Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5465 E. 2019/565 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5465 Esas
KARAR NO : 2019/565 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/06/2017
NUMARASI : 2016/227 E. – 2017/433 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 15/03/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı banka Küçükyalı şubesi ile arasında 02/04/2014 tarihli, 36 ay vadeli ve 59.000 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre davacının borcunun tamamını ödediğini, davacının erken ödemesi halinde yasal olarak yapılması gereken faiz ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirimin davalı banka tarafından yapılmadığı gibi davacıdan daha fazla bedel tahsil edildiğini, yapılan tahsilatın yasalara aykırı olduğunu, davacıdan haksız olarak dosya masrafı adı altında tahsil edilen bedellerin iadesi gerektiğini belirterek davanın kabulü ile, davacının davalı bankadan çekmiş olduğu krediye ilişkin yapmış olduğu erken ödeme, yapılmayan indirim tutarının tespiti ve tahsili ile dosya masrafı adı altında haksız bedellerin tespiti ile fazlaya ilişkin tüm dava ve yasal hakları saklı kalmak kaydı ile 3.500 TL alacağın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde; davacının tüketici sıfatına haiz olmadığını, taraflar arasında sözleşme serbestliği kapsamında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca komisyon alacağının istenebileceğini, müvekkili bankanın tacir olup ücret isteme hakkının bulunduğunu, Genel Kredi Sözleşmesi, TTK, ticari örf ve adet gereğince istenilen ücretin yerinde olduğunu, expertiz, komisyon, ipotek ücretinin de ticari kredi kapsamında değerlendirilerek iade edilmemesi gerektiğini, kredi sözleşmesinin 5.maddesi uyarınca erken kapama ücretinin istenebileceğini, davacının bankaya olan borcunu taksitli ticari geri ödeme planında yazılı olan vadeye yayılmış bir borç olduğunu, dolayısıyla ana para ile sınırlı olmayıp vergiler ve kar payı tutarlarını da kapsadığını, erken kapama bedelinin istenilmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.06.2017 tarihli 2016/227 E. – 2017/433 K. sayılı kararıyla; Taraflar arasında hazırlanan Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde davalı bankanın Küçükyalı Şubesinden 16/12/2014 tarihinde kullandığı 59.000,00 TL tutarlı krediden dolayı davacıdan 712,43 TL kredi komisyon tutarı, 350,00 TL ipotek tesis ücreti, 750,00 TL expertiz dosya gideri olmak üzere toplam 1.812,43 TL’nin tahsil edildiği belirtilerek bu tahsilatın haksız olduğu iddiasıyla iadesinin istenildiği, davalı bankanın expertiz ve ipotek tesisi için harcamış olduğu bedellerin davacıdan talep edebileceği, dosya içeriği belgelere göre bankanın 383,50 TL expertiz ücreti, 161,40 TL ipotek gideri yaptığı belirlendiğinden bu giderlerle ilgili olarak 544,90 TL fazla tahsilat yaptığının belirlendiği, ayrıca komisyon alacağı ile ilgili olarak talep ve tahsil edilen 712,43 TL’nin dayanağı hizmet bedeli belirlenmediğinden bu tutarın da haksız tahsil olduğu kabul edilerek toplam 1.267,53 TL fazla tutarın davalı banka tarafından davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 9.933,96 TL’nin (3.500,00 TL’si için dava tarihinden itibaren, kalan kısmı için 15/12/2016 ıslah tarihinden itibaren) yürütülecek avans faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline (istirdadına), fazla istemin reddine, karar verilmiştir. Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki GenelKredi Sözleşmesi 13.2 maddesi gereğince, müvekkili bankanın davacının erken kapama talebini kabul etmek zorunda olmadığını, davacının sözleşme hükümlerini kabul ederek sözleşmeyi imzaladığını, davacının tacir olup, TTK md. 18 gereği basiretli bir tacir olarak davranmakla yükümlü olduğunu, sözleşmede belirtilen madde gereği müvekkili bankanın davacının erken kapama teklifini kabul etme zorunluluğu bulunmadığını, müvekkilinin erken ödemeyi kabul etmediğini, kredinin süresinde kapatıldığını, davacının imzalamış olduğu ödeme planından da anlaşılacağı üzere, davacının müvekkili bankaya olan borcunun, taksitli ticari geri ödeme planında yazılı olan ve vadeye yayılmış olan bir borç olduğunu, taksit miktarlarının toplamının davacının müvekkili bankaya olan borcunu gösterdiğini, davacının müvekkili bankaya olan borç toplamının, kullandırılan kredi tutarına sözleşmede öngörülen kar payı oranına tekabül eden tutarın ve diğer vergilerin toplanması ile toplam tutarı oluşturduğunu, davacının borcunun sadece anapara ile sınırlı olmayıp vergiler ve kar payı tutarlarını da kapsadığını, faiz veya kar getiren ödünç veya vadeli satım akdinde, vadeden önce borcun ödenmesinin faiz borcundan ve kardan borçlunun kurtulma neticesini doğurmayacağını, borçlunun alacaklıya vadeye bağlanmış borcunun tamamını ödemek