Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5624 E. 2020/1629 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5624 Esas
KARAR NO: 2020/1629 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2017
NUMARASI: 2014/684 E., 2017/147 K.
DAVANIN KONUSU: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
KARAR TARİHİ: 09/10/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği 14/06/2013 harçlandırma tarihli dilekçesinde; …Ltd.Şti.ile … Ltd.Şti.’nin davalıdan alacakları krediler sebebiyle davacının maliki olduğu İstanbul ili, Bakırköy ilçesi, … Mah., Ada …, Parsel …’de bulunan … arsa paylı, … bağımsız bölüm no’lu taşınmazını ¨800.000 limitle davalı lehine birinci derecede ipotek edildiğini, iş bu ipoteğin hukuki manada davacı tarafından üçüncü şahıs sıfatıyla davalı lehine verilmiş bir limit ipoteği olduğunu ve yalnızca bu iki şirketin davalıdan alacakları kredilerden dolayı doğmuş ve doğacak borçlarının temini olarak verilmiş bir ipotek olduğunu, davacının üçüncü şahıs ipoteğini vermesinden sonra … Ltd.Şti.’nin davalı bankanın Çemberlitaş Şubesinden ¨230.000 nakit kredi kullandığını, adı geçen şirketin bu krediden dolayı borçlarını zaman içerisinde ödediğini ve davalı bankaya borcu kalmadığını, yine davacı tarafından ipoteğin verildiği …Ltd. Şti.’nin de davalı bankaya borcu kalmadığı için davacının gayrimenkulünün üzerindeki ¨800.000 tutarındaki ipoteğin kaldırılmasını talep ettiğini, ancak davalı bankanın davalıya gönderdiği ihtarnamede bankaya olan borçların ödenmesinin talep edildiğini ve aksi takdirde ipoteğin paraya çevrileceğinin ihtar edildiğini, davacının davalı banka ile görüşmesi neticesinde davacının lehine ipotek verdiği … Ltd.Şti.’nin bankadan firmaya verilen post makinesi ile yabancı kredi kartları kullanan müşterilerinin hesaplarına girerek muhtelif uçak ve otel firmalarına asılsız rezervasyonlar yaparak bankadan bu sahtecilik yoluyla yüksek miktarlarda paralar çektiklerini, yabancı kredi kartlarının sahibi kişilerin bu asılsız rezervasyonları öğrenmesiyle bankacılık kuralları gereğince bankanın bu kredi kartı sahibi yabancı kişilere … Ltd.Şti.’nin tahsil ettiği tüm paraları geri ödediğini ve bu sebeple davalı bankanın … Ltd.Şti.’nden ¨5.306,63, 12.843,75-USD ve 289.590,95 Euro alacağı olduğunu ve bu sebeple davacının taşınmazı üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna gidileceğini açıkladığını,bunun üzerine davacının İstanbul …Noterliğinden düzenlediği 10 Aralık 2012 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarname keşide ederek kendisinin ödemesi gereken bir borcun kalmadığını ve ipoteğin fek edilmesi gerektiğini, aksi halde hukuki ve cezai yollara başvurulacağını bildirir ihtarnamenin davalıya gönderildiğini, ancak davalı bankanın ipoteği fek etmekten bugüne kadar imtina ettiğini, ipoteğin kapsamının … Ltd.Şti.’nin davalı bankadan kullanacağı kredilerden, teminat mektuplarından, kontrgarantilerden ithalata ilişkin poliçelere konan banka aval, kabul ve şerhlerinden ve bu krediler için imzalayacağı kambiyo senetlerinden ve de bu firmaların yine krediler sebebiyle vereceği kefalete dayalı taahhütlerden doğmuş ve doğacak borçları ile bu borçların faizlerini teminle sınırlı olduğunu, dolayısıyla … Ltd.