Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4886 Esas
KARAR NO : 2019/972
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2017
NUMARASI : 2014/926 2017/782
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava alacak davasıdır. Mahkemece, davanın 02/03/2017 tarihinde işlemden kaldırıldığı, 3 aylık sürede yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, kararı davacı şirket yetkilisi istinaf etmiştir. Davacı şirket yetkilisi istinaf sebebi olarak; 15 Temmuz 2016 tarihi sonrası adli mercilerde yapılan çalışmalar sonucu dosyanın ertelendiğini, 27/12/2016 tarihli celsede dosyanın yok olduğunun, davanın tekrar baştan başlayacağı ve raporların tekrar isteneceği gerekçesiyle duruşmanın 02/03/2017 tarihine bırakıldığını, kendisinin de dosyanın yok edilmiş olacağını düşünerek tekrar bilirkişi adına muhtıra çıkarılmasına ilişkin talepte bulunduğunu, duruşmadan birkaç gün önce dosyaya baktığında yeni gelen birşey olmadığınığı gördüğünü, mazereti nedeniyle Trabzona’a gitmek zorunda kaldığını ve duruşmaya katılamadığını, 02/03/2017 tarihli duruşmanın herhangi bir neticesi, yeni mahkeme günü kendisine tebliğ edilmeden karar verildiğini, kararın hakkaniyete ve kanunlara aykırı olduğunu, davanın tekrar görülmesi gerektiğini, bilirkişi raporu ve banka dekontları dikkate alındığında, davalının lehine olduğunu, davalıların kendi şirketini dolandırdıklarını, bu kararla dolandırıcıların ödüllendirildiğini bildirmiştir. Dosyanın incelenmesinde; 27/12/2016 günlü celseye davacı şirket yetkilisinin katıldığı, davalılar vekilinin mazeret verdiği, davacı şirket yetkilisinin rapor dönüşünün beklenmesini talep ettiği, mahkemenin de duruşmayı 02/03/2017 tarihine bıraktığı, 02/03/2017 tarihinde icra edilen duruşmaya davacı şirket yetkilisinin ve dava taraflarından kimsenin katılmadığı, mahkemece HMK’nun 150/1 maddesi uyarınca işlemden kaldırma kararı verdiği, davacı şirket yetkilisinin söz konusu duruşmaya katılmadığı gibi mazeret de sunmadığı görülmüştür.
GEREKÇE: Mahkemece, davacı şirket temsilcisinin de hazır olduğu 27/12/2016 günlü celsede ara kararları verildiği ve duruşmanın 02/03/2017 tarihine bırakıldığı görülmüştür. Bir başka ifadeyle davacı şirket temsilcisi yeni duruşma gününden haberdardır. Nitekim davalı şirket temsilcisinin bu durumu bildiği istinaf dilekçesi içeriğinden de anlaşılmaktadır. Ancak 02/03/2017 tarihli duruşmaya davacı şirket yetkilisi gelmediği gibi herhangi bir mazeret de bildirmemiştir. Bir başka ifadeyle davasını takip etmemiştir. Davacı şirket temsilcisi duruşmaya mazeret dilekçesi vermediği gibi yeni duruşma gününün de kendisine haber verilmesi konusunda mahkemeden talepte bulunmamıştır. Dolayısıyla mahkemece HMK’nun 150/1 maddesi uyarınca işlemden kaldırma kararı verilmesi ve yine HMK’nun 150/5 maddesi uyarınca üç ay içinde yenilenmeyen dava hakkında yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı şirket yetkilisinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı şirket yetkilisinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.03/05/2019