Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4975 E. 2020/1243 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4975 Esas
KARAR NO : 2020/1243
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2017
NUMARASI : 2015/296 E. – 2017/311 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/07/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların, hazır beton satışı konusunda anlaştıkların; davacı/ satıcının sözleşme gereği kendi edimini yerine getirmesine rağmen; davalı/ alıcının kendi edimi olan “mal bedelini ödeme” borcunu yerine getirmediğini; bunun üzerine, davacının, davalı aleyhine bakiye alacağı olan 16.958,96 TL tahsil için İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi yaptığını; davalı şirketin icra dosyasına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu; bu nedenlerle, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketten en son beton alımı bitip hesap mutabakatı yapıldığı sırada fatura edilen miktarın fazlalığı dikkati çektiğini ve davalı firma bu miktar betonu kullanmadığının belirlendiğini; davacı ile beton miktarı konusundaki görüşmelerde de sonuç alınamadığını; bunun üzerine davalının, İstanbul Anadolu 14.Sulh Hukuk Mahkemesi 2014/125 D.İş sayılı dosyasından tespit yaptırdığını; söz konusu bu tespitte kullanılan beton miktarı üzerinden davacıya ödemelerinin yapıldığını; davalı tarafından iade faturası kesildiğini; ancak davacının bu faturayı almaktan imtina ettiğini; açıklanan nedenlerle, haksız davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesini; talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmaksızın cari hesap (açık hesap) ilişkisine dayalı bir ticari ilişki bulunduğu; davacının, davalıya hazır beton teslimatı yaptığı, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre 22/01/2015 icra takip tarihi itibariyle davacı şirkete borcunun olmadığı; davacı kayıtlarına göre ise davalının 16.958,96 TL borçlu olduğunun saptandığı; ancak, tarafların ticari kayıtlardaki arasındaki farklılığın sebebinin davalının inşa ettiği binada kullanılan beton miktarına ilişkin olarak İstanbul Anadolu 14.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/125 D.İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespit neticesinde inşaatta kullanılması gereken beton ile davacıdan alınan betonun m3 tutarındaki farklılık olduğu; davalının, fark tutarına denk gelen 19/01/2015 tarih ve …. seri nolu, KDV dahil 16.958,96 TL tutarındaki iade faturasını düzenleyerek davacıya gönderildiği; ancak, bu faturanın davacı tarafından kabul edilmeyecek Kartal ….Noterliği’nin 22/01/2015 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ekinde davacıya iade edilmesinden kaynaklı uyumazlığın doğduğu; bu fatura dışındaki fatura ve ödemelere ilişkin olarak taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı; davaya konu inşaata ait statik projeler üzerinde yapılan metraj çalışmasında inşaat bünyesindeki hazır beton miktarının 802,026 m3 olarak hesaplandığı; davacının kestiği faturalardaki beton miktarı ile irsaliyelerdeki beton miktarının birbiri ile örtüştüğü ve toplamının 995,000 m3 olduğu; aradaki 192,974 m3 farkın nereden kaynaklandığı mahallinde yapılan tespit ve bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilemediği ve uygulanan projede bu büyüklükteki farkın teknik yönden oluşmasının mümkün olamayacağının saptandığı; bu durumda, davalının, fark tutarına denk gelen 19/01/2015 tarih ve … seri nolu, KDV dahil 16.958,96 TL tutarındaki iade faturasını düzenleyerek davacıya göndermekte haklı ve hukuki yararının bulunduğu ve davacıya ödenmemiş bakiye borcunun bulunmadığı; bu nedenlerle, davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın sübut bulmadığından reddine, davacı tarafında satılan ve davalının inşaatında kullanılan betonun miktarına göre alacak/borç durumunun bilirkişi incelemesi ile saptandığı dikkate alınarak davacının takibe geçmekte kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığı için davalı yanın %20 kötüniyet tazminatı isteminin yasal koşulları bulunmadığından reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf isteminde özetle; Ticaret mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda 802m3, tespit dosyasındaki raporda 880m3 beton kullanıldığının tespit edildiğini, bir inşaatta ne kadar beton kullanılacağının önceden bilinebilecek bir durum olduğunu, şirketin beton ihtiyacına göre m3 olarak sipariş vereceğini ve müvekkilinin de buna göre ifa yapacağını, sipariş tutarında beton sevkinin yapıldığını, davalının tüm faturaları defterine işlediğini, TTK 21/2 maddesinde öngörülen süreden sonra iade faturası düzenlendiğini, YHGK 2011/15-472 E, 2011/608 Karar sayılı, Y 19HD 2011/3549 E, 2011/13335 K sayılı, Yargıtay 15.HD 2013/506 Esas, 2014/792 Karar sayılı ilamlarında tacirin faturayı alıp deftere işledikten sonra TTK 21/2 md göre 8 günlük hak düşürücü sürede itiraz etmemesi halinde malı almadığı yönündeki itirazının dinlenemeyeceğini, müvekkilinin toplam 132.285,14TL’lik mal verdiğini ve bu tutarda faturanın davalı defterinde kayıtlı olduğunu kararın onanması halinde malı alıp defterine işledikten sonra zayi eden alıcının iade faturası düzenleyerek haksız kazanç elde edeceğini belirterek kararın kaldırılmasını, davanın kabulünü talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı hazır beton satımına ilişkin şifahi sözleşme kurulduğunu, ancak davalının mal tesliminden sonra fatura içeriklerinin gerçeği yansıtmadığı iddiası ile iade faturası keserek bakiye borcu ödemediğini iddia etmiştir.Davalı taraf ise; teslim edildiği belirtilen hazır beton ile inşaatta kullanılan hazır beton arasında afaki fark olduğunu, hazır betonun teslim anında ölçümünün mümkün olmadığını, sonradan fark edildiğini ve bu hususta delil tespiti yapıldığını savunmuştur.Taraflar arasında yazılı bir sözleşme mevcut olmayıp sözleşemeye konu hazır beton miktarının kaç m³ olacağı yazılı olarak kararlaştırılmamıştır. Davacı, faturalara konu hazır betonun teslim edildiğini iddia etmiştir. Davacının dayandığı faturalarda teslim alan imzası olduğu gibi tüm faturalar davalının defterinde de kayıtlıdır. Bu durumda davacının bakiye alacak talebi yerinde olup faturalardaki miktar ile inşaatta fiilen kullanılması gereken miktarın örtüşmediği gerekçesi ile 07.11.2014 ve 21.11.2014 tarihli faturalara dayalı olarak 19.01.2015 Tarihinde kesilen 16.958,96TL’lik iade faturasının davacının alacağından mahsubu yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacak likit nitelikte olduğundan %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 04.04.2017 gün ve 2015/296 Esas, 2017/311 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın KABULÜNE,-Davalının İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası yönünden davalının İTİRAZININ İPTALİ İLE, Takibin devamına,-Asıl alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-Alınması gereken 1.158,46 TL harçtan 289,62 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 868,84TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,-Davacı tarafça yapılan 289,62 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ile 182,00 TL yargılama gideri ki toplam; 2.899,32TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, – Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına 5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; -İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine -İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 37,40 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 123,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 09/07/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.