Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5577 E. 2020/1644 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5577 Esas
KARAR NO: 2020/1644
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2017
NUMARASI: 2016/890 E. – 2017/236 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı LPG dağıtım şirketinin bayiliğini yaptığını, davalının 15.11.2006 tarihli ihtarname ile bayiilik sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini, İstanbul 3 ATM 2009/686 E sayılı dosyasında 25.000-TL’lik kısmi dava açıldığını, İstanbul 3 ATM 2009/686 E sayılı dosyasında yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda vekiledeninin davalıdan 7.757 adet tüp karşılığı 52.636,42-TL depozito alacağı olduğunun tespit edildiğini, yargılama sonucunda 25.000-TL üzerinden davanın kabulüne karar verildiğini, buna gör bilirkişi raporu doğrultusunda 27.636,42-TL daha tüp depozito bedeli alacağı bulunduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 27.636,42-TL nin davalıdan işlemiş ve işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı alacağının zamanaşımına uğradığını, bayilik sözleşmesi fesholduğundan iş bu davanın haksız zenginleşme hükümlerine tabi olduğunu, yasada öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığını, davacının İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtığı kısmi davanın, davacının bakiye talepleri için zamanaşımını kesmediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte faize hükmedilecek ise dava tarihinden işletilecek yasal faiz olması gerektiğini, davacının ticari avans faizi v işlemiş faiz talebinin reddi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne 27.636,42-TL ‘nin dava tarihi 26.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurarak Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, 6101 sayılı TBK Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 5/1 maddesinde; “TBK yürürlüğe girmesinden önce işleneye başlamış olan hak düşürücü sürelerle zamanaşımı süreleri eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder” düzenlemesi gereğince davanın yasada öngörülen 1 yıllık sürede açılmadığını, İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtığı kısmi dava da davacının bakiye talepleri için zamanaşımını kesmediğini, mahkemenin ticari avans faizine hükmetmesinin hatalı olduğunu, kısmi davada faize hükmedilmediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte faize hükmedilecekse yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki tüplü bayilik sözleşmenin 15.11.2006 tarihinde davalı tarafça fesh edildiği, TBK 149.maddesi gereğince sözleşmeden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, davanın süresi içinde 26.08.2016’da açıldığı, taraflar arasındaki İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/30 E.- 2014/220 K. sayılı dosyasının temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, davacının bakiye bedel yönünden davasının kabulünün yerinde olduğu, taraflar tacir olup uyuşmazlık ticari işten kaynaklandığından ilk derece mahkemesince avans faize hükmedilmesinde de usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı dikkate alındığında davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.887,84 TL harçtan, peşin yatırılan 472,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1415,84 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, – Davacının gider avansından kullanılan 34,50TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 09/10/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.