Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4989 E. 2020/1623 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4989 Esas
KARAR NO: 2020/1623 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/02/2017
NUMARASI: 2014/1232 E., 2017/127 K.
DAVANIN KONUSU: Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
KARAR TARİHİ: 09/10/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin …, … Yolu No: … Ümraniye- İSTANBUL adresindeki akaryakıt istasyonu ile ilgili olarak 19.11.2013 tarihinde, o tarihteki maliki ile 20 yıllık intifa sözleşmesi yaptığını, müvekkili şirketin 2008 yılının Temmuz ayında intifa sözleşmesi ile birlikte akaryakıt istasyonunun işletmesini devraldığını, ancak Rekabet Kurulunca intifa süreleri konusunda yapılan düzenlemeler sonucunda, davalı şirketin intifa hakkı ile birlikte müvekkili ile olan bayilik sözleşmesinin de 30.11.2013 tarihinde sona erdiğini, Bayilik Sözleşmesi’nin gereği olarak müvekkili şirket tarafından davalı şirkete başlangıçta … Bankası Süreyyapaşa Şubesi tarafından tanzim edilen 195,000.00 TL bedelli teminat mektubunun verildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 30.11.2013 tarihinde sona erdiğini, bu tarih itibarıyla müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığı gibi, sözleşme gereği satış primlerinden kaynaklı 16.808.20 TL alacaklı olduğunu ve söz konusu alacakla ilgili yasal takip başlatıldığını, sözleşmenin sona ermesine 8 gün kala davalı şirkete Üsküdar … Noterliğinden 22.11.2013 tarihli ihtarname keşide edilerek, müvekkili şirketin işletmesinde bulunan (kalan) teçhizatlarını (giydirme ve sair ekipmanı) almasının ihtar edildiğini, ancak söz konusu teçhizat ve ekipmanların davalı tarafça teslim alınmadığını, müvekkilin yeni dönemde … ile anlaştığı için ve istasyonu yeni dağıtıcı şirketin formatına uygun hale getirmesi gerektiğinden, istasyonda bulunan davalı şirkete ait teçhizatın (raflar, akaryakıt pompaları) konusunda uzman işletmelere sökümünün yaptırılarak, istasyon sahasının bir kenarına istiflendiğini, bu durumda; müvekkili şirketin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı gibi, davalı şirkete ait teçhizatlar yönünden de bir sorumluluğunun kalmadığını, bu haliyle teminat mektubunun da bedelsiz hale geldiğini, ancak davalı şirketin tüm taleplerine rağmen söz konusu teminat mektubunun ne muhatap bankaya, ne de müvekkili şirkete iade etmediğini belirterek;öncelikle, … Bankası Süreyyapaşa Şubesi tarafından tanzim edilen ve müvekkili tarafından davalı şirkete verilen, 195.000.00 TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrilmesi konusunda tedbir kararı verilmesini,dava konusu teminat mektubunun bedelsizliğinin tespiti ile müvekili şirkete iadesine karar verilmesini,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …, … Yolu No: … Ümraniye-İSTANBUL adresinde bulunan akaryakıt istasyonunun mülkiyetinin dava dışı Ümraniye Belediye Başkanlığı’na ait olduğunu ve istasyonun davacı şirket tarafından işletildiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında 19.03.2009 tarihli Otagaz Bayili Sözleşmesi akdedildiğini, daha sonra taraflar arasında temadi eden İstasyonlu Bayilik Sözleşmeleri imzalandığını, anılan bayilik sözleşmesinin 28. Maddesinin; ” Alacağı vadeli LPG-Otogazın ve işbu sözleşmede yazılı tüm vecibe ve taahhütlerinin teminatı olmak üzere BAYi, PO’ya PO adına düzenlenecek; PO’nun muvafakat edeceği bir veya birkaç bankaya ait, PO’nun muvafakat edeceği metne uygun, her türlü masrafı BAYİ tarafından karşılanacak; tutarı PO tarafından tespit ve tayin edilecek ve süresiz banka teminat mektubunu/mektuplarını vermeyi veya PO’ya daha önce verdiği teminatı otogazı da içerecek şekilde artırmayı, verilen bu teminatları, ileride risk artışına göre yüksetmeyi beyan, kabul ve taahhüt eder. Ayrıca BAYİ işbu sözleşmeden ötürü PO’nun tazminat cezai şart, kar mahrumiyeti, alacak ve sair talep hakı doğduğu takdirde, hiçbir ihtara ve hüküm kurulmasına hacet kalmaksızın PO’nun bu talep haklarını işbu teminatlardan mahsup etmeye yetkili olduğunu peşinen kabul ve taahhüt etmiş olup, bu hususta PO’ya karşı her türlü itiraz, def’i ve dava haklarından peşinen v gayrikabili rücu bir şekilde feregat etmiştir.” şeklinde olduğunu, sözleşmenin bahsi geçen madesi gereğince davacının, müvekkili şirkete … Bankası Süreyyapaşa Şubesi’nin 06.12.2012 tarihli … mektup numaralı 195.000.00 TL bedelli 06.12.2013 tarihine kadar süreli kesin teminat mektubunu verdiğini, bayilik ilişkisinin devamı süresince teminat mektubunun