Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5363 E. 2020/1599 K. 05.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5363 Esas
KARAR NO : 2020/1599
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/05/2017
NUMARASI : 2014/85 2017/105
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)|Marka (Maddi Tazminat İstemli)|Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
KARAR TARİHİ: 05/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, davalının www…..com sitesinde müvekkiline ait TSE markası ve logosunu izinsiz olarak kullandığını, bu konuda İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2013/104 D.İş sayılı dosyasıyla tespit yapıldığını, davalının bu eylemleriyle davacıyı zarara uğrattığını belirterek müvekkiline ait markaya vaki tecavüzün tespiti ile internet yayınının durdurulmasına, haksız marka taşıyan ürünlerin tespit edilmesi halinde ürünlerin toplatılmasına ve müvekkiline verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.938,40 TL maddi ve 34.692,00 TL manevi olmak üzere toplam 41.630,04 TL tazminatın tespit tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, duruşmadaki beyanında; bu eylemi bilerek gerçekleştirmediğini, tazminatı ödeyecek gücünün de bulunmadığını bildirmiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davalının, davacıya ait markayı ürünleri üzerinde ve internet sitesinde izinsiz ve sözleşme yapmaksızın kullandığını, bu şekilde marka hakkına tecavüz ettiği, TSE belgelendirme yönergesinin 45.maddesine göre davacının 6.938,40 TL maddi tazminat talep edebileceği, davalının eyleminin işleniş şekli, konumu, haksız kullanım niteliği ve ticaret hacmi gözetilerek 6.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davacının markasına davalı tarafından tecavüz edildiğinin tespitine, tecavüzün önlenmesine, TSE garanti markasının izinsiz olarak kullanan davalıya ait www…..com sitesinden çıkartılmasına, internet sitesinde markanın kullanılmasının önlenmesine, 6.938,40 TL maddi ve 6.000,00 TL manevi tazminatın 25/11/2013 tespit tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili ile davalı istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; müvekkilinin manevi tazminat talebinin BK’nun 25.maddesinde düzenlenen isme yapılan tecavüz nedeniyle olduğunu, bu tazminat için isim gaspının yeterli olduğunu, davalının internet sitesi ile çok fazla müşteriye ulaştığını ve tüketicileri de yanılgıya sebebiyet verdiğini, 6.000,00 TL tazminatın düşük olduğunu, farklı firmaların nasıl olsa düşük tazminatlara hükmediliyor diye müvekkilinin TSE markasını süreklilik arzedecek şekilde izinsiz kullanmalarına yol açacağını, yönergede manevi tazminat tutarının belirlendiğini, bu manevi tazminatın cezai şart niteliğinde olduğundan aynen hüküm altına alınması gerektiğini, dolayısıyla manevi tazminat yönünden talepleri gibi karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir. Davalı, istinaf sebebi olarak; yapılan yargılama sonunda ayrı ayrı 2.860,00’ar TL’den 8.580,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, atılı suçu işlemediğini, herhangi bir ürün de satmadığını, kaldı ki bu durumun suç olduğunu bilmediğini mahkemeye bildirdiğini, davanın reddi gerektiğini, tazminatların yüksekle hakkaniyete uygun olmadığını, bilirkişinin olayı değerlendirecek mesleki kariyerinin bulunmadığını, raporu kabul etmediğini, itirazların dikkate alınmadığını ve resen nedenlerini bildirmiştir. İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2013/104 D.İş sayılı dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine tespit talebinde bulunulduğu, tespit işlemi sonucu bilgisayar teknikeri tarafından düzenlenen 04/12/2013 tarihli bilirkişi raporunda; www…..com isimli web sayfası içeriğinde tespit isteyene ait logo ve görsellerin daha önce kullanılmış olduğu, kullanılan görselin ana sayfada kaldırılmış olsa da site içinde bulunduğu, ancak 04/12/2013 tarihi itibariyle inceleme konusu logo ve görsellerin ana sayfada bulunmadığının tespit edildiğini bildirmiş, rapor içeriğinde siteye ait görsellere yer verildiği ve firmanın 55 yılı aşkın bir süredir çini ve desenli yer karoları imalatı yaptığının bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 03/08/2016 tarihli heyet bilirkişisi raporunda; davalının fiilinin 556 Sayılı KHK’nın 62.maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğu, TSE ürün belgelendirme yönergesi hükümlerine göre belirlenecek ücretin iki katı tutarında maddi tazminat hesaplanması gerektiği, buna göre derdest davada karo taşıyla ilgili ücretlendirmenin TSE kurumu yazısına göre 2.940,00 TL + KDV olduğu, bu tutarın iki katının maddi tazminat olarak hükmedilebileceği, manevi tazminatın ise tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak makul ve hakkaniyete göre belirlenmesi gerektiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.Yargılama sırasında alınan 14/12/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; TSE’nin yazısına göre derdest davadaki karo taşıyla ilgili olarak ücretlendirmenin 2.940,00 TL + KDV = 3.469,20 TL şeklinde olduğu yolunda görüş bildirilmiştir. Davalı hakkında İstanbul Anadolu FSHCM’de açılan dava sonunda 19/11/2015 tarihinde 556 Sayılı KHK’nın 61/A-1 maddesi uyarınca cezalandırılmasına ve HAGB işleminin yapılmasına karar verildiği, kararın 29/12/2015 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiğinin bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, marka hakkına tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacı taraf, davalının TSE markası ve logosunu internet sitesinde izinsiz kullandığını ve zarara uğradığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Tespit dosyası içeriğinden ve alınan bilirkişi raporundan, davalının www…..com isimli web sayfasında davacıya ait logo ve görselleri kullandığı anlaşılmıştır. Davalı taraf her ne kadar ürün satmadığını ileri sürmüş ise de, söz konusu davacıya ait marka ve logoyu kullanması ihlal için yeterlidir. Öte yandan tazminatların yüksek olduğu ileri sürülmüş ise de, maddi tazminat hesaplamasının TSE Ürün Belgelendirme Yönergesine göre yapıldığı, tarafların durumu ve olayın oluş şekli gözetildiğinde manevi tazminatın da fahiş olmadığı kanaatine varılmış olup davalının istinaf sebepleri yerinde değildir. Davacı taraf ise, manevi tazminatın yönerge gereğince hesaplanması gerektiğini ve düşük hükmedildiğini ileri sürmüş ise de, bilindiği üzere manevi tazminatın yönerge gereğince değil, somut olayın özelliğine göre hakim tarafından takdir edilmesi gerekir. Somut olayda hükmedilen manevi tazminat tutarı da olayın özelliğine ve tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre yeterli ve yerindedir. Açıklanan bu sebeplerle davacı vekilinin istinaf talepleri de yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-Davacıdan alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalıdan alınması gereken 883,83 TL harçtan, peşin alınan 221,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 662,43 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/10/2020