Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5233 E. 2020/1580 K. 02.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5233 Esas
KARAR NO: 2020/1580 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2017
NUMARASI: 2016/21 E. – 2017/143 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 02/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait tescilli marka ve şekilleri kullanmak sureti ile tekstil ürünleri satan davalının bu eyleminin tespiti ile müvekkiline ait marka hakkına tecavüz fiillerinin durdurulmasına, müvekkile ait markanın ihlalinin menine davalının mülkiyetinde bulunmuş olan ve marka hakkının ihlali ile satışa sunulan tekstil ürünlerini davalının lisans anlaşması ile hukuka uygun kullanması ile ödeyeceği lisans bedelinden fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine ve hükmün gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya ait markanın taklit ürünlerini üretmediğini, mağazasında satmak üzere bulundurmadığını, herhangi bir raf veya reyonda satışa arz etmediğini ve hiçbir zaman bu şekilde taklit ürün satmadığını, davacı taraf ile lisans sözleşmesi yapılmış olması halinde ödenecek lisans bedelinin ödenmesi talebinin kabulünün mümkün olmadığının mahkemece de anlaşılabileceğini, haksız açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH; Davacı vekili maddi tazminat talebini, 8.577,60 TL olarak ıslah etmiştir.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 1.FSHHM’nin 13.07.2017 tarihli 2016/21 E. – 2017/143 K.sayılı kararıyla; “Davacı tarafın … ve şekil markasına yönelik davalı tarafın satışa sunduğu ürünler üzerinde kullanımının markaya yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve men’ine 2-Davalı tarafın … ve şekil markasına yönelik satışının engellenmesine, 3-Ürünlere el konulmasına el konulan ürünlerin masrafı davalıdan alınarak imhasına, 4-Maddi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile davacı tarafın marka değeri ele geçen tespit edilen ürünler tam olarak tazminatın hesap edilememesi dikkate alınarak borçlar kanunu ve hakkaniyet gereği 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 5-Manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine, davacı taraf markasının değeri ele geçen ürün sayısı hakkaniyet gereği 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 6-Hükmün kesinleştikten sonra masrafı davalı taraftan alınmak suretiyle 5 büyük gazeteden birinde ilanına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Davalının müvekkiline ait markayı kullandığının Bakırköy 1. FSHHM’nin 2015/479 D.İş dosyasıyla tespit edildiğini, davalının işyerinin toptan satış yaptığını, ürünleri örnek ürün olarak ticari amaç için müşterilere tanıtım amaçlı kullandığını, bilirkişi raporunda 2015 yılı için toplam satış tutarının 964.158,02 TL olduğunun tespit edildiğini, zararın miktarı tam olarak belliyken mahkemenin afaki olarak tespit ettiği maddi tazminat miktarının hatalı olduğunu beyanla mahkemenin kısmen kabul ettiği, 5.000 TL maddi tazminat hükmünün kaldırılarak 8.577,60 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin marka hakkını ihlal ettiği söylenen ve muhafaza altına alınan ürünlerle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, markayı haksız olarak kullanmadığını, davacının zarara uğramasına neden olmadığını, hükmedilen tazminatların davacının ispat edilemeyen zararı karşısında haksız kazanç oluşturduğunu, davacının tüzel kişi olması karşısında manevi acı, elem, ızdırap duyguları yaşayamayacağından manevi tazminata hükmedilmesinin de yerinde olmadığını, toplanmasını istedikleri delillerin toplanmadığını, eksik yargılama ile karar verildiğini beyanla, mahkeme kararının bozularak talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Davacı tarafa ait marka kaydından; davacıya ait … markasının … sayı ile 3,14,18,20,21,24,25,28. Sınıflarda … şekil markasının … sayı ile 03,14,18,20,21,24,25,28 sınıfta davacı adına tescilli olduğu geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. Bakırköy 1. FSHHM’nin 2015/35 D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyada tutulan 10/04/2015 tarihli tutanaktan; 3 katlı mağazada, davacı markasını taşıyan bir adet kot pantolon, 1 adet bayan ceket ve 1 adet tişört tespit edildiği, işyeri çalışanının beyanında “Söz konusu tespit edilen ürünler kendimize ait, zaten biz toptancıyız, tek satışımız yoktur, ürünlerimiz lot halinde seri şeklinde satılır” dediği , tespit sonucunda düzenlenen raporda davacıya ait … ve … markalarının bir adet ceket , pantolon ve tişört üzerinde kullanıldığının tespit edildiği, ürünler tespitine ilişkin fotoğrafların rapor içinde yer aldığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E : Marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulması, meni, maddi ve manevi tazminat talepli davada; ilk derece mahkemesince marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, ıslah ile arttırılan maddi tazminat davasının 5.000 TL’lık kısmının kabulüne, manevi tazminat davasının 10.000TL’lık kısmının kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda, hükmedilen maddi tazminat miktarının düşük olduğunu, davalı vekilin de davacının zararını ispat edemediğini, hükmedilen tazminatların haksız kazanç sağladığını ileri sürmüştür. Davacı vekilinin tazminat seçeneğinin, Mülga 556 Sayılı KHK 66/c maddesine göre, markanın lisans sözleşmesiyle kullanılması halinde elde edilecek gelir seçeneğine göre belirlenmesini talep ettiği, alınan bilirkişi raporunda davalı defterlerinde yapılan incelemede, davalının ürün kodu yada ayrıntılı model ismi kullanmadığı için hangi üründen kaç adet sattığının tespit edilemediği, 2015 yılında toplam 964.158,02 TL ürün sattığının beyan edildiği, davacının tazminat talebini 8.577,60 TL olarak ıslah ettiği ancak mahkemece zarar miktarı tam olarak tespit edilemediğinden Borçlar Kanunu’na göre hakkaniyete göre belirlediği, 10/04/2015 tespit tarihi ile dava tarihi arasında 9 ay 12 gün ihlal süresi bulunduğu, bu süre için hükmedilen maddi tazminat ve manevi tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olduğu kanaatiyle tazminat miktarlarına yönelik davacı ve davalı istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir. Davalı husumet itirazında bulunarak, tespit yapılan işyeri ile ilgisinin bulunmadığını ileri sürmüşse de; dava dilekçesinde, Bakırköy 1. FSHHM’nin 2015/35 D.İş sayılı dosyasına delil olarak dayanıldığı, bu dosyada da “… Cad. No:… Merter/İstanbul” adresinde tespit eşlemi yapıldığı, ceza dosyasında bulunan 18/06/2015 tarihli polis tutanağından, işyeri çalışanı …’den sorulduğunda dükkan sahibinin … olduğunu beyan ettiği, davalının cevap dilekçesinde de bu adresteki … isimli işyerinin kendisine ait olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla husumet itirazının yerinde olmadığı, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının dosya kapsamında sunulan delillere uygun ve mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekili ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı yandan, alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı yandan, alınması gereken 857,45 TL harçtan, peşin alınan 256,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 601,05 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan, 77,80 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 38,90 TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı yönünden miktar itibarıyla kesin, davalı yönünden iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 02/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.