Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5317 E. 2020/1493 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO 2017/5317 Esas
KARAR NO : 2020/1493
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2016
NUMARASI : 2013/169 E. – 2016/913 K.
BİRLEŞEN KAPATILAN İSTANBUL 32.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2013/207 ESAS 2014/2 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVANIN KONUSU: MENFİ TESPİT
KARAR TARİHİ: 28/09/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ ASIL DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; keşidecisi …San. Ve Tic. Ltd. Şti. olan… Nurosmaniye Şubesine ait 70.000,00 TL bedelli 31/07/2013 tarihli … numaralı, 30/09/2013 tarihli … numaralı, 31/05/2013 tarihli … numaralı ve 30/04/2013 tarihli … numaralı 4 adet çeki müvekkilinin yaptığı ticari alış veriş neticesinde aldığını, çeklerin müvekkili şirket emrühavalesine düzenlendiğini, çeklerin şirket yetkilisinin aracından çalındığını, suç duyurusunda bulunduklarını, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mezkür çeklere ilişkin el koyma kararının verildiğini, Bakırköy 4 AT’M’de iş bu çekler için çek iptali davası açıldığını ve ödeme yasağı konulduğunu, 31/05/2013 tarihli çekin davalıların eline nasıl geçtiğini bilmediğini, çalıntı çekin arkasına müvekkili adına basılmış kaşe ve imzanın sahte olduğunu, davalılardan … iş bu çek için ihtiyati haciz kararı alarak İstanbul ….İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin fabrikasına hacze gelindiğini, müvekkilinin çek bedelini ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin davalılara borcunun olmadığını, çekteki imzanın sahte olduğunu, imza incelemesinin yapılması gerektiğini belirterek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, meşru hamili müvekkiline çekin veya bedelinin istirdatına, %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin keşideci … San. Ve Tic. Ltd. Şti’ye ait … Bankası Nuruosmaniye Şubesine ait 70.000,00.-TL bedelli 31/07/2013 tarihli … çek nolu , 30/06/2013 tarihli … çek nolu 31/05/2013 tarihli … çek nolu 30/04/2013 tarihli … çek nolu 4 adet çeki ticari alışveriş neticesi teslim aldığını, 31/05/2013 tarihli çekin istirdatı için İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/169 E. Sayılı dosyası ile dava açtıklarını, davanın halen devam ettiğini, davalı … Faktoringin banka tarafından ödemeden men yasağı konulan ve bu nedenle ödenmeyen 30/06/2013 tarihli 2. Çek için ihtiyati haciz kararı alarak İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını beyanla müvekkilin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine girişen davalı tarafın %20 den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, çekin meşru hamili müvekkiline çekin iadesine veya istirdatını talep etmiştir.
CEVAP: ASIL DAVADA : Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çeke ilişkin keşideci … Şti. tarafından haricen taraflarına ödeme yapıldığını, İstanbul ….İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının infaz edildiğini, davacının dosyada taraf sıfatının bulunmadığını ve dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları ile birlikte davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsilini talep etmiştir. Davalılardan …’in ilk derece mahkemesinin 03/07/2014 tarihli celsedeki beyanında; “Ben Bursa’da dış cephe kaplama işleri ile uğraşmaktaydım, kendime ait şahıs şirketim vardı, davacıyı tanımam, davaya ve birleşen davaya konu 70.000 TL bedelli 2 Adet Çek’i diğer davalı …’ye verdiğim malzemeye ve yaptığım işe karşılık aldım, ben davalı … den çeki fatura karşılığı aldım ve faktoring şirketine teslim ettim, hatırladığım kadarıyla toplam 140.000 TL bedelli 2 adet çek almıştım, ben delillerimi celse arası ibraz edeceğim, davaya ve birleşen davaya konu çeklerdeki ciranta olarak … adı altında geçen ciro imzaları bana aittir, yukarıda belirttiğim gibi ben bu çekleri … den yaptığım işlere karşılık aldım, davacı tarafı tanımam” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
