Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4730 E. 2020/1017 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4730 Esas
KARAR NO : 2020/1017
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/07/2017
NUMARASI : 2015/1028 E. – 2017/640 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/06/2020
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinden toplamda 37.897,00TL bedelli 2.900 mt polyester kumaş satın aldığını ve müvekkili tarafından kumaş teslimatı yapılmış olmasına rağmen bedelinin hala ödemediğini, davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile başlattığı ilamsız icra takibine 02/09/2015 tarihinde haksız olarak itiraz edildiğini davanın kabulü ile takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkili olmadığını, davacı ile müvekkili arasındaki polyester kumaş alışverişinin yapıldığını ve malların müvekkiline teslim edildiğini, sunulan faturalara da bir itirazlarının olmadığını, … ait … nolu 31/08/2016 keşide tarihli 38.000,00TL bedelli 1 adet çekin bahsedilen alışverişin karşılığı olarak bizzat davacının pazarlama elamanı … isimli çalışanına verildiğini, ayrıca davacı tarafından gönderilen mallardan 11.238,48TL değerindeki mal uygun olmadığından kargo ile iade edildiğini, davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporunda; davacı tarafın ticari defterlerinde 37.897,20-TL alacaklı olduğu, bahse konu çekin davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı ancak davalı defterlerinde takibe konu faturanın, iade faturasının ve çekin kayıtlı olduğunun belirlendiği, davalı tarafın itiraz dilekçesinde davacı tarafa verildiğini beyan ettiği çekin davacı tarafça ciro yoluyla teslim alınarak dava dışı… adına 31/08/2016 tarihinde ödendiği, davalı tarafça icra takibine itiraz tarihi olan 04/09/2015 tarihinde bahse konu çekin davacı tarafa teslim edildiğinin bildirildiği, iş bu çekin davacı tarafından dava dışı şahsa ciro ile verildiği, çek bedelinin dava dışı 3. Kişi tarafından davalı hesabından çekilerek tahsil edildiği gözetildiğinde davalının ödeme savunmasını ispat ettiği bu nedenle davaya konu faturalar nedeniyle davacı tarafa borcu bulunmadığı nazara alınarak davacı tarafça açılan itirazın iptali talepli davanın ve takibin kötü niyetle yapıldığına ilişkin dosya kapsamında delil bulunmadığı nazara alınarak davalının kötü niyet tazminatı talebinin de reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf isteminde özetle; Bilirkişi kök ve ek raporlarına itirazların dikkate alınmadığını, kök raporda ödeme olarak nitelendirilen çekin tarihi hatalı olarak 31.08.2015 olarak değerlendirildiği ve bu sebeple takip konusu borcun 31.08.2015 tarihinde ödendiği kanaatine varıldığını, ancak takip konusu borcun doğum tarihinin 11.05.2015, çekin tanzim tarihinin ise 31.08.2016 olduğunu, borcun doğumundan 1 yıl sonra ödenmesini kabul edilmesinin ticari teamüllere ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olmayan çekin davayla hiçbir ilgisi bulunmadığını, davalı yanın ticari defterlerinde ise bulunmakla birlikte hangi ticari ilişkiye dayanak olarak verildiği tespit edilemediğini, bilirkişi tarafından tamamen varsayıma dayalı bir şekilde kumaş bedellerinin çekle ödendiği kanaatine varıldığını, kambiyo senedi düzenlendiğinde kural olarak temel borç ilişkisine gidilmesinin mümkün olmadığını, Davalı yanın defterinde çekin hangi alışveriş için verildiği belirli olmadığını, ödeme savunması için iş bu çekten başka hiçbir delil bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, faturaya konu borcun ödenmediği iddiası ile başlatılan takipte İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Mal satış ilişkisinde alıcı ve satıcının edimlerini aynı anda ifa ettikleri kabul edilir.  Taraflar arasındaki kumaş alışverişine konu malların davacı yanca teslim edildiği ihtilafsızdır. Peşin satış karinesinin aksini iddia eden tarafın bu iddiasını yazılı belge ile ispat etmesi gerekir.  Somut olayda; davalı ödeme savunmasında bulunmuş, yazılı bir sözleşme ibraz etmemiştir. Ödeme savunmasına konu çek 31.08.2016 Tarihli olup dava tarihinden sonraki tarihlidir. Dosyadaki banka yazı örneğinden de; çekin 31.08.2016’da ödendiği anlaşılmaktadır. Davacı, 31.08.2016 tarihli çekin dava konusu ile ilgili olmadığını iddia etmiş ise de; başka bir hukuki ilişkiye yönelik delil ibraz edilmediği, çekteki imzanın inkar edilmediği, çekin tedavüle girdiği dikkate alındığında borçtan sonraki tarihli çekin takip konusu borcun ödemesi olarak kabulü yerindedir. Ancak, çek tarihi dava tarihinden sonra olup bu durumda davanın kabulüne, davadan sonra yapılan ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi yerinde değildir.Bununla birlikte çek verilmesi ile borçlu çeki teslim tarihinde borcu ödemiş sayılamayacağından ödenip ödenmeyeceği belli olamayan ileri tarihli çek yönünden davalı itirazında haksız olup alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve davalı borçlu dava açılmasına sebebiyet vermiş olmakla yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gereklidir. (YHGK, E.2013/19-2244, K. 2015/1342, T. 13.5.2015)Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Dairemizce yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/07/2017 gün ve 2015/1028 Esas, 2017/640 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın KABULÜ ile, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında davalının itirazının KISMEN İPTALİNE, TAKİBİN 37.897,00-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, Takip tarihinden itibaren asıl alacağa reeskont faiz yürütülmesine, 31.08.2016 Tarihinde yapılan 38.000,00TL’lik ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına -Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; -Alınması gereken 2588,74 TL ilam harcından 457,71TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2131,03TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, -Davacının yaptığı 457,71 TL peşin, 27,70TL başvurma harcı, 1.200TL bilirkişi ücreti, 116,00TL müzekkere, tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.801,41TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Karar tarihi itibarı ile yürürlükteki AAÜT gereğince 5684,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 18,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 103,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 10/06/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.