Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5231 E. 2020/1468 K. 25.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5231 Esas
KARAR NO: 2020/1468 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2017
NUMARASI: 2016/163 E., 2017/133 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/09/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dilekçesi ekinde sunmuş olduğu (dosyada mevcut) 24.07.2015 tarih 87353 seri numaralı fatura içeriğinde bulunan ürünleri davalı yana sattığını, ancak bu fatura bedelinin davalı şirket tarafından ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, ancak takibe borçlu şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, takibin kötü niyetli ve süreyi uzatma niyetinin olduğunu, davalı yanın müvekkili şirket ile her hangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını beyan etmiş ise de kendisine düzenlenen faturaya itiraz etmediğini ve ayrıca faturada yazılı ürünleride kullanmakta olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı led aydınlatma sektöründe uzman bilirkişi marifeti ile mahallinde yapılacak inceleme neticesinde 24.07.2015 tarih … seri numaralı fatura ile satılan malların davalı borçlu şirket tarafından kullanıldığının tespitini, borçlu şirketin haksız itirazının kesin olarak iptal edilerek takibin faizi ile beraber alacağın likit olması nedeniyle %20 den az olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirket ile aralarında bir ticari ilişkinin bulunmadığını, ayrıca takibe yaptıkları itirazda faturayı kabul etmediklerine ilişkin beyanlarının bulunduğunu, davacı yan tarafından ileri sürülen hususların tek taraflı beyandan ibaret olduğunu, satış sözleşmesi, fatura tebliğ ve teslim irsaliyesinin olmaması nedeniyle ticari defter incelemesi ve keşif yapılması hususlarını kabul etmediklerini, ayrıca tanık dinletilmesine de muvafakatlerinin bulunmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; her ne kadar davacı taraf müvekkili şirketin dilekçesi ekinde sunmuş olduğu (dosyada mevcut) 24.07.2015 tarih … seri numaralı fatura içeriğinde bulunan ürünleri davalı yana sattığını, ancak bu fatura bedelinin davalı şirket tarafından ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, ancak takibe borçlu şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, takibin kötü niyetli ve süreyi uzatma niyetinin olduğunu, davalı yanın müvekkili şirket ile her hangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını beyan etmiş ise de kendisine düzenlenen faturaya itiraz etmediğini ve ayrıca faturada yazılı ürünleride kullanmakta olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı led aydınlatma sektöründe uzman bilirkişi marifeti ile mahallinde yapılacak inceleme neticesinde 24.07.2015 tarih … seri numaralı fatura ile satılan malların davalı borçlu şirket tarafından kullanıldığının tespitini, borçlu şirketin haksız itirazının kesin olarak iptal edilerek takibin faizi ile beraber alacağın likit olması nedeniyle %20 den az olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş ise de;dosya kapsamına ibraz edilen deliller ile davacı tarafın icra takibinin dayanağının faturalar olduğu, faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin bir delil ibraz edilemediği gibi faturaya konu ürünlerin davalı tarafa teslim edildiğine ilişkin bir delilinde sunulamamış olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinde faturanın kayıtlı olmasının tek başına davacı tarafın iddiasını ispatlar nitelikte görülmediği anlaşılmakla 6100 Sayılı Kanunun 190.md uyarınca mevcut delil durumu dikkate alınarak ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu gözönünde bulundurularak davacı tarafa yemin deliline başvurma hakkı hatırlatılmış, davalı şirket yetkilisinin davacı tarafın icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturada belirtilen aydınlatma ürünlerini sipariş etmediğine,belirtilen faturada ki ürünleri teslim almadığına yemin ettiği” gerekçesiyle davacı tarafın davasının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle “….Davalı, Müvekkil şirket ile aralarında bir satış sözleşmesi mevcut olmadığını faturanın kendilerine tebliğ edilmediğini faturadaki malların teslimine ilişkin sevk irsaliyesinin bulunmadığını iddia ederek faturaya ve borca haksız ve hukuka aykırı şekilde itiraz etmiştir. Ayrıca davalı şirket yetkilisi 20.02.2017 tarihli celsesinde “Biz orayı kiralayandan hazır olarak aldık herhangi bir elektrik tesisatı yapmadık …” şeklinde sözlü beyanda bulunmak suretiyle usul ve yasaya aykırı şekilde iddia ve savunmasını genişletmiştir. Dosya kapsamında alınan 03.11.2016 tarihli bilirkişi raporunda Sayın bilirkişi ürünlerin Davalı yana teslimine ilişkin ispat külfetinin tarafımızca yerine getirilmesi gerektiğini vurgulaması üzerine 05.12.2016 tarihli bilirkişi raporuna beyan dilekçemizde de önem ve ısrarla keşif talebinde bulunulmuştur. Ancak buna rağmen keşif talebimiz Yerel Mahkemece dikkate alınmamıştır. Yerel Mahkemenin gerekçeli kararın 2. Sayfasının Toplanan Deliller başlıklı 5. Paragrafında ” Davalı tarafın beyanı dikkate alındığında davalı tarafın kiralayanı tarafından döşenmiş aydınlatma ürünleri olabileceği ve başka 3. Kişiden temin edilebilme imkanı bulunduğundan keşif talebi reddedilmiştir.” denmesi suretiyle salt Davalı yanın beyanları doğrultusunda hüküm tesis edildiğinin en açık göstergesidir. Nitekim Davalı yanın iddia ve beyanları asılsız ve mesnetsiz olduğundan Yerel Mahkemece salt işbu beyan , iddialara itibar edilerek hüküm tesis edilmiş olması haksız ve hukuka aykırıdır….” denilerek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : Dava ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Toplanan delillere göre akdi ilişkinin varlığının ispatlanamadığı,davacının fatura ve irsaliyesinde teslim eden teslim alan bilgilerinin yer almadığı, faturanın davalı kayıtlarında bulunmadığı bu hali ile mal teslimi hususunda ispat yükü kendisinde olan davacının ispat vasıtası sunamadığı, yemin delilini de kullanan davacı açısından davalının mal teslim almadığına ve akdi ilişkisinin bulunmadığına dair usulen yeminin de yaptırılmış olduğu, keşfen inceleme yapılmasının davayı çözümlemeyeceği nedenle davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik 23,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı yan üzerinde bırakılmasına 4- Duruşmasız olarak inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 361/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/09/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.