Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4856 E. 2020/1198 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4856 Esas
KARAR NO: 2020/1198 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2017
NUMARASI: 2014/1511 E. – 2017/591 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/07/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının usulsüz tebligat ile icra takibinde borcu kesinleştirmeye çalıştığını, bu duruma itirazları üzerine İstanbul Anadolu 7 İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/537 esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, ancak alacaklı olduğunu iddia eden tarafın icra takibine devam ederek 187.000 TL tahsilat yaptığını, bu paranın alacaklıya ödenmesine muvaffakatlarının olmadığını, icra takibinin devam ettiğini, müvekkilinin davalı şirkete yapmış ödeme yaptığını, ilgili firmanın taahhütlerini yerine getirmediğini, cari hesap ve hizmet akışının bilirkişi marifetiyle hesaplanacağını, davalı şirketin sözleşmeye dayalı taahhütlerini yerine getirmemesinden kaynaklı müvekkilinin taahhütte bulunduğu şirkete karşı taahhüdünü yerine getirebilmek için başkaca bir firmadan ürün aldığını ve hizmet verdiği, taahhüdünü yerine getirmeyen davalı nedeni ile müvekkillerinin işlerini tamamlayabilmek için iş yaptıkları firmaya tazminat ödememek için ürün aldıkları faturanın ise 157.520 TL olduğunu, bu durumda ise ilgili firmaya borçlarının bulunmadığı gibi alacaklı olduklarını iddia ederek, davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 18.11.2014 tarihli dilekçesi ile menfi tespit davasını istirdat davasına çevirerek, istirdat davası olarak davanın görülmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında spor kompleksi projesi kapsamında alüminyum doğrama , alüminyum cephe işleri proje, imalat ve montaj işlerinin yapımı için 30.01.2014 tarihli sözleşmenin imzalandığını, taraflar arasında yapılan sözleşmeye istinaden müvekkili şirket tarafından faturaların tanzim edildiğini, ancak fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle, faturalardan oluşan bakiye alacağın tahsili için davacı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacının iddialarının haksız ve gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkili şirketin sözleşme gereği taahhütlerini yerine getirdiğini, aksi iddiaları kabul etmediklerini savunarak, davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.06.2017 tarihli 2014/1511 E. – 2017/591 K.sayılı kararıyla; ” Mali Müşavir bilirkişi ile tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu,tarafların kayıtlarının birbirini teyit ettiği,taraflar arasındaki sözleşme gereği işin bedelinin ödeme düşüldükten sonra davacı kayıtlarına göre davalı alacaklının 9.861,85 TL alacaklı olduğu,davalının kayıtlarında davalı alacaklının 174.778,65 TL alacaklı göründüğü,aradaki farkın davacı tarafından iade olarak kesilen 164.916,80 TL faturadan kaynaklandığı, davacı her ne kadar eksik işler nedeni ile işi başkasına yaptırdığını beyan etmiş ise de bu hususun tespitine yönelik bir belge sunmadığı,takip tarihi itibarı ile davalının davacıdan alacaklı olduğu davayı davalının takip ettiği, menfi tespit davasının ispatlanamadığı, ispatlanamayan menfi tespit davasının reddi gerektiği,davalı her ne kadar kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de dava esnasında takibin durmadığı, İİK 72 /3-4 maddeleri gereğince davalının tazminat talebininde reddi gerektiği” gerekçesiyle; davanın reddine , davalının şartları oluşmayan tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalı firmanın müvekkili ile aralarındaki anlaşmaya uygun davranmadığını ve işi yarım bırakarak kaçtığını, defter incelemesi neticesinde sunulan bilirkişi raporunda, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun ve delil niteliği taşıdığının tespit edildiğini, müvekkilinin 9.861,85 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, davalının yapılmayan işlerinde fatura edilmesi üzerine, bu faturayı davalıya iade ettiğini, buna rağmen eksik işleri ispat edemediklerinden bahisle, söz konusu fatura defterlerine işlenmiş gibi hesap yapıldığını, davalının yarım bıraktığı işleri müvekkilinin başka firmaya yaptırması nedeniyle zarara uğradığını, ispatı açısından her iki tarafın tanıkları ile birlikte yerinde keşif yapılması taleplerinin mahkemece karşılanmadığını, yeterli inceleme yapılmadan toplanmasını istedikleri deliller toplanmadan karar verildiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, esas hakkında inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
