşınmadığı konusunda rapor alınması gerektiğini beyan etmiştir. Davacı vekilinin , mahkemenin 18/09/2012 tarihli duruşmasında verdiği 1 numaralı ara karar ile tazminat talebinin açıklanması için 2 haftalık kesin süre verilmesine karar vermesi üzerine ibraz ettiği 02/10/2012 tarihli dilekçe ile; 554 Sayılı KHK 52/b bendi uyarınca tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazancın alınmasını ve KHK 53. madde gereğince makul bir payın eklenmesini” talep etmiştir. Davacı vekilinin , 03/10/2012 tarihli ek beyan dilekçesi ibrazı ile; 551 Sayılı KHK 140/b bendi uyarınca patentten doğan hakka tecavüz edenin, patent konusu buluşu kullanmakla elde ettiği kazancın alınmasını ve KHK 141. madde gereğince makul bir payın eklenmesini” talep etmiştir.
G E R E K Ç E: Asıl davada davacı vekilinin tescilli Tasarım Tescil Belgesi ile Faydalı Model belgesine tecavüz edildiği ve haksız rekabette bulunulduğundan bahisle, tecavüzün ve haksız rekabetin meni ve refi ile sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini, davalı-birleşen davada davacı vekilinin, birleşen davasında, davacı adına tescilli Faydalı Model belgesinin hükümsüzlüğünü talep etmiştir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Dava tarihinde, davacı adına tescilli … Başvuru numaralı FM belgesinin geçerli olduğu, yargılama sırasında, 12/05/2016 tarihi itibarıyla yıllık ücreti ödenmediğinden geçersiz olduğu sabittir. İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararında, FM belgesinin yargılama sırasında geçersiz olduğunun açıklanmasına rağmen, birleşen davada, “davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerekirken hükümsüzlük kararı verilmesi yerinde görülmemiş, davalı … vekilinin bu yöndeki istinaf başvuruları kısmen haklı bulunmuştur. Her ne kadar, yargılama sırasında FM belgesi müddet olmuşsa da, dava tarihinde geçerli olduğu ve tescilden kaynaklanan hukuki korumadan yararlanacağı, tecavüz iddiası ve tazminat taleplerinin haklı olup olmadığının tespiti, yönünden hükümsüzlük incelemesi yapılması gerektiği kanaatiyle, davalı vekillerinin bu yöndeki istinaf başvuruları Dairemizce incelenmiştir. Dairemizce yenilik giderici delil olarak sunulan … belgesinin tercümesinin ibrazı için davacı vekiline süre verilmiş, davacı tarafça dosya kapsamına sunulmakla, bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış ek raporda; ” hükümsüzlük delili olarak sunulan yabancı dökümanın … ön yüzeyinde pencere bulunan ve kredi kartı gibi ürünlerin sunumuna uygun olarak konfigüre edilmiş bir kutuyu koruduğunu ve Faydalı Model belgesinin bu belge karşısında yeniliğini koruduğu” beyan etmişlerdir. Taraf vekillerinin ek rapora itirazı üzerine ettikleri, Dairemizce de rapor yeterli görülmediğinden, Avrupa Patent Vekili bilirkişiden alınan raporda; yenilik giderici olarak sunulan … Numaralı tasarımın konusunun bir zarf olduğu ve bu zarfın kutunun yeniliğini ortadan kaldıramayacağı, tasarım belgesindeki pencerenin aşikar olduğu öne sürülebilirse de, Faydalı Model belgesinde buluş basamağı aranmadığından, yenilik unsuru arandığından, bu aşikarlığın dikkate alınamayacağı, yenilik giderici delil olarak sunulan faturalarda teknik unsurların yer almadığını yenilik giderici delil olamayacağı, … Uluslararası Patent Başvurusunda önceki bilirkişi ek raporundan farklı olarak kutunun ebadı FM belgesinde açıklanmadığından, Uluslararası patent belgesinde her ne kadar kredi kartı, broşür ve benzeri içeriklerin kutunun içine yerleştirileceğine dair bir açıklama bulunmasa da , sunulan kutuların bu içerikleri ihtiva etmesine bir engel bulunmadığını ancak Uluslararası Patent Belgesinde; ” ön yüzeyde yer alan pencere” olmadığı, yenilik incelemesinde hükümsüzlük gerekçesi olamayacağı, Davacı FM belgesinin yeniliğini kaldırmayacağı beyan edilmiştir. Davalılardan … Şirketi vekilinin rapora itirazında; tekniğin bilinen durumuna dahil olan referanstakine ek olarak birtakım unsurlar içeren başvurularda kullanılan yeni unsurların ana yapının işleyişine katkısının bulunmadığı hallerde bunların dikkate alınmaması gerektiğini ileri sürmüşse de, tarifnamedeki açıklamalardan, ürünün tamamen müşterinin, kutunun içerisindeki ürünü görebilmesi ve ürünün sabitlenebilmesi, önceki özel tasarımlı kutuların maliyetinin azaltılması için tasarlandığı dikkate alınarak, ” ön yüzeyde yer alan pencere” unsurunun, davaya konu FM belgesinde bu mahiyette kabul edilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Bilirkişi raporunda tasarım tescil belgesi ve faturalar ile ilgili inceleme yapıldığı ve FM belgesinin yeniliğini ortadan kaldırmayacağının tespit edildiği, davalı vekillerinin bilirkişi raporuna itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Dava tarihinde birleşen hükümsüzlük davasının haklı olmadığı kanaatine varılmakla, davalı … Şirketi tarafından, davalı …’a üretilerek satılan ve kullanılan ürünlerin davacı FM belgesine tecavüz ettiği ve haksız rekabette bulunduğu kanaatine varılmış, ilk derece mahkemesinin bu yöndeki kabul kararına yönelen istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesince, 18/09/2012 tarihli duruşma ara kararında; davacı vekiline maddi tazminat talebinin dayanağı yönünde beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş ve davacı vekilinin 02/10/2012 tarihli dilekçesiyle, 554 Sayılı KHK 52/b bendi uyarınca tazminat talep etmişse de, ara kararda kesin sürenin sonuçlarının ihtar edildiği yazılmasına rağmen kesin süreye bağlanan sonuçların ne olduğunun açıklanmadığı ve dava dilekçesinde de her iki tescil belgesinden kaynaklanan haklarına dayanarak tazminat talep ettiği görülmekle, verilen kesin sürenin sonuç doğurmayacağı, davacı vekilinin bir gün sonra 03/10/2012 tarihli ek beyan dilekçesi ile; 551 Sayılı KHK 140/b bendi uyarınca patentten doğan hakka tecavüz edenin, patent konusu buluşu kullanmakla elde ettiği kazancın alınmasını ve KHK 141. Madde gereğince makul bir payın eklenmesi” yönündeki talebin de geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.Davalılar vekillerince ıslah ile arttırılan miktarın zamanaşımına uğradığı ileri sürülmüşse de; davacı tarafın tazminat seçeneğinin, 551 Sayılı KHK 140/b bendi uyarınca davalıların patent konusu buluşu kullanmakla elde ettikleri kazanca yönelik olduğu, davacı tarafın zarar miktarını ancak ilk derece mahkemesince alınan, 13.03.2017 ibraz tarihli muhasip bilirkişi raporu ile öğrendiği ve 26.04.2017 tarihli ıslah dilekçesinin haksız fiil tarihinde yürürlükte olan 818 Sayılı BK 60/1 maddesi gereğince 1 yıllık ve ıslah tarihinde yürürlükte olan 6098 Sayılı TBK 72. Madde gereğince iki yıllık zamanaşımı süresi içerisinde olduğu anlaşılmakla, zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı ayrıca ıslah dilekçesiyle faiz talep edilmekle, haksız fiil tarihinden itibaren maddi tazminata faiz işletilmesinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde hem patentten, hemde tasarımdan doğan haklarına tecavüz edildiğini ileri sürdüğü ve maddi manevi tazminat talep ettiği, aynı ürünün birden fazla tescil belgesinin koruma kapsamında kalması halinde hakların telahuku (yarışmasının) söz konusu olacağı ve tek bir ihlal eyleminden dolayı ancak bir kez tazminata hükmedilebileceği, somut olayda, davacının tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmekle, patente tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya, uygulamaya aykırılık bulunmadığı, davalı … şirketi vekilinin talep edilen 20.000TL manevi tazminatın ne kadarının tasarıma tecavüzden dolayı talep edildiği açıklanmadığından, yarısına hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf sebebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı-birleşen davada davacı … şirketi vekili istinaf dilekçesinde ; davacı firma ile 06.03.2007 tarihli üretim ve gizlilik olmak üzere 2 ayrı sözleşme yapıldığını, bu sözleşmede davacının üretici ve gizlilik bilgiyi alan konumunda bulunduğunu, eğer davacı tasarım sahibi olsa idi bunun tam tersinin söz konusu olması gerektiğini, mahkemenin taraflar arasındaki yazışmaları dikkate almadığını ileri sürmüştür. … şirketi vekilinin birleşen davada, Faydalı Model belgesinin yenilik unsurunun bulunmadığını ileri sürdüğü, bunun ispatı yönünden de müvekkili ile … arasındaki yazışmalara dayandığı anlaşılmıştır. Yazışma içeriklerinin ve tespit raporlarının incelenmesinde, … şirketi çalışanı tarafından mail ekinde gönderilen görsellerin teknik içeriğinin bulunmadığı gibi, görsellerde kutu içerisinde çekmece unsurunun da bulunmadığı, kapaklı pencereli kutu olduğu, yazışmaların teknik detay içermediğinden yenilik giderici özelliğinin bulunmadığı kanaatine varılmış, mahkemenin de aynı kanaate ulaştığı göz önüne alınarak davalı-birleşen davada davacı … şirketi vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı faydalı Model belgesinin hükümsüzlüğüne ilişkin davanın konusuz kalmasına rağmen, karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken, reddine karar verilmesi nedeniyle davalı-birleşen davada davacı … şirketi vekilinin, birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun; kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl davaya yönelik istinaf taleplerinin reddine, asıl davanın davalısı … Vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur,
