Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5376 E. 2020/1551 K. 02.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5376 Esas
KARAR NO : 2020/1551 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/04/2017
NUMARASI : 2014/1123 E. – 2017/367 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/10/2020
İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 03/04/2017 tarihli kararına karşı, davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında ticari ilişkinden kaynaklanan cari hesap bulunduğunu, bundan kaynaklanan borcun ödenmemesi sebebi ile davalı tarafa yönelik takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; Taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, takipte alacağın kaynağının gösterilmediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini ayrıca kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.04.2017 tarihli 2014/1123 E. – 2017/367 K. sayılı kararıyla; Davanın kabulüyle, “İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takibine, davalının yapmış olduğu itirazın iptaliyle takibin 11.416,97TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, 2.283,39.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekiline gerekçeli kararın 11/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, ibraz ettiği 04/07/2017 tarihli istinaf dilekçesinde; davacı tarafa yemin teklif ettiklerini, kabul ettiğini, ancak yeminden kaçındığını,-dosyada mübrez 31/01/20015 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında 4. bentte “davacının 13/03/2014 takip tarihi itibarıyla 9.698,87 TL alacaklı olduğu ve 1.718,10 TL fazla talebin olduğunun” açıkça belirtildiğini, davacı tarafın da 30/03/2015 tarihli celsede 1.718,97 TL fazladan icra takibine konulduğunu ikrar ettiğini, buna rağmen davanın kabul edildiğini,-BA/BS formlarının malın teslimine delalet etmediğinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile sabit olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.Davalı vekilinin ibraz ettiği 13/07/2017 tarihli istinaf dilekçesinde; önceki dilekçelerindeki beyanları tekrar ettiklerini, mahkemenin 1.718,10 TL fazla talebin olduğu açık olmasına rağmen , mahkemenin alacağın tamamı üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacağın likit olmadığını, ortada usulüne uygun takip bulunmadığını icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün bulunmadığını beyanla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesinde; davalı vekilinin ikinci istinaf dilekçesine muvaffakatlarının bulunmadığını, ek istinaf dilekçesi ile istinaf sebeplerinin ve itirazların genişletilemeyeceğini, davalı tarafın yargılamanın her aşamasında gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunu, dosyada alınan 4 adet bilirkişi raporunda alacaklarının varlığının tespit edildiğini, müvekkili şirket yetkilisinin yemini eda ettiğini, yemin eden şirket yetkilisi müşterek yetkili olduğundan A Grubu yetkililerden birisinin daha gelerek yemin etmesi için diğer iki yetkiliye yemin davetiyesi çıkartılması için ara karar kurulduğunu ancık kendilerine ihtaratlı yemin davetiyesi tebliğ edilmediğini, müvekkilinin ihtaratsız ve sonuç doğurmayacak davetiyeye rağmen şirket yetkilileri ile duruşmaya katılmak üzere yolda iken duruşmanın bekletilmesi taleplerinin kabul edilmeyerek, duruşmaya yokluklarında devam edildiğini, BA/BS formları ile müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiğini, dava ispat edildiğinden yemin eda ettirecek belirsizlik kalmadığını, alacağın likit olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığını beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER; İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında, davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine 07/12/2013 tarihli cari hesaba dayalı olarak 11.416,97 TL alacağın tahsili talebiyle alımsız takip başlattığı, davalı borçlunun 7 günlük süre içerisinde borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği , takibin durdurulduğu görülmüştür.İlk derece mahkemesince alınan 30/01/2015 tarihli bilirkişi kök raporunda; davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmediği, davacının takip tarihi itibarıyla davalıdan 9.698,87.-TL alacaklı olduğunun, davacının takipte 1.718,10 TL fazla talepte bulunduğunun belirtildiği, davacı defterlerindeki faturalardan 04/05/2013 tarih ve … nolu fatura hariç irsaliyeli ve teslim alan kısmında isim ve imza bulunduğu, 04/05/2013 tarihli faturanın 2.691,76 TL bedelli olduğu, aynı tarihli 2.700,00 TL bedelli davalının ödeme makbuzu olduğu beyan edilmiştir.Mahkemece taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında 2012’den 2013’e devir sırasında görülen 13.452,87.