suretiyle borçtan kurtulabileceğini, bankanın erken ödemeyi kabulünün ancak yazılı ve banka yetkililerinin imzalarını taşıyan belge ile ispat olunabileceğini, müşterinin parasını banka nezdinde özel hesaba yatırmış olmasının, erken ödemenin kabulü anlamına gelmeyeceğini, banka tarafından davacıya erken kapama teklifinin kabulüne ilişkin yazılı belge verilmediğini, davacının erken kapama talebinde bulunduğunu, ancak müvekkilinin kabul etmediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için müvekkili bankanın erken kapama komisyon ücreti aldığı kabul edilse dahi diğer bankalara müzekkere yazılarak ticari kredilerde erken kapama komisyon oranlarının sorulması gerektiğini, diğer banka oranları alınmaksızın yerel mahkeme tarafından müvekkil banka tarafından alındığını iddia ettiği komisyon oranının makul olmadığının hangi kriterlere göre belirlendiği hususunun anlaşılamadığını, davacıdan tahsil edilen ekspetiz ve ipotek tesis ücreti usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından alınan, 09/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu işlemin hukuki bir sorun olduğundan değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, davacının davalı bankadan sabit faizli 36 ay vadeli 59.000,00 TL konut finansmanı için kullandığı kredi borcunu tamamen ödediği, erken ödeme indirimi yapılmadığı, sözleşmede bir hüküm bulunmasa dahi bankacılık teamülleri doğrultusunda kapatılan tutarın % 5’i oranında erken kapama komisyonu istenebileceği ve buna göre yapılan hesaplama soncunda kredinin erken kapanmasından dolayı davalı bankanın 7.227,78 TL fazla tahsilat yaptığı, ayrıca 712,43 TL kredi komisyon tutarı, 350,00 ipotek tesis ücreti, 750,00 TL expertiz dosya gideri adı altında 1.812,43 TL tahsil edildiği, davalı bankanın tahsil edilen tutarla ilgili sunduğu belgelere göre 544,90 TL tahsil edilmesi gerektiği, bu giderlerden dolayı fazladan tahsil edilen 1.267,53 TL’nin iadesinin mümkün olduğu belirtilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından alınan, 03/01/2017 tarihli raporda; davacı tarafın 16/04/2015 tarihinde alacak miktarının 54.263,31 TL olduğunu, kredinin erken ödeme opsiyonsuz kredi olması nedeniyle, bankaların genellikle ticari nitelikte erken ödeme opsiyonsuz kredileri kapattıklarında %5 oranında bir erken ödeme komisyonu aldıklarını, erken komisyonu ile (gider vergisi, %5 komisyon) toplam alacağın 57.112,13 TL olduğunu, bankanın davacıdan 12/05/2015 tarihinde 65.778,56 TL tahsilat yaptığını, bunun 8.666,43 TL’sının fazla tahsilat olduğunu, davacının toplam 1.812,43 TL olarak istenen komisyon ve giderleri için davalı bankanın 544,90 TL harcama yaptığı belgelenmiş olmakla 1.267,53 TL ile birlikte toplam 9.933,96 TL’nin iadesi gerektiği beyan edilmiştir.
GEREKÇE:Davacı vekilinin dava dilekçesinde davalı bankadan kullandığı 02/04/2014 tarihli 36 ay vadeli 59.000,00 TL bedelli kredinin erken kapatılması nedeniyle indirim yapılmadığından bahisle 3.500,00 TL alacağın faiziyle tahsilini talep ettiği, daha sonra talebini ıslah dilekçesiyle arttırarak 9.933,96 TL’nin tahsilini talep ettiği, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne karar verdiği, davalı vekilinin istinaf talebinde bulunduğu görülmüştür.Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; müvekkilinin erken kapama talebini kabul etmek zorunda olmadığını, erken ödemeyi kabul etmediğinden kredinin süresinde kapatıldığını, vadeden önce borcun ödenmesinin, borçlunun faiz borcundan ve kardan kurtulma neticesini doğurmayacağını ileri sürdüğü anlaşılmışsa da, dosya kapsamında alınan 03/01/2017 tarihli bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere davacının 36 ay vadeli olarak aldığı krediyi 4. taksiti ödedikten sonra kapattığı, ödenen taksitlerden sonra kalan 32 taksitin ana para tutarının 53.677,16 TL olduğu, ödeme tarihi itibariyle bu tutara akdi faiz ve gider vergisi eklendiğinde kredi bakiyesinin 54.263,51 TL olarak hesaplandığı, bilirkişinin bankaların ticari nitelikteki kredilere uyguladıkları %5 oranında erken ödeme komisyonu ile bu komisyonun gider vergisini ekledikten sonra alacak tutarını 57.112,13 TL olarak hesapladığı, davacıdan fazla tahsil edilen 8.666,43 TL ile banka tarafından belgelendirilemeyen harcama bedeli olan 1.267,53 TL’nin davacı tarafça iadesinin istenebileceğinin tespit edildiği, davalı tarafın davacının 4. taksitten sonra kalan 32 adet taksite ait vadesi gelmemiş faizlerin de ödenmesi gerektiğine yönelik istinaf talebinin haklı olmadığı mahkeme kararının yerinde olduğu, kanaatiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR:6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 678,58 TL harçtan peşin alınan 200,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 478,18 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 15/03/2019