Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5461 E. 2020/1515 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5461 Esas
KARAR NO: 2020/1515 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/05/2017
NUMARASI: 2016/138 E., 2017/411 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/09/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde, İstanbul … icra dairesi’nin … E sayılı dosyasında takibe konu edilmiş olan, 07.05.2015 keşide tarihli, 20.01.2016 ibraz tarihli, … Ata Sanayi Şubesi muhataplı 59.000,00 EURO bedelli çekten dolayı, müvekkil …’nün herhangi bir borcu olmadığının menfi olarak tespit edilerek, davalı aleyhine haksız kötü niyetli olmasından dolayı %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine , yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı müvekkil şirketin enfeksiyon makinaları ürettiğini, davacı …’nün … A.Ş.nin ortağı, yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü olduğunu, davacı …’nün Afganistan’da kurulması planlanan fabrika için vermiş olduğu makina siparişlerinin faturalarını, şirket kuruluş işlemlerinin uzamasından dolayı dava dışı … A.Ş. adına kestiğini, bu nedenle … A.Ş’nin kendilerine borcu olduğu, davacı ile yapılan sözleşme gereğince 26/05/2015 vadeli 30.000,00 Euro bedelli çek , 27/06/2015 vadeli 30.000,00 Euro bedelli çek, 15/07/2015 vadeli 30.000,00 Euro bedelli çeklerin alındığını bu çeklerin makinaların davacıya tesliminden önce tahsil edildiğini, davacının makinaların kalan bedelleri için 29/12/2015 vadeli 58.000,00 Euro bedelli, 20/01/2016 vadeli 59.000,00 Euro bedelli, 20/02/2016 vadeli 58.000,00 Euro bedelli çekleri keşide ve imza ederek verdiğini ancak çeklerin vadelerinde ödenmediğini, davacının İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/139 Esas sayılı dosyasında ve İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/62 Esas sayılı dosyasında aynı takibe konu çekler nedeniyle farklı taleplerde bulunduğunu, kötü niyetle hareket ettiğini, davacının yetki itirazı üzerine verilen yetkisizlik kararının uygulanması safhasında itirazları dikkate alınarak icra dairesince sehven yapılmış hatanın düzeltildiğini, davanın bu nedenle konusuz kaldığını, davacının bu davada hukuki yararı bulunmadığını,ayrıca kötü niyetle hareket ettiğinin açık olduğunu, belirterek davanın reddine, davacının davasını kötü niyetle açtığı açık olduğundan % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, dava giderleri ile vekalet ücretinin de davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “davanın icra takibine konu olan kambiyo senedi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davaya konu kambiyo senedi çekin; keşidecisi … AŞ keşide tarihi 07/05/2015, lehtarı davalı … Ltd şti, muhatabı … Ata Sanayi Sitesi Şubesi bedelinin 59.000 EURO olduğu, UYAP üzerinden getirtilen ve fiziki çıktısı iş bu dava dosyası içine alınan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası (yetkisizlik kararı ile Karşıyaka … icra dairesinin … dosyası) ve bu dosyanın bulunduğu İstanbul 17 İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/188 Esas 2016/182 karar sayılı dosyası incelendiği, davalı vekilince, 27/01/2016 Tarihinde, keşidecisi … AŞ keşide tarihi 07/05/2015, lehtarının davalı … Ltd. Şti. muhatabının … Ata Sanayi Sitesi Şubesi bedeli 59.000 EURO olan çeke istinaden, davacı hakkında ve dava dışı … AŞ hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığı, ödeme emrinin davacıya 05/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, İstanbul 17 İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/188E – 2016/182K sayılı kararı ile davacı vekilinin yetki itirazının kabulü ile takip dosyasının yetkili İzmir İcra Dairesine gönderilmesine karar verildiğinin anlaşıldığı, yetkisizlik kararı sonucu Karşıyaka … İcra Dairesi’nin … sayısına giden takipte; 12/04/2016 tarihli karar tensip tutanağı ile … hakkında sehven takip açılmış olması nedeniyle İstanbul … İcra Dairesinin tefrik kararı gereğince takibin sadece … A.