Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4865 E. 2018/2637 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4865 Esas
KARAR NO : 2018/2637 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2017
NUMARASI : 2016/1194 E., 2017/754 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile yürütülen takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davaya konu alacağın müvekkili ile davalı arasındaki ticrari ilişki sebebiyle kesilen faturalardan kaynaklandığını, müvekkilinin davalıdan 8.114,65 TL alacaklı olduğunu, davalının ihtarlara rağmen borcunu ödemediğini, ticari defterlerin incelenmesini talep ettiklerini, davalının icra takibini uztmak maksadıyla borca itiraz ettiğini beyanla, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına çarptırılmasına, takibe konu borç olan asıl miktar 8.114,65 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkilinin davacı firmaya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının alacak iddialarının tamamen soyut olmakla birlikte herhangi bir faturaya dayanmadığını, davacı şirketin ilk olarak müvekkiline karşı Bursa .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ve takibe dayanak gösterilen faturaların müvekkili davalı ile ilgisi olmayan faturalar olduğundan, borca itiraz neticesinde takibin durduğunu, icra takibinin mükerrer olarak başlatıldığını, icra takibinde de herhangi bir faturanın ibraz edilmediğini, davacı şirketin alacak iddialarının soyut ve resmiyeti olmayan bir cari hesap ekstresine dayandığını, kötü niyetli olarak takibe geçen davacı hakkında %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilerek davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davaya konu Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; takip dayanağının 19/12/2014 tarihli 8.114,65 TL bedelli bir adet fatura ve cari hesapta 9.635,76 TL bedelli A-897741 nolu iade faturası sonrası oluşan alacak olarak açıklandığı, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 8.114,65 TL Asıl Alacak, 1.287,51 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 9.402,16 TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız takip başlattığı, davalı borçlunun ” daha önce Burfaş Şirketi tarafından yine Müdürlüğün 2016/3326 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, bu kez alacaklı şirketin kötü niyetli olarak süreyi kaçıracağı düşüncesiyle mükerrer olarak (yine 8.144,65 TL asıl alacak talebi ile) ilamsız takip başlattığını , alacaklı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, ödeme emri ile talep edilen 9.402,16 TL tutarındaki meblağa tüm ferileri ile itiraz ettiklerini” beyan ettiği görülmüştür.
Bursa …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının örneğinin dosya içerisinde bulunduğu;takip dayanağının 19/12/2014 tarihli 8.114,65 TL bedelli fatura olarak açıklandığı,davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 8.114,65 TL Asıl Alacak, 1.065,47 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 9.180,12TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız takip başlattığı, davalı borçlunun ödeme emrine, ödeme emri ile tebliğ olunan faturalara, borca, işlemiş faize , takip sonrası işleyecek faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/06/2017 tarihli 2016/1194 Esas- 2017/754 Karar sayılı kararı ile; ” aynı konuda ikinci bir ilamsız takip yapılamayacağından bu tür bir takibe yönelik itirazın iptali isteminde hukuki yarar bulunmadığı (İİK 68/1 md)” gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermiştir.
Davacı vekilinin süresinde istinaf dilekçesi ibraz ettiği; borçlu şirket hakkında başlattıkları Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlatılmışsa da, takip dayanağı belgelerde hata yapılmış olması nedeniyle doğru belgeler ile, yeniden takip başlatmak üzere ve alacak hakkı saklı kalmak kaydıyla takipten vazgeçildiğini, daha sonra davalı borçlu hakkında davaya konu takibin başlatıldığını, 2016/3326 Esas sayılı dosyasında alacak haklarını saklı tuttuklarından alacaktan feragat edilmediğini, sadece icra takibinden vazgeçildiğini, yeni bir takip açılmasına hukuki bir engel bulunmadığını, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 25/01/2011 tarih 2011/80 Esas ve 2011/834 Karar sayılı ilamı, 01/03/2007 Tarihli 2006/15804 Esas ve 2007/2793 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 09/04/1992 tarih 1991/11509 Esas ve 1992/4534 Karar sayılı ilamı ve Hukuk Genel Kurulu’nun 22/11/1995 tarih 1995/12-814 Esas ve 1995/1010 Karar sayılı ilamlarında aynı görüşe yer verildiğini, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; davacı vekilinin sunduğu Yargıtay Kararlarının somut olaya uygun olmadığını, her iki icra takiplerine ilişkin takip talepleri ve burada yer alan açıklamalar incelendiğinde , tespit edileceği üzere davacı tarafın her iki icra takibini 19/12/2014 tarihli 8.114,65 TL tutarlı faturanın tahsili için açtığını, yerel mahkemenin de bu hususu tespit ettiğini, ayrıca davacı vekilinin Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından feragat ederken, doğru dayanak belge ile icra takibi başlatacağını beyan etmişse de sonraki takipte aynı faturaya ve tutara dayalı takip başlattığını, söz konusu faturanın aslı yada aslı gibidir suretini icra takibine ek olarak koymadığını, feragattan sonra tahsil harcını da ödediğini, faturaya dayalı alacağın özünden feragat ettiğini, aynı faturaya dayalı yeniden takip yapılamayacağını, beyanla mahkeme kararı yerinde olduğundan istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davada, davalı borçlunun Bursa …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile yürütülen takibe itirazının iptalinin istendiği, borçlu davalının itirazında davacı şirket tarafından daha önce Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile aynı belgelere dayanarak takip başlatıldığı ve alacaklının mükerrer takip başlattığını beyanla itiraz ettiği, Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/06/2017 tarihli 2016/1194 Esas- 2017/754 Karar sayılı kararı ile; ” aynı konuda ikinci bir ilamsız takip yapılamayacağından bu tür bir takibe yönelik itirazın iptali isteminde hukuki yarar bulunmadığı (İİK 68/1 md)” gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verdiği görülmüştür.
