Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4899 E. 2020/1196 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4899 Esas
KARAR NO : 2020/1196 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2017
NUMARASI : 2015/174 E. – 2017/325 K.
DAVANIN KONU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/07/2020
K.YAZILDIĞI TARİH: 03/07/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA; Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalı tarafın müvekkilinin sahip olduğu pasta ürünleri satan firmadan çeşitli pastacılık malzemeleri satın aldığını, bu ürünlerin bedeli daha sonra ödenmek üzere müvekkili davacı tarafından faturalandırıldığını ve imza karşılığı davalıya teslim edildiğini, ancak davalı tarafın fatura bedeli borçlarını müvekkil davacının tüm taleplerine rağmen ödemediğini, bunun neticesinde müvekkilinin alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalı şirketin iş bu takibe yasal süresinde yapmış olduğu haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu iddia ederek, fazlaya ilişin hakları saklı kalması kaydıyla davalı yanın haksız ve kötü niyetle yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı asil cevap dilekçesinde; davacı yana borcu bulunmadığını, iddia edilen miktarın kendisine ödendiğini, ödeme belgeleri olan kredi kart ekstrelerini ve tahsilât makbuzunu dilekçe ekinde dosyaya sunduğu yönünde savunmada bulunmuştur.
MAHKEME KARARI;İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04.04.2017 tarihli 2015/174 E. – 2017/325 K. sayılı kararıyla; “taraflar arasında yazılı bir anlaşmaya dayalı olmayan mal alım satımına yönelik bir ticari ilişki bulunduğu hususunun tarafların kabulünde olduğu, davaya konu ihtilafın, davacının takip ve iş bu davaya konu ettiği faturalara dayalı açık cari hesap bakiye alacağına ilişkin talebinin yerinde olup olmadığı ve varsa miktarı hususlarında toplandığı, davalı şirketin işletme defteri kayıtları muvacehesinde davacı yandan muhtelif tarih ve tutarlarda düzenlenmiş olan 22 adet fatura karşılığında toplam tutarı KDV dahil 9.576,89 TL tutarında pastacılık malzemesi satın almış bulunduğu, davacıdan almış bulunduğu bu mallara karşılık olarak dosyaya sunduğu görülen ödeme belgelerinden tespit edildiği üzere davalı yana toplamda 3.235,00 TL ödeme yaptığı, davacıya 6.341,89 TL borç bakiyesinin bulunduğu, bu durumda davacının 3.176,64 TL alacak talebinin ispatlandığı, alacağın likit olduğu” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davalı asil süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava süresince sunduğu belgelerin incelenmediğini, davacının yeterli belge sunmadığını, davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, ödemelerini tamamladığını ve sadece birkaçı olmak üzere mahkemeye sunduğunu, kararın haksız olduğunu beyanla istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER;İlk derece mahkemesince alınan 13/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalının işletme defterini sunduğunu, açılış tasdikinin süresinde yapıldığını, kapanış tasdikine dair yasal zorunluluk bulunmadığını, işletme defterlerinin gelir ve gider faturaların kaydına elverişli olduğunu, tahsilat ve ödeme kayıtlarına yer verilmediğini, davalının davacı yandan muhtelif tutarda düzenlenmiş 22 adet fatura karşılığında 9.576,89 TL tutarında pastacılık malzemesi satın aldığını, dosyaya sunulan ödeme belgelerinden toplamda 3.235,00 TL ödeme yaptığının tespit edildiğini, davacıya 6.341,89 TL borç bakiyesi kaldığını beyan etmiştir.İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; 15/01/2011 tarihli 494,31 TL bedelli fatura, 28/02/2011 tarihli 667,44 TL bedelli fatura, 12/04/2011 tarihli 608,79 TL bedelli fatura, 03/05/2011 tarihli 454,14 TL bedelli fatura, 27/08/2011 tarihli 607,71 TL bedelli fatura, 07/09/2011 tarihli 244,35 TL bedelli fatura, alacağı toplam 3.176,74 TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız takip başlattığı, davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.Davalı asilin 03/05/2011 tarihli 516,00 TL makbuz, 28/05/2011 tarihli 750,00 TL, 07/06/2011 tarihli 500,00 TL, 29/06/2011 tarihli 760,00 TL, 14/10/2011 tarihli 709,00 TL, tutarında banka kredi kartları ile yapılan toplam 3.235,00 TL ödeme belgesi sunduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E :İtirazın iptali davasında; ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda faturalara dayalı açık cari hesap bakiye alacağının ihtilaf konusu edildiği açıklanmış ve ilk derece mahkemesince bilirkişi raporundaki bu tespit benimsenmişse de, icra takibi fatura alacağına dayanmaktadır. Davalı borçlu takibe; “Boyle bir borcum yoktur.Tümüyle borca itiraz ediyorum” şeklinde itiraz etmiş, davaya cevabında ise ödeme itirazında bulunmuş ve ödeme belgeleri sunmuştur. Davalının fatura konusu ürünlerin teslim alınmadığına yönelik iddiası bulunmamaktadır. Bu durumda takibe konu faturaları ödediğini ispatla yükümlüdür. Davalı tarafça sunulan 14/10/2011 tarihli 709 TL bedelli makbuz da , hangi fatura yada borç için ödeme yapıldığının açıklanmadığı gibi, kredi kartı hesap ekstrelerinden davacı alacaklıya ödeme yapıldığı anlaşılıyorsa da, hangi fatura yada borç için ödeme yapıldığı anlaşılamadığından, davalının bilirkişi incelemesine sunulan İşletme Defterinde ise davacı ile ticari alışveriş kapsamında, takibe konu faturaların da içinde bulunduğu, 22 adet faturanın kayıtlı olduğu, bu durumda davacının ödemelerinin takibe konu faturalara ilişkin olduğu tespit edilemediğinden, davalının ödeme savunmasını ispatlayamadığı kanaatiyle, sonuç olarak ilk derece mahkemesinin davanın kabulü kararının yerinde olduğundan, davalı istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı asil’in yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 217,00 TL harçtan, peşin alınan 55,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 162,00 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/07/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.