Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5564 E. 2020/1636 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5564 Esas
KARAR NO : 2020/1636 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2017
NUMARASI : 2015/1128 E., 2017/392 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/10/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin kendine ait arsa üzerinde bina inşaası hususunda davalı … ile anlaştığını, avans olarak bu şirkete bir takım çekler verildiğini, davalının inşaata başlamamış olması nedeni ile sözleşmenin feshedildiğini, ancak avans olarak verilen çeklerden … Topçular Şubesi muhataplı, keşidecisi … olan, … çek numaralı, 30/11/2015 vade tarihli, 170.000,00 TL bedelli çekin davalı … tarafından diğer davalı … ye ciro edilerek verildiğini, davalı … şirketinin fatura ve sevk irsaliyesi ile belgelendirilmemiş bir alacağı satın aldığı için meşru hamil sayılamayacağını beyan ile dava konusu çekin icra takibine konu edilmesi yönünde tedbir kararı verilmesini ve müvekkilinin … Topçular Şubesi muhataplı, keşidecisi … olan, … çek numaralı, 30/11/2015 vadel tarihli, 170.000,00 TL bedelli çek yönünden davalılara borçlu olmadığının tespitini talep ve etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davada Finansal Kiralama ve Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3 maddesinin uygulanması gerektiğini, müvekkilinin dava konusu çekleri … den alımına ilişkin fatura,alacak bildirim formu ve çek teslim bordrolarının mevcut olduğunu, davacının davalı ve dava dışı firmalara karşı ileri süreceği defileri yetkili halim olan müvekkiline karşı ileri sürmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle de tedbir kararının kaldırıması gerektiğini beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …’ ne usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1128 Esas sayılı dosyası ve birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında davanın verilen çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, yargılama sırasında İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/80 Esas sayılı dosyası, 2016/31 Karar sayısı ile 28/01/2016 tarihinde, tarafları ve dava konusu aynı olduğundan bahisle İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1128 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1128 Esas sayılı dosyası ile birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/80 Esas sayılı dosyasında, davacı vekilinin davalı … ile müvekkili arasında akdedilen 18/06/2015 tarihli sözleşmenin, 20/07/2015 tarihinde feshedilmesi nedeni ile bu davalıya avans olarak verilen çeklerin iadesini ve bu çeklerden, diğer davalı … şirketine ciro edilen keşidecisi … olan, … çek numaralı, 30/01/2016 vade tarihli, 170.000,00 TL bedelli çek yönünden davalılara borçlu olmadığının tespitini talep ve dava ettiğinin görüldüğü, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1128 Esas sayılı dosyasında davaya konu … Topçular Şubesi muhataplı, keşidecisi … olan, … çek numaralı, 30/11/2015 vade tarihli, 170.000,00 TL bedelli çek yönünden %20 teminat karşılığında taraflar arasındaki geçerli olmak üzere ödeme yasağı kararı verilmiş ve çekin muhatabı bankaya ödemeden men hususunda talimat yazıldığı, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1128 Esas sayılı dosyası ile birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1128 Esas sayılı dosyasında, borçlusuzluğun tespitine konu, … Topçular Şubesi muhataplı, keşidecisi … olan 30/01/2016 keşide tarihli, … çek numaralı, 170.000 TL hakkında, davanın taraflar arasında geçerli olmak üzere ödeme yasağı kararı ve çekin icra takibine konu edilmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verildiği, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1128 Esas sayılı dosyası davacısı …Sanayi Ltd Şti ile davalı … arasında 2015/004 Sözleşme numaralı, 18/06/2015 tarihli … (…) İşlerinin Anahtar Teslimi Götürü Bedel ve pursantaj Oranları Üzerinden Yapılmasına Dair Yükneci Sözleşmesi” nin akdedildiği, sözleşmenin 3.150.000,00 TL bedelli olduğu, KDV si ile birlikte toplam sözleşme tutaranının 3.717.000,00 TL olduğu, ödemenin 21 tanesi 170.000,00 TL ve bir tanesi de 147.000,00 TL olmak üzere toplam 22 adet çek ile yapılacağının kararlaştırılmış olduğu dosyada mübrez sözleşme örneğinden anlaşıldığı, taraflar arasındaki 20/07/2015 tarihli fesih protokolü örneğinin tetkikinden, sözleşme kapsamında davacı … şirketi tarafından, davalı … şirketine verilen 30/09/2015, 30/10/2015, 30/11/2015, 30/12/2015, 30/01/2016, 28/02/2016 ve 30/03/2016 keşide tarihli 170.000,00 er TL bedelli yedi adet çekin bedelsiz kaldığının ve iade edileceğinin bu protokol ile taahhüt edildiği ve bu çeklerin iadesinden sonra tarafların birbirlerinden hiç bir hak ve alacaklarının kalmayacağı hususunun imza altına alınmış olduğunun görüldüğü, davacı vekili İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1128 Esas sayılı dosyası ve birleşen dosyada, fesih prokolünde bahsi geçen ve davalılardan … tarafından iade edileceğinin taahhüt edildiği, 30/11/2015 ve 30/01/2016 keşide tarihli 170.000,00 er TL bedelli çeklerden dolayı davalı şirkete ve … nin çekleri ciro yolu ile devrettiği diğer davalı …Ş ne karşı borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davalı … vekili, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, davacının borçsuzluk iddiasını müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini savunmuş, sözleşmenin tarafı olan diğer davalı şirketin ise herhangi bir savunmada bulunmadığı, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1128 Esas sayılı dosyası ve birleşen dava dosyaları ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, iş bu dosyada resen tayin edilen mali müşavir bilirkişi … ve Ticaret ve Borçlar Hukuku UZmanı … tevdi edilmiş olmakla, bilirkişi heyeti; davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davalı … defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğrular olduğunu, diğer davalının defterleri sunulmadığından incelenemediğini, Ticaret Kanunun ve 6361 Sayılı Finansal Kiralama Kanunun hükümlerine göre ciro yoluyla dava konusu çekleri devralan davalı … şirketine karşı davacının çek keşidecisine mesnet teşkil eden borç ilişkisine ait defileri ileri süremeyeceğini, davalı … şirketinin iyi niyetli yetkili hamil olduğunu, dava konusu çekleri iktisap ederken bile bile borçlu zararına hareket ettiği hususunun kanıtlanamadığını, bu nedenle davacının talebinin kabulüne olanak bulunmadığını, davacı ile davalı … arasındaki 20/07/2015 tarihli mutabakat protokolü ile inşaata başlanmaması üzerine sözleşmenin tarflarca karşılıklı olarak feshedilmesi nedeni ile çeklerin iadesi konusunda da mutabakata varıldığını, bundan dolayı davalı … nin çek bedelinden dolayı sorumlu olacağı kanaatine varıldığının beyan edildiği, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1128 Esas sayılı dosyasında taraf itirazlarının karşılanması bakımından, yeniden aynı bilirkişi heyetine tevdiine karar verildiği, bilirkişilerin kök rapordaki görüşlerinin aynen tekrar ettiklerine ilişkin 14/04/2017 tarihli ek raporlarını sunduğu, davacının dava konusu ettiği ve davalılara borçlu olmadığının tesipiti talep ettiği iki adet çek yanında, fesih protokolüne konu diğer beş adet çekinde ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı … tarafından, davacıya bu çekler karşılığında bir mal veya hizmet sunulduğuna dair bir beyan yada düzenlenmiş bir faturanın olmadığı, ayrıca bu çeklerin iadesi konusunda sözleşme taraflarının mutabakata varmış oldukları, inceleme için ibraz edilen davacı yanın ticari defter ve kayıtlarından anlaşıldığı, davalı … şirketince inceleme için ibraz edilen ticari defterlerin tetkikinden; davalının davalara konu iki adet çeki ciro yolu ile davalı … den aldığı, çeklerin temlikine ilişkin faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, 24/06/2015 tarihli alacak bildirim formu-ödeme araçları tevdi bordrosu, ön ödeme talimatı belgesi ile de çeklerin temlikinin yapıldığı, davalı …Ş tarafından, diğer davalı … ye temlik alınan çek bedellerinin EFT yolu ile ödemesinin yapıldığına dair kayıtlarında izlendiğinin görüldüğü, tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; esas ve birleşen davanın davacı ile davalı …. arasındaki sözleşme kapsamında, avans olarak verilen çeklerin, sözleşmenin feshedilmesine rağmen iade edilmemesi ve ciro yolu ile faktoring şirketine devredilmiş olması nedeni ile çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacı ile davalılardan … arasında 18/06/2015 tarihli inşaat yapım işleri konulu sözleşmenin akdedildiği, sözleşmenin 20/07/2015 tarihli fesih protokolü ile feshedildiği, sözleşme bedelinin 3.717.000,00 TL olduğu, 22 adet çek ile ödenmesinin kararlaştırıldığı, fesh protokolünde 30/09/2015, 30/10/2015, 30/11/2015, 30/12/2015, 30/01/2016, 28/02/2016 ve 30/03/2016 keşide tarihli 170.000,00 er TL bedelli yedi adet çekin bedelsiz kaldığının ve iade edileceğinin taahhüt edildiği, taraflar arasındaki ihtilafın, iade olunmadığı gibi faktoring şirketine temlik edilen iki adet çektenten kaynaklandığı görülmüş, dava konusu çeklerin sözleşmeye istinaden verildiği, sözleşmenin tarafların karşılıklı iradeleri ile fesholunduğu ve davalı …’nce bedelsiz kaldığından bahisle çeklerin iade olunacağının taahhüt edilmiş olduğu, bu nedenle davacının çeklerden dolayı davalı …’ne borçlu olmadığı, davalı …’nin çek bedellerinden dolayı davacıya karşı sorumlu olduğu, dosya kapsamı ile sabit olmakla davacının bu davalı hakkındaki davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, davalı …Ş’nin dava konusu çekleri ciro yolu ile temlik aldığı, temlike ilişkin tüm bilgi, belge ve kayıtların ve ayrıca ödeme belgelerinin davalının ticari defter ve kayıtlarından tetkik ve tespit edilmiş olması karşısında, davalının Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmeliğin 22/2 maddesine uygun olarak, tüm şartları yerine getirmiş olması, buna karşılık davalı … şirketinin diğer davalının bu çekleri davacıya iade etmeyi taahhüt ettiğini bilebilecek durumda olmaması, dolayısı ile çekleri kötü niyetli olarak elinde bulundurduğuna ilişkin bir ispatın dosya kapsamında mevcut olmaması yani davalının dava konusu çeki temlik almasında kötü niyetli olduğunun davacı tarafından ispatlanamamış olması, davalı ile faktoring ilişkisi olan dava dışı şirket arasındaki işlemlerin usulüne uygun bir şekilde yapılmış olduğu” gerekçesiyle Asıl davada; davacının davalı … ye karşı açmış olduğu davanın reddine, davacının … ye karşı açmış olduğu davanın kabulüne, davacı tarafından keşide edilmiş olan … Topçular Şubesi tarafından verilme 30/11/2015 keşide tarihli, … çek numaralı, 170.000 TL bedelli çekten dolayı, davalı … ye karşı borçlu olmadığının tespitine, Birleşen davada, davacının davalı … ye karşı açmış olduğu davanın reddine, davacının davalı … ye karşı açmış olduğu davanın KABULÜNE, davacı taarfından keşide edilmiş olan, … Topçular Şubesbinden verilme, 30/01/2015 keşide tarihli, … çek numaralı, 170.000 TL bedelli çekten dolayı davalı … ye karşı borçlu olmadığının tespitine, karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı yan istinafında özetle “….İİK 72/4 gereği “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” Şeklindedir. İİK 72/4 gereği, işbu davanın lehimize sonuçlanması sebebi ile %20’den az olmamak kaydı ile alacağını geç alınmasından kaynaklanan zararın tazminini talep etmek hasıl olmuştur. …” denilerek kararın kaldırılmasını ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve istinaf etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle “….6361 sayılı yasanın amir hükmü gereğince müvekkilim ile arasında bir mal ve hizmet alımına yönelik fatura işlemi bulunmayan davalı şirket buna kılıf bulmak ve factoring işlemi yapmak üzere bir diğer şirketi olan …Tic. Ltd.Şti. ile arasında var olmayan bir ticari ilişki oluşturarak bir fatura düzenlemiştir. Bu işlemin amacı 6361 sayılı yasanın 9/2 maddesini arkadan dolanmaktır. Bu davranış açıkça kanuna karşı hiledir. Zira dosyada mevcut ticaret sicil kayıtları incelendiği zaman her iki şirketin ortaklarının ve yetkililerinin aynı kişiler olduğu görülecektir. Yine her iki şirketin factoring sözleşmesinde taraf ve kefil olarak birlikte yer aldığı, ve aynı kişinin her iki şirket adına sözleşmeyi imzaladığı görülmektedir. Dolayısı ile davalı …. ile dava dışı … Tic. Ltd.Şti. arasında böyle bir faturanın olup olmadığı ve böyle bir alım veya hizmetin var olup olmadığı irdelenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Tüm bu hususlar yeterli bir şekilde incelenmeden ve irdelenmeden işlemin 6361 sayılı yasa kapsamında korunan bir işlem olup olmadığı tespit edilemez. İki grup şirketi arasında yapılan bu hileli işlemden basiretli bir tacir olan faktöring şirketinin haberdar olmaması elindeki belgeler kapsamında kabul edilemez.Davalı factoring şirketinin factoring sözleşmesi incelendiğinde her iki şirketin de factoring sözleşmesinde müşteri ve müteselsil kefil olarak yer aldığı görülmektedir. Her iki şirket adına imza atan kişinin aynı olduğu yine bu sözleşmeden anlaşılmaktadır. Dosyaya sunmuş olduğumuz … Tic. Ltd.