Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4724 E. 2020/1207 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4724 Esas
KARAR NO: 2020/1207 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/05/2017
NUMARASI: 2014/297 E. – 2017/106 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 03/07/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kurumun, davacıdan 2012 yılında özel bir karakter tasarımı talep ettiğini, davalının isteği üzerine davacının … isimli karakteri tasarladığını, tasarlanan karakterin davalı kuruma ait Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi tarafından onaylandığını, tasarlanan karakterin davalı kurumun www…org.tr adlı web sitesinde halen yayınlandığını, ayrıca davalı kurumun davacıdan 13 bölümlük bir de çizgi film hazırlanmasını istediğini, çizgi filmlerin yapım aşamasında davacıdan 2 adet 3D kısa film animasyon tanıtım filmini hazırlanmasını talep ettiğini, davacının bu filmleri hazırlayıp davalıya teslim ettiğini, davacının … adlı karakter tasarımını 20.03.2013 tarihinde adına tescil ettirdiğini, bahsi geçen tasarımın ve 2 adet 3D animasyon tanıtım filminin bedel ödenmeksizin ve izin alınmaksızın davalı tarafından kullanıldığını belirterek, FSEK’in 68. 52. ve 70. maddeleri uyarınca, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik … karakteri için 10.000,00 TL, iki adet 3D olarak hazırlanan 1’er dakikalık çizgi film hazırlama bedeli olarak 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH; Davacı vekili 02/12/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile daha önce 10.000,00 TL talep ettikleri iki dakikalık 3D film için her biri 40.000,00’er TL olmak üzere toplam bedelin 80.000,00 TL olarak hesaplandığını, bu bedelin de üç katı kadar 240.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, “…” markasının bir işletim sistemi geliştirme projesi olduğunu, proje çalışmalarına 2003 yılında başlandığını, …’un “…” demek olduğunu, … ibaresinin ilk kez davalı tarafından kullanıldığını ve ibarenin marka olarak tescil ettirildiğini, davacının dilekçesinde tescilli bir tasarımdan bahsettiğini, o halde uyuşmazlığın 554 sayılı KHK hükümlerince değerlendirilmesi gerektiğini, eğer eser niteliğindeyse, tasarım özelliği taşımayan bir çizim için tasarım tescili alınmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının çiziminin özgün bir eser olmadığını, davacının, davalının markasındaki … figürünü işlediğini ve bu işlenme için müvekkilinden izin alınması gