Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5113 E. 2020/1477 K. 25.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5113 Esas
KARAR NO: 2020/1477 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/06/2017
NUMARASI: 2016/1004 E., 2017/774 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/09/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile borçlu şirket … Ltd. Şti arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, … ile davalı … müşterek ve müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığını, borçlu şirkete … kredi kartı, … no.lu ürün ve … no.lu ürün talebi üzerine tahsis üzerine tahsis edilerek teslim edildiğini, bu ürünlerden doğan borçların ödenmemesi üzerine Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, itirazın haksız ve mesnetsiz kötü niyetli olduğunu itirazın iptalini, takibin devamını, borçlu aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ev vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; açılan davanın yasa ve içtihatlara aykırı olduğu gibi süresinde de olmadığından reddi gerektiğini, müvekkilinin 14/01/2013 tarihinde hisselerini devrettiğini, Bursa … Noterliği 14/01/2013 tarih … yevmiye no’lu ve 17/01/2013 tarihli … yevmiye no’lu ihtarname ile kefaletinin sona erdiğini, 14/01/2013 tarihinden sonra kullanılan hiçbir krediye kefil olmadığını, sorumlu olmayacağını belirten ihtarname gönderdiğini, 06/02/2013 tarihinde davacı bankaya tebliğ edildiğini, 31/07/2015 tarihinde müvekkil hakkında kefil olarak kart ve kredilerden kaynaklı icra takibi başlatıldığını, takibe konu kredilerin açılış yılları davacı bankaya sorulduğu … no’lu kredi kartının 21/11/2013, … no’lu kredinin 23/10/2014, … no’lu kredinin açılış tarihi 30/03/2015 olduğu, icra takip dosyasına ve dava dosyasına eklenen sözleşme 2012 tarihli sözleşme numarasının … olduğu, takibe konu belirtilen kredi sözleşmesi olmadığını, müvekkile takipten önce ve sonra herhangi bir ihtarname sözleşme gönderilmediği, konu evraklara ilişkin cevap haklarının saklı olduğunu, müvekkilin kefaleti 14/01/2013 sonlandığı, takibe konu belirtilen kredi sözleşmelerinin ve kullanılma tarihlerinin davacı bankadan istenerek incelenmesinin gerektiği, kredilerin kullanılış tarihleri kefaletin sonlanma tarihinden sonra olduğu, müvekkilin herhangi bir sorumluluğu ve kefilliğinin bulunmadığını, haksız ve açılan davanın reddini, %20 de aşağı olmayacak miktarda kötü niyet tazminatına, yargılama masrafları ev ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “davanın kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine borçlu davalı tarafından borca itiraz edilmesi neticesinde takibin durdurulması sonucunda itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, Bursa … İcra Dairesi … İcra dosyası, genel kredi sözleşmeleri ve eklerinin celp edildiği, mahkemece alınan 22/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda: “…davacı … Bankası Şubesince, dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti firmasına açılan Taksitli Ticari Kredi, Borçlu Cari Hesap ve Şirket Kredi Kartı borcundan kaynaklandığı, davalının müteselsil kefil olduğu davalı tarafından 14/01/2013 tarihinde noter kanalıyla bankaya ihbarname gönderilerek kefaletten vazgeçtiğini, vazgeçtiği tarihten sonra kullandırılacak kredilerden sorumlu olmayacağının bildirildiği, söz konusu ihbarnamenin bankaya 16/01/2013 tarihinde tebliği edildiği, banka şubesinin ise davalının bu talebini kabul ettiği, ancak daha önce açılmış kredilerden kaynaklanan 58.319,57 TL borcun tamamen tahsil edilinceye kadar kefalet sorumluluğunun devam ettiği, yazılı olarak davalıya bildirdiği, kat’ ihtarnamesine ve takibe konu borçların ihbarname tebliğ tarihinden (16/01/2013) sonra kullandırılan kredilerden kaynaklanan takibe konu borçlardan sorumlu tutulamayacağı…” belirtildiği, mahkemece yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Bursa …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası incelendiğinde, alacaklısının … Bankası, borçlularının … Ltd.Şti, … ve … olduğu, borçlular hakkında kredi alacağının tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara usulüne uygun tebliğ edildiği, borçlu-davalı tarafından süresinde borca itiraz neticesinde İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği, işbu itirazın iptali davasının süresinde açıldığının anlaşıldığı, mahkemece de yeterli bulunan bilimsel denetlenebilir ve gerekçeli bilirkişi raporuna göre, davacı … Bankası Şubesince, dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti firmasına açılan Taksitli Ticari Kredi, Borçlu Cari Hesap ve Şirket Kredi Kartı borcundan kaynaklandığı, davalının müteselsil kefi olduğu, davalı tarafından 14/01/2013 tarihinde noter kanalıyla bankaya ihbarname gönderilerek kefaletten vazgeçtiğini, vazgeçtiği tarihten sonra kullandırılacak kredilerden sorumlu olmayacağının