süresinin vade uzatım yazıları ile 01.07.2014 tarihine kadar uzatıldığını, taraflar arasındaki biyilik sözleşmesinin sona ermesi üzerine, müvekkili şirket tarafından … Bankası Bakırköy Kurumsal Şube Müdürlüğüne yazılan 01.07.2014 tarihli yazı ile 195.000.00 TL bedelli teminat mektubunun 24.55.00 TL’lik kısmının davacı şirketin cari hesap borcuna mahsup edilmek üzere tazmin edilmek üzere … no.lu hesaba havale edilmesinin istendiğini, mektup bedelinden bu kısmın düşüldükten sonra kalan bakiye 170.745.00 TL’lik kısmına ilişkin haklardan feregat edildiğinin bankaya bildirildiğinin, davalı yanın akaryakıt istasyonuna müvekkili şirket tarafından yapılan sabit yatırımlarına ilişkin malzeme ve varlıklar davacı şirketin uhdesinde kaldığından, söz konusu malzemeler için 27.08.2014 tarihli … nolu 40.887.67 TL bedelli sabik kıymet satış faturasının düzenlendiğini, söz konusu miktarın davacının müvekkili şirkete borcu olduğunu ve davacının cari hesap kayıtlarına geçtiğini, davacı şirketin dava dilekçesinde belirtildiği gibi müvekkili şirketin herhangi bir alacağınının bulunmadığını, davacının dilekçesinde belirtmiş olduğu alacağın davacının cari hesabında borç/alacak kayıtlarıyla mahsuplaşma suretiyle ödenmiş olduğunu, sonuçta müvekkili şirket kayıtlarında , davacı yanın cari hesabında 24.255.00 TL bakiye borcunun kaldığını, bu miktarın da davaya konuteminat mektubundan kısmen tazmin yoluyla tahsil edildiğnii, bundan sonra davacı yanla müvekkili arasında bir borç/alacak ilişkisi kalmadığından, dava konusu teminat mektubunun bakiye kısmından müvekkilince feergat edildiğini, bu itibala davacı yanın dava konusu isteminin bir dayanağı bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 26. Maddesinin “Delil Sözleşmesi” niteliğine haiz olduğunu, buna göre müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının “kesin delil” hükmünde olduğunu, müvekkili şirketin ticari defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile savunmaların sübut bulacağını, davacı şirkete ariyet olarak teslim edilen pompalarının müvekkili şirket tarafından davacı yana ait akaryakıt istasyonundan teslim alındığını belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı şirketin akaryakıt istasyonun dava dışı maliki ile yaptığı 20 yıllık intifa sözleşmesinin Rekabet Kurulunun düzenleyici işlemleri sonucu 30.11.2013 tarihinde sona ermiş olduğu, taraflar arasında Bayilik sözleşmesi gereği … Bankası Süreyyapaşa Şubesine ait 06.12.2012 tarihli … nolu 195.000 TL bedelli kesin teminat mektubu verildiği, vade uzatım yazıları ile 01.07.2014 tarihine kadar süresinin uzaltmış olduğu, intifa sözleşmesinin sona ermiş bulunması nedeniyle davacı tarafın 22.11,2013 tarihli ihtarname ile istasyonda kalan giydirme ve ekipmanların teslim alınmasını talep ettiği, davalı şirket bankaya gönderdiği 01.07.2014 tarihli yazı ile 24.255,00-TL yönünden teminat mektubunun kısmen paraya çevrilmesini talep etmiş olduğu fakat ticari defterler üzerinde yapılan inceleme sonucunda dava tarihi itibariyle davacının davalıya borcu bulunmadığı 22.11.2013 tarihli ihtarnameye uygun olarak yapılan davete göre istasyonda kalan giydirme ve ekipmanların teslim alınması gerekirken davalı tarafın 01.07.2014 tarihinde teminat mektubunu aynı gerekçe ile kısmen tazmin etmesinin haksız olduğu, dava tarihinden sonra gerçekleşen fatura işlemlerinin hükme esas alınamayacağı, her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre sonuçlandırılması gerektiğinden 24.06.2014 tarihli dava açısından bu tarih itibariyle davacının davalıya herhangi bir borcu bulunmadığından 06.12.2012 tarihli 195.000-TL bedelli teminat mektubunun bedelsiz kalmış olması” gerekçesiyle davanın kabulüne, … Bankası Süreyyapaşa Şubesi’nin 06/12/2012 tarihli … mektup nolu 195.000-TL bedelli, kesin teminat mektubunun bedelsiz kaldığından hükümsüzlüğünün tespitine ve davacı tarafa iadesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde;Davanın dava açıldıktan sonra konusuz kaldığı sabit olmasına rağmen, mahkemenin davanın kabulüne karar vermesinin hatalı olduğunu, zira teminat mektubunun kısmen tazmin edilerek kalan miktardan feragat edildiğinin bankaya bildirildiğini bu nedenle davanın konusuz kaldığı hususunda karar verilmesi gerektiğini, kaldı ki davanın kabul kararının infaz edilemeyeceğini , ayrıca kabul hükmüne göre erilen harç, avukatlık ücreti ve yargılama giderleri konusundaki hükümlerinde bu nedenle hatalı olduğunu kararın kaldırılması gerektiğini beyan ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : Dava; teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti ve iadesi isteminden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Tarafların bayilik ilişkisini sonlandırdıkları ihtilaf konusu değildir. İhtilaflı husus teminat mektubunun hükümsüz kalıp kalmadığı noktasındadır. Tarafların akdi ilişkiyi sonlandırma süreci kronolojik olarak irdelendiğinde; 22.11.2013 davacının davalıya ekipmanları alması, ipotek fek işlemleri yapması için gönderdiği ihtarname tarihidir 30.11.2013 sözleşmenin sona erdiği tarih 03.12.2013 bir kısım ekipmanların davacı yanca söküldüğüne ve zarar verilmediğine dair tutulan tutanağın tarihidir. 