Şti.’nin ipotek akit tablosunda yazılanlar dışındaki davalı bankaya olan borçlarının ipotek kapsamı dışında olduğunu, bu sebeple davalı bankanın borçlu şirketin yetkililerinin yapmış olduğu dolandırıcılıktan kaynaklanan ve hukuken haksız fiil eylemine dayalı işlemden doğan alacağını davacının ipoteğinden tahsil etme hakkının bulunmadığını, davalı bankayı dolandıran … Ltd.Şti.’nin eski ortaklarından olan davacının eşi …’un aile konutu olan dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteği bu dolandırıcılık fiili sebebiyle hukuki riske sokması karşısında dolandırıcılık fiilini işleyen … Ltd.Şti.’nin ortaklarından … ile … ismindeki kişi hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına nitelikli dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunduklarından bahisle davacının maliki olduğu ve üçüncü şahıs sıfatı ile …Ltd.Şti.ile … Ltd.Şti.’nin kredi borçları için davalı banka lehine vermiş olduğu İstanbul, Bakırköy, … Mah…. ada, … parsel’de kayıtlı, … no’lu bağımsız bölüm üzerindeki ¨800.000 tutarındaki ipoteğin, ipotek kapsamında adı geçen şirketlerin davalı bankaya bir borcu bulunmadığından davacıya ait iş bu taşınmazdaki ¨800.000 tutarındaki ipoteğin fekkine, dava konusu taşınmaz üzerindeki iş bu ipoteğin paraya çevrilmemesini teminen icra takibi yapılmaması için İİK.72/2.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalı ı bankanın ve dava dışı …Ltd.Şti.ile … Ltd.Şti. arasında imzalanan genel kredi ve teminat sözleşmelerinde müteselsil kefil sıfatıyla yer alan davacının, maliki olduğu taşınmaza ilişkin olarak davalı banka ile ipotek kurulmasına dair resmi senedin tarafı olduğunu, … Ltd.Şti.’nin üye işyeri sözleşmesine aykırı ve aynı zamanda suç teşkil eden eylemleri nedeniyle bankanın üçüncü kişilere karşı ödemek durumunda kaldığı banka zararının tazmini konusunda davacıya ihtarname gönderildiğini, davalı banka ile davacı arasında düzenlenen ipotek senedinin, dava dışı şirketlerin yalnızca kredi borçlarına özgülenemeyeceğini, davalı banka bakımından riskin meydana geldiği ya da gelebileceği haller için de öngörüldüğünü, davacının sözleşmesel nitelikte bir sorumluluğunun olmadığı iddiasının hukuka aykırı olduğunu, dava dışı … Ltd.Şti. eyleminin davalı banka ile arasındaki ticari ilişkiden ve özellikle üye işyeri sözleşmesinin ihlâlinden kaynaklandığını ve eylemin aynı zamanda suç teşkil etmesinin, dava dışı şirketin banka nezdindeki borçlarına karşılık gösterilen teminatın iadesi talebini haklı kılamayacağını, davalı banka zararına yol açan eylemin temelde dava dışı şirketin davalı banka ile aralarında akdettikleri üye-işyeri sözleşmesine aykırılık teşkil ettiğini, davalı bankayı zarara uğrattığını, ipotek senedinin maddelerine göre de borç oluşturduğundan bahisle davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; “davanın davalının dava dışı şirketlere kullandıracağı krediler, teminat mektupları, kambiyo senetleri ile ilgili aval ve diğer tüm garantilerden ve ferilerinden doğacak davalı alacağının teminatı için davacıya ait taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekki ve ipotek kapsamında borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, davanın Bakırköy 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/303 Esası ile açıldığı, Ticaret Mahkemelerinin 1/2 çalışma sistemine geçmesi üzerine Bakırköy 20.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/315 Esasını aldığı ve Bakırköy 20.Asliye Ticaret Mahkemesi dosyalarının da Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devrolması sebebiyle yargılamanın bu şekilde sürdürüldüğünün anlaşıldığı, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, Bilirkişiler …, Dr…. ve Prof.Dr…. tarafından düzenlenen 10/09/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda; davalı banka lehine tesis edilmiş olan ipotek belgesinin 1.maddesinde, Bankalar Kanununun izin verdiği konularda davalı bankanın gerek yurt içinde gerekse yurt dışındaki tüm şubeleri tarafından adı geçen lehine açılmış ve açılacak her türlü krediler ile verilmiş ve verilecek teminat mektuplarından ve garantilerden, ithalata ilişkin poliçelere bankaca konulan aval ve kabul şerhlerinden, adı geçenin alacaklı bankaya vermiş olduğu ve vereceği kefalete dayalı taahhütlerinden adı geçenin alacaklı bankaya doğmuş ve doğacak tüm borçlarından ¨800.000,00’sine kadar olan kısmı ile bu alacağa ilaveten ve ayrıca bu borçlarla ilgili olarak taahhütnamelerde belirtilen akdi faizler ile temerrüt faizi ve bunların gider vergilerini, komisyonlar ile kredi sözleşmelerinden doğan her türlü masrafları, takip ve yargılama giderlerini %10 avukatlık ücretini ve bunun gider vergisinin tahsilini teminen (1.) derecede ve serbest dereceden istifade kaydıyla ve fekki banka tarafından bildirilinceye kadar” ipotek etmeyi, 3.maddesinde de ) ” Alacaklı banka tarafından üçüncü şahıs ve şirketler lehine verilmiş ve verilecek kredilere ve her türlü borçlara kefaleti nedeniyle doğmuş ve doğacak borçlarının da iş bu ipotek kapsamında olduğunu” davacının kabul ve taahhüt ettiği, dava tarihi itibariyle ödemeleri yapılmamış kredilerin … Ltd.Şti.’ne tahsis edilen … kart hesabının 30/10/2012 tarihi itibariyle kat edildiği, borç bakiyesinin ¨4.731,53 olduğu ve 15/07/2010 ¨7.000,00’lik teminat mektubu kredisinin 30/10/2012 tarihi itibariyle mer’i olduğu nazara alındığında … Ltd.Şti. ile banka kredi ilişkisinin devam etmekte olduğunun kabulünün gerekeceği, … Ltd.Şti.’nin usulsüz ve kanunsuz işlemleri neticesinde davalı banka tarafından yurt içi ve dışı kredi kartı sahiplerine tazmin etmek mecburiyetinde kaldığı ¨5.306,63 ve ¨12.843,75 USD ile ¨289.590,95 Euro banka alacağının ¨ karşılığı olan ¨725.442,91 ‘nin talep edildiği, ayrıca davalı banka tarafından dava dışı şirketten keşide ettiği ihtarnameler ile ¨201.260,94’nin talep edildiği, böylece davalı banka tarafından dava tarihi itibariyle toplam ¨926.703,85’sinin talep edildiği, davacı eşi …’un … şirketinde bulunan hisselerini İstanbul … Noterliğinin 16/07/2012 tarihli hisse devir sözleşmesi ile hisselerinin tamamını …’ya devretmiş bulunduğu gözetilerek, davacı şirket tarafından gerçekleştirilen kredi kartı işlemlerinden 2012 yılı içinde itiraza uğrayarak davalı banka tarafından tazmin edilen toplam ¨927.168,61’lik pos işlemlerinden davacı eşi …’un ortaklığının devam ettiği 10/12/2011-16/07/2012 dönemine isabet eden miktarın ¨236.545,66 olduğunun belirlendiği, bu dönem içerisinde yapılan usulsüz işlemlerden davacı eşi …’un da mali sorumluluğunun bulunduğu, diğer taraftan davalı banka tarafından 05/06/2014 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ¨924.643,84 ‘sı asıl alacak ¨191.561,77’si işlemiş faiz olmak üzere toplam ¨1.116.205,61’lik icra takibinin başlatılmış olduğu, kredi kartı uygulamasında (üç taraflı sistemde) sistemin temelini oluşturan iki sözleşmenin bulunduğu, bu sözleşmelerun, kartı çıkaran kurum ile, ticari işletme arasında düzenlenen ‘üye işyeri sözleşmesi” ve “kredi kartı üyelik sözleşmesi” olduğu, davalı bankası ile dava dışı … Ltd.Şti arasında Kredi Kartları Kanununa uygun olarak sözleşmelerin tanzim ve imza edildiği, ancak üye işyeri ve kredi kartı üyelik sözleşmelerinde davacının kefalet imzasının bulunmadığı, ancak ipotek belgesinin 3.maddesine göre ipotek kapsamı içinde kalacağı öğreti ve uygulamada kabul edildiğinden ve ipotek senedindeki hükmün “..ve her türlü borçlara..ve doğacak borçların da iş bu ipotek kapsamında olduğu” ifadesini taşıdığından, dava konusu işlemlerden kaynaklanan tüm tazmin borçlarının da ipoteğin kapsamı içinde kaldığına dair görüş ve kanaat bildirildiğinin görüldüğü, tarafların rapora karşı itirazları değerlendirilerek , bilirkişiler .., Dr. … ve Prof.Dr. … tarafından düzenlenen 08/09/2016 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; yeniden yapılan değerlendirmeler kapsamında kök raporda yapılan değerlendirmeler ile aynı görüşte oldukları, kanaatlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı yönünde ek rapor düzenlendiğinin anlaşıldığı, uyuşmazlığın kredi borcunun bulunmamasına ve talebe rağmen kredinin teminatı olan ipoteğin fek edilmediği iddiasından kaynaklandığı, ipoteğin kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni hak olduğu, ipotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerektiği, alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebileceği, incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, dava dışı …Ltd.Şti.ile … Ltd.Şti.’nin davalıdan kullandığı veya ileride kullanacağı kredilerinin teminatı olarak ¨800.000,00 bedel ile tesis edildiğinin görüldüğü, bu haliyle ipoteğin, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteği olduğu, Türk Medeni Kanununun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ (üst sınır) ipoteğinde alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda gösterilen limitle sınırlanabileceği, ipoteğin üst sınır ipoteği olduğundan, terkin edilmediği sürece dava dışı şirketlerin kullanacağı kredilerden ipotek miktarı ile davacının sorumluluğunun devam ettiği, diğer taraftan, Türk Medeni Kanununun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, gecikme faizi, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan borcun toplam miktarının bu limiti aşması olanaklı olmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1989/11-294 Esas, 1989/378 Karar ve 24.05.1989 tarihli kararında da yukarıdaki kuralın benimsendiği, bu kural uyarınca üst sınır ipoteğinde alacak bakımından bir üst sınır tespit edilerek teminatın kapsamı saptandığı, bu şekilde rehin edilen alacağın tutarı değil, ipotekli gayrimenkulün sorumlu olduğu üst miktar belirleneceği, a halde teminatın alacağı ve alacaklı icra takibi yapmışsa takip giderleri ile temerrüt faizlerini, üst sınıra kadar sınırlamaya tabi olmaksızın sağladığı, bu bakımdan üst sınır ipoteği kurulurken akit tablosuna üst sınır belirlenmesi yapıldıktan sonra “ bu meblağa ilaveten” denilmek suretiyle ilave yapma olanağı bulunmamaktadır. Yapılsa da geçerli sayılmayacağı, TMK’nun 881. maddesinde “halen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak ipotekle güvence altına alınabilir” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere ipoteğin, alacağı teminat altına alınması maksadıyla tesis edilebileceği, somut uyuşmazlıkta halli gereken temel konunun, davacının kefil olduğu şirketlerin imza attığı kredi sözleşmeleri uyarınca borçlarını tam ve eksiksiz yerine getirip getirmedikleri,davalı bankaya borçlarının olup olmadığı ve ne kadar borçlarının olduğu,ipotek ile teminat altına alınan riskin dava tarihi itibariyle devam edip etmediği hususu olduğu, davalı banka lehine tesis edilmiş olan ipotek belgesinin 1.maddesinde, Bankalar Kanununun izin verdiği konularda davalı bankanın gerek yurt içinde gerekse yurt dışındaki tüm şubeleri tarafından adı geçen lehine açılmış ve açılacak her türlü krediler ile verilmiş ve verilecek teminat mektuplarından ve garantilerden, ithalata ilişkin poliçelere bankaca konulan aval ve kabul şerhlerinden, adı geçenin alacaklı bankaya vermiş olduğu ve vereceği kefalete dayalı taahhütlerinden adı geçenin alacaklı bankaya doğmuş ve doğacak tüm borçlarından ¨800.000,00’sine kadar olan kısmı ile bu alacağa ilaveten ve ayrıca bu borçlarla ilgili olarak taahhütnamelerde belirtilen akdi faizler ile temerrüt faizi ve bunların gider vergilerini, komisyonlar ile kredi sözleşmelerinden doğan her türlü masrafları, takip ve yargılama giderlerini %10 avukatlık ücretini ve bunun gider vergisinin tahsilini teminen (1.) derecede ve serbest dereceden istifade kaydıyla ve fekki banka tarafından bildirilinceye kadar” ipotek etmeyi, 3.maddesinde de ) ” Alacaklı banka tarafından üçüncü şahıs ve şirketler lehine verilmiş ve verilecek kredilere ve her türlü borçlara kefaleti nedeniyle doğmuş ve doğacak borçlarının da iş bu ipotek kapsamında olduğunu” davacının kabul ve taahhüt ettiği, dava tarihi itibariyle ödemeleri yapılmamış kredilerin … Ltd.Şti.’ne tahsis edilen … kart hesabının 30/10/2012 tarihi itibariyle kat edildiği, borç bakiyesinin ¨4.731,53 olduğu ve 15/07/2010 tarihli ¨7.000,00’lik teminat mektubu kredisinin 30/10/2012 tarihi itibariyle mer’i olduğu nazara alındığında … Ltd.Şti. ile banka kredi ilişkisinin devam etmekte olduğunun kabulünün gerekeceği, … Ltd.Şti.’nin usulsüz ve kanunsuz işlemleri neticesinde davalı banka tarafından yurt içi ve dışı kredi kartı sahiplerine tazmin etmek mecburiyetinde kaldığı ¨5.306,63 ve ¨12.843,75 USD ile ¨289.590,95 Euro banka alacağının ¨ karşılığı olan ¨725.442,91 olduğu, ayrıca davalı banka tarafından dava dışı şirketten keşide ettiği ihtarnameler ile ¨201.260,94’nin talep edildiği, böylece davalı banka alacağının dava tarihi itibariyle toplam ¨926.703,85 olduğu, diğer taraftan davalı banka tarafından 05/06/2014 tarihinde İstanbul …İcra Müdüılüğünün … Esas sayılı dosyası ile ¨924.643,84 ‘sı asıl alacak ¨191.561,77’si işlemiş faiz olmak üzere toplam ¨1.116.205,61’lik icra takibinin başlatıldığı, kredi kartı uygulamasında (üç taraflı sistemde) sistemin temelini oluşturan iki sözleşmenin bulunduğu, bu sözleşmelerin, kartı çıkaran kurum ile, ticari işletme arasında düzenlenen ‘üye işyeri sözleşmesi” ve “kredi kartı üyelik sözleşmesi” olduğu, davalı bankası ile dava dışı … Ltd.Şti arasında Kredi Kartları Kanununa uygun olarak sözleşmelerin tanzim ve imza edildiği,üye işyeri ve kredi kartı üyelik sözleşmelerinde davacının kefalet imzasının bulunmadığı, ancak ipotek belgesinin 3.maddesine göre ipotek kapsamı içinde kalacağı öğreti ve uygulamada kabul edildiğinden ve ipotek senedindeki hükmün “..ve her türlü borçlara..ve doğacak borçların da iş bu ipotek kapsamında olduğu” ifadesini taşıdığından, dava konusu işlemlerden kaynaklanan tüm tazmin borçlarının da ipoteğin kapsamı içinde kaldığı, her ne kadar ipotek belgesinde haksız fiilden kaynaklanan borçlar ipotek teminatı altında olmadığı davacı tarafından idda edilmiş ise de,bu tespit doğru olmakla birlikte söz konusu şirkete verilen pos makinesinin sözleşmeye aykırı kullanılması nedeniyle davalı bankanın dava dışı üçüncü kişilerin zararını tazmin ettiği, söz konusu borcun davalı banka ile dava dışı … Ltd.Şti. arasında imzalanan ‘üye işyeri sözleşmesi” ve “kredi kartı üyelik sözleşmesi”ne aykırı davranılmasından kaynaklandığı ,sözü geçen borcun haksız fiilden kaynaklanmadığı, davacı tarafından verilen ipoteğin, ipotek belgesinin 3.maddesindeki hüküm uyarınca anılan şirketin sözleşmeye aykırılık sebebiyle oluşan zararı da kapsadığı ve ipotekle teminat alınan riskin dava tarihi itibariyle devam ettiği” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı yan kararı istinaf etmiş ve dilekçesinde “…. Mahkemenin ve mahkemenin benimsediği bilirkişi heyetinin ” ipotek belgesinin 3.ncü maddesindeki ” ve her türlü borçlara ve doğacak borçların da iş bu iş bu ipotek kapsamında olduğu ifadesini taşıdığından Kredi kartı üyelik sözleşmesinde davacının kefalet imzası bulunmuyor olsa da bu 3.ncü maddeye göre ipotek kapsamı içerisinde kalacağı öğreti ve uygulamada kabul edildiğinden ” diyerek davayı red etmesi tam tersine hem uygulamaya hem öğretiye ters olmuştur. Uygulamada ipotekteki sınırlamalara riayet edilmesi ve sınırların genişletilmemesi gerektiği içtihat edilmiştir. İpotek akdinin 3. ncü Maddesi aynen şu şekildedir.”Adı geçenin alacaklı banka tarafından üçüncü şahıs ve şirketler lehine verilmiş ve verilecek kredilere ve her türlü borçlara KEFALETİ NEDENİYLE DOĞMUŞ VE DOĞACAK BORÇLARININ DA İŞ BU İPOTEĞİN KAPSAMIHNDA OLDUĞUNU KABUL VE BEYAN EDERİM.” Maddenin metnine dikkatli bakıldığında * Adı geçenin yani Kredi Kartları dolandırıcılığı yapan Dava dışı … Ltd.tinin alacaklı banka tarafından üçüncü şahıslara verilmiş olan bir kredi var ise ve BU 3.CÜ ŞAHIS KREDİLERİNE … LTD. ŞTİ. DE KEFİL OLMUŞ İSE BU KREDİLERDEN VE HER TÜRLÜ BORÇLARINDAN BU KEFALETİ SEBEBİYLE BİR BANKA ALACAĞI DOĞMUŞ İSE BU ALACAKLAR HER NE OLURSA OLSUN İPOTEK KAPSAMINDA OLACAK DENMEKTEDİR. Bankanın ipoteği kaldırmamasının nedeni olan alacağı Davalı tarafın Dosyaya delil olarak Sunduğu … Ltd. Şti.nin yetkililerini Kredi kartları Dolandırıcılığından İstanbul Cumhuriyet Savcılığına verdiği şikayet dilekçesi ve soruşturma numarasından da görüleceği üzere Dolandırıcılık Haksız fiilinden kaynaklanmaktadır. İpotek akdinin 3.ncü maddesi ile … Turizmin KEFALETİ sebebiyle doğmuş ve doğacak her türlü borçlar ipotek kapsamındadır. Davacı Müvekkilin Banka ile … Ltd. Şti. arasında yapılmış kredi kartı üyelik sözleşmesinde ve Kredi kartı sözleşmesinde Kefalet imzası da yoktur. Md.3 … Itd. Şti.nin Kefaleti sebebiyle doğmuş ve doğacak borçların kapsamını gösterdiği için bu Dolandırıcılık haksız fiilinden kaynaklanan alacağını Davalı Banka Davacı Müvekkilin İpoteğinden tahsil edemez. Md.3 Dava dışı … Ltd. Şti.nin haksız fiilden ve … Ltd. Ştinin Kefil olmadığı Borçların ipotek kapsamında olmasını düzenlememiştir. Mahkeme gerekçeli kararıanda