BİRLEŞEN DAVADA: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın müvekkiline yönelik ikame etmiş olduğu çekin veya bedelinin istirdatına ilişkin davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davaya konu çeke ilişkin olarak müvekkiline keşideci takip borçlusu … San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından haricen ödeme yapıldığını, anılan çeke ilişkin İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının infaz edildiğini, dosya üzerindeki tüm hacizlerin fekkinin yapıldığını, davacının taraf sıfatının bulunmadığını,davacının dava dilekçesinde yer alan faktoring işlemi neticesinde devraldığı çeki tevsik eden belge niteliğinde müvekkili ile diğer davalılar arasında fatura mevcut olduğunu, müvekkilin yasanın üzerine yüklediği tüm sorumlulukları eksiksiz yerine getirdiğini, davaya konu çeki hukuka uygun olarak faktoring kanunu ile çekin alımına sebep olan davacı ile davalı arasındaki faturalar ile birlikte devralan iyi niyetli meşru hamil konumdaki 3.şahıs olduğunu beyanla davacının tüm taleplerinin ve haksız davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; asıl dava ve birleşen davanın davacısının keşideci …San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nde aldığı dört adet çekin çalınması sonucu bu çeklerden ikisinin İstanbul …. Ve …. İcra Müdürlüklerinde davalı … A.Ş. Tarafından takibe konulduğu, İstanbul 6. Ve 14. İcra Hukuk Mahkemelerinde yaptırılan imza incelemesinde asıl ve birleşen davaya konu çeklerdeki davacı şirkete atfen atılan imzaların davacı şirket yetkilisine ait olmadığının anlaşıldığı, davacı şirketin davaya konu iki adet çekin yetkili hamili iken ve bu çek bedelleri kendisi tarafından tahsil edilecekken çalınması sonucu davalılar … ve …’in ciroları ve tanzim olunan faturalar neticesinde davalı … A.Ş.’ne geçtiği, çek keşidecisinin davacı … San. Tic.. Ltd. Şti.’ne ödemesi gereken çek bedellerini … A.Ş.’ne ödediği, davacının hamil bulunduğu iki adet çekin bedelini tahsil edemediği gibi çalıntı çeklerin davalı … tarafından tahsil edilmesi nedeniyle davacının istirdat talebinin yerinde olduğu, her ne kadar davanın tüm davalılar adına açıldığı görülmüşse de çek bedellerini tahsil eden davalının …A.Ş. Olduğu görülmekle bu davalıdan istirdatı talebinin yerinde olduğu, gerekçesiyle dava ve birleşen davanın davalı … Anonim Şirketi yönünden kabulü ile; dava ve birleşen davadaki 31/05/2013 vade tarihli 70.000,00 TL bedelli ve 30/06/2013 vade tarihli ve 70.000,00 TL bedelli iki adet çekin toplam bedeli olan 140.000,00 TL’nin davalı … Anonim Şirketi’nden istirdatına, diğer davalılara ilişkin talebin ve ayrıca kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararının yerinde olduğunu, ancak icra giderleri ve çek ferileri yönünden yapılan ödemenin hükme bağlanmamasının hatalı olduğunu, icra dosyalarına 90.300,00TL ve 91.350,00TL ödeme yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirketin faktoring sözleşmesine bağlı olarak çekleri devraldığını, …-… ile faktoring sözleşmesi yapıldığını, devrin 6361 sayılı Kanun’a uygun olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, çekin çalıntı olduğu gerekçesi ile çekin yahut bedelinin istirdadına karar verilemeyeceğini, TTK 792 md göre çeki elinde bulunduranın kötü niyetli olduğunu ya da ağır kusurlu olduğunun ispatının gerektiğini, bununla birlikte imzalardan birinin sahte olmasının ciro zincirini etkilemeyeceğin, mahkemenin Faktoring işlemi yönünden herhangi bir inceleme yapmadığını, davaya konu çek bedellerinin dava dışı takip borçlusu çek keşidecisi ….Şti tarafından kendilerine ödendiğini bu nedenle davacının çek bedelini talep etme hakkının olmadığını, davacının davada taraf sıfatı olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Asıl ve birleşen dava, menfi tespit ve çeklerin yahut çek bedellerinin istirdadı istemine dayalı olarak açılmıştır.