Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4796 E. 2020/997 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4796 Esas
KARAR NO : 2020/997 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/05/2017
NUMARASI : 2015/1198 E. – 2017/432 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçilen senette müvekkilinin isminin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile yer aldığını, senette yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını beyan ederek, takibe konu senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının imza ikranı kötü niyetli olduğunu, davacının dava dışı … Ltd. Şirketinin eski ortağı olduğunu, davacının sorumluluğunun şirket ortaklığına dayanmadığını, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı sebebiyle borçtan sorumluluk doğduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/05/2017 tarihli 2015/1198 Esas- 2017/432 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile, davacının, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının dayanağı 31/12/2014 tanzim tarihli, 01/07/2015 vade tarihli, 50.216,52 TL bedelli senet dolayısı ile borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; müvekkilinin İİK 45 ve 167. maddeler gereğince kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe geçmesinde hukuken bir engel bulunmadığını, davalı-borçlunun “Otomotiv Ürünleri Kredisi ve Rehin Sözleşmesine” hem de takibe konu senetlere, müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla taraf olduğunu, şirketteki hissesini başka bir şahsa devretmesi sebebiyle borçtan sorumlu olmadığına dair iddialarının kabul edilemeyeceğini, -borçlunun itirazlarının kötüniyetli olduğunu, -bilirkişi raporları bakımından mukayeseye konu evrak asılları ve inceleme tekniklerinin Yargıtay içtihatlarında yer alan kriterlere uygun olmadığını, sağlıklı bir şekilde incelenmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda, imza incelemelerinde karşılaştırma yapılırken dikkate alınan tek husus imzanın şekli değil kalem darbeleri vb. hususların da dikkate alınması gerektiğini, ayrıca bilirkişiler tarafından imza incelemesinin teknik donanıma sahip cihazlar kullanılarak yapılması gerektiğini, incelemede, Miscope Mikroskop, kameralı mikroskoplar, renk analiz yazılımı, uv lamba gibi teknik cihazların kullanılması gerektiğini, mukayese evrak asıllarının da hüküm kurmaya elverişli senedin tanzim tarihinden önce ve sonraki tarihleri içerir şekilde olması gerektiğini, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevap vermemiştir. İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı şirket tarafından dava dışı …. Ltd. Şirketi ile davacı … aleyhinde İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, takip dayanağının 01/07/2015 ödeme, 31/12/2014 tanzim tarihli ve 50.216,52 TL tutarındaki bono olduğu, senedin ön yüzünde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile … adına imza atıldığı görülmüştür. Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından düzenlenen 02/02/2017 tarihli raporda, senet üzerindeki kefil imzasının davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
G E R E K Ç E :İmza inkarına dayalı menfi tespit davasında; ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; müvekkilinin kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatmasında hukuka aykırılık bulunmadığı ve davalı tarafın kötüniyetli olduğunu ileri sürmüşse de, imzanın borçluya/kefile ait olmaması halinde, kişi sorumlu olmaktan kurtulacağı ve imza itirazının, senette imzası bulunan herkese karşı ileri sürülebileceği göz önüne alınarak, ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Davalı vekili istinaf başvurusunda “bilirkişi raporları bakımından mukayeseye konu evrak asılları ve inceleme tekniklerinin Yargıtay içtihatlarında yer alan kriterlere uygun olmadığını” ileri sürmüşse de; Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 02/02/2017 tarihli raporunun 22 Mart 2017 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, tebligatta 6100 Sayılı HMK 281. Madde gereğince tebliğ tarihinden itibaren varsa itirazlarını bildirmek üzere iki hafta süre verildiği, iki hafta içerisinde itiraz etmemesi halinde itiraz etme hakkından vazgeçmiş sayılacağına dair ihtarat bulunduğu, rapora itiraz edilmediği, davalı vekilinin her ne kadar 17/05/2017 tarihli duruşmada bilirkişi raporunu kabul etmediklerini beyan etmişse de süresinde yapılmayan itirazın dikkate alınamayacağı, kaldı ki davacının imza örneklerinin bulunduğu belge asıllarının mahkemece toplandığı, davaya konu senedin tanzim tarihinden çok önceye ait 28/10/1998 tarihli bankaya verilen imza kartının ve yakın tarihli belgelerin incelendiği, davacının tatbike medar imza örneklerinin alınarak Adli Tıp Kurumu tarafından Optik aletler ve laboratuvar cihazlarıyla incelendiği dikkate alınarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı kanaati ile başvurunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 3.430,30 TL harçtan, peşin alınan 888,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.541,90 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 46,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 10/06/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.