Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5056 E. 2020/1929 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5056 Esas
KARAR NO : 2020/1929
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2017
NUMARASI : 2014/1280 E. – 2017/708 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin Silivri …. İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyasının borçlusu olan müteveffa …’nın kızları ve tek mirasçısı olduğunu, müvekkiller dosyayı incelediklerinde; alkolik olan, bu sebeple algılama yeteneğinden yoksun olan ve hayatını yardımla idame ettiren merhum babalarının; senet tanzim tarihinde, öncesinde veya sonrasında hiçbir mal almamasına rağmen bedeli malen ahzolunmuş gibi, …’na 100.000,00TL (yüzbin lira) borçlandırılarak dolandırıldığını ve senedin icra takibine konulmasıyla İcra Müdürlüğü de aracı yapılarak sahtekârlık yapıldığını anladıklarını, …, vefat etmeden önce yıllardır alkol bağımlısı olup idrak yeteneğinden yoksun müşkül bir hayat sürmekte, çalışmamakta olduğunu, müvekkillerinin 08.01.2010 tarihinde babalarının alkol bağımlılığı nedeniyle kısıtlanmasını talep etmek zorunda kaldıklarını, bahsedilen dava devam ederken 14.10.2011 tarihinde babaları …nın vefat ettiğini, Sağlık raporu borçlunun alkolizm derecesini ve buna bağlı olarak akli dengesinin yerinde olmadığını kanıtlamaktadır” dediği, bu sebeplerle, İİK 72. Maddeye göre; Müvekkillerin Silivri …. İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyasının müstenidatı olan 02/12/2009 tanzim tarihli, 07/12/2009 tediye tarihli, 100.000,00 (yüzbin) TL bedelli senetten ve dolayısıyla bahsedilen icra takibi ve ferilerinden davalıya herhangi bir borcu olmadığının tespitine; karşı tarafın %20’den az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkûm edilmesine; yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…. ATK raporunda …’nın 02.12.2009 tarihinde fiili ehliyetini haiz olduğunun kabulünün uygun bulunduğunun mütaala olunduğu, davaya konu senet incelendiğinde 07.12.2009 tediye tarihinin olduğu, davalı emrine 100 bin TL bedelli olarak malen bedel kaydıyla davacılar murisi tarafından ve düzenlendiği ceza mahkemesinde Davalı …’nun “…’nın … Parseldeki taşınmazını almak için anlaştıklarını, ancak üzerinde …’nın eşinin nafaka alacağı sebebi ile koydurmuş olduğu haciz bulunduğunu, …’nın esasında borcunun haciz miktarı kadar olmadığını, parayı kendisine vermesini, eşiyle görüşerek haczi kaldırtacağını söylediğini, kendisinin de … hissesine karşılık 24.500,00TL verdiğini, … da tapuda satışını yapamayınca kendisine 100.000,00TL’lik senet verdiğini, bunun nedeninin taşınmaz üzerine haciz koydurup satış istendiğinde başkaları taşınmaz üzerine haciz koydurup taşınmazı almalarına engel olmak olduğunu, ancak aralarında güven ilişkisi olduğundan aralarında gerçek borç miktarı hususunda yapılmış harici yazılı bir anlaşma olmadığını, … alkol aldığını bildiğini ancak akli melekelerini bu yüzden yitirmiş olduğunu bilmediğini” beyan ettiği, 6100 sayılı HMK.’nun 200, 201 ve ilgili maddeleri, TTK.’nun 776 ve ilgili maddeleri ayrıntılı olarak incelendiğinde; davalının kendisinin de … hissesine karşılık 24.500,00TL verdiğini, … da tapuda satışını yapamayınca kendisine 100.000,00TL’lik senet verdiği şeklinde beyan vererek malen kaydı bulunan senedin ihdas nedenini nakden para verdim diyen davalı ta’lil edilmiş senetle ilgili ispat külfeti yer değiştirdiğinden ispat yükünü üzerine alarak davalılardan alacaklı olduğunu ispat edemediği gibi mahkeme dışı ikrarına ilişkin beyanları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında kambiyo senedinin tarafları arasında gerçekte temel ilişki bulunmadığı senedin gerçekten bedel hususunu ihtiva etmediği, davalının talil nedenini değiştirdiği için bunu yazılı delille ispat edemediği anlaşıldığından davacıların bu senetten dolayı davalı ifadesinden de anlaşılacağı üzere davacıların ve murisinin borçlu olmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacılar … murisleri olan mirasçıların