DELİLLER; İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile, davalı alacaklının, davacı borçlu aleyhine , 30/01/2014 tarihinde düzenlenen sözleşme kapsamında 04/06/2014 tarihli … numaralı, 14/03/2014 tarihli … numaralı ve 09/05/2014 tarihli … numaralı fatura bakiyesi alacak tutarı üzerinden 156.778,65 TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız takip başlattığı, takibin kesinleştiği, davacı tarafından usulsüz tebligata ilişkin İstanbul Anadolu 7.İcra Hukuk Mahkemesine 2014/537 E 2014/666 K sayılı dosyası ile dava açıldığı ancak bu arada takip işlemleri devam ettiğinden paranın alacaklıya ödendiği anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince mali müşavir bilirkişiden alınan 01/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda; taraf defterlerinin usulüne uygun tasdikinin yapıldığı taraflar lehine delil teşkil edeceği, davacı defter kayıtlarından takip tarihi itibarıyla davalıya 9.861,85 TL borçlu olduğu, taraflar arasında 31/01/2014 tarihli sözleşmenin ödeme konulu 7.maddesine göre davalı şirketin 4 adet toplamda 360.000Tl bedelli avans çekleri alarak defterine kaydettiği, üç adet hizmet faturası tanzim ettiği, davacının 17/07/2014 tarihinde … Kargo’nun … numaralı fiş ile iade ettiği ve faturayı kayıtlarında göstermediği, davalının ise 04/06/2014 tarih … nolu 164.916,80 TL bedelli faturayı da yasal defterlerinde gösterdiği, 31/12/2014 tarihi itibarıyla 174.778,65 TL alacaklı göründüğü, davacının eksik kalan işleri başka firmaya yaptırdığını beyan etse de, sözleşme konusu eksik kalan işlerin tespitine yönelik somut belge olmadığından aksi ispat edilinceye kadar davalının sözleşme konusu edimlerin yerine getirdiğinin kabulü gerektiği beyan edilmiştir. Taraflar arasında 31/01/2014 tarihli sözleşme ile; İstanbul ili … ilçesi spor kompleksi projesinin alüminyum doğrama, alüminyum cephe işleri proje imalat ve montaj işlerinin yapımı konulu sözleşme imzalandığı, Davacı vekilinin, dava dilekçesi ekinde 18/10/2014 tarihli 157.530 TL bedelli faturayı ve bilirkişi raporu alındıktan sonra 19/04/2017 tarihli dilekçesi ekinde, davalı tarafından yarım bırakılmış işe ilişkin … isimli firma ile anlaştıklarına dair 15/08/2014 tarihli sözleşme ibraz ettiği görülmüştür.
G E R E K Ç E : Menfi tespit ve istirdat talepli davada; davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinin üç adet hizmet faturasından kalan bakiye alacağın tahsili talebiyle başlatıldığı, davacı borçlunun 04/06/2014 tarihli 038794 nolu 164.916,80 TL bedelli fatura konusu malzeme ve hizmetin verilmediğini, üçüncü bir kişiden bu hizmeti almak zorunda kaldıklarını savunduğu ve borçlu bulunmadığının tespiti ile, icra dosyasına ödenen bedelin istirdatını talep ettiği, ilk derece mahkemesince, davacının eksik işlerin başkasına yaptırıldığı ileri sürülmüşse de; bu hususun tespitine ilişkin belge sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda; taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehlerine delil olacağı belirlendikten sonra, davacı borçlunun 04/06/2014 tarihli … nolu 164.916,80 TL bedelli faturayı defterlerine işlemediği ve 17/07/2014 tarihinde … Kargo’nun … numaralı fiş ile iade ettiği, davacının defterlerine göre davalıya 9.861,85 TL borçlu olduğu, davalının ise bu faturayı defterlerine kaydederek 174.778,65 TL alacaklı göründüğü tespit edilmiştir. Taraf defterlerindeki kayıtlar arasındaki farkın bu faturadan kaynaklandığı ve davacı borçlu tarafından defterine kaydedilmeyerek iade edildiği tespit edilmekle, davalı alacaklının fatura konusu malzemeyi teslim ettiğini ve işçilik işçilik hizmetini yerine getirdiğini ispatla yükümlü olduğu gözetilmeksizin, ispat yükünün yer değiştirilerek, davacı tarafça işin başkasına yaptırıldığının ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davalı tarafa 04/06/2014 tarihli fatura konusu işin yerine getirilip getirilmediği konusunda ispat imkanı tanındıktan sonra işin yapıldığının tespit edilmesi halinde, davacı tarafça işi üçüncü kişiye yaptırıldığı iddia edilmekle, bu hususta davacı delilleri toplandıktan ve değerlendirildikten sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.06.2017 tarihli 2014/1511 E. – 2017/591 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 36,50 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 122,20 davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/07/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.