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı … AŞ vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı davaya konu her iki icra dosyasında borçlu olarak, her iki çekte ciranta olarak yer aldığından aktif husumeti mevcut olup bu yöndeki istinaf istemi yerinde değildir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada; asıl ve birleşen dosyaya konu 31.05.2013 tarihli 70.000Tl bedelli ve 30.06.2013 Tarihli 70.000Tl bedelli çeklerdeki ciranta imzaların davacı şirket yetkilisine ait olmadığı kabul edilmiştir. Mahkemece imza incelemesi yönünden yeni bilirkişi raporu alınmadığı, İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararlarının esas alındığı görülmektedir. Genel mahkemede yapılan yapılan yargılamada dar yetkili İcra Hukuk Mahkemesinin kararlarına ilişkin raporların esas alınması doğru değilse de; tarafların bu yönde istinaf istemleri bulunmadığından HMK 355.maddesi gereğince bu husus kaldırma sebebi yapılmamıştır.Sahtecilik mutlak def’ilerden olup herkese karşı ileri sürülebilir. Mahkemece davaya konu çekler yönünden imzaların sahte olduğunun kabul edilmesi halinde davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; her iki icra dosyası incelendiğinde borcun dava dışı keşideci tarafından ödendiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili de, icra dosyaları yönünden keşideciye müvekkili tarafından ödeme yapıldığını beyan ederek bu hususta belgeler sunmuştur. Ancak; lehtar tarafından yapılmış bir ödeme olmadıkça davacı lehtarın davalıdan istirdat talebine hakkı yoktur. Başka bir anlatımla istirdat ancak ödeme yapan tarafça istenebilir. (Aynı yönde Yargıtay 19.HD E.2016/5003, K. 2016/15759, T. 13.12.2016) Mahkemece bu yön gözetilerek menfi tespit kararına hükmedilerek, sair taleplerin reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, davacının davalıya yapmadığı ödemeler yönünden istirdat hükmü kurulmasında isabet görülmemiş, davalı vekilinin istinaf isteminin bu yönü ile kabulü ve kararın kaldırılması gerekmiştir.Dairemizce kabul edilen kaldırma sebebine göre davacı vekilinin istirdata hükmolunan bedelin eksik olduğuna ilişkin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin REDDİNE,2- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,3- 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 27.12.2016 Tarihli, 2013/169 Esas, 2016/913 Karar sayılı kararının KALDIRILMAINA,3- Dava ve birleşen davanın davalı … Anonim Şirketi yönünden KABULÜ ile;Asıl davaya konu … Bankası Nuruosmaniye Şubesi’ne ait 31/05/2013 tarihli … seri nolu 70.000,00 TL bedelli çek ile birleşen dava konu …Bankası Nuruosmaniye Şubesi’ne ait 30/06/2013 tarihli … seri nolu ve 70.000,00 TL bedelli iki adet çek yönünden davacının davalı … Anonim Şirketi’ne BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, -Sair taleplerin, diğer davalılara ilişkin talebin ve kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,4- İlk derece mahkemesindeki harç ve yargılama giderleri yönünden;A.Asıl dava yönünden alınması gereken 4781,70TL harçtan peşin alınan 1.195,45TL’nin mahsubu ile bakiye 3.586,25’er TL harcın davalı … A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına,Asıl davada davacı tarafından 1.400,60 TL yargılama giderinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine Asıl Davada davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 8.050,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,B. Birleşen dava yönünden alınması gereken 4781,70TL harçtan peşin alınan 1.195,45TL’nin mahsubu ile bakiye 3.586,25’er TL harcın davalı … A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına,- Birleşen Davada davacı tarafından yapılan 1.269,70 TL yargılama giderinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,- Birleşen Davada Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 8.050,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça her iki dava yönünden yatırılan 1.195,50’şer TL istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,-İstinaf talebi reddedildiğinden davacı yönünden alınması gereken 54,40’ar Tl harçtan peşin alınan 31,40’ar Tl harcın mahsubu ile bakiye 23,00’er TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 171,40 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 26,30 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 197,70TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 28/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.