Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5081 Esas
KARAR NO: 2020/1500
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2017
NUMARASI: 2014/618 E. – 2017/537 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/09/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2008 yılından beri büyükbaş hayvan besiciliği ve kasaplık işiyle uğraştığını, alacak verecek meselesinde anlaşmazlığa düştüğü firmalardan bir tanesi olan … Ltd.Şti ile aralarındaki mal alım satımı neticesinde müvekkilinin kendisine yaklaşık 35.000,00 TL borcu olduğunu iddia ettiğini, iddia ettiği alacağını da icra takibi yoluyla tahsil etmek amacında olduğunu bildirdiğini, bunun üzerine borçlu olmadığını ispat etmek isteyen müvekkilinin, Av. …’a danıştığını, avukatın yönlendirmesi sonucunda, … Ltd.Şti.’ne menfi tespit davası açmaya karar verdiğini, 3.500,00 TL masraflar, 3.500,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 7.000,00 TL ödeme yapmak konusunda anlaşılarak genel vekaletname ile vekil tayin edildiğini, müvekkilinin 7.000,00 TL ‘yi tedarik edemediğini, Av. …’ın müvekkiline çek getirmesi halinde 7.000,00 TL ‘nin üstünün kendisine nakit olarak geri verileceğini bildirmesi üzerine … A.Ş. Yıldırım Şubesine ait 20.000,00 TL bedelli çekin teslim edildiğini, hem çek bedelinin hemde vekalet ücreti ile masraflarını garanti altına almak amacıyla, Av. … tarafından müvekkilinden 27.000,00 TL bedelli senedin alındığını, senedin vade ve düzenleme tarihlerinin sonradan doldurulduğunu, … Ltd.Şti. Tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde haciz baskısı nedeniyle takip konusu borcun ödendiğini, dolayısıyla müvekkilinin Av. … ile yapmış olduğu vekalet sözleşmesinin konusuz kaldığını, Av. … tarafından, kendisi vekil tayin etmesinin sebebi olan hukuki işlemlerin hiçbirini yerine getirmediği gibi, verilen çek ve senedi iade etmediğini, alacaklı görünen davalının vekili sıfatıyla Av. … tarafından müvekkili aleyhine Bursa …İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı dosyalarında icra takibine konulduğunu, davalı … ve Av. … hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/43134 sayılı dosyasında dolandırıcılık suçundan dolayı şikayet edildiğini, müvekkilinin alacaklı görünen davalı hiçbir şekilde tanımadığını belirterek, müvekkilinin icra takip dosyalarının dayanağı olan … A.Ş. Yıldırım Şubesine ait 20/02/2013 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli ve 15/02/2013 vade tarihli 27.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takiplerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde, Doburca’da yer satın almak istediğini, davacının da bu durumu bildiği için kendisinin Doburca’lı olduğunu söyleyerek çok daha uygun fiyat ile yer alabileceğini söylediğini, kendisine inanarak vermiş olduğu paralara karşılık dava konusu evrakları verdiğini, ancak davacının yer vermemesi üzerine , kendisine vermiş olduğu nakit paraları vermesini istediğini, ancak nakit parayı vermediğini, çevreden aldığı duyumlara göre davacının birçok kişiyi 3 trilyona dolandırdığını, Doburca’daki işyerini kapatarak kaçtığını, daha fazla beklemeyerek almış olduğu çek ve senetleri icra takibine koyduğunu , davanın yazılı delil ile ispatı mümkün olduğundan tanık dinletmeye muvafakatının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….davanın Bursa …İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı takip dosyalarının dayanağı … A.Ş. Yıldırım Şubesine ait 20/02/2013 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli ve 15/02/2013 vade tarihli 27.000,00 TL bedelli senetten dolayı, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası olduğu (İİK 72.md), davalı ile dava dışı Av…. hakkında görevi kötüye kullanma suçundan Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayet neticesinde, Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/43134 sayılı dosyasında; şüpheli … hakkında müsnet suçtan delil yokluğu sebeple kamu adına kavuşturmaya yer olmadığına, dava dışı Av. … hakkındaki soruşturma evrakının tefrikine karar verildiği, Bursa 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 11/10/2016 tarih ve 2015/371 esas 2016/355 karar sayılı dosyasında; görevi kötüye kullanmak suçundan dolayı açılan kamu davasında, dava dışı Av. … hakkında beraat ettiğinin görüldüğü, senede karşı her türlü iddiasını aynı nitelikte yazılı delille ispatı gerektirdiği, davacı yanın iddiasını ispata yarar nitelikte herhangi bir yazılı delil sunmadığı, davacı vekili, 07/02/2017 tarihli dilekçesi ile; davacı … ile şahsen tanıştığıma, ne iş yaptığını bilemediğine, kendisinin bizzat Doburca’da kendisine uygun bir yer satın alınması için davacıya 47.000,00 TL nakit para verdiğine, bu paralar karşısında, davacının kendisine dava konusu 27.000,00 TL bedelli