Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5252 E. 2019/821 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5252 Esas
KARAR NO : 2019/821
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2017
NUMARASI : 2017/235 E. – 2017/535 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı müvekkili aleyhine senede dayanarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının senet karşılığında 60.000,00 TL nakit para verdiğini iddia ettiğini, oysaki davalı ile müvekkili arasında böyle bir para ilişkisi bulunmadığını, dava konusu olan senedin müvekkili tarafından teminat olarak verildiğini, müvekkili tarafından yapılan ticaret karşılığında teminat olarak verilen senedin borcu ödemesine rağmen davalı tarafça işleme sokulmuş ve müvekkili hakkında icra takibi başlatılmış olduğunu, davanın mahkemece reddedildiğini, dava esnasında elde edilememiş yeni deliller ortaya çıktığını, bu delillerin yargılamanın sonucunu değiştirecek nitelikte olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılması ve yargılamanın iadesi talebinin kabulünü istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Yargılamanın iadesi sebeplerinin bulunmadığını, zira davacının belirttiği hususun elde olmayan nedenlerle elde edilememe halinin söz konusu olmadığını, davacının dayandığı belgelerin nitelik ve mahiyetleri itibariyle yargılama esnasında davacının ihmal ve kusuru ile mahkemeye sunulmamış olduğundan, sonradan elde edilme hali mevcut olmadığından ve davacı tarafça delil olarak bildirilip haberdar olunması ve sunulma imkanı varken sunulmadığını, bunların sonradan elde edilmediğini ,önceki davanın kesin delil olan yemin delili ile reddedilerek sonlandırıldığını, bu nedenle herhangi bir delile dayanılamayacağını, sunulan belgelerin hiçbir ispat gücü olmadığını, faturanın açık fatura ve davacıya ait olduğunu, senede karşı senetle ispat zorunluluğu bulunduğunu, bu nedenle de davanın reddi gerektiğini belirtmiştir. İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/07/2017 tarihli 2017/235 E. – 2017/535 K.sayılı kararıyla; Yargılamanın iadesi sebepleri HMK 375 maddesinde tahdidi olarak sayıldığı, bu sebeplerden birinin bulunması halinde HMK 377 maddesi uyarınca öngörülen sürelerde davanın açılması gerektiği, davacı tarafça yargılamanın iadesine sebep olarak belirtilen, ödeme dekontları, fatura ve kendi ticari defterleri göstermiş ise de bunların başta davacını elinde olan sonradan ele geçirilen belgeler olmadığı, bu haliyle de 3 aylık sürede davanın açılması gerekmesine rağmen açılmadığı ve yargılamanın iadesine sebep olarak gösterilen hususların da yargılamanın iadesine sebep oluşturmadığı gerekçesiyle, yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin istinaf istinaf dilekçesinde; Yargılama sırasında elde edilmemiş delillerin yargılamadan sonra elde edildiğini, yargılamanın sonucunu değiştirecek nitelikte olduğunu, takibe konu senedin karşılığı ödendiği halde, teminat olarak verilen senedin davacı tarafından kötüniyetle takibe konulduğunu, delillerin iddialarını ispatlar nitelikte olduğunu, davalı tarafça yargı ve yetkili mercilerin yanıltıldığını, suç işlendiğini, beyanla mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/07/2015 tarihli, 2014/514 Esas, 2015/536 Karar sayılı dosyası ile yapılan yargılamada elde edilememiş yeni deliller ortaya çıktığını ve yargılamanın sonucu değiştirecek nitelikte olduğunu beyanla yargılamanın iadesini talep ettiği, ilk derece mahkemesinin talebin süresinde yapılmadığını ve ileri sürülen delillerin davanın başında, davacının elinde olan belgeler ve deliller olduğunu gerekçe göstererek talebi reddettiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür.Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde; … Bankasından davacı tarafça 31/07/2013 tarihinde davalı hesabına gönderilen 5.000,00 TL ve 19/07/2013 tarihinde gönderilen 2.500,00 TL havale dekontunu, (neye mahsuben ödendiği konusunda açıklama bulunmadığı anlaşılmıştır) ,davacının işletme defter fotokopisini, davalı tarafça davacıya kesilmiş 16.07.2013 tarihli 13.500,00 TL bedelli faturaların örneklerini ibraz ettiği görülmüştür. HMK 374 ve devamı maddelerde düzenlenen, “Yargılamanın İadesi”, bazı ağır yargılama hatalarından ve noksanlarından dolayı ” kesin olarak verilen veya kesinleşmiş hükümlere karşı istenebileceğinden” olağanüstü kanun yollarındandır ve 6100 sayılı HMK 375.maddede yargılamanın iadesi sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. HMK 375/1-ç bendinde “yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması” yargılamanın iadesi sebebi olarak sayılmışsa da; davacının delillerin ne zaman elde edildiğini ve neden yargılamada sunulmadığını açıklamadığı, dava dilekçesi ekinde sunulan havale dekontu, işletme defteri ve davalı tarafça kesilen faturaların davacının elinde olduğu, yargılamadan sonra ele geçirilen belgelerden ve delillerden olmadığı, anlaşılmakla, mahkeme kararının yerinde olduğuna, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 11/04/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.