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, 2-Davalı-Birleşen davada davacı … Şirketi vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun reddine, birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 3-İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 04/07/2017 Tarihli 2009/22 E, 2017/152 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 4-Asıl Davada; A)Davacı … Ltd Şti tarafından davalılar aleyhine açılan davanın Kısmen kabulü ile davalıların dava konusu kredi kartı sunum kutusu yönünden davacı faydalı model hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti, durdurulması, önlenmesi, ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, B)Davacının endüstriyel tasarım hakkına yönelik taleplerinin tasarımın Ankara 1. FSHHM tarafından tasarımın hükümsüz kılınması nedeniyle taleplerinin reddine, C)Davaya konu taklit ürünlere el konularak imhasına, D)Davacının yoksun kaldığı kazanca ilişkin asıl ve ıslah edilen davada 51.843,75 TL nin 22/10/2008 tarihinden itibaren yürütülecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, E)Davalıların tecavüzüne yönelik somut olayın özelliğine göre takdiren 20.000 TL manevi tazminatın 22/10/2008 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, F)Masrafı davalılardan alınmak üzere kesinleşen hüküm özetinin yurt çapında yayın yapan trajı en yüksek 3 gazeteden birinde bir kez ilanına, G)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 4.907,64 TL karar harcından peşin yatırılan 540,00 TL ve ıslah harcı olan 543,82 TL’nin mahsubu ile kalan 3.823,82 TL bakiye karar harcının davalılardan tahsiline, Ğ)a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tecavüz talebine ilişkin 2.860,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına maddi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 6.052,81 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına manevi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 2.860,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, d)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalılar yararına reddedilen talepler yönünden 2.860,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine, H)Davacı tarafından yapılan: 4.400,00 TL bilirkişi ücreti, 534,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.934,00 TL’nin -red ve kabule göre takdiren hesaplanan- 1.233,50 TL ve 1.099,42 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 2.332,92 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Karşı davada; A)Davacı … LTD ŞTİ tarafından davalı … LTD ŞTİ aleyhine açılan faydalı model ve endüstriyel tasarımda hak sahipliğinin tespiti, faydalı model ve endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü ve tazminat talepli davanın davacı tarafından takip edilmemesi nedeniyle davanın HMK 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, B)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcının peşin yatırılan karşı dava harcı 135 TL’den mahsubu ile kalan 81,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, C)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına hesap olunan 2.860,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine, D)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-Birleşen Bakırköy 1 FSHHM nin 2015/66 esas sayılı dosyasında; A)Davacı … LTD ŞTİ tarafından davalı … LTD ŞTİ aleyhine açılan faydalı modelin hükümsüzlüğü talepli dava KONUSUZ KALDIĞINDAN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, B)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 27,70 TL’nin mahsubu ile kalan 26,70 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, C)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı … LTD ŞTİ yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine, D)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, E)Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, 7-İstinaf yargılaması yönünden; -Davalıların asıl davaya yönelik istinaf talepleri yerinde görülmediğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar yasası uyarınca hesap olunan 4.907,64 TL karar harcından peşin alınan 2.454,00 TL’nin mahsubu ile 2.453,64 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, -Davalı … şirketinin birleşen davaya yönelik istinafı yerinde görülmekle, istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, -Asıl davaya yönelik istinaf aşamasında alınan bilirkişi raporu gideri olan 1.000,00 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına, -İstinaf yargılaması için davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 270,00 TL tebligat, müzekkere ve posta giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, -Davalılar avansından kullanıldığı anlaşılan 60,00 TL’nin davacıdan alınarak, davalılara müştereken ve müteselsilen verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, -Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 19/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.