Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4801 E. 2020/1039 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4801 Esas
KARAR NO : 2020/1039 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/04/2017
NUMARASI : 2016/1257 E., 2017/388 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/06/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili ile ticari ilişki sebebiyle müvekkilinin alacaklı olduğunun kesilen faturalardan belli olduğunu, mezkur faturalara bağlanmış 01/01/2014-31/12/2014 tarihleri arasında cari hesap ekstresinde de yer alan 14.605,47 TL tutarındaki alacak taraflar arasında yapılan müteaddit bilgilendirilme ve görüşmelere rağmen halen ödenmediğini, neticeten müvekkili adına Gebze …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine 13/01/2015 icra takibi başlatıldığını ve borçlunun bu takibe davacıya böyle bir borcu olmadığından itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenlerle zaman içerisinde oluşmuş ve oluşacak müvekkilinin zararları da söz konusu olduğundan %40 inkar tazminatı talep ederek itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı yanın yazılı cevap dilekçesi sunmayarak münkir sayılması gerektiği anlaşılmıştır.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “mahkemece yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından; davacının Gebze …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında davalı borçlu aleyhine 14.605,47TL cari hesap alacağı ve 1.110,82TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.716,29TL alacak için icra takibi yaptığı, davalı borçlunun takibe süresinde itiraz ettiği, icra müdürlüğünün 22.01.2015 tarihli kararı ile takibin durdurulduğu, davacı vekilinin süresinde asıl alacak için itirazın kısmen iptali için dava açtığı, mahkemece talimat yoluyla mali müşavir bilirkişiden rapor aldırıldığı, bilirkişinin dosyaya ibraz etmiş olduğu 26/12/2016 havale tarihli raporunda davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, dava konusu olan faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan olan alacak bakiyesinin 14.605,47 TL olduğunun bildirildiği, mahkememizce iş bu rapor gerekçeli ve bilimsel gerçekleri uygun olduğundan itibar edildiği, mahkememizce davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için davalı tarafa defterleri ibraz etmesi veya bulunduğu adresi bildirmesi için kesin süre verildiği, kesin sürenin gerekleri yerine getirilmediği taktirde davacının usulüne uygun tutmuş olduğu defterlerin aleyhine delil olacağının ihtar edildiği, davalı tarafın kesin sürenin gereklerini yerine getirmediği ve bu sebeple davalı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılamadığının anlaşıldığı, davalı tarafın defterlerini ibraz etmemesi sebebiyle davacı tarafın usulüne uygun tuttuğu defterler davacı lehine delil olarak kabul edildiği, ayrıca davalı vekilinin süresinden sonra tahkikatın son aşamasında verdiği 05.04.2017 tarihli dilekçesinde davaya konu faturaların dayanağı malların davalıya teslim edilmediğini iddia ettiği, dosya içerisine sunulan 974114, 974177, 974198, 974411, 974437 sayılı irsaliye faturalarında teslim alan kısmında imzası bulunan … isimli şahsa ve imzasına davalı tarafın süresinde itiraz etmediği, böylelikle davacının irsaliye faturasına konu ürünleri davalıya teslim ettiğini ispat ettiğinin mahkemece kabul edildiği” gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı borçlunun Gebze …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 14.605,47 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar yönünden devamına, davalı borçlu itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan takip konusu asıl alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “…Davacı taraf, gerek icra takip dosyasına, gerekse de huzurdaki dava dosyasına, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi kanıtlar mahiyette herhangi bir cari hesap sözleşmesi ibraz edememiştir. Müvekkil ile davacı arasında herhangi bir cari hesap sözleşmesi ve ilişkisi olmadığı gibi davacının müvekkile teslim ettiği herhangi bir mal veyahut hizmet de bulunmamaktadır. Dosyada mübrez bilirkişi raporunda da bu hususta bir açıklama bulunmamaktadır. Bu sebeple davacı defterlerinde gözüken cari hesap alacağının neden kaynaklandığı tarafımızca anlaşılamamaktadır. Oysa ki, müvekkil şirketin … adında bir yetkilisi yoktur. Sözkonusu faturalardan müvekkil işbu takip sebebiyle haberdar olmuştur ve dosyaya vekil olarak dahil olmamıza müteakip işbu itirazlarımız dosyaya sunulmuştur. Dava kanıtlanamamıştır…” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava; ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Öncelikle uygulamada sıklıkla rastlandığı üzere tarafların ” açık hesap” usulü ile çalıştıkları ancak buna çoğunlukla cari hesap adı verildiği ve cari hesap sözleşmesi ile ilgisi bulunmayan bu çalışma tarzına da cari hesap ilişkisi adı verildiği bilinmektedir. Bu nedenle gerek bilirkişi gerekse ilk derece mahkemesi zaten taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi olduğundan bahsetmemekte ve böyle bir iddia da zaten bulunmamaktadır. Tarafların cari hesap adı altında açık hesap usulü çalıştıkları anlaşılmaktadır.İhtilaflı husus mal tesliminden kaynaklanmaktadır.Davacı yanca sunulan irsaliyelerdeki … isminin davalının çalışanı olması yeterli olup, şirketin yetkili olması gerekmemektedir. Davalı yanın hiçbir dilekçesinde ilgili kişinin şirket çalışanı olmadığı yönünde savunması yoktur. Sadece yetkili kişi olmadığını savunmaktadır ki bu mal teslimi açısından gerekli değildir.Davalı yanın defterlerini incelemeye sunmadığı, davacının usulüne uygun tutulmuş defterleri ve yan kayıtları ile irsaliyeli faturalardan kaynaklanan bakiye alacağını kanıtladığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 997,69 TL ilam harcından 249,43 TL ve 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 716,86 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı yan üzerinde bırakılmasına 4- Duruşmasız olarak inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10/06/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.