Ş.adına devamına, alacaklı tarafın talebi üzerine karar verildiğinin anlaşıldığı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında (yetkisizlik kararı ile Karşıyaka …icra dairesinin … dosyası) keşidecisi … AŞ keşide tarihi 07/05/2015, lehtarı davalı … Ltd Şti, muhatabı … Ata Sanayi sitesi Şubesi bedeli 59.000 EURO olan çekin kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe konulduğu, yetkisizlik kararından önce takip ve ödeme emrinde davacı … nün de keşideci ile birlikte borçlu olarak yazıldığı, takip ve ödeme emrinin tebliğ edildiğinin sabit olduğu, davacının İstanbul 17 İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/188 E – 2016/182K sayılı dava dosyasında açtığı dava sonucu yetkisizlik kararının verildiğinin anlaşıldığı, yetkisiz icra dairesi olan İstanbul … İcra Müdürlüğünün tefrik kararı vererek keşideci … A.Ş hakkındaki takibi Karşıyaka …İcra Dairesinin … sayısına gönderdiği, ancak davacı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında kambiyo senedi nedeniyle başlatılmış olan takibin hala mevcut olduğu, incelenen kambiyo senedi-çeke davacı …’nün ortağı-yetkilisi-müdürü olduğu … A.Ş adına imza attığı, müşterek borçlu-müteselsil kefil yada avalist olarak bağımsız imzası olmadığı, bu hususun davalının tefrik istemiyle de teyit edildiği, mevcut bir icra takip dosyası bulunduğuna ve bu takibin davayanağı olan çek nedeniyle davacının borçlu sıfatı bulunmadığına göre davacının menfi tespit isteminde haklı olduğu, davacının kötü niyet tazminat talebi alacağın likit ve belirlenebilir olması, davacının çek nedeniyle şahsi sorumluluğunun olmadığı tespit edilebilmesine rağmen takip başlatıldığı açık olduğu” gerekçesiyle davanın kabulü ile İzmir … İcra Müd. … (eski İstanbul … icra müd …) esas sayılı dosyasında icraya konulan keşidecisi … AŞ keşide tarihi 07/05/2015, lehtarı davalı … Ltd Şti muhatabı … Ata Sanayi Sitesi Şubesi bedeli 59.000 EURO olan çek nedeniyle davacı … nün borçlu olmadığının tespitine, davacının kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile çek bedeli olan 59.000 EURO ‘nun %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde “….Davalı müvekkil şirketin makina ve ekipmanların teslimi tarihinden sonra ödenecek taksitler için davacının en büyük ortağı, yönetim kurulu başkanı ve imza yetkilisi olduğu … a.ş. adına, 29.12.2015 – 20.01.2016 ve 20.02.2016 vadelerde düzenleyerek imzalayarak davalı müvekkil şirkete verdiği çekler ödenmediğini davalı müvekkili şirketin davacıya gönderdiği sipariş formu, teknik şartlar ve Genel Hükümler olmak üzere 3 bölümden oluşan sözleşmenin imzalandığı sanısıyla çeklerin takibe konulmasını istediğini müvekkili şirketin davacının sözleşmenin bütün nüshalarını imzaladığını bildirdiğinden 29.12.2015 vadeli çekin tahsili için İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/41 D. İş dosyasında çekle ilgili olarak ihtiyati Haciz talebinde bulunulduğunu ve Haciz işlemi sırasında davacının borca itiraza ilişkin hiç bir beyanda bulunmadığını makinaların kendisine yedi emin sıfatıyla teslimini de kabul ettiğini 20.02.2016 vadeli çekin takibi başlatılmak üzere iken davacının çeklerde avali olmadığından bahisle 29.12.2015 vadeli çek için İstanbul 6 ATM 139 Esas dosyasında ve dava konusu 20.01.2016 vadeli çek için İstanbul 6. ATM 2016/138 Esas sayılı dosyasındaki menfi tespit davalarını açtığını öğrendiklerini