senet ile 20.000,00 TL bedelli çeki teslim ettiğine, anlaştıkları gibi arsa satın almadığına, bu nedenle 47.000,00 TL borcu olduğuna, alacağını tahsil etmek için dava konusu çek ve senedi dava dışı Av. … ‘a verdiğine, Av. … ile davacıdan olan alacaklarını tahsil etmesi için kurulan bir vekalet ilişkisi olduğu hususlarında davalı yana yemin teklifinde bulunduğunu, davalı asilin, davacıyı Doburca’da kasap işletmeciliği yaptığı dönemden tanıdığını, o dönemde Doburca’da yer satın almak istediğini, bu hususta konuşurken davacının kendisine yardımcı olabileceğini söylediğini, yer satın alması için davacıya 47.000,00 TL kapora verdiğini, bu paranın karşılığında davacının da kendisine çek ve senet verdiğini, sonrasında yer satın almadığını, parasını da iade etmediğini, bu nedenle davacıya vermiş olduğu 47.000,00 TL karşılığı verilen çek ve senetleri tahsil etmesi için avukatına verdiğine dair yeminini eda ettiği, yeminin kesin delil niteliğinde olduğu, davacı tarafından, Bursa …İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı takip dosyalarının dayanağı … A.Ş. Yıldırım Şubesine ait 20/02/2013 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli ve 15/02/2013 vade tarihli 27.000,00 TL bedelli senet karşılığının davalıya ödendiğinin kanıtlanamadığı, somut olayda; Bursa …İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı takipleri , mahkememizce 06/01/2017 tarihli ara karar ile; icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünden ihtiyati tedbir karar verildiği anlaşıldığından, davalı alacaklı lehine tazminat koşulları oluştuğundan , davalı lehine alacak miktarının %20’si üzerinden tazminata hükmedilmesi gerektiği” gerekçesiyle davanın reddine, 9.400,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; delillerin değerlendirilmeden karar verildiğini, mahkemenin tanık dinletme talebini reddettiğini, HMK 202.maddesi gereğince delil başlangıcının olması halinde tanık dinlenebileceğini, İddianın dava konusu yapılan çek ve senedin müvekkil tarafından dava dışı avukat …’a vekalet ücreti karşılığı verildiği, davalının müvekkili ile herhangi bir alışverişi olmadığı ve tarafların birbirini tanımadığı yönünde olduğunu ve iddianın tamamen ispata elverişli olmasa dahi, muhtemel gösteren belgelerin dosyada olduğunu, … Ltd. Şti. Tarafından başlatılan Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, dava dosyasının içine alınmamasının bozma sebebi olduğunu, icra takip dosyasının 06.12.2012 tarihinde açıldığını, avukat …’a çıkartılan vekaletname ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin açılış tarihi arasında yalnızca 3 günlük bir fark bulunmasının, müvekkilimizin Avukat …’a çıkartmış olduğu vekaletin, … Ltd. Şti. İle arasında doğan hukuki ihtilafın çözümüne dair olduğunu muhtemel gösterdiğini, Yemin metninin talepleri gibi eda edilmediğini, davalı tarafından edilen yeminin uyuşmazlığı çözecek nitelikte olmadığını, Mahkemenin müvekkili aleyhine tazminata hükmetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gibi davalının talebi de olmadığından taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil ettiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Bursa …İcra Müdürlüğün’ün … ve … esas sayılı takip dosyalarının dayanağı … A.Ş. Yıldırım Şubesine ait 20/02/2013 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çek ve 15/02/2013 vade tarihli 27.000,00 TL bedelli bonodur. İlk derece mahkemesinin 11.12.2014 Tarihli öninceleme tutanağında da tespit edildiği üzere somut uyuşmazlık; 20.000TL bedelli çek ve 27.000TL bedelli bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup toplam dava değeri; 47.000,00TL’dir. Davacı vekili, dava değerini 27.000,00TL üzerinden harçlandırmış; mahkemece eksik harç tamamlanmadan 47.000,00TL üzerinden değerlendirme yapılarak karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi uyarınca harca tabi davalarda harcın 1/4’ünün peşin yatırılması zorunlu olup 30. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekir. 32. maddesi uyarınca harç tamamlanmadan müteakip işler yapılamaz. Bu husus gözetilerek 47.000,00TL üzerinden harç ikmâli için davacı tarafa süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken harçlandırılmayan değere göre uyuşmazlığın sonuçlandırılması yerinde görülmemiştir. Harç, kamu düzenine ilişkin olmakla ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-a-4,6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin re’sen dikkate alınan sebep ile kabulüne, 2- Bursa 2.ATM’nin 2014/618 esas, 2017/537 Karar sayılı 20/04/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 53,40 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 174,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 28/09/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.