Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5590 E. 2020/1631 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5590 Esas
KARAR NO: 2020/1631 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/06/2017
NUMARASI: 2014/645 E., 2017/445 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/10/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 30 yıldan fazla süredir Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşadığını, ilkokul mezunu bile olmayan ev hanımı olduğunu, İst. … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası ile, davalı banka tarafından müvekkili hakkında yasal takip yapıldığını, müvekkilinin adına kayıtlı … plakalı aracın taksi olarak kiraya verilebilmesini sağlamak amacıyla müvekkili tarafından Eyüp … Noterliği’nce düzenlenmiş 08.06.2009 tarih … yevmiye numaralı vekaletname çıkartıldığını, bu vekaleti gölgeleyebilmek amacıyla aynı noterlikçe aynı tarihli … yevmiye numaralı bir vekaletnamenin daha düzenlendiğini, alınan bu vekaletnameye dayalı olarak müvekkilinin haberi olmaksızın davalı bankanın Bahçekapı Şubesi’nden 350.000,00-TL tutarlı kredi kullandırıldığını, vekil olarak atanan kişinin bu krediyi uhlesine geçirip harcadığını, müvekkiline hiçbir bilgi verilmediğini, banka yetkililerince kredi taksitlerini ödenmediğinin bildirilmesi üzerine durumdar haberdar olduğunu ve İstanbul C. Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu, 2013/143587 soruşturma numaralı evrakta, soruşturmanın devam ettiğini, müvekkilinin Türkiye’deki ticari kuralları bilmediğinden dolayı bu şekilde mağdur edildiğini ve borçlanmanın geçersiz olduğunu belirterek anılan takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının isteği üzerine müvekkili banka tarafından kredi kullandırıldığını ve bu kredinin teminatını oluşturmak üzere davacı adına kayıtlı bulunan … plakalı aracın trafik kaydı ve hat üzerine müvekkil banka lehine rehin tesis edildiğini, 16.07.2013 tarihli menkul rehni sözleşmesi ve hat rehni sözleşmesi düzenlendiğini, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek 31.10.2013 tarihinde davacı tarafa ihtarname gönderildiğini ve tebliğ edildiğini, davacının itiraz etmemesi üzerine kesinleştiğini, ödeme yapılmadığından İst. … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasında davacı hakkında “Menkul Rehninin Paraya Çevrilmesi” yoluyla takibe geçildiğini ve kesinleştiğini, davacının ticari taksi işlettiğini, kendi adına vergi açılışı bulunduğunu, Bayrampaşa Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası’nda kayıtlı olduğunu, İBB Ulaşım Daire Başkanlığı tarafından kendisine taksi çalıştırma ruhsatnamesi verildiğini, ticari taksi işleterek tacir gibi davranan davacının kredi borcunu ödeme aşamasında ticari hayatı bilmemesinin ileri sürülmesinin kötü niyetli bir davranış olduğunu, düzenlenen vekaletname ile davacının açıkça vermiş olduğu yetki kapsamında davacı adına kredi kullandırıldığını, azilnamenin 09.10.2013 tarihli olup, kredi kullanılması ve araç ile ticari plaka üzerine rehin tesisinden sonra azil işleminin gerçekleştiğini, vekaletnamenin içeriği incelendiğinde davacı iddialarının yerinde olmadığının belirleneceğini, davacının, dava konusu borcu bilmesine rağmen hukuken hiçbir işlem yapmayıp alacağın tahsili aşamasında haksız taleplerde bulunarak alacağın tahsilini geciktirmeyi amaçladığını, yapılan kredi sözleşmesinin geçerli olup alacağın varit olduğunu belirterek davanın reddini ve davacının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “davanın İİK.nun 72. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, dava konusu takip dosyası kapsamında kullandırılan krediden dolayı davacının, davalı bankaya borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin olduğu, İİK.nun 72/1. maddesi’nde borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir, anılan yasanın 72/7. Maddesi’nde de takibe itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan kişi, ödediği tarihten itibaren 1 yıl içinde genel hükümler kapsamında paranın geri alınmasını isteyebilir, hükümlerine yer verildiği, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası kapsamından, davalı banka tarafından davacı hakkında “Rehnin Paraya Çevrilmesi” yoluyla varlığı ileri sürülen toplam 367.350,97 TL alacağın ödetilmesi istemi ile icra takibinde bulunulduğunun tespit olunduğu, davalı bankanın, davanın açılmasından sonra dava konusu alacağını dava dışı …’a devrettiği, HMK’nun 125. Maddesi hükmüne uygun şekilde, davacıya seçimlik hakkı hatırlatıldığı ve davacı vekili 16.06.2015 tarihli dilekçesi ile davasını devreden … AŞ’ne karşı tazminat davasına çevirdiğini bildirdiği, davacı vekilinin açıklamaları doğrultusunda, temlik alan …’a tebligat yapılmaksızın davalı bankaya karşı tazminat davası olarak davaya devam olunduğu, Eyüp … Noterliği’nce düzenlenen 08.06.2009 tarihli … numaralı vekaletname örneği, bu vekaletname ile ilgili aynı noterlikçe düzenlenimş 09/10/2013 tarihli … yevmiye numaralı azilname örneği, davalı banka tarafından, davacıya kullandırılan kredi ile ilgili sözleşme, kat ihtarnamesi, hesap özeti örnekleri ile rehin sözleşmesi örneği, … plakalı araca ait trafik kayıt örneği, İstanbul C. Başsavcılığı’nın 2013/143587 soruşturma numaralı soruşturma evrakı örneği, dava konusu alacağın, davalı banka tarafından …’a temlikine ilişkin 22.01.2015 tarihli “Temlik Sözleşmesi Örneği” getirtilerek dosya içerisine alınmış ve dosya içeriği deliller ile banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak rapor düzenlendiği, 01.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafından düzenlenen vekaletname uyarınca kredi kullandırılarak davacının borçlandırılmasından dolayı, davalı bankanın kusurunun bulunmadığı, davacının vekaletnamede verdiği temsil yetkisinin, dava dışı vekil tarafından kötüye kullanıldığını, davalı bankanın bilecek ve anlayacak durumda olmadığını, vekaletname kapsamına göre vekilin bankadan kredi kullanma yetkisinin ticari araç ve plaka satın alma, bunların bedelini ödeme yetkileri ile olan bağlantısı nedeniyle bir bütünlük oluşturduğu, birbirinden tamamen ayrı yetkiler olarak değerlendirilemeyeceği, davalı bankanın kredi verirken ve vekaletnameye göre işlem yaparken göstermek zorunda olduğu yüksek özen yükümüne aykırı davranıştan söz edilemeyeceğinin bildirildiği, davacı tarafından, dava dışı … lehine verilen ve Eyüp … Noterliği’nce 08.06.2009 tarihinde düzenlenen … yevmiye numaralı vekaletname ile, vekilin davalı bankadan kredi kullandığı ve davacıya ait … plakalı ticari taksinin trafik kaydı ve hat üzerine rehin sözleşmesi düzenlendiği, kredi borcunun ödenmemesi üzerine, davacı hakkında davalı banka tarafından İst. … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasından “Rehnin Paraya Çevrilmesi” yoluyla takipe geçildiği ve kesinleştiğinin tespit edildiği, vekaletname içeriği incelendiğinde başlığında “Ticari Plaka ve Ticari plakalı araç satışı yapılamaz” şerhinin bulunduğu, bu sınırlama dışında ticari araçla ilgili satın alma dahil çeşitli işlemleri içerdiği, davacı adına dilediği bedel ve şartlarla kredi kullandırmaya, davacıyı borçlandırmaya, kredi sözleşmeleri düzenlemeye, kullanacak kredi nedeniyle davacı adına kayıtlı araçlar ve ticari plaka hattına banka lehine rehin sözleşmesi ve yeddiemin sözleşmeyi imzalamaya vekilin yetkili kılındığının belirlendiği, bu vekaletname ile işlem yapılarak davacı adına, davalı bankanın Bahçekapı Şubesi’nden vekili olan dava dışı … tarafından imzalanan 