Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5584 E. 2020/1660 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5584 Esas
KARAR NO: 2020/1660
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2017
NUMARASI: 2015/211 E. – 2017/95 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 09/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Dava, davacının dizel yakıtlı aracına davalının akaryakıt istasyonunda benzin konulması nedeni ile oluştuğu iddia edilen hasar, değer kaybı, yakıt bedeli ile araç kira bedelinin tahsili istemine dayalıdır. Davalı davaya cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili rapora itiraz dilekçesi ibraz etmiştir. İlk derece mahkemesi yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, 10.625,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurarak; dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmeyerek savunma hakkının kısıtlandığını, yargılamanın yokluğunda sürdürülmesi, bilirkişi incelemesinin yokluğunda yapılmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin raporun tebliği ile davaya muttali olduğunu, hükme esas alınan raporun varsayıma dayalı olduğunu, raporda müvekkiline %100 kusur yüklenilmesini kabul etmediklerini, araca müvekkilinin istasyonuna benzin ve dizel yakıt konulduğu hususunda delil bulunmadığını, fişin iddiayı ispatlayacak bir delil olmadığını, bu hususun kamera kayıtlarının incelenmesi ile anlaşılabileceğini, araç arızalandığı zaman yakıttan numune alınarak laboratuvarda inceleme yapılması gerekirken bu yönde bir inceleme yapılmadığını, bir an için iddianın kabulü halinde dahi bu miktarda bir hasara yol açmasının mümkün olmadığını, bedelin fahiş olduğunu, zarar ile olay arasında illiyet bağı olmadığını, kararın eksik incelemeye dayandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekilinin müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin istinaf istemi dosya ile birlikte incelendiğinde; davalıya bilirkişi raporunun tebliğ edildiği adrese dava dilekçesi, tensip zaptı ve duruşma gününün ayrı ayrı usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmakla davalı yanın usule ilişkin istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Esasa ilişkin istinaf istemine gelince; somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça sunulan fiş örneklerine göre taraflar arasında akaryakıt satış ilişkisi olduğu ve davalıya ait akaryakıt istasyonundan davacının aracına öncelikle 00:49’da 41,39TL benzin, 00:51’de 59,00TL motorin konulduğu sabit olmakla mahkemece hükme esas alınan ve Dairemizce de yeterli bulunan bilirkişi raporuna ve servis kayıtlarına göre araçtaki hasarın hatalı yakıttan kaynaklanması nedeni ile davalının %100 kusurlu olduğunun kabulüne ve raporda belirtilen zarar kalemi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 725,79TL harçtan, peşin yatırılan 190,00TL’nin mahsubu ile bakiye 535,79 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, – Davacının gider avansından kullanılan 38,20Tl posta ve tebligat giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 09/10/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.