Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5429 E. 2019/144 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5429 Esas
KARAR NO : 2019/144
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2017
NUMARASI : 2017/84 2017/864
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı … Petrol İnşaat Ltd. Şti arasında düzenlenen genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin davalılar tarafından kefil olarak imzalandığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazı sonucu durduğunu, davalıların icra dairesinin yetkisine itirazının sözleşme hükümleri ve HMK’nun 17.maddesi uyarınca yerinde olmadığını belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin Erdek’te ikamet ettiklerinden Erdek mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca cevap dilekçesinde ileri sürdükleri diğer nedenlerle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalıların icra dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, İİK’nun 50.madddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine dair itirazın ele alınması gerektiği, her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede Bursa Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı belirtilmiş ise de, HMK’nun 17.maddesindeki yetki sözleşmesinin ancak tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında düzenlenebileceği, davalıların tacir olmadıkları, bu itibarla HMK’nun 17.maddesinin davalılar yönünden uygulanamayacağı, dolayısıyla yetkili icra dairesinin Erdek icra daireleri olduğu, takibin yapıldığı Bursa İcra Dairelerinin yetkili olmadığı gerekçeleriyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; taraflar arasındaki sözleşmenin 14.3 maddesinde Bursa İcra Dairelerinin yetkili kılındığı, asıl borçlunun tacir olduğundan yetki sözleşmesinin tüm tarafları bağlayacağını, TTK’nun 7.maddesindeki teselsül karinesinin bunu gerektirdiğini, Yargıtay 19 HD’nin kararlarının bu yönde olduğunu bildirmiştir.
Davacı tarafından davalılar aleyhine Bursa …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; toplam 927.213,07 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, davalıların ayrıca icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulundukları ve Erdek İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürdükleri görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 13.4 maddesinde Bursa Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yanı sıra sözleşmeyi imzalayan banka şubesinin bulunduğu yer ile İstanbul İcra Dairelerinin ayrı ayrı yetkili olduğu, bu mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılınmasının kanunen yetkili kılınmış olan mahkeme ve icra dairelerinin yetkisini kaldırmadığının hükme bağlandığı görülmüştür.
Davanın 16/01/2017 tarihinde açıldığı görülmüştür.
Davalı tarafın savunmasında Bursa 2.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/49 esas sayılı dava dosaysında ödeme emrinin iptali için dava açtıkları ve bu davanın halen derdest olduğunu bildirerek sonucunun beklenmesini istedikleri görülmüştür.
Bursa 2.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/49 Esas, 2017/111 Karar sayılı icra dosyasına sunulu bulunan ilamının incelenmesinde; mahkemece 09/02/2017 tarihinde dayanak belgelerin borçlulara tebliğine dair ödeme emrinde kayıt bulunmadığından şikayetlerinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davacı borçlulara gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verildiği görülmüş olup davacı banka vekilince 06/03/2017 tarihinde karara karşı istinaf yoluna başvurmakla birlikte yeniden ödeme emrinin tebliğini istedikleri, icra müdürlüğünce talebin kabul edildiği ve yeniden davalı borçlular vekiline ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçluların da 27/03/2017 tarihinde itiraz ettiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır. Davalılar icra takibinde icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunmuşlardır. Bu nedenle öncelikle icra dairesinin yetkisinin incelenmesi doğrudur. Taraflar arasındaki sözleşmenin 14.3 maddesinde Bursa İcra Dairelerinin yanı sıra sözleşmeyi imzalayan banka şubesinin bulunduğu yer ile İstanbul İcra Dairelerinin ayrı ayrı yetkili kılındığı, yine bu mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılınmasının kanunen yetkili kılınmış mahkemelerin ve icra dairelerinin yetkisini kaldırmadığı hükme bağlanmıştır. HMK’nun 17.maddesi uyarınca taraflar bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Dolayısıyla bu şekilde yetki sözleşmesi yapılması HMK’nun 17.maddesine aykırı değildir. Öte yandan TTK’nun 7.maddesindeki teselsül karinesi uyarınca tacirler arasındaki yetki sözleşmesi tacir olmayan davalı kefilleri de bağlar. Bu itibarla mahkemenin yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiştir. Ayrıca dosya içeriğinde Bursa 2.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/49 Esas, 2017/111 Karar sayılı ilamıyla ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmüş olup itirazın iptali davasının görülmesi koşullarından biri de geçerli bir icra takibinin bulunmasıdır. Bu husus dava şartlarından olup mahkemece taralar ileri sürmese de yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. Dosya içeriğinden anılan kararın kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamamaktadır. Bu itibarla mahkemece anılan dava dosyasında verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği, buna göre dava şartlarının da bulunup bulunmadığı değerlendirilerek yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/07/2017 tarih, 2017/84 esas, 2017/864 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yukarıdaki gerekçede belirtildiği gibi yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 28,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 113,70 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.24/01/2019