Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4983 E. 2020/1241 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4983 Esas
KARAR NO : 2020/1241
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2017
NUMARASI : 2015/151 E. – 2017/47 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/07/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya mobilya işi yaptığını, bu kapsamda fatura düzenlendiğini, ancak davalının fatura bedelini ödemediğini, bu kapsamda alacağın tahsili amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, %20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretlerinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının … alışveriş merkezinin Mahalle katına bulunan müvekkilinin işyerine ait ahşap işlerini yaptığını, kararlaştırılan tarihten sonra ve ayıplı olarak işlerin teslim edildiğini, müvekkilinin bir kısım ödemeyi avans kapsamında işin teslimatından önce ödediğini, bakiye kısmınıda havale işlemi kapsamında ödemelerin yapılarak davacıya bir borçlarının kalmadığını, davacının 2012 yılının aralık ayında tamamlayıp montajını yaptığı işler için 3.0.52013 tarihinde fatura düzenlemişken şayet kafes telli dolap için bir alacağı kalmışsa bunu bu faturanın dışında tutup yaklaşık 7 ay sonra 18/12/2013 tarihinde ayrı bir fatura düzenlemesinin anlaşılır olmadığını 2. Faturadan kaynaklı alacağını ispat etmesi gerektiğini, yapılan takibin haksız olduğunu, müvekkilinin geç teslimattan dolayı zarara uğradığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Taraflar arasında yapılan anlaşma kapsamında davacı tarafından davalının hizmet verdiği iki işyerine yapılan dolap, lambri kaplama, tezgah ve kafes telli asma dolapların bulunduğu, yasal ticari defterler ile keşfen yapılan inceleme kapsamında kararlaştıran emtiaların davalının kullanım hizmetine sunulduğu, dosya kapsamında bulunan 30/05/2012 tarihli faturada malın cinsi olarak tezgah, masif cambri ve maf kaplamanın belirtildiği, bu faturada belirtilen bedelin davalı tarafça ödendiği fakat 30/05/2012 tarihli faturada belirtilmeyen daha sonra 18/12/2013 tarihli faturaya konu edilen kafes telli asma dolap bedelinin ödenmediği, buna göre davacının bilirkişi raporlarında tespit edilen miktarda alacaklı olduğu, icra dosyasındaki davalının asıl alacaktan kaynaklanan itirazında haksız olup, iptali gerektiği ve itirazın haksız alacağın da likit bulunması nedeniyle alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin davanın kabulüne” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf isteminde özetle; Mahkemenin hükme esas aldığı rapora karşı itiraz dilekçesinin dikkate alınmadığını, yeni bir heyet oluşturulmadan karar verildiğini, bilirkişi raporunda dav akonusu dolabın kusursuz ve ayıpsız olduğu, talep edilen 30.727,00TL bedelin makul olduğu belirtilmişse de; davacının dolaptaki imalat kusurunu kabul ettiğinin iadesini istemesinden veya dolap için sadece malzeme bedeli olarak 12.000TL talep etmesinden anlaşıldığını, 30.727TL’nin makul olmadığını, raporda hem bu hususun dikkate alınmadığını hem de ahşap imalatından anlayan bilirkişinin heyette yer almadığını, Asıl alacağa işletilen avans faiz oranı 04.12.2014’ten itibaren %10,55 olması gerekirken faizin tamamının %11,75 üzerinden hesap edildiğini, bu yöndeki itirazın değerlendirilmediğini, Alacağın likit olmamasına rağmen icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, davalı yanca ödendiği ihtilafsız olan 41.881,74TL’nin 30.05.2012 tarihli faturaya ilişkin olduğu, 30.05.2012 tarihli faturada uyuşmazlığa konu asma dolabın yer almadığı, davalının defterinde kayıtlı olmayan takibe konu 18.12.2013 Tarihli 30.727,00TL bedelli faturada ise uyuşmazlığıa konu asma dolabın yer aldığı, keşfen yapılan incelemeye göre asma dolabın fiilen davalının kullanımında olduğu ve davalının ayıp iddiasının ispatlanamadığı dikkate alındığında davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerindedir.Ancak; Mahkemece takibin devamına şeklinde hüküm kurulmuş ise de, takip talebinde yıllık % 11,75 oranında avans faizi talep edilmiş olup, takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizinin değişen oranlarda avans faizi olarak uygulanması gerektiğinden mahkemece takipten sonra işleyecek faiz oranı hususunda kurulan hüküm yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 19.HD’nin 2018/268 Esas, 2019/1074 Karar sayılı ilamı)Bununla birlikte taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, iş bedelinin götürü olarak kararlaştırıldığına ilişkin yazılı delil sunulmadığı, mahkemece keşfen yapılan bilirkişi incelemesine göre faturada belirlenen bedelin makul olduğu dikkate alınarak karar verilmiş olduğu dikkate alındığında asıl alacağın likit olduğunun kabulü yerinde değildir. Açıklanan nedenle, davacının icra inkar tazminat talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kısmen kabulü ile hükmün faiz ve icra inkar tazminatına ilişkin kısmı yönünden kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 17/01/2017 gün ve 2015/151 Esas, 2017/47 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın KABULÜNE, -Davalının İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası yönünden İTİRAZININ İPTALİNE, Takibin 30.727,00TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına,-Davacının icra inkar tazminat talebinin reddine,4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-Alınması gereken 2.098,96 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 524,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.574,21 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden hesap olunan 3.629,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı vekiline verilmesine, -Davalı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,-Davacı tarafından yapılan peşin harç, vekalet harcı, başvuru harcı, keşif harcı, bilirkişi ücretleri, posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.274,85 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 91,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 176,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 09/07/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.