Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4905 Esas
KARAR NO: 2020/1191
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/05/2017
NUMARASI: 2016/177 E. – 2017/117 K.
DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/07/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına TPMK’da …, … tescil nolu “…” marka 25.sınıfta tescilli olup ,davalı tarafından … “…” ibareli markanın 25.sınıfta tescil edilmiş olup, müvekkili markası ile benzer sınıflarda ve benzer işareti taşıması sebebiyle karıştırılma ihtimali bulunduğundan markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkininine, davalıya ait www…com.tr alan adının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı taraf cevap vermemiştir. Bakırköy (Kapatılan) 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 17.05.2017 tarih ve 2016/177 E. – 2017/117 K.sayılı kararıyla; “davalı adına tescilli … nolu markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, davalıya ait www…com.tr alan adının iptaline” karar verilmiştir. Davalıya gerekçeli kararın mernis adresine Tebligat Kanunu 21/2 maddesine göre 19 Haziran 2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 04/08/2017 tarihli dilekçesi ile “Eski Hale Getirme ve İstinaf talepli” dilekçe sunduğu görülmüştür.Davalı vekilinin eski hale getirme ve istinaf dilekçesinde; davanın kesinleşmesinden 1 ay sonra anlaşmalı patent bürosunun haber vermesi üzerine davadan haberdar olduklarını, Tebligat Kanunu hükümlerine riayet edilmeden düzenlenen tebligatların tümünün usulsüz ve geçersiz olduğunu, müvekkilinin yargılanma hakkının elinden alındığını, müvekkiline tebligatın hiç ulaşmadığını, müvekkilinin TC numarasının girilmemesi nedeniyle Elektronik Devlet kaydında da davanın varlığına ilişkin bilgi oluşmadığını, aleyhe kararının sonuçlarının katlanılmaz boyutta olduğunu, davanın hiçbir aşamasına elinde olmayan nedenlerle katılamadıklarından eski hale getirme talep ettiklerini, öğrenme tarihinin 02/08/2017 olması nedeniyle kararı istinaf ettiklerini beyanla eski hale getirme v e istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.Davacı vekilinin eski hale getirme ve istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesinde ; eski hale getirme talebinin süresi içerisinde sunulmadığını, dosyaya talebin süresi içerisinde yapıldığına dair delil sunulmadığını, davalı yanca ileri sürülen usulsüz tebligat iddiasının eski hale getirme talebinin konusu yapılabilir nitelikte olmadığını, HMK 95/1 maddesindeki “elde olmayan sebeplerin” mücbir sebep olarak açıklanan hususlar olduğunu, tebligatların tümünün geçerli ve usulüne uygun olduğunu, eski hale getirme yoluna başvurabilmek için sürenin elde olmayan bir sebeple kaçırılması gerektiğini, kendisine tebligat yapılmadığını ileri süren davalının bu süreyi elde olmayan nedenle kaçırdığının ileri sürülmesinin çelişkili olduğunu, tebligatların usulüne uygun yapıldığını, adres değişikliğini Tebligat Kanunu 35. Madde gereğince davalının resmi kurumlara bildirmesi gerektiğini, davanın esası kararla kapatıldığından derdest davalar arasında E-Devlet de görülmediğini beyanla başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince TPMK ya yazılan müzekkere cevabında; davacı adına … tescil no lu “…” ibareli markanın 25 ve 28 . Sınıflarda … tescil no lu “…” ibareli markanın 25. Sınıfta tescilli olduğu dava tarihi itibariyle marka hakkının devam ettiği davalı adına … tescil no lu “…” ibareli markanın 25. Sınıfta tescilli olduğu dava tarihi itibariyle tescil kaydının devam ettiği anlaşılmıştır.ODTÜ ye yazılan müzekkere cevabında “www…com.tr” alan adlı internet sitesinin 19.08.2014 tarihinde … adına yapılan başvuru sonrasında tahsis edildiği 18.08.2017 tarihine kadar mevcut sahip adına kayıtlı olacağı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Marka hükümsüzlüğü davasında, mahkemenin gerekçeli kararının davalının mernis adresine Tebligat Kanunu 21/2 maddesine göre 19 Haziran 2017 tarihinde tebliğ edildiği, tebligatta “komşusu …’dan sorulduğu, adresten ayrıldığı, evrakın Kartaltepe Mahalle Muhtarlığına tebliğ edildiği ve kapıya 2 nolu örneğin yapıştırıldığına” dair şerh verildiği, süresinde istinaf başvurusunda bulunulmadığından karara kesinleşme şerhi verildiği görülmüştür. Davalı vekili 04/08/2017 tarihli dilekçesi ile “Eski Hale Getirme ve İstinaf talepli” dilekçe sunmuştur. Davalı vekili dilekçesinde tebligatların tümünün usulsüz ve geçersiz olduğunu müvekkilinin yargılanma hakkının elinden alındığını ileri sürmüştür. 6100 Sayılı HMK 98/2 maddesinde “Eski hale getirme, istinaf yoluna başvuru hakkının düşmesi halinde, bölge adliye mahkemesinden; temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi halinde ise Yargıtay’dan talep edilir.” hükmü düzenlenmiştir. Davalının süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunmaması nedeniyle, başvuru hakkı düştüğünden, eski hale getirme sebeplerinin bulunup bulunmadığı Dairemizce incelenmiştir. 6100 Sayılı HMK 95/1 maddesinde “Elde olmayan sebeplerle kanunda belirtilen veya hakimin kesin olarak belirlediği süre içerisinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hale getirme talebinde bulunabilir”HMK 95/2 maddesinde “Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hale getirme dışında başka bir yoldan ulaşılabiliyorsa, eski hale getirme talebinde bulunulamaz” hükmü düzenlenmiştir.Yasal düzenlemeler kapsamında, davalı vekilinin yargılama sırasında ve kararın tebliğinde tüm tebligatların geçersiz ve usulsüz olduğunu, karardan anlaşmalı patent bürosunun haber vermesi üzerine haberdar olduklarını ve aynı gün 02/08/2017 tarihinde vekalet sunduklarını ve dilekçe verdiklerini beyan ettiği göz önüne alındığında, ileri sürülen hususların “elde olmayan sebeplerden” olmadığı, usulsüz tebligat iddiasının istinaf başvuru gerekçesi olabileceği kanaatiyle eski hale getirme talebinin reddine karar verilmiştir.Davalı vekilinin, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; TPMK’da kayıtlı olan adresine dava dilekçesinin tebliğe çıkarıldığı, ismi alınan komşusunun beyanı ile adresten ayrıldığının tespit edilerek tebligatın iade edildiği, TPMK’dan TC numarasının sorularak, tekrar mernis adresine dava dilekçesinin Tebligat Kanunu 21/2 maddesine göre tebliğ edildiği, sonraki tebligatların ve gerekçeli kararın aynı adrese Tebligat Kanunu 21/2 maddesine göre yapıldığı, davalı vekilinin dilekçesinde tebligat çıkarılan adresin mernis adresi olmadığına yönelik itirazının de bulunmadığı, kaldı ki Dairemizce çıkarılan kayıtta halen davalının mernis adresinin aynı adres olduğu, çıkarılan tebligatların usulüne uygun olduğu kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin eski hale getirme talebinin HMK 95/1-2 maddesi gereğince REDDİNE,Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 345 ve 352.maddeleri uyarınca süre yönünden USULDEN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.03/07/2020