16.07.2013 tarihli 350.000,00TL limitli “Taksitli Ticari İhtiyaç Kredisi” sözleşmesi uyarınca kredi kullanıldığı, ayrıca aynı tarihli rehin sözleşmesi ile davacıya ait … plakalı aracın trafik kaydı ve ticari hattı üzerine banka lehine rehin uygulandığı, kredinin ilk taksidinin ödenmesinden sonra herhangi bir ödeme yapılmadığından, davalı banka tarafından 31.10.2013 tarihinde hesap kat edilerek davacıya ihtarname keşide edilmiş, buna rağmen ödeme yapılmadığından hakkında yasal takibe geçildiği, davacı tarafından takip dosyasının 28.05.2015 tarihinde 804.646,00 TL ödeme yapılarak davaya tazminat davası olarak devam edildiği, davada, dava dışı vekil …’in vekalet görevini kasten kötüye kullanarak, davacıdan habersiz şekilde adına kredi kullandığı ve davacıyı borçlandırdığı, davalı bankanın da özel yükümünü yerine getirmeyerek davacının zararına yol açtığından zarardan sorumlu olduğunun ileri sürüldüğü, ve toplam 846.646,00 TL zararın ödetilmesi isteminde bulunulduğu, vekaletname kapsamında, davacı adına kredi kullanma ile ilgili olarak, dava dışı vekile yetki verildiği, vekaletnamenin genel kapsamı incelendiğinde bu yetkinin ticari plakalı araçlar ile ilgili yetkilerle uyumlu olduğu, yüksek derecede özen yükü altındaki davalı bankanın, vekaletname kapsamına göre davacının vekiline kredi kullandırılması aşamasında vekilin, vekalet görevini kötüye kullandığını bildiğinden bahsedilemeyeceği, bu nedenle davacı zararı ile davalı bankanın eylemi arasında illiyet bağının bulunmadığı sonucuna varıldığı, davacı tarafından, dava dışı …’e verilen vekaletname kapsamına göre; davacı adına vekiline kredi kullandırılması aşamasında davalının hafif kusurundan dahi bahsedilemeyeceği, vekalet görevinin kötüye kullanılarak davacının zarara uğratıldığı ve bu zararın davalı banka tarafından karşılanması gerektiği ileri sürülmüş ise de; davalı bankanın özen yükümlülüğüne aykırı bir davranışının bulunmadığı, davacı zararı ile davalı bankanın eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığından zarardan sorumlu tutulamayacağı” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davacı yan vekili istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “… Eyüp …Noterliği’nce düzenlenen 08.06.2009 tarih ve … yevmiye nolu vekâletnameyi düzenleyen Eyüp … Eski halen Bakırköy …Noteri … ve Eyüp …eski halen Üsküdar …Noteri … haklarında 22/10/2013 tarihli dilekçemiz üzerine yapılan soruşturma sonucunda şikayete konu işlemi yapan başkatip hakkında gereğine tevessül edilmiş olup, işlemi gerçekleştiren başkatip görevden alınmıştır. Bu husus müvekkilime ait aracın kiraya verdirilmesine ilişkin olduğunu sandığı ancak maksadın dışında geniş kapsamlı olarak düzenlenen vekaletnamenin hükümsüzlüğünü gözler önüne sermektedir. Her ne kadar Sayın Mahkeme kararını verirken bilirkişi raporunun hükme dayanak alındığını belirtmiş ise de, davaya konu borcun kaynağı kredi sözleşmesi, bir ticari kredi sözleşmesidir. Tarafları davalı … ile müvekkilim …’a vekâleten … olarak belirtilmiştir. Ancak vekil aracılığıyla kredi sözleşmelerinin imzalanması ve kredi kullandırılabilmesi için vekâlet verenin ilgili banka müşterisi olması ve bankada cari hesabının bulunması gerekmektir. Müvekkilimin ilgili bankada cari hesabı yoktur ve vekâlete istinaden kredi sözleşmesini imzalayan …’in müvekkilim adına cari hesap açmaya, açtırmaya, açılmış hesaplardan para çekmeye yetkisi bulunmamaktadır. Borca konu kredi bedelinin yattığı hesap müvekkilimin bilgisi onayı dâhilinde açılmamıştır. Bununla beraber bilirkişi raporunda davalı banka ve vekil … arasında düzenlenen belgelerin maddelerine değinilmiş, raporun 4.sayfasında ve d-bendinde; “16.07.2013 tarihli Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi (Mevduat hesabı açılması yönünde vekâletnamede hüküm bulunmamaktadır.)” denilmiştir.Vekâletname ile bu yetkiyi kullanmaya haiz olmayan … adına ilgili banka tarafından hesap açılmış olması bile davalı bankanın vekâletin kötüye kullanıldığını anlayabilecek, bilebilecek durumda olduğunu ve gerçeği meydana çıkarmak için bankalara yüklenen özen yükümünü göstermediği aşikârdır. Bu sebeple müvekkilim adına düzenlenen vekâletname uyarınca kredi kullandırılarak müvekkilimin borçlandırılmasından dolayı davalı bankanın kusuru bulunmaktadır. Bu hususta kısıtlı ve dar kapsamlı yapılmış olan bilirkişi incelemesinin hükme dayanak alınmış olması sebebiyle Mahkemenin haksız ve hukuka aykırı karar vermiş olduğu kanaatindeyiz. Aleyhe hususları kabul anlamına gelmemekle beraber, bir an için müvekkilimin bu şekilde bir vekaletnameyi bilerek düzenlediği ve …’in kredi kullanma yetkisinin olduğu düşünülse bile açıkça yetkisiz bir şekilde ilgili bankada hesap açtığı görülmektedir. İlgili vekâletnamede “kredilerle ilgili cari hesap açmaya, açtırmaya, açılmış hesaplardan para çekmeye” ibaresinin bulunması zorunludur. Vekâletname incelendiğinde anlaşılacağı üzere böyle bir ibare bulunmamaktadır. Kredi kullanımı hususunda vekaleten işlem yapmış ancak yine de kredi tutarını bankadan çekebilmek için yetkisiz şekilde hesap açmak durumunda kalmış olacaktır. Ayrıca müvekkilimin, davaya konu kredi sözleşmesini imzalayan dava dışı 3. Şahıs …’e verdiği vekâletnamenin tarihi 08 Haziran 2009’dur. Yani yeni Türk Borçlar Kanun’u henüz yürürlüğe girmemiştir. Oysaki kredinin kullanım tarihi 16.07.2013 tarihidir. Yani yeni Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girdikten sonra kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Dolayısıyla yeni Türk Borçlar Kanunu ile zorunlu hale getirilen Genel İşlem Koşulları neticesinde, kredi kullanılırken imzalatılan ana sözleşmeye ek yan sözleşmeleri imzalama yetkisini de müvekkilim vermemiştir. Çünkü vekâlet verdiği tarihte yeni Türk Borçlar Kanunu yürürlükte değildir. Bu nedenle sunulan hukuki mütalaaya da aykırı kararın kaldırılması ….” talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : Dava; banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine karşı açılmış menfi tespit davası iken temlik nedeni ile tazminata dönüşmüştür. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Somut olay özelinde; dava dışı vekilin vekil eden davacının vekaletini kötüye kullanımını davalı bankanın bilip bilmediği veya bilmesi gerekip gerekmediği, ağır kusurlu veya kusurlu olup olmadığı ve buna göre tazminata dönüşen davada tazmini sorumluluğu bulunup bulunmadığı noktasındadır. İmzası inkar edilmeyen, sahteliği hususunda ilam bulunmayan vekaletname incelendiğinde ; Eyüp … Noterliği’nin 08.06.2009 tarih ve … yevmiye nolu vekaletnamesinde davacının dava dışı vekile . TC bankalarının ( banka ayrımı yapılmaksızın) tamamından her türlü krediyi kullanmak ve bu kredi için yapılması lazım gelen tüm prosedürler için yetki verilmiş olmakla ve kredi bedellerini tahsil yetkisi de verilmiş olmakla vekil kredi için hesap açma zorunluluğu hususunda da yetkilidir, zira bu husus kredi prosedürünün zorunlu sonucudur. Vekaletnamede şeklen bir eksiklik bulunmayıp ,işlem yapıldığı sırada azil vb. Durum da sözkonusu olmadığından ilk derece mahkemesi kararı yerinde olup, istinaf başvurusunun reddine karar verme kgerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL nin mahsubu ile eksik 23,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3-İs tinaf yargılama giderlerinin istinaf eden yan üzerinde bırakılmasına 4- Duruşmasız olarak inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı 09/10/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.