Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5269 E. 2020/1499 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5269 Esas
KARAR NO: 2020/1499
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2017
NUMARASI: 2014/329 E. – 2017/154 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak ve Satışın İptali
KARAR TARİHİ: 28/09/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı şirketin, 22.07.2007 tarihinde ihbar edilenlere devredilmek istendiği ancak İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/524 E., 2010/482 K. ve 30.09.2009 tarihli ilamı ile müvekkil şirketin, 12.07.2007 tarihli genel kurulunda alınan kararların ve dolayısıyla devir işleminin İptaline karar verildiğini, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/192 E., 2010/398 K. ve 07.07.2010 tarihli ilamı ile müvekkil şirketin, 12.07.2007 tarihinde olağan genel kurul kararının TTK 35/3. ve Ticaret Sicil Talimatnamesinin 40/4. maddesi gereğince Ticaret Sicili’nden terkinine karar verildiği, bu nedenle, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.06.2010 karar tarihli. 2009/373 E. ve 2010/363 K. sayılı dosyasından verilen ilamı hükmü gereği kayyım marifetiyle yönetildiğini, davacı şirket ile davalı şirket arasında 4 adet finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, 4 adet aracın davalıya teslim edildiğini, ancak finansal kiralama bedelinin ödenmediğini, Finansal Kiralama Kanunu’nun 7.maddesi gereğince sözleşmeler en az dört yıl süre ile feshedilemeyeceğini, üç adet aracın satışının bu hüküm gereğince yapılamayacağını, satış bedeli olarak da sadece 100,00TL gösterildiğini, Beşiktaş … Noterliği’nin 28.05.2008 Tarihli satış sözleşmesindeki şirket yetkilisinin yetkilerinin iptal edildiğini, şirketi kanuna aykırı olarak elinde tutanlarla davalılar arasında ekonomik bağlantı olduğu belirtilerek davanın kabulü ile, kati satış sözleşmesinin iptali ile araçların mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine, araçları üçüncü kişilere devredilmiş ise satışın geçersizliğinin tespiti ile araçların rayiç bedelinin tespiti ile şimdilik 100,00TL’nin davalıdan tahsiline, 29.900,00TL finansal kredi alacağının ödenmesi gereken tarihten itibaren … Bankası’nın uyguladığı en yüksek temerrüt kredi faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davaya cevabında özetle; davanın sebepsiz zenginleşmeye yönelik olması nedeniyle davanın reddi gerektiği, taraflar arasında 4 adet Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığı, buna göre … ile … plakalı araçların , ödeme süresinin 24 ay, … ve … plakalı araçların Ödeme süresinin 36 ay olduğu, tüm ödemelerin yapıldığı, davacının …, … ve … plakalı araçların devrinin yapıldığı, devri yapılmayan araçla ilgili tüm ödemelerin de yapıldığı, davacının tasfiyede olması nedeniyle yetkililere ulaşılamaması nedeniyle devir işleminin yapılamadığı, bu araç üzerine davacı şirketin borçları nedeniyle hacizler konduğu, İst. … İcra Md … E. sayılı icra dosyası için İst. 4. İcra H.M 2009/2109 E. sayılı dosyası ile, İst, … İcra Md. … E. sayılı icra dosyası için İst. 4. İcra H.M. 2009/2110 E. sayılı davaların açıldığı, 2 dosya için karar verildiği ve hacizlerin kaldırıldığı, Ümraniye Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi Müdürlüğünün koyduğu haczin kaldırıldığını ancak temyize gidildiğini, kiralara karşılık senetler verildiği ve ödendiği, çeklerin verildiği ve ödendiği, makbuzlarının sunulacağını belirtilerek davanın reddini talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince; “… davacının ileri sürdüğü gibi kira sözleşmesinde tarafından daha kısa bir sürede sona erdirilmesi haklı nedenle fesih sonucu olmayıp kira borcunun ödenmesi ve bu suretle kiralanan araçların davalı kiracı devri ile sona ermiş olup yapılan satış ve devir işlemleri usule uygun olup davacının satışının iptalini talep hakkının bulunduğu, bu nedenle finansal kiralamaya konu araçlara ilişkin yapılan kati satış sözleşmelerinin iptali ile araçların mülkiyetinin davacı şirket adına tespitine karar verilmesi talebi yerinde bir talep olmayıp reddi gerektiği, diğer yönden finansal kiralama bedeli alacağı olarak ileri sürülen 29.900,00TL lik alacak yerinde olmamakla birlikte finansal kiralama sözleşmesinin kati satış sözleşmesi ile sona ermesi ve bu satıştan kaynaklı satış bedelinin ödenmemesi nedeniyle halen alacaklı olan davacının alacak isteminin hukuki sebebi farklı olmakla birlikte yerinde olduğu anlaşılmış ancak alınan bilirkişi raporları ile dosya kapsamı yapılan hesaplama dikkate alındığında alınan son bilirkişi heyet raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu kanaatine varılarak davalının finansal kiralama konusu araçların satış sözleşmesi ile devrinden kaynaklı ödenmemiş bakiye borcunun kaldığı kira bedeli ile birlikte satış bedeli olarak toplam 150.400,00TL ödemesi gerektiği ancak çekle ve nakit olarak yapılan toplam ödemelerin 140.988,00TL ye tekabül ettiği bakiye alacak yönünden davacının alacak isteminin 9.412,00TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 9.412,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazla istemin reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf isteminde özetle; raporun eksiklere dayalı olduğunu, belgeler tamamlanmadan rapor hazırlandığını, hukukçu bilirkişiden rapor alınmadığını, 3226 sayılı Kanun’un 7.maddesinin dikkate alınmadığını, davalının ödediğini iddia ettiği meblağların müvekkili kasasına girip girmediğinin açık ve net olarak belirlenemediğini, Ticaret Sicil gazetesi’nde tescil ve ilan edilmiş yetkililerin imzasını taşımayan çek ve senetler ile borcun ödendiğinin iddia edildiğini ve bu meblağların tahsil edildiği kabul edilerek değerlendirme yapıldığını, varsayım üzerinden karar verilemeyeceğini, aylık ödenmesi gereken kira bedellerinin zamanında ödenmemesi nedeni ile faiz hesabı yapılmadığını, sunulan belgelerde iddia olunan ödemelerin zamanında yapılmadığının belli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi sunmuş ise de; kesin süre içinde eksik istinaf harcını tamamlanmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, finansal kiralama sözleşmelerine dayalı alacak ve araç satış işlemlerinin iptali istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesince; araç satışlarının iptali talebinin reddi ile taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmelerinden kaynaklanan borcun 150.400,00TL olduğu, çekle ve nakit olarak 140.988,00TL ödeme yapıldığı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davacı vekili, 27.12.2013 tarihli bilirkişi rapora itiraz dilekçesinde; …’a ait 15.000TL bedelli 31.04.2008 Tarihli çek ile 31.03.2008 Tarihli 13.500TL bedelli çekteki imzaların bilinmeyen kişilere ait olduğunu, …’a ait 30.04.2008 Tarihli 6500TL bedelli çek arkasındaki imzaların şirketi temsil edenlere (mahkeme kararı ile temsil yetkileri kaldırılanlar dahil olmak üzere) ait olmadığını belirtmiştir. Bu durumda, …’a ait 6500,00TL bedelli çekin kime ödendiğinin … Etiler şubesinden sorulması ve çeklerin tarihleri itibarı ile davacı şirketin ticaret sicilde kayıtlı yetkililerin isticvabı ile çeklerdeki imzalar yönünden beyanları alınarak imzaların inkarı halinde ise imza incelemesi yapılması gerekir. Davacı vekilinin bu husustaki ve hesaplamaya ilişkin itirazları değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiş ve davacı vekilinin istinaf isteminin bu yönü ile kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Davalı vekili istinaf isteminde bulunmuş ise de; muhtıranın tebliğinden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde istinaf harcını tamamlamamıştır.Ancak; İlk derece mahkemesinin kararı Dairemizce esasa ilişkin eksik hususlar yönünden kaldırılmış olmakla kaldırma sebebine göre davalı vekilinin istemi yönünden bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, – Davalı vekilinin istinaf istemi yönünden bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına, 2-İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2017 gün ve 2014/329 Esas, 2017/154 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3- Davacı tarafça yatırılan 31,40TL İstinaf peşin harcının istek halinde davacıya iadesine, Davalı tarafça yapılan 85,70TL harcın istek halinde davalıya iadesine, 4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 28/09/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.