İİK 68. Maddesinin “itirazın kesin kaldırılması” başlığını taşıdığı ve takibin imzası ikrar edilmiş borç ikrarını havi yada resmi makamlarca düzenlenen makbuz yada belgeye dayanması halinde 6 ay içerisinde itirazın kaldırılması davası açılabileceği , bu süre içerisinde itirazın kaldırılasının istenmemesi halinde yeniden ilamsız takip yapılamayacağının düzenlendiği, davaya konu icra takibi dayanağı belgelerin İİK 68/1 maddesindeki belgelerden olmadığı, maddenin somut olayda uygulanma imkanının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu ilamsız takibin dayanağının 19/12/2014 tarihli 8.114,65 TL bedelli fatura olarak açıklandığı, davacı vekilinin 18/06/2016 tarihli dilekçesi ile takipten vazgeçtiği, 21/06/2016 tarihinde Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile aynı borçlu hakkında,19/12/2014 tarihli 8.114,65 TL bedelli bir adet fatura ve cari hesapta 9.635,76 TL bedelli A-897741 nolu iade faturası sonrası oluşan alacak talebiyle ilamsız takip başlattığı görülmüştür.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesi ekinde ibraz ettiği ,Bursa … İcra Müdürlüğü’nün.. Esas sayılı dosyasına verilen 18/06/2016 tarihli talep yazısında; ” Yukarıda dosya numarası yazılı olarak müdürlüğünün takip dosyasında borçluya gönderilen ödeme emri ile birlikte, dayanak belgelerde sehven başka takibin dayanak belgeleri gönderilmiştir. Borçlu tarafından yapılan itiraz neticesinde takip durdurulmuştur.Borçlu hakkında doğru dayanak belge ile birlikte takip başlatılmak üzere; alacak hakkımız saklı kalmak kaydıyla yapmış olduğumuz takipten vazgeçiyoruz. Gereğinin yapılmasını talep ederim.” dendiği görülmüştür.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde alacak haklarını saklı tuttuklarını, sadece icra takibinden vazgeçtiklerini savunduğu davalı vekilinin ise istinafa cevabında her iki takibe konu faturanın aynı olduğunu,faturaya dayalı alacağın özünden feragat edildiğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin benzer bir uyuşmazlıkta vermiş olduğu, 25/01/2011 tarihli 2011/80 Esas- 2011/834 Karar sayılı kararında ” mahkemece ‘davalı hakkında daha önce başlatılan takipten feragat edilmiş olması da, davanın reddini gerektiren bir diğer gerekçe olarak ileri sürülmüşse de, davacı vekili İcra müdürlüğünde,07/05/2009 tarihinde, “takibimizden feragat ediyoruz.senet aslının tarafımıza tevdiini talep ediyoruz’ şeklinde beyanda bulunmuş olup, söz konusu bu beyan, hakkın özünden feragat niteliğinde değildir.Esas haktan feragatın açık şekilde yapılması gerekli olduğundan,hakkın özünden değil, sadece takipten feragat edildiği anlaşılmaktadır.Takipten feragata rağmen esas hak varlığını devam ettirdiğinden, alacaklı alacağının tahsili için dava veya yeniden icra takibi yoluna başvurabilir.” denilmiştir.
Somut olayda da davacı alacaklı vekilinin icra takibinde alacak hakkını saklı tuttuğunu takipten feregat ettiğini beyan ettiği, fatura ve cari hesaptan kaynaklanan hakkın özünden açıkça feragat edilmediği, aksine alacak hakkının saklı tutulduğu, feragat beyanından sonra davaya konu icra takibini başlattığı, ortada derdest bir takip bulunmadığından mükerrer takipten bahsedilemeyeceği kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin hukuki yarar bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının kaldırılmasına , yargılamaya devam edilerek karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/06/2017 tarih ve 2016/1194 E., 2017/754 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA, Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Davacı tarafından istinafa geliş aşamasında yatırılan 31,40 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 49,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 134,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 07/12/2018