- TL davacı alacağının varlığının tespiti yönünden inceleme yapıldığı, bu kapsamda davalının vergi dairesine beyan ettiği BA formlarının getirildiği ve aynı bilirkişiden alınan ek raporlarda; BA formların 2.515,44.-TL tutarlı fatura dışında davacı kayıtlarını doğruladığının beyan edildiği görülmüştür.Mahkemece 2.515,44.-TL tutarlı fatura kapsamı malın teslimi davacı tarafça katlanamadığından, davacı tarafa yemin teklif hakkı hatırlatılmış, davalı tarafa yemin davetiyesi gönderilmiş, davalı yemin için duruşmaya gelmemiş, davalı vekilinin 19/12/2016 tarihli duruşmada; 2.515,44.-TL bedelli fatura kapsamını ve malların teslim edildiğini kabul ettiklerini beyan etmiştir.Davacı vekili 04/05/2015 tarihli duruşmada; davacı defterlerindeki 1.718,10 TL tahsilat kaydının , takipten sonraki ödemeye ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekili cari hesaba dayalı ilamsız takibe davalı tarafça yapılan itirazın iptalini talep etmiş, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline ve davalının alacağın %20’si oranında inkar tazminatı ödemesine karar verilmiştir.Davalı vekiline gerekçeli kararın 11/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin istinaf dilekçesini 04/07/2017 tarihinde, ek istinaf dilekçesini 13/07/2017 tarihinde ibraz ettiği, her iki dilekçenin de istinaf süresi içerisinde olduğu anlaşılmakla, her iki dilekçedeki istinaf sebepleri de dikkate alınmıştır.Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine sunmadığı, davalının Vergi Dairesinden ticari ilişkinin gerçekleştiği yıllara ilişkin BA formlarının celp edildiği, bilirkişi rapor ve ek raporlarıyla, davacı tarafın takip tarihinde davalı şirketten takipte talep edilen 11.416,97 TL miktarınca alacaklı olduğu, davacı tarafça sunulan cari hesap ilişkisine konu irsaliyeli faturalarda teslim alan imzasının bulunduğu, faturaların davalı tarafça Vergi Dairesine bildirildiği, Vergi Dairesi’ne bildirilmeyen 2.515,44.-TL tutarlı fatura konusu malın teslim alındığını davalı vekilinin duruşmada kabul ettiği, davalı tarafın sunduğu ödeme makbuzlarının davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, sonuç itibarıyla takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 11.416,97 TL miktarınca alacaklı olduğu sabit olmuşsa da, davacı kayıtlarında bulunan ve davacı vekili tarafından kabul edilen takipten sonra davadan önceki 1.718,10 TL tahsilat miktarı düşülmeden dava açıldığından, 1.718,10 TL alacak yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, tüm alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı vekili alacağın likit olmadığı gerekçesiyle icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürmüşse de ; davalının Vergi Dairesi’ne bildirdiği faturalar ve ödeme belgelerini inceleyerek cari hesap borcunu tespit edebileceğinden, alacağın likit olduğu kanaatiyle bu yöndeki istinaf başvurusu reddedilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.04.2017 tarihli 2014/1123 E. – 2017/367 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 4-Davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibinin 9.698,87 TL’lık kısmına yönelik itirazının iptaline, bu miktara takip tarihinden itibaren %11,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanarak takibin devamına, -Fazlaya ilişkin talebin reddine,- 1.939,77 TL icra inkar tazminatının, davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,4-İlk derece yargılaması yönünden; -Karar tarihi itibariyle alınması gereken 662,53 TL karar harcından, peşin yatırılan 195,00TL harcın mahsubu ile bakiye 467,53 TL eksik harcın davalıdan tahsiliyle Hazine’ye irad kaydına,-Davacı tarafça yapılan 1.574,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.337,13 TL’lık kısmının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T.’ne göre hesap edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T.’ne göre hesap edilen 1.718,10TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra talep halinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf yargılaması yönünden;-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 37,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 123,20 TL’nin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 02/10/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.