Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4902 E. 2020/1201 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4902 Esas
KARAR NO: 2020/1201 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2017
NUMARASI: 2015/152 E. – 2017/157 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/07/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin deri sektörünün öncü kuruluşlarından olduğunu, davalı şirketin web sitesi üzerinden (http.//www…com/…). müvekkili şirkete ait tescilli tasarımların sergilendiğini ve sipariş üzerine üretim yapıldığının öğrenilmesi üzerine, Bakırköy 1. FSHHM’ nin 2015/54 D.iş sayılı dosyasında tespit talebinde bulunduklarını, yapılan tespit sonucunda; Müvekkili şirkete ait … nolu tescil belgesindeki 4 nolu tasarım, … nolu tescil belgesindeki 6 nolu tasarım ,… nolu tescil belgesindeki 7 nolu tasarım, … nolu tescil belgesindeki 3 nolu tasarım,… nolu tescil belgesindeki 6 nolu tasarım, … nolu tescil belgesindeki 11 nolu tasarım,… nolu tescil belgesindeki 15 nolu tasarım, … nolu tescil belgesindeki 5 nolu tasarım ,… nolu tescil belgesindeki 5 nolu tasarım ,… nolu tescil belgesindeki 7 nolu tasarım ,… nolu tescil belgesindeki 13 nolu tasarım ,,…nolu tescil belgesindeki 4 nolu tasarımları île davalı şirketin web sitesinde sipariş için sergilenen tasarımların birebir aynı olduğunu, davalının tasarımı kullanmak suretiyle elde ettiği kazanca göre şimdilik 1.000,TL maddi ve 9.000. TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, hükmün ilanınına, ürünlerin üretiminde kullanılan araçlara ve ürünlere el konulmasına, www…com sitesinde yer alan ürünlerin kaldırılması için tensip ile birlikte İHTİYATİ TEDBİR kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
ISLAH ;Davacı vekili 21.2.2017 tarihli ISLAH dilekçesi ile maddi tazminat istemlerini 7203.11 TL olarak talep ettiklerini bildirmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetkili mahkemenin Bakırköy FSHHM’ leri olduğunu, Bakırköy FSHHM ‘nin 2015/54 D.İş sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporuna 08.06.2015 tarihinde itiraz edildiğini, rapor kendi içinde çelişkili olup eksik incelemeye dayandığını, Tespit raporunda fotoğraflanan desenlerin müvekkili şirket tarafından kullanılmadığını, fotoğrafta da (14 nolu) açıkça görüldüğü üzere bir çok katalog üzerinde bulunduğunu, bunun dışında davacı tarafın iddia ettiğinin aksine herhangi bir ürüne baskı yapılmış vaziyette bir ürüne rastlanmadığını, müvekkili şirketin faaliyeti gereğince fason üretim yaptığını, bunun dışında kendi üretiminin söz konusu olmadığını, desenlerin yurt dışı firmaların desenleri olduğunu, bir tasarımın yeni olabilmesi için aynı ürünün dünyanın hiçbir yerinde kamuya sunulmamış olması gerektiğini, beyanla davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 06.07.2017 tarihli 2015/152 E. – 2017/157 K.sayılı kararıyla; “Davalının davacıya ait tescilli tasarım hakkına tecavüzün tespitine, tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, Tasarım hakkını ihlal nedeniyle BK hükümlerine göre 1000-TL maddi tazminatın ticari faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile takdiren 2000-TL manevi tazminatın ticari faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıdan alınarak Türkiye çapında yayın yapan kararın kesinleştiği tarih itibarıyla tirajı yüksek günlük bir gazetede bir kez ilanına, Mahkemece verilen 3.9.2015 tarihli tedbir kararının karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştiğinde davalının internet sitesi dahil davacılara ait dava konusu tasarımlara web sitesinde yer vermesinin önlenmesine, üretimde kullanılan araçlara va ürünlere el konulması isteminin davalının salt davalı ürünleri üretmemesi nedeniyle bu yöndeki istemin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde, tazminat hesabının, davalının tasarımı kullanması nedeni ile elde ettiği kazanca göre hesaplanması yolu seçilmiş ise de, sonrasında 28.01.2016 tarihli celsede, tazminatın lisans esasına göre hesaplanması beyanında bulunulduğunu, talebin duruşma zaptına geçirildiğini 28.01.2016 tarihli celsenin 1 numaralı ara kararınca da talepleri doğrultusunda, mahkemece “taraflara eksik delillerinin ibrazı için verilen süre bittikten sonra, lisans esasına göre kullanım tarihi itibarı ile talep edilebilecek tazminat miktarının tespiti için…” ifadeleri kullanılarak dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verildiğini, alınan bilirkişi raporunda 6.261,15-TL lisans bedeli hesaplandığını, itirazlar üzerine heyete tekstil mühendisi atanarak alınan 17.02.2017 tarihli bilirkişi ek raporu ile 7.203,11-TL lisans bedeli tespit edildiğini, rapora göre de, 20.02.2017 tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebini harcı tamamlanarak, 7.203,11-TL olarak ıslah ettiklerini, mahkemenin ise tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin tasarımı kullanmak ile elde ettiği kazanca göre hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu,-mahkemenin gerekçesinde 18.05.2016 tarihli dilekçelerinde lisans esasına göre tazminat talep ettikleri yazılı ise de, 28/01/2016 tarihli celse de talep ettiklerini, mahkemenin de lisans esasına göre inceleme yaptırdığını,-kural olarak seçimlik hakların bir kez kullanıldıktan sonra sona erdiği değiştirilemeyeceği kabul edilmekle birlikte, dava sürecinde davacının seçtiği md. 52 bent b’deki yöntemin işlevsiz kaldığı, davalının ticari kayıtlarına güvenin yok olduğu durumlarda, yenilik doğuran hakkın değiştirilmesinin kabul edilmemesinin, KHK’nın sunduğu yoksun kalınan kazancı talep hakkının kullanılamaması gibi kabul edilemez bir sonuca neden olacağını, bilirkişi raporundan davalının ticari defter ve kayıtlarına güvenilemeyeceğinin anlaşıldığını, -mahkemenin “…Bilirkişilerin tüm hasılatın %10’luk kısmının suni deri üretimi olduğu yönündeki rapor ve belirledikleri lisans bedeli ise varsayıma dayalı olduğundan, somut olayda BK hükümleri esas alınarak tazminat miktarının belirlenmesi gerekmiştir…” gerekçesi ile BK hükümlerine göre hüküm tesis ettiğini, bu şekilde BK hükümlerine göre hüküm tesis edilmesinin de içtihatlara aykırı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin zamanaşımı itirazlarını dikkate alınmadığını,-kararın gerekçesinde açıklandığı üzere, hükme esas alınan raporda varsayıma dayalı olarak inceleme yapıldığını, dosya kapsamında hazırlanan bilirkişi raporlarında davacı tarafın maddi tazminat istemine karşın net ve kesin hesaplamalar yapılamadığını, neticede davacı tarafın maddi – manevi tazminat taleplerine ilişkin iddialarını ispat edemediklerini, mesnetsiz kaldığını, davanın reddi gerekirken kısmen kabul edildiğini, hükmün bozulmasını istediklerini,- dava konusu tasarımların yurt dışındaki firmalara ait tasarımlar olduğunu ve kamuya sunulduğunu, söz konusu desenlerin yenilik şartını taşımadığını,-tespit raporundan da anlaşılacağı üzere müvekkili tarafından üretilen desen, tasarım veya ürün bulunmadığını, müvekkili şirket faaliyetlerinin fason üretime dönük olduğunu, hükme esas alınan ve kendi içinde çelişen bilirkişi raporunda; müvekkili şirketin satış hasılatının %10’u dava konusu olan suni deri üretimi olduğu yönündeki afaki değerlendirmesine, tespit edilen ve hesaplanan lisans bedeline ve davacı tarafın maddi ve manevi tazminata hak kazandığına ilişkin görüşe itiraz ettiklerini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; TPMK’dan celp edilen tescil belgelerinden; davacı adına 2011/ 04549, 2012/03462, 2012/05619, 2013/03072, 2014/00381, 2012/05613 başvuru numarası ile DESEN tasarımlarının tescil edildiği anlaşılmıştır.Bakırköy 1 FSHHM’nin 2015/54 diş sayılı dosyasının UYAP üzerinden incelenmesinde; davalı adresinde 07/05/2015 tarihinde keşif yapıldığı, davalının bu desenleri üretmediği, desenleri başka yerden emin ederek, sipariş üzerine suni deri üzerine sıcak baskı yöntemi ile uygulayarak, ticaretini yaptığı anlaşılmıştır. http://www…com/… Link ile davalı …tarafından kendi resmi sitesinden, dava konusu 13 desen tasarımının suni deri baskı seçeneği altında 28,31,32,33,35,37,82,83,90,92,101,102, 128,144,149 kodu ile yayınlayıp sergilediğinin toptan satışının yapıldığını beyan etmiştir.Davalı vekilinin tespit raporuna itiraz ettiği; keşif sırasında desenlerin katalog üzerinde bulunduğunu, üzerine baskı yapılmış ürün bulunmadığını beyan etmiştir.İlk derece mahkemesince alınan 12.05.2016 tarihli Bilirkişi heyet raporunda; davalı firmanın davacı adına tescilli; 2011/ 04549-4,6,7 nolu, 2012/03462-3,5,13 nolu tasarımları, 2012/05619-3 nolu tasarımı, 2013/03072-5,7 nolu tasarımları, 2014/00381-4 nolu tasarımı, 2012/05613-6,11,15 nolu tasarımları, toplam 13 adet tasarımın davalı tarafından kamuya açık kullanıldığını, davalının 2015 yılı için net satışlarının 11.366.766,74 TL, karının 60.741,36 TL, 2015 yılında 15/07/2015 tarihine kadar 195 günlük 41.741,03 TL hasılatının, %15’i oranında 6.261,15 TL kısmının lisans bedeli olarak hesaplandığını beyan etmişlerdir.Bilirkişi heyetinin davacı ve davalı itirazları üzerine alınan ek raporunda; davalının net satışlarının %25’inin suni deri fason işlemleri, bunun %10’unun ise davacı firmanın tasarımlarının kullanılması varsayımı ile, 2013/2014-15/07/2015 tarihine kadar 48.020,73 TL hasılatın , Ticaret Odasından bildirilen%15’i oranında lisans bedelini 7.203,11 TL olarak hesapladıkları, diğer tespitlerinde görüş değişikliği bulunmadığı görülmüştür.
G E R E K Ç E : Tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması ve tazminat talepli davada ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili dava dilekçesinde; “davalının tasarımı kullanması suretiyle elde ettiği kazanca göre” maddi tazminat hesabı yapılmasını talep etmiş, 28/01/2016 tarihli ön inceleme duruşmasında ise “tazminat lisans esasına göre hesaplansın ” şeklinde beyanda bulunmuş, ilk derece mahkemesince lisans esasına göre tazminat hesabı yapılması yönünde tahkikat işlemleri yürütülmüş, Ticaret Odasından lisans bedeli konusunda görüş sorulmuş, davalı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde de aynı yönde inceleme yapılmıştır. Davacı vekili de bilirkişi raporunda tespit edilen miktar üzerinden ıslah talebinde bulunmuştur.6100 Sayılı HMK 141/1 maddesinde;” Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvaffakatı ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvaffakatı aranmaksızın, iddia ve savunmasını genişletebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah veya karşı tarafın açık muvaffakatı hükümleri saklıdır.” hükmü düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesince taraf vekillerinin hazır bulunduğu ön inceleme duruşmasında, davalı vekiline tazminat seçeneğinin değiştirilmesi konusunda muvaffakatı bulunup bulunmadığı sorulmamış, tahkikat işlemleri değiştirilen seçeneğe göre yürütülmüştür. Hükmün verildiği 06/07/2017 tarihli duruşmada da; maddi tazminatın dava dilekçesinde yer alan seçeneğe göre değerlendirileceğini açıklamadan, tarafların esasa yönelik beyanları ve son diyecekleri sorulmuş ve BK hükümlerine göre mahkemece takdir edilerek tazminata hükmedilmiştir.İlk derece mahkemesince, Bakırköy 1 FSHHM’nin 2015/54 diş sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilerek incelenmiş, gerek dosya içerisinde bulunan tespit rapor örneği, gerekse UYAP üzerinde dairemizce yapılan incelemede, tespit raporunun okunaksız ve denetime elverişsiz olduğu, davacının tescilli tasarımları ve davalı adresinde bulunan desen tasarımlarının karşılaştırmasının denetlenemediği, tespit raporuna davalı tarafça itiraz edildiği ancak mahkemece alınan bilirkişi raporunda, tespit raporundaki tespitlere yer verildiği, bilirkişilerce inceleme yapılmadığı görülmüştür.Bu durumda ilk derece mahkemesince ; uyuşmazlık tespiti ve tahkikat işlemlerinin usulüne uygun yapıldığı ve taraflara savunma hakkı tanındığından bahsedilemeyecektir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu da tecavüzün tespiti yönünden yetersiz ve denetime elverişsizdir. Dairemizce eksik yargılama ile karar verildiği kanaatiyle, taraf vekillerinin esasa yönelik istinaf sebepleri bu aşamada incelenmeksizin istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın davalı vekiline tazminat seçeneğinin değiştirilmesine muvaffakatının bulunup bulunmadığı açıklattırılarak, tespit dosyası aslı getirilerek, davalı vekilinin itirazları da değerlendirilmek suretiyle, denetime elverişli uzman bilirkişilerden rapor alındıktan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 06.07.2017 tarihli 2015/152 E. – 2017/157 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harçlarının talepleri halinde taraflara iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 11,00 TL (posta-teb-müz) masrafının üzerinde bırakılmasına, b)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 11,00 TL (posta-teb-müz) masrafının üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/07/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.