Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5523 E. 2020/1751 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5523 Esas
KARAR NO: 2020/1751 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2017
NUMARASI: 2016/88 E. – 2017/156 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2020
İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 10/07/2017 tarihli karara karşı, davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı şirket adına 02/02/2015 tarih ve … nolu “…” başlıklı faydalı modelin tescilli olup, başvuru tarihi olan 02/02/2015 tarihinden itibaren koruma altına alındığını, hükümsüzlüğü talep edilen faydalı modelin gerek yurt dışında ve gerek yurt içinde uzun yıllardır sıklıkla kullanılmakta olduğunu, ürünün Almanya’da … isimli kargo ve fatura cebi konusunda uzman bir firma tarafından üretilmiş ve sonraları bir çok firma tarafından da kullanılmış standart bir fatura cebi olduğunu, dava konusu ürünün Türkiye’ye 1999 senesinde … Firması tarafından getirilmiş olup, o tarihten bu yana Türkiye’de 20’den fazla firma tarafından aynı standartta üretilerek kullanılmakta olduğunu, hiçbir yenilik içermeyen bu standart ürünün faydalı model belgesi almak için kanunun öngördüğü şartları taşımadığını, birçok firma tarafından da tüketiciye bu şekilde arz edildiğini, yapışkanlı zarfların yıllardır yurt içinde ve yurt dışında sıklıkla kullanıldığını belirterek, davalıya ait faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı Türk Patent Enstitüsü vekili cevap dilekçesinde ; davaya konu olan ve diğer davalı adına kayıtlı “…” buluş başlıklı … Y sayılı ve 02/02/2015 tarihinden itibaren on yıl süre ile verilen faydalı modelin başvuru unsurları tam olduğundan Faydalı Model Siciline kaydedildiği, 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 160. maddesi hükmü uyarınca şekli şartlara uygunluk açısından incelenmesinde tespit edilen eksikliklerin süresi içinde giderildiği, üç aylık itiraz süresi içinde üçüncü kişilerce herhangi bir itirazda bulunulmadığı, müvekkili kurumun başvuruyu şekli şartlara uygunluk açısından ve faydalı model belgesi verilemeyecek buluşlardan olup olmadığı bakımından incelediğini, müvekkili kurumun hasım olarak gösterilmişse de 551 sayılı KHK’nin 130. maddesi uyarınca işbu davada müvekkili kuruma husumet düşmediğini, enstitü aleyhine açılacak davalarda görevli ve yetkili mahkemenin Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; davacının her ne kadar davaya konu faydalı modelin başvuru tarihinden önce de kullanılmakta olduğunu iddia etmişse de, bu iddiasını destekleyen tarihli hiçbir delil sunamadığını, sadece davacının soyut beyanlarından ibaret ve delile dayanmayan dava dilekçesine itiraz ettiğini, dava konusu … Y nolu faydalı modelinin tescil ve koruma şartlarını taşıdığını, yeni ve sanayiye uygulanabilir bir buluş olduğunu, Türk Patent Enstitüsü nezdinde de tescil edilme şartlarına uygun görülerek usulüne uygun olarak tescil edildiğini, müvekkilinin müracaat tarihinden önce buna benzer bir ürün kullanılmadığını, kullanıldığı iddia ediliyorsa somut ve tarih ibaresi içeren delillerle ispat etmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde belirtmediği fakat dilekçe eki olduğu anlaşılan bazı internet çıktılarının davaya konu faydalı modelin yenilik özelliğine sahip olmadığını iddia ederek sunduğunu, bu görsellerin istenen zaman ve kişiler tarafından değiştirilebilme imkanının olması sebebiyle de sahih delil olamayacağı ve mahkemece de dikkate alınmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/07/2017 tarihli 2016/88 Esas-2017/156 Karar sayılı kararıyla; “hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bilirkişi raporu ışığında davalının TP nezdinde tescilli faydalı modelinin yeni olmadığı, başvuru tarihi öncesinde yurt içinde ve yurt dışında kamuya sunulduğunun tespit edildiği” gerekçesiyle; davacı … Ltd. Şti tarafından davalı … Ltd. Şti aleyhine açılan davanın kabulü ile, davalı şirket adına TP nezdinde tescilli 02/02/2015 tarihli … nolu “…” başlıklı faydalı modelin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalı Türk Patent Enstitüsü aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı … Ltd. Şti. vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının iddiasını destekler hiçbir delil sunmadığını, Bilirkişi heyeti, davacının iddiasına dayanak olmak üzere www…com, www…com sitelerindeki görseller ile davalı müvekkilin ürününü karşılaştırarak, davalı müvekkilin ürününün yeni bir ürün olmadığının tespit edildiği görüşünü bildirmişlerse de davacı delilleri arasında bunların bulunmadığını, kaldı ki, bir an için bilirkişi heyeti raporunda belirtilen delillerin kabul edilebilir olduğu düşünülse dahi, bu internet sitelerine konulan ürünlerin, davalı müvekkilinin tescil talebinden önce orada olduğunu gösterir delil bulunmadığını, bilirkişi raporunda ürün tarih bilgisi olarak 25 Eylül 