Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4757 E. 2019/965 K. 03.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4757 Esas
KARAR NO : 2019/965
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2017
NUMARASI : 2016/1013 2017/637
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine 57.000 TL bedelli çekin ödenmemesinden dolayı ilamsız icra takibi başlattıklarını, ancak davalının haksız itiraz sonucu takibin durduğunu, TTK’nun 732.maddesi gereğince davalının sebepsiz zenginleşmediğini ispatlaması gerektiğini belirterek itirazın iptaline ve % 20 oranında inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın sadece müvekkili aleyhine açılmış olup, müvekkilinin işlerini yürüttüğü ve çekin düzenlendiği Bursa Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin dava konusu çeki dava dışı …. Ltd. Şti’ne vermiş olup, bu firmanın vade uzatım talebinde bulunduğunu, yeni çek gönderilmesi karşılığında dava konusu çeki iade edeceklerini beyan etmesi üzerine müvekkilince 15.01.2015 tarihli 61.000 TL bedelli çeki yolladıklarını, ancak adı geçen firmanın ilk çeki yani dava konusu çeki iade etmediğini, müvekkili ile dava dışı firmanın ticari defterlerinin incelenmesi durumunda müvekkilinin borçlu olmadığının anlaşılacağını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre davanın TTK’nun 732.maddesi uyarınca sebepsiz iktisap davası olduğu, davalının dava konusu çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlaması gerektiğini, ancak bu konuda delil bildirmediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalının 57.000 TL’lik asıl alacağa yönelik itirazının iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına ve davalının % 20 oranında inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak, usul kurallarının ihlal edildiğini, çekin bankadan istenmediğini, taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi taleplerinin gerekçe belirtilmeden yerine getirilmediğini, 19.06.2017 tarihli oturumda HMK’nun 184.maddesi gereği tahkikat aşamasının sona erdiği belirtilmiş ise de; HMK’nun 186.maddesine aykırı olarak sözlü yargılamaya geçilmeden hüküm verildiğini, bu itibarla kararın usule aykırı olduğunu, mahkemenin icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini, yerel mahkemenin yetkisine yapılan itiraz olarak değerlendirildiğini, öte yandan taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, bu itibarla davalının ikametgahı veya çekin düzenlendiği yer mahkemesinin yetkili olduğunu, müvekkilinin dava konusu çek yerine 15.01.2015 tarihli 61.000 TL bedelli çeki yolladığını, ancak dava konusu çekin iade edilmediğini, ayrıca taraflar arasındaki ticari defter ve kayıtların incelenmemesinin de hukuka aykırı olduğunu bildirmiştir. Davacı tarafından 13.11.2015 tarihinde Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasında 57.000 TL bedelli çeke dayalı olarak davalı ve dava dışı …. Ltd.Şti aleyhine toplam 62.238,06 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının müvekkilinin adresi Bursa İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, icra takibinin durdurulduğu görülmüştür. Dava konusu çekin 57.000 TL bedelli ve keşidecisinin davalı, keşide yerinin Bursa, lehtar ve ilk cirantanın dava dışı … Ltd.Şti., hamilin ise davacı olduğu görülmüştür. Mahkemece icra edilen 03.04.2017 tarihli celsede davalının icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine yönelik itirazının reddine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece icra edilen 19.06.2017 günlü celsede tahkikatın bittiği bildirilerek sözlü yargılamaya geçildiği ve duruşma sonunda dosyanın karara çıkarıldığı, bu celseye davalı vekilinin iştirak etmediği görülmüştür. Davalının adresinin Osmangazi/Bursa olduğu gerek dava dilekçesinden gerekse cevap dilekçesine ekli vekaletname içeriğinden anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, itirazın iptali davasıdır. Davalı taraf hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece, her ne kadar 03/04/2017 tarihli celsede icra dairesi ve mahkemenin yetkisine itirazın reddine dair karar verilmiş ise de, bu kararın gerekçesiz olduğu, gerekçeli kararda da bu yöne ilişkin bir gerekçe bulunmadığı görülmüş olup bu hususta dairemizce yeniden değerlendirme yoluna gidilmiştir. Takip zamanaşımına uğramış çeke dayalı ilamsız takip olup diğer takip borçlusunun adresi gözetildiğinde HMK’nun 7.maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddi kararı doğrudur. Mahkemenin yetkisine yapılan itiraza gelince, davalı vekilince itirazın süresinde yapıldığı ve davanın da sadece davalı aleyhine açıldığı, diğer takip borçlusuna karşı dava açılmadığı, dolayısıyla HMK’nun 7.maddesinin somut dava bakımından uygulama yeri bulunmadığı, çekin keşide yerinin Bursa olduğu, davalı borçlunun adresinin de Bursa olduğu ve yine çek metnine bakıldığında taraflar arasında temel ilişki de bulunmadığı gözetildiğinde yetkili mahkeme HMK’nun 6.maddesinde öngörülen genel yetki kuralı gereğince yetkili mahkeme, davalı şirketin merkezinin bulunduğu Bursa Mahkemeleri olup (Bakınız Yargıtay 19 HD’nin 2009/8181 Esas – 2009/9685 Karar) mahkemece bu yön gözetilmeden işin esasına girilip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/06/2017 tarih, 2016/1013 esas, 2017/637 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıdaki gerekçede belirtildiği üzere mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,4-Sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 5-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 6-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 34,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 120,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.03/05/2019