Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4732 E. 2019/72 K. 14.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4732 Esas
KARAR NO : 2019/72
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2017
NUMARASI : 2016/176 2017/116
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin 24/09/2012 tarihinde 2012/80622 marka başvurusu ile Karven ibareli markanın tescili için TPE’ye başvuru yaptığını, davalının ise 08/04/2005 tarihinde …tescil numaralı … markasını birçok sınıfta tescil ettirdiğini, davalının bu markasının 10, 36 ve 37.sınıflarda tescilden itibaren 5 yıl boyunca kullanmadığını, bu alanlarda faaliyet göstermediğini belirterek davalı adına tescilli kervan markasının 10,36 ve 37.sınıflar yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, müvekkilinin markayı kullandığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın 556 Sayılı KHK’nun 14.maddesine dayalı olarak açıldığı, ancak bu maddenin Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiği, dava konusu olayda TRİPS hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, ayrıca 6769 Sayılı SMK’nın da yürürlüğe girdikten sonraki dönem için uygulanabileceğini, davanın konusuz kaldığı gerekçeleriyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin kararda kanuni niteleme ve yorumlamalarda hataya düştüğünü, SMK’nun 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe girdiğini, taleplerini karşılayan kanun maddelerinin SMK’nun 9. ve 25.maddesinde yer aldığını, bu maddelerin yürürlükte olduğunu, kararın hatalı olduğunu bildirmiştir.
GEREKÇE:
Dava, kullanılmama nedeniyle hükümsüzlük talebine ilişkindir. Davacı vekilince istinaf sebebi olarak olayda 6769 Sayılı SMK’nun 9 ve 25.maddelerinin uygulanması gerektiği ileri sürülmüş ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 14/12/2016 tarih ve 2016/148 Esas, 2016/189 Karar sayılı kararının 6 Ocak 2017 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği, 6769 Sayılı SMK ise 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe girmiş olup bu tarihler arasında yasal boşluk meydana geldiği, yine dava tarihinde böyle bir kanunun yürürlükte olmadığı gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı nedeniyle davanın dayanağı ortadan kalktığından, davanın reddine karar verilmesi gerekli ise de, bu konuda davalı tarafın istinafının bulunmadığı gözetildiğinde, davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi14/01/2019