2011 yazılmış olsa da, bu tarihin resmiyetinin de bulunmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Davaya konu 016/01161 nolu “…” başlıklı faydalı modelin özelliğinin “lojistik ve kargo sektörlerinde bir koli vb bir ürünle birlikte yanında yollanan bilgilendirme kağıtlarının , evrakların vb. lerinin koli üzerinde güvenle taşınmasını sağlayan … ile ilgili” olduğunun, buluşun tek bir bağımsız istemi bulunduğu ve buluş özetinin; “Buluş … olup özelliği, üç kenarından birleşik dördüncü kenarından ağız kısmı açıklığı içeren , arka dış tarafı yapışkanlı iki kat şeffaf kısım bulunduran ve şeffaf kısmın yapışkan özellikli dış yüzeyi üzerine yapışmış arka koruyucu kağıt içeren özellikler ile karakterize edilmesidir” olarak açıklandığı görülmüştür. Davalı … Limited Şirketi’ne ait … başvuru no’lu buluş, B65D 27/00 sınıfında tescilli faydalı model belgesine sahiptir. Başvuru tarihi 02/02/2015 ve tescil tarihi 21/01/2016 tarihlidir. İlk derece mahkemesince alınan 31/05/2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda; https://www…com/… sitesinde satılmakta ürün ile davalı tarafa ait buluşun unsurları incelendiğinde her iki ürünün de ön yüzünün içine yerleştirilen belgelerin içeriğini görmek için şeffaf olduğu, her iki ürünün de 3 kenarı üzerinden birleşik olduğu, 4. kenarın ağız kısmı olduğunu ve evrağın yerleştirilmesi için kullanıldığı, her iki ürünün de arka kısmının yapışkanlı olduğu ve koli vb ürünler üzerine yapıştırmak için kullanıldığının, https://www…com/… web sitesinin ek bilgiler kısmında ürünün ilk satış tarihi 25/09/2011 tarihi olarak belirtilmiş, hükümsüzlüğü talep edilen 2015/01161 sayılı faydalı model belgesinin başvuru tarihi olan 02/02/2015 tarihinden önce olduğunun tespit edildiği web sitesindeki ürün ile, davaya konu … Limited Şirketi’ne ait hükümsüzlüğü talep edilen … no’lu faydalı model belgesinde tarif edilen buluşun unsurlarının, unsur özelliklerinin, unsurların birbirlerine göre konumlarının ve etkileşimlerinin birebir aynı oldukları, ürünlerin aynı fonksiyona hizmet ettikleri, faydalı model belgesindeki temsili görünüm ile web sitesindeki ürün görselinin birbirine ayniyet derecesinde benzer oldukları, 2015/01161 no’lu faydalı model belgesindeki buluşun “yeni” olmadığı sonucuna varılmıştır.
G E R E K Ç E: Dava, 551 sayılı KHK hükümleri uyarınca açılmış faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü taleplidir ve ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf başvurusunda davacı delilleri arasında bilirkişi raporunda yer verilen web sitelerinin bulunmadığı, bu delillerin incelenemeyeceği ileri sürülmüşse de, Patent ve Faydalı Model belgelerinin yeni olmadığından hükümsüzlüğü talepli davalarda yenilik incelemesinin kamu yararı ile de ilgili olduğu göz önüne alınarak, uygulamada yargı kararlarıyla bilirkişilerin yenilik incelemesinde, resen araştırma yapabileceği kabul edilmiştir. Emsal nitelikte Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19/03/2014 tarihli 2013/16220 Esas-2014/5310 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere ; “…551 sayılı KHK’nın 7. maddesi uyarınca, yenilik değerlendirmesinde mutlak yenilik ölçütü benimsenmiştir. Böylece patent başvurusundan önce dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgiler, uyuşmazlık konusu buluşla ilgili yeniliği ortadan kaldırır. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere mutlak yenilik koşulu kamu düzeni ile ilgili olduğundan, bu hususta davacı tarafça sonradan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde bildirilen delillerin de dikkate alınması gerekir.” denilerek, mutlak yenilik ölçütünün kabul edildiği durumlarda, işin uzmanı bilirkişiler tarafından resen araştırma yapılması ilkesi de benimsendiğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin bir diğer istinaf sebebi ise incelenen web sitesi görsellerinin sitelere konuluş tarihinin resmiyetinin bulunmadığına ilişkindir. Davacı adına tescilli Faydalı Model belgesinin yenilik unsurunu giderecek açıklamanın, tarihinin kesin olarak tespiti gerektiğinden, bilirkişi heyetinde de bilişim uzmanı bilirkişi bulunmadığından bu hususta inceleme yapılmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın bilirkişi heyetine bilişim uzmanı atanarak yenilik giderici açıklamalar olarak raporda atıf yapılan internet sitesi görsellerinin konuluş tarihinin ve içeriklerinin denetime elverişli olarak tespit edilerek düzenlenecek ek rapordan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/07/2017 tarihli 2016/88 Esas – 2017/156 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı … TİC.LTD.ŞTİ.’ye iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı tarafça yapılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 18,00 TL (posta-teb.-müz.) giderinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 19/10/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.