ve bu durum üzerine davacının imzaladığı sözleşmeyi yeniden incelediklerinde davacının sözleşmenin yalnızca sipariş formu bölümünü imzaladığı ve Genel Hükümler ve Teknik Şartlarla ilgili bölümlerini imzalamadığının anlaşıldığını Davacının sözleşmenin diğer nüshalarını imzalamadığının anlaşılmasından sonra yerel mahkemeye verdikleri dilekçede davacının sözleşmenin aval ve yetki şartlarına ilişkin bölümlerini imzalamadığının fark edilmemiş olması dolayısıyla takiplerin bu şekilde başlatıldığı belirtilmiş davacı aleyhine sözleşmenin imzalandığı sanısıyla sehven yürütülen takibin ıslah yoluyla kaldırılacağı bildirildiğini ve davacının ve şirketinin dava konusu çekle ilgili olarak aynı zamanda İstanbul 17. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/188 Esas ve 2016/182 Karar sayılı dosyasında İcra Dairesinin yetkisizliğine, çekin avali olmadığından bahisle ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiş ancak İstanbul 17. İcra Hukuk Mahkemesi davacının yetki itirazını kabul etmiş buna karşılık davacının çekin avali olmadığını sonradan anladığımızı bildirmiş olmamız olmamız dolayısıyla ödeme emrinin iptali talebini kabul ettiğimizi bildirmiş olmamıza rağmen ödeme emrini iptal etmediğini İstanbul 17 İcra Hukuk Mahkemesinin icra dairesinin yetkisizliğine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra talebimiz üzerine Çekin takibini yürüttüğümüz İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında yaptığımız müracaatta çekle ilgili takibin yalnızca … A.Ş. Aleyhine yürütülmek üzere dosyanın yetkili Karşıyaka İcra Müdürlüğüne gönderilmesi istendiğini Yerel mahkeme kararında da belirtildiği üzere karar tarihinde davacı hakkında söz konusu çekle ilgili derdest olan icra takibi söz konusu olmadığını . Bu duruma rağmen yerel mahkeme sanki davacı hakkında yürümekte olan bir icra takibi varmış gibi menfi tespit kararı vermesinin hatalı olduğunu kararın kaldırılmasını…” talep ve istinaf etmiştir. Yine davalı vekili tedbir talebi de içeren istinaf dilekçesinde “….Dava sürecinde olan olaylar zinciri davacı müvekkilin kötü niyetli hareket etmediğini göstermesinin yanı sıra karar tarihinde davacı aleyhinde yürüyen bir icra takibi bulunmamasına rağmen davanın kabulü ile davacı müvekkilin kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesinin davalı müvekkile vereceği zarar gözetilerek icranın geri bıraktırılmasına karar verilmesini de talep etmekteyiz. …” demiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : Davacı vekilinin dava dilekçesinde, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı (yetkisizlik sonrası Karşıyaka …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı) dosyasında yürütülen icra takibine konu çekte, müvekkilinin hiçbir sıfatı bulunmadığını beyanla 29/12/2015 tarihli çekten dolayı müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. İcra dosya örneğinin incelenmesinde; davalı alacaklı şirket tarafından, borçlular davacı ile dava dışı … Aş aleyhine kambiyo senedine dayalı takip başlatıldığı,, her iki borçlu tarafından takibe itiraz üzerine İstanbul 17.İcra Hukuk mahkemesi’nin 2016/ 188 Esas, 2016/ 182 Karar sayılı dosyasında yetki itirazının kabulü ile icra dosyasının Karşıyaka İcra Dairesi’ne gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Takibe konu çek örneğinden; 07.05.2015 keşide tarihli 59000 Euro bedelli çekte, keşidecinin … AŞ, lehtarın …Ltd Şti olduğu, çekin hamil … tarafından bankaya ibraz edildiği, davacının çekte cirosunun yada keşideci sıfatıyla imzasının bulunmadığı görülmüştür.Yine davacının avalist de olmadığı görülmektedir. İcra dosyası örneğinden dosyanın Karşıyaka İcra Müdürlüğüne gönderildikten sonra düzenlenen Ödeme emri ve takip talebinde, davacının borçlu sıfatıyla isminin bulunmadığı, sadece … A.