Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4731 E. 2020/1034 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4731 Esas
KARAR NO : 2020/1034 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2017
NUMARASI : 2015/1284 E., 2017/350 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 10/06/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketin amblem ve markası altında prim protokolü kapsamında faaliyette bulunduğunu, satışlar neticesinde prim faturalarının düzenlenerek davalı şirkete gönderildiğini, ancak ödemelerin yapılmadığını, bu nedenle İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafça itiraz edildiğini beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı tarafın icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında prim ödemelerinin gerçekleştirildiğini, 2015 yılı Mayıs ayı dönemi için davacı şirket çalışanı tarafından düzenlenen faturanın yanlış hesaplanarak düzenlendiğini, yanlışlığın bildirilmesine rağmen düzeltmeye gidilmediğini ve icra takibine başlandığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “davanın ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamından, taraflar arasında 15/10/2012 tarihinde istasyon bayilik sözleşmesi akdedilmiş olduğu, bu sözleşmeden ayrı olarak 14/05/2012 tarihinde prim protokolü isimli sözleşme imzalandığı, anılan bu sözleşmenin 2.maddesinde davalının, davacının tüm motorin grubu beyaz ürün alımlarına senelik 3330 m3 üzerine davalı karının %80′ ini, davacının tanzim edeceği fatura karşılığında aylık olarak davacıya ödeyeceği, hükmünün yer aldığı, takibe ve davaya konu alacağın nedeninin bu sözleşme kapsamındaki MAYIS 2015 ve HAZİRAN 2015 dönemlerine ilişkin bu prim ödemelerinin davalı tarafça yapılmadığı iddiasına dayandığı, mahkemece dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek taraf defterleri, fatura ve hesap dökümleri, sözleşmeler ve icra dosyası üzerinde inceleme yaptırılarak alınan 14/02/2017 tarihli raporda, taraf defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu ve tasdiklerinin yapılmış olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşme ve protokol kapsamındaki uygulamaya göre davacının davalıdan 2015 yılı MAYIS ve HAZİRAN aylarına ait toplam 70.975,12 TL alacağının bulunduğu, tespitlerine yer verildiği, dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki protokol kapsamında davalı tarafça ödenmesi gereken ve davacı tarafça icra takibine konu edilen prim tutarları nedeniyle davacı alacağının varlığının ispatlandığı, davalı yanın ise bu borcun ödendiğini ispat edemediği,. Ancak davacının takip talebinde davalı taraftan 75.094,50 TL tutarında alacaklı olduğunu iddia ettiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise bu tutar 70.975,12 TL olarak tespit edildiği, taraflar arasında takibe ve davaya konu edilen alacak, sözleşme ve hesap uygulamaları kapsamında likit bulunduğu” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takip tarihi itibariyle 70975.12 TL alacaklı bulunduğunun tespiti ile takip dosyasına vaki davalı itirazının bu miktar yönünden iptaline, takibin 70975.12 TL alacak ve alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarla ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla devamına, alacak likit bulunduğundan alacak tutarının %20’sine tekabül eden 14195.02 TL icra inkar tazminatının itirazında haksız çıkan davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalı yan istinaf etmiş; hesaplamanın fahiş şekilde hatalı olduğunu, protokole göre automatic satışların pirim hesabına dahil edilmeyeceğini bu nedenle yapılan hesaplamanın bu satışları da içerdiği için hatalı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava prim alacağının tahsiline yönelik itirazın ipteli isteminden ibarettir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Taraflar arasındaki ihtilaf ; prim ödenmesine ilişkin protokolün yorumundan kaynaklanmaktadır.Davalı yan prime esas satışların automatic satışların haricindenki satışlar olduğunu savunmakta davacı yan ise ; protokolde böyle bir ayrımın bulunmadığını, düzenlemenin prime esas satış miktarı hesaplanırken satışların hangi satışlardan başlanarak mahsup edileceğini belirlemekten ibaret olduğunu söylemektedir.Tarafların yorumu hariç imza ve içeriğinde mutabık oldukları prim ödeme protokolüne göre Protokole göre : PO bayi davacının tüm motorin grubu beyaz ürün alımlarına senelik 3330 metreküp üzerine PO karının % 80 i satış primi olarak verecektir. Bu 3330 metreküpün aşması ile ilgili hesap yapılırken önce EMC ve automatic satışlardan düşülecektir.Davacı yanca yapılan faturalandırmada automatic satışların davaya konu mayıs ve haziran aylarına ilişkin faturalarda diğer satışlardan düşüldüğü, kalan miktar üzerinden prim faturası tanzim edildiği , önceki aylarda da aynı uygulamanın ihtilafsız sürdüğü, hesaplamanın protokole aykırı olmadığı bilirkişi raporunda beyan edilmiş ise de Raporun ekinde ihtilafsız dönemi ve ihtilaflı iki fatura dönemini gösterir bir hesap tablosu bulunmamaktadır. Satışların aylık bazda toplam miktarı ile bunların ne kadarının automatic satışlar olduğu ve prim faturasının hangi miktara göre düzenlendiğini mahkemenin ve mahkememizin denetlemesini olanaklı kılacak bir rapor mevcut değildir. Örnekseme yolu ile hesabın denetlenmesi istenmiş ise de mayıs ayı satışlarının dökümü haricinde önceki ve Haziran ayı satış dökümlerinin dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle denetime elverişli, ihtilafsız dönemi ve ihtilaflı dönemi satışlar bazında ekli belgeler ile hesaplamaların yapıldığını ortaya koyan bir rapor bulunmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜNE ; İlk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA ; Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE 2- Davalı yanca yatırılan 1.212,00 TL peşin harcın davalı yana talebi halinde iade edilmesine 3- Davalı yanca yapılan istinaf yargılama gideri olan başvuru harcı gideri 85,70 TL, 11,00 TL tebligat gideri ve 24,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 120,70 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine 4- Duruşmasız olarak inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10/06/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.