Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5084 E. 2020/1503 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5084 Esas
KARAR NO: 2020/1503
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/05/2017
NUMARASI: 2016/709 E. – 2017/515 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 28/09/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili Bakırköy 4.Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesi ile: müvekkili şirket ile davalı şirket arasında kurulan ticari münasebet sonucu davalı şirketin müvekkiline oluşan borcu nedeni ile müvekkiline … Düzce Şubesine ait 30/09/2013 tarihli, 26.775 EURO tutarlı çek ödenmediğinden taraflar arasında 15/10/2014 tarihli bir mutakabat metni hazırlayarak işbu borcun 8.720 EUROluk kısmının ana borçtan tenzil edilerek bakiye borcun 5.404 EUROsunun 11/11/2014tarihinde, 10.000 EURO’luk kısmının ise 30/11/2014 tarihinde olmak üzere toplam 15.404 EURO olarak ödenmesi hususunda yazılı sözleşme imzalandığını, kararlaştırılan tarihlerde borçların müvekkiline ödenmediğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin icra takibine itiraz ettiğini belirterek, davalının borca itirazının iptali ile %20 inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde kalmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf, davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile, davalı borçlunun Bakırköy …İcra Dairesi … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin asıl alacak üzerinden devamına, 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda Euro döviz faizi işletilmesine, asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf isteminde özetle; mahkemenin işlemiş faize hükmetmemiş olmasının hatalı olduğunu, 15.10.2014 tarihli mutabakat metnine göre borcun 10.000Euro’unun 30.11.2014’te, 5404 Euro’sunun ise 11.11.2014’te ödenmesinin kararlaştırıldığını, borçlunun ayrıca temerrüde düşürülmesinin gerekmediğini belirterek işlemiş faiz talebinin reddine ilişkin kısım yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemece kabul edilen asıl alacak yönünden taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmadığından HMK 355 maddesi gereğince karar bu kısım yönünden kesinleşmiştir. Davacının istinaf istemi ise; işlemiş faiz talebinin reddinin hatalı olduğuna ilişkindir. Kural olarak borçlunun temerrüde düşürülebilmesi için ihtar gerekmekle birlikte TBK’nin 117/2 maddesinde ihtar koşulunun istisnaları düzenlenmiştir. Buna göre TBK’nin 117/2 maddesi gereğince borcun ifa edileceği gün; birlikte tespit edilmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlenmişse ayrıca ihtara gerek olmadan borçlu temerrüde düşmüş olur. Başka bir deyişle borçlu ifayı belirli bir vadede yapmakla yükümlüyse temerrüt için ihtarda bulunmaya gerek bulunmamaktadır. Somut olayda taraflar arasındaki 15.10.2014 tarihli mutabakatta borcun 5404Euro’luk kısmının 11.11.2014’de, 10.000Euro’luk kısmının 30.11.2014’de ödenmesi kararlaştırılmış olup vade, belirli vade niteliğinde olduğundan davacı bu tarihlerden itibaren işlemiş faiz talep edebilir. Mutabakat ile birlikte vade yenilenmiş olduğundan çek tarihlerinden itibaren faiz işletilemeyecektir. Davacının takip talebinde yasal faiz talep ettiği dikkate alınarak taleple bağlılık ilkesi ve usul ekonomisi gereğince Dairemizce yapılan hesaplamada; – 5404Euro’nun TL karşılığı 15.352,76TL yönünden yasal faiz (vade:11.11.2014-takip:08.04.2015 ) 560,27TL; – 10.000EURO’nun TL karşılığı 28.410,00TL yönünden yasal faiz (vade: 30.11.2014-takip tarihi:08.04.2015) 903,67TL olmakla toplam; 1463,94TL işlemiş faiz talebinin kabulü gerekmiştir. Bununla birlikte takip TL üzerinden başlatılmışken mahkemece 3095 sayılı Kanun 4/a maddesi gereğine faize hükmedilmesinin infazda tereddüte yol açacağı, faizin yasal faiz olması gerektiği göz önüne alınarak yeniden hüküm kurulmuştur. Açıklanan nedenle davacı vekilinin isteminin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının bu yönden kaldırılmasına, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davacılı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 2- 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 16.05.2017 gün ve 2016/709 Esas, 2017/515 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, 3-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun Bakırköy ..6.İcra Dairesi … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 43.763,00TL asıl alacak ile 1463,94TL işlemiş faiz ki toplam; 45.226,94TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, -Asıl alacak üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Fazlaya ilişkin talebin reddine, 4- İlk derece mahkemesi yönünden harç ve yargılama giderlerine ilişkin; – Alınması gereken 3089,45-TL karar harcından peşin alınan 601,09.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.488,36TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, – Davacı tarafça yatırılan 601,09TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince hesaplanan 6.679,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, – Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğimden karar tarihindeki AAÜT gereğince 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, – Davacı tarafından yapılan 285,88TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 258,72TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, -Davalı tarafça yapılan 5,00.-TL yargılama giderinin davanın red oranına göre 0,45TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; -İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan 31,40TL istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine, -İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 40 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 125,70TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 28/09/2020 tarihinde oy birliği ile KESİN olarak karar verildi.