Ş. Hakkında icra takibini yürüttüğü anlaşılıyorsa da; davalı vekilinin dilekçesinde de, takibi ıslah ederek takibin sadece … şirketi aleyhinde yürütülmesine sağladığını beyan ettiği, davacı hakkında takipten feragat beyanı bulunmadığından, davanın konusuz kaldığından bahsedilemeyeceğinden, çekte de davacının cirosu yada keşideci sıfatıyla veya avalist olarak kendi şahsını bağlayacak imzası bulunmadığından, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu kanaatiyle, davalı vekilininesasa ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.Davalı vekili dilekçesinde ; kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığını da beyan etmiştir. Eldeki dava açısından ; çek aslı bizzat elinde olan alacaklının davacının keşideci, avalist ve ciranta gibi bir nedenle davacıyı sorumlu tutabileceği hiç bir hukuki gerekçesi yokken takip yapması kötüniyetli bir takiptir. Ancak ilk derece mahkemesinin kötüniyet tazminatını yabancı para cinsinden hükme bağladığı görülmüştür. Bu nedenle davalı yanın kötüniyet tazminatı konusundaki istinaf başvurusu kötüniyet tazminatının yabancı para cinsinden verilmiş olmasının hatalı olması nedeni ile kabul edilerek esas hakkında aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurmak gerekmiştir. Ayrıca sadece çek bedeli değil; tüm takip çıkışı olan 65.195,81 Euro üzerinden dava açılmış olmakla kötüniyet tazminatının da aslında bu miktar gözetilerek verilmesi gerekmekte ise de ilk derece mahkemesi sadece çek bedelini nazara almış ve davacı yanın istinaf başvurusu da bulunmadığından kazanılmış usuli hakka göre mahkememizce de 59.000 Euro üzerinden TLkarşılığı nazara alınarak kötüniyet tazminatı hesap edilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE ; İlk derece mahkemesi kararanının KALDIRILMASINA 2- İlk derece mahkemesine açılan davada A- Davanın KABULÜ ile ; Karşıyaka … İcra müd … (eski İstanbul … icra müd …) esas sayılı dosyasında icraya konulan keşidecisi … AŞ keşide tarihi 07/05/2015 , lehtarı davalı … Ltd Şti muhatabı … Ata Sanayi Sitesi Şubesi bedeli 59.000 EURO olan çek nedeniyle davacı … nün borçlu olmadığının tespitine B-Davacının kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile çek bedeli olan 59.000 EURO ‘nun takip tarihindeki TL karşılığı olan 192.717,60 TL üzerinden 38.543,52 TL %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine C-Alınması gerekli 13.319,30 TL harçtan peşin alınan 3.636,87 TL’nin mahsubu ile eksik 10.910,61 TL nisbi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, D-Davacı tarafından yapılan 3.752,37 TL yargılama giderinin (peşin harç,başvurma harcı ,vekalet harcı ,posta gideri, tebligat gideri ) davalıdan alınarak davacıya verilmesine E-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 18.727,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, F-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan 403,00 TL nin HMK 333 mad gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran davacı tarafa iadesine,
İSTİNAF YARGILAMASINDA 3 -Davalı yanca yatırılan peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iade edilmesine 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5 -İstinaf yargılama giderleri olarak; davalı avansından yapılan posta gideri 35,00 TL ile başvuru harcı gideri 85,70 TL ki toplam 120,70 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı yana verilmesine ; davacı avansından kullanılan tebligat gideri masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına 6 -Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 28/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.