Şti.’nin İstanbul Ticaret Odası kayıtları incelendiğinde iş bu şirketlerin ortakları ve yetkililerinin … olduğu görülecektir. Bu nedenle factoring şirketi hakkındaki değerlendirme eksik ve hatalıdır. …” denilerek kararın davalı açısından kaldırılasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : Dava çeke dayalı menfi tespit isteminden ibarettir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı yan istinafı açısından ; davalı ile dava dışı şirketin organik bağı olması fatura karşılığı işlem yapılmadığı anlamına gelmeyeceğinden, ticari defterlerini sunmayan davalı açısından dava dışı şirke tve davalı şirket arasındaki faturaların BA/BS formlarının doldurulup Vergi bildiriminin yapılmış olması karşısında defterlerde var olduğuna dair güçlü karinenin aksine bir ispat bulunmadığından ; factoring şirketinin tabi olduğu yasa ve yönetmelikler çerçevesinde hareket ettiği kabul edilmelidir. Davalı yan istinafı açısından ise ; ihtiyati tedbir yolu ile alacağına geç kavuşan davalı açısından inkar tazminatı verilmesi koşulları oluştuğu halde karar verilmemesi hatalı olmakla istinaf başvurusu yerindedir.Açıklanan nedenlerle ; davacı yanı nistinaf başvurusunun reddine ; davalı yanı nistinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne ve davanı nesası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesine göre ESASTAN REDDİNE 2- Davalı …Ş. Nin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜNE ;ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA 3-İlk derece mahkemesine açılan davalar hakkında ASIL DAVADA ; A -Davacının davalı … ye karşı açmış olduğu davanın REDDİNE,İİK 72/4 Maddesi uyarınca 34.000,00 TL icra inkar tazminatının davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine B-Davacının … ye karşı açmış olduğu davanın KABULÜNE, davacı tarafından keşide edilmiş olan … Topçular Şubesi tarafından verilme 30/11/2015 keşide tarihli, … çek numaralı, 170.000 TL bedelli çekten dolayı, davalı … ye karşı borçlu olmadığının tespitine, C-Harçlar yasası uyarınca belirlenen 11.612,70 TL karar harcından peşin alınan 2.931,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.681,00 TL harcın davalı …. den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, D-Davacı tarafça yapılan 4.737,75 TL yargılama giderinin davalı …. Den alınarak davacı tarafa verilmesine, E-Davacı vekili için AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 20.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …. den alınarak davacı tarafa verilmesine, F-Davalı … vekili için AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 20.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ş ne verilmesine,G-Taraflarca yatırılan gider avansından, kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine, BİRLEŞEN DAVADA , A-Davacının davalı …Ş ye karşı açmış olduğu davanın REDDİNE,İİK 72/4 Maddesi uyarınca 34.000,00 TL icra inkar tazminatının davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine B-Davacının davalı … ye karşı açmış olduğu davanın KABULÜNE, davacı taarfından keşide edilmiş olan, … Topçular Şubesbinden verilme, 30/01/2015 keşide tarihli, … çek numaralı, 170.000 TL bedelli çekten dolayı davalı … ye karşı borçlu olmadığının tespitine,C-Harçlar yasası uyarınca belirlenen 11.612,70 TL karar harcından peşin alınan 2.903,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.709,52 TL harcın davalı …. den tahsili ile Hazineye gelir kaydına,D-Davacı vekili için AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 20.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …. den alınarak davacı tarafa verilmesine,E-Davalı … vekili için AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 20.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ş ne verilmesine,F-Taraflarca yatırılan gider avansından, kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,İSTİNAF YARGILAMASINDA 4- Davacı yanca yatırılması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 32,40 TL nin mahsubu ile 23,00 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 5-Davacı yanca yapılan istinaf yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına 6- Davalı yanca yatırılan istinaf peşin harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı yana iade edilmesine 7- Davalı avansından yapılan istinaf yargılama gideri olan , başvuru harcı gideri 85,70 TL, 2 tebligat gideri 25,00 TL, posta gideri 24,00 TL ki toplam 134,70 TL nin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine 8 – İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı olmak üzere 09/10/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.