İpoteğin üçüncü Maddesinin haksız fiilden doğan Banka alacaklarının ipotek kapsamında olmadığını kabul ediyor ancak mahkeme Md.3 deki KEFALET kelimesini yok farz ederek her türlü borçlar sözüne dayanarak Bankanın bu alacağının … Ltd. Şti.nin kredi kartı sözleşmesine aykırı davranması sebebiyle doğmuş olmasından dolayı ipotek akdi Md.3 Bu kredi kartı dolandırıcılığından kaynaklanan banka alacağı da İpotek kapsamındadır diyerek davamızı red etmiştir. Mahkemenin ipotek akdinin 3.ncü maddesinde ki KEFALET KELİMESİNİ yok farz ederek Kefalete dayanan her türlü borç kelimesi yerine her türlü borçlar denmiştir diyerek bankanın haksız fiil alacağını İpotek kapsamına sokmaya ve davamızı red etmeye hakkı yoktur. Bu itibarla mahkemenin kararı Kanuna İpotek akdine ve Mahkemelerin ve Yargıtay’ın içtihatlarına aykırı olduğundan ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ediyoruz. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları kanunu 5411 sayılı Bankacılık kanunundan farklı bir kanundur. İpotek akdinin kapsamında yer alan kredilerin nasıl verileceği ve tahsil edileceği 5411 sayılı kanunun kapsamında iken 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi kartları kanunun sadece Banka kartı ile Kredi kartları düzenlemesinin esaslarını kapsamaktadır. Kredi kartların verilmesi ve kullanılması 5464 sayılı kanuna göre yapılmaktadır. 5464 sayılı kanun kapsamında ki olaylardan kaynaklanan borçların Bankacılık kanunu ile düzenlenen ve bankacılık mevzuatında yer alan kredilerle hiçbir ilgisi yoktur. Dolayısıyla ipotek sözleşmelerinde açıkça Kredi kartlarından doğan borçlar ipotek kapsamında denilmedikçe ipotek akdinin kapsamını ve ak itteki sınırlamaları genişleterek her türlü alacağı ipotek kapsamına sokmak kanuna aykırıdır. Bu yönden de mahkemenin kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ediyoruz….” Denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ipoteğin fekki istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının dava dışı … Ltd. Şti lehine ipotek verdiği; ipotek limttinin 800.000 TL olduğu, davalı bankanın dava dışı şirketten Kredi kartı üyelik sözleşmesi kapsamında alacaklı olduğu hususu ihtilafsızdır. İhtilaflı husus ; bankanın şirketten olan alacağının ipotek sözleşmesi kapsamında olup olmadığıdır. İpotek resmi senedi incelendiğinde ; dava dışı şirketin kullandığı ve kullanacağı krediler, teminat mektupları ,ithalata ilişkin poliçelerden,ciranta ve kefil sıfatıyla imzaladığı ve imzalayacağı kambiyo senetlerinden ,kefaletinden, ve bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarından 800.000 TL limitle davacı yanca ipotek verildiği görülmektedir. Alacağın kaynağı da ; banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan kredi kartı üye işyeri sözleşmesi ve bu sözleşmenin ihlali nedeni ile oluşmuş alacaktır. Bu durumda bankanın doğmuş ve bankacılık işlemi kapsamında alacağı bulunmakla ; resmi senede göre alacak ipotekle teminat altındadır. Alacak üçüncü kişiye karşı haksız fiil sorumluluğu değil, akitler arası sözleşmesel sorumluluktur. Bu nedenle ilk derece mahkemesi kararına karşı ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL nin mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı yan üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı olmak üzere 09/10/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.