Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5160 Esas
KARAR NO: 2020/1930
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2016
NUMARASI: 2014/427 E. – 2016/617 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 17/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Dava, sahte imza ve kaşe yapılarak ciro edildiği iddia edilen çekler yönünden menfi tespit ve çek iptali kararı verilmesi istemine dayalı olarak açılmıştır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne, davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, dava konusu … Çerkezköy Şubesi 3.000 TL bedelli 31/12/2012 keşide tarihli … nolu, … Bankası Bağcılar Şubesi 3.020,00 Euro 30/12/2012 keşide tarihli … nolu, … Bankası Bursa Organize Sanayi Şubesi, 5.709,64 TL 31/12/2012 keşide tarihli … nolu 3 adet çekin iptaline, davacının kötü niyet tazminat talebinin şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … AŞ vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf aşamasında sunulan beyan dilekçesine göre; temlik alan … AŞ’nin şirket birleşmesi sonrası .. AŞ ve sonrasındaki birleşme işlemi sonrası … AŞ olarak ticaret unvanın değiştiği anlaşılmaktadır. Davalılardan … AŞ vekili istinaf dilekçesinde özete; müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, Faktoring işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu, … tarafından …Ltd Şti’ye faturaların kesilmiş olduğunu, TTK 790 ve 792 maddelerinin dikkate alınmadığını, temlik eden şirket çeklerinin iktisapta kötüniyetli ve kusurlu olmadığını, çekin ne şekilde el değiştirdiğini bilebilecek durumda olmadığı gibi böyle bit yükümlülüğünün de olmadığını, çekteki imzaların ilgililere ait olmadığının tespitinin dahi müvekkilinin haklarının etkilemeyeceğini, ispat yükünün davacıda olduğunu, faturaya dayanan ve birbirine bağlı ciroları havi çekleri teslim alan müvekkilinin kusursuz ve iyiniyetli olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Diğer davalılar ve davacı taraf karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmamıştır. Davacı vekilinin tavzih isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre; çeklerdeki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığı, imza inkarının mutlak defi niteliğinde olup herkese karşı ileri sürülebileceği, davalı (temlik eden) …’nin çekin dayanağı olduğunu savunduğu faturanın gerçek bir borç ilişkisine dayandığının ispatlanamadığı, karara karşı diğer davalıların istinaf kanun yoluna başvurmadığı da dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davalı … Aş’nin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı … AŞ (önceki unvanı … AŞ) vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1084,19 TL harçtan, peşin yatırılan 272,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 812,19TL harcın davalı … AŞ’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 62,00TL istinaf posta ve tebligat giderinin davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 17/11/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.