05.12.2013 teminat mektubunun süresinin 1 ay uzatılmasına dair işlem tarihidir. 25.02.2014 teminat mektubunun yeniden uzatılma tarihidir 27.03.2014 teminat mektubunun yeniden uzatılma tarihidir 28.04.22014 teminat mektubunun uzatılma tarihidir. 24.06.2014 dava tarihidir. 01.07.2014 mektup tazmin ve bakiyeden feragat tarihidir. Görüldüğü gibi akdi ilişki son bulmakla birlikte; ilişkinin tasfiyesi devam ettiği için teminat mektuplarının süresi dava tarihini de kapsayacak şekilde uzatılmıştır. Bankanın teminat mektubunun süresini uzatması ancak davacı yanın bankadan talebi ile yapılabilecek bir işlemdir. Davadan sonra davalı yanın düzenlediği iadesi mümkün olmayan sabit yatırımlarla ilgili fatura da davacı yanca kabul edilerek kayıtlarına alınmıştır. Dava tarihinde davacı yanın alacağından bu fatura mahsup edilerek bakiyesi de mektubun tazmini suretiyle hesapların kapatıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda teminat mektubu kısmen tazmin edilip ( tazmin edilen kısımla ilgili menfi tespit/istirdat talebi bulunmamaktadır) kalan kısımdan da davalı yanın fergat ettiği sabit olmakla dava konusuz kalmıştır. Davacının dava açarken haklı olup olmaması ile davanın konusuz kalması farklı kavramlardır. Haklılık durumu yargılama giderlerinin takdirinde nazara alınacaktır. Aksi durumda ilk derece mahkemesinin bakış açısı ile hiçbir davanın konusuz kalma ihtimali bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın kabulü yerine konusuz kaldığı için esas hakkında hüküm kurulmamasına karar verilmesi gerekmektedir. Akdi ilişkinin sonlanmasından itibaren davalı yan sökülüp geri alınması imkansız sabit yatırımlarla ilgili faturasını zamanında düzenlemediği , dava açılırken davacının borçlu değil alacaklı olduğu görülmekle davacı yan dava açmakta haklıdır. Davanın konusuz kalması hususu ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce gerçekleşmiş olmakla AAÜT 6. Maddeye göre 1/2 oranında ücreti vekalet ile yapılan yargılama giderlerinden haklılık haksızlık oranında ( 24.255,00 TL kısım haksız ve 170.745 TL haklı ) sorumlu olmakla ; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden karar verilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1- Davalı yanın istinaf başvurusunun KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA 2- İlk derece mahkemesine açılan davada A.Dava konusuz kalmış olmakla ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA B. Alınması gereken 54,40 harcın peşin alınan 3.330,15 TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 3.275,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana iade edilmesine C. Davacı yanca yapılan 54,40 TL peşin harç ile 25,20 TL başvuru harcı toplamı 79,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine D.Davacı tarafından yapılan toplam 1.940,00 TL ( 140,00 TL tebliğler, 1.800,00 TL bilirkişi masrafı) yargılama giderinin 1.707,00 TL kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına E. AAÜT 6. Maddeye göre hesaplanan 9.883,52 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine F. AAÜT 6. Maddeye göre hesaplanan 1.405,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine G. Davalı yanca yapılan 957 00 TL yargılama giderinin 124,00 TL kısmının davacıdan alınıp davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına H. Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde yanlara iade edilmesine
İSTİNAF YARGILAMASINDA 3-Davalı yanca yatırılan istinaf peşin harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iade edilmesine 4- Davalı yanca yapılan istinaf yargılama gideri olan, başvuru harcı gideri 85,70 TL , tebligat gideri 11,00 TL, posta gideri 24,00 TL ki toplam 120,70 TL nin davacıdan tahsili ile davalı yana verilmesine 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı olmak üzere 09/10/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.