bildirildiği, söz konusu ihbarnamenin bankaya 16/01/2013 tarihinde tebliği edildiği, banka şubesinin ise davalının bu talebini kabul ettiği, ancak daha önce açılmış kredilerden kaynaklanan 58.319,57 TL borcun tamamen tahsil edilinceye kadar kefalet sorumluluğunun devam ettiği, yazılı olarak davalıya bildirdiği, kat’ ihtarnamesine ve takibe konu borçların ihbarname tebliğ tarihinden (16/01/2013) sonraki tarihlerde yeni kredi açılmak suretiyle kullandırılan kredilerden kaynaklanan takibe konu borçların davalının sorumlu tutulduğu 58.319,57 T.L lik borçla bir ilgisinin tespit edilemediği devamı niteliğinde olmadığı, davalının ihbarname tebliğ tarihinden(16.01.2013) sonra kullandırılan kredilerden kaynaklanan takibe konu borçlardan sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla davacının haksız işbu davasının reddine karar vermek gerekmiş, davalı taraf kötüniyet tazminat talebi bulunmakla, davacı-bankanın takibin yapılmasında haksız ve kötü niyetli olduğu hususu ispat edilemediğinden dolayısıyla kötü niyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığı” gerekçesiyle davanın reddine, davacı-bankanın takibin yapılmasında haksız ve kötü niyetli olduğu hususu ispat edilemediğinden dolayısıyla kötü niyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından davanın tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde “….. … tarafından müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imza atılmış ve bu sözleşmenin kefalet başlıklı 41.3 maddesi ise ; “… kefaletten kurtulma haklarından feragat ile bu maddelere istinaden bankaya karşı hiçbir istekte bulunmayacaklarını kabul, beyan ve taahhüt ederler.” şeklindedir. Müvekkil bankaca davalının 58.319,57 TL’lik borçtan sorumluluğunun devam ettiği açık bir şekilde bildirilmiş olup dava dışı … Ltd. Şti.’nce 13/06/2012 tarihinde imzalanmış olan genel kredi sözleşmesi cari hesap şeklinde işleyen bir sözleşme niteliğindedir. Söz konusu icra takibi ve iş bu dosya konusu ürünler ise yine bu sözleşme çerçevesinde ve bu kefalet ilişkisinin varlığı dahilinde devam etmekte olup aynı zamanda müvekkil bankaca davalının sorumlu olduğu bildirilen miktar kapsamında kalmaktadır. Kredi cari hesap şeklinde işlemektedir…” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.Davacı yan istinaf dilekçesinde ; davacıya kefaletten istifa bildirildiği halde bilerek takip yaptığı için kötüniyetli oldğu halde kötüniyet tazminatı verilmediğinden bahisle kararın bu yönden kaldırılıp hüküm kurulmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : Dava ; genel kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanan ve kefile karşı girişilen takibe itarızın iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Taraflar arasında ; sözleşmesel ilişki, davalının kefaleti ve kefalet miktarı davalının kefaletten istifa bildirimi yaptığı hususlarında ihtilaf olmayıp, ihtilaf konusu sözleşmedeki düzenleye rağmen istifanın geçerli olup olmadığı, davalıdan talep edilen miktarın kefalet akdi yürürlükte iken kullanılan krediden kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususlarındadır. Genel kredi sözleşmesinin 13/06/2012 tarihinde imzalandığı, davalının kefaletten istifa dilekçesinin Bursa … Noterliği’nin 14.01.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 16.01.2013 tarihinde davacı bankaya tebliğ edildiği, takibe konu kredilerin kullandırım tarihlerinin ise 10.01.2014, 23.10.2014 ve 20.03.2015 tarihlerini taşıdığı, yani tamamının da istifadan sonra kullandırıldığı, bu durumda davalının kefil olarak sorumluluğu sona erdikten sonra borcun doğduğu, sözleşmedeki gnel işlem şartı niteliğindeki ve doğmamış haktan peşin feragat anlamını taşıyan kefaletten istifa edilemeyeceğine ilişkin düzenlemenin geçerli olmadığı nedenle davanın reddi yerinde olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Davalı yanın istinaf başvurusuna gelince ; sözleşmedeki geçersiz de olsa imzalanmış bir düzenlemeye istinaden takip yapılmış olmakla takip haksız olsa bile bu nedenle kötüniyetli bir takipten bahsedilemeyeceğinden davalı yanın istinaf başvurusunun da reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı ve davalı yanın istinaf başvurularının yerinde görülmemesi nedeni ile HMK 353/1-b -1 Maddesi gereğince AYRI AYRI REDDİNE 2- Davacı yanca yatırılması gereken peşin harç miktarı 54,40 TL olmakla peşin yatırılan 31,40 TL nin mahsubu ile eksik 23,00 TL harcın davacıdan alınıp Hazineye gelir yazılmasına 3- Davalı yanca yatırılması gereken peşin harç miktarı 54,40 TL olmakla peşin yatırılan 31,40 TL nin mahsubu ile eksik 23,00 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir yazılmasına 4-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına 5- Duruşmasız olarak inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/09/ 2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.