silivri … icra müdürlüğünün … e. sayılı takip dosyasındaki 02/12/2009 düzenleme tarihli 07/12/2009 tediye tarihli 100.000 TL bedelli senetten dolayı icra takibindeki ferilerle birlikte bu senetten dolayı davalıya karşı borçlu olmadıklarının tespitine, davalının asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf isteminde özetle; mahkemenin senet nedeninin talil edildiğine ilişkin kabulünün hatalı olduğunu, müvekkilinin Silivri Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/57 Esas sayılı dosyasında dava konusu senedin tarla satışı olduğunu, bu satışa istinaden verildiğini beyan ettiği, bunu ceza dosyasında davacıların da ısrarla beyan ettiğini, ceza mahkemesindeki beraat kararının fiili olayların değerlendirilmesi hususunda hukuk mahkemesini bağladığını, müvekkilinin dolandırıcılık yapmadığı, tarafları kandırmadığını, murisin senedi kendi rızası ile verdiğini, icra takibinde de murise ait 442 parselin haciz ve satış işlemlerinin infazı için başvurulduğu, murisin vefatı ile işlemlerin yarım kaldığını, mahkemenin kötüniyet tazminatına hükmetmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; senedin mal karşılığı olmadığını, senedin taşınmazın icra dairesi aracılığıyla sattırılması ve diğer alacaklıların satış istemesi halinde satış bedeli üzerinde davacının payını artırmak için muvazaalı olarak düzenlendiğini, ceza mahkemesi kararının temyiz edildiğini, senedin talil olması nedeni ile ceza mahkemesinin beraat kararının davayı etkilemeyeceğini belirterek davalının istinaf isteminin reddini talep etmiştir.
İNCELEME:Davaya konu Silivri …. İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyasında alacaklı; …, borçlular …,…; asıl alacak 100.000TL, faiz 522,77TL olup 100.522,77TL toplam alacağın tahsili için kambiyoya dayalı takip başlatımıştır.Takibe dayanak bonoda keşideci davacıların murisi …, kefil …, lehtar … olup 100.000TL bedelli 02.12.2009 düzenleme, 07.12.2009 Vade tarihli bonoda malen kaydı mevcuttur.Davalı soruşturmadaki emniyet ifadesinde; … ile taşınmaz satışı için anlaştığını ve kendisine 24.000TL ödediğini ancak taşınmazın haczi nedeni ile hisse devrinin yapılamadığını, taşınmazın icra yolu ile satılarak kendi hissesini alabilmek için … ile anlaşarak 100.000TL bedelli senet düzenlediklerini, bu senedi tahsil etmek için … aldığı -ancak devralamadığı- araziyi icra yolu ile sattırarak araziyi üzerine alacağını, “100.000TL değerinde senet alacağı olmadığını” beyan etmiştir.Davalı ceza mahkemesindeki ifadesinde ise; “…’nın … Parseldeki taşınmazını almak için anlaştıklarını, ancak üzerinde …’nın eşinin nafaka alacağı sebebi ile koydurmuş olduğu haciz bulunduğunu, …’nın esasında borcunun haciz miktarı kadar olmadığını, parayı kendisine vermesini, eşiyle görüşerek haczi kaldırtacağını söylediğini, kendisinin de … hissesine karşılık 24.500,00TL verdiğini, … da tapuda satışını yapamayınca kendisine 100.000,00TL’lik senet verdiğini, bunun nedeninin taşınmaz üzerine haciz koydurup satış istendiğinde başkaları taşınmaz üzerine haciz koydurup taşınmazı almalarına engel olmak olduğunu, ancak aralarında güven ilişkisi olduğundan aralarında gerçek borç miktarı hususunda yapılmış harici yazılı bir anlaşma olmadığını, … alkol aldığını bildiğini ancak akli melekelerini bu yüzden yitirmiş olduğunu bilmediğini” şeklinde beyanda bulunmuştur. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/5576 Sor no’lu dosyasına istinaden Silivri Ağır Ceza MAhkmesi’nin 2016/57 esas sayılı dosyasında sanık hakkında davacı katılanların dolandırıcılık şikayeti yönünden beraat kararı verilmiş olup karar temyiz edilmiştir. Davacıların murisi …; Silivri Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/25 Esas sayılı dosyasındaki 4.6.2010 tarihli ifadesinde; taşınmazı senet karşılığı satıp 9 milyar para aldığını beyan etmiştir. Silivri Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/1320 E, 2011/1249 Karar sayılı veraset ilamına göre …’nın mirasçılarının davacılar … ve … olduğuna karar verilmiştir.
GEREKÇE:Dava, İİK 72 maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacılar; murisin senet tarihinde fiil ehliyetine haiz olmadığını iddia etmiş ise de, bu hususta ATK’dan alınan raporda, …’nın 02.12.2009 tarihinde fiili ehliyetini haiz olduğunun kabulünün uygun olduğuna karar verilmiştir.Somut uyuşmazlığa konu 100.000TL bedelli bonodaki malen kaydı bedelin mal teslimi suretiyle ödendiğine karine teşkil eder. Karinenin aksini iddia eden yahut ihdas sebebini talil eden tarafın iddiasını kesin delille kanıtlaması gerekir. Davaya konu bonoda keşideci olarak yer alan davacıların murisi … Silivri Sulh Hukuk Mahkemesi’ndeki beyanında; taşınmazı senet karşılığında sattığını beyan ettiği, Silivri Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/57Esas sayılı dosyasında ise davacı …’nin babasının taşınmazı sattığını bilmediğini, annesinden bu durumu öğrendiğini beyan ettiği dikkate alındığında davacıların senet metnini talil ettiğinden söz edilemeyecektir.Davalı … ceza soruşturmasındaki ifadesinde; … ile taşınmaz alımı için anlaştıklarını kendisine 24.500TL verdiğini, ancak hisse satışı yapılamadığından devralamadığını, bunun üzerine … ile 100.000TL bedelli bir bono düzenlediklerini, bu bononun satın aldığı hisseye konu taşınmazın haczi ve satışının sağlanarak hissesinin devralınması amacına ilişkin olduğunu, “100.000TL değerinde senet alacağı olmadığını” beyan etmiş olmakla senedin muvazaalı olduğuna ilişin iddiası ile birlikte senedin ihdas sebebini talil etmiştir. İlk derece mahkemesinin; kambiyo senedinin tarafları arasında gerçekte temel ilişki bulunmadığı, senedin gerçek bedel ihtiva etmediğine ilişkin gerekçesi yerinde ise de, malen kaydının nakden olarak talil edildiğine ilişkin gerekçe yerinde görülmemiştir. Bununla birlikte davalının soruşturma aşamasındaki ifadesi dikkate alındığında davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin bu husustaki istinaf istemi de yerinde değildir.Açıklanan nedenle; davalının istinaf isteminin reddine, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararı yerinde ise de, gerekçesinin düzeltilmesi gerekli olmakla HMK 353.1.b.2 maddesi gereğince hükmün kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin reddine,-Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2017 Tarihli, 2014/1280 Esas, 2017/708 Karar sayılı ilamının HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince gerekçesi düzeltilerek KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına,2- Davanın KABULÜNE,-Davacılar … murisleri olan mirasçıların Silivri … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasındaki 02/12/2009 düzenleme tarihli 07/12/2009 tediye tarihli 100.000 TL bedelli senetten dolayı icra takibindeki ferilerle birlikte bu senetten dolayı davalıya karşı borçlu olmadıklarının TESPİTİNE,-Davalının asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 6867,05 TL nispi karar harcından peşin alınan 1716,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 5150,25 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 10.792,22 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 25,20 başvurma harcı, 3,80 TL vekalet harcı ve 1716,80 TL peşin harç olmak üzere 1745,80 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 1591,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3- İstinaf yargılama giderleri ve harç masrafı yönünden,-Alınması gereken 6867,05TL harçtan, peşin alınan 1716,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 5150,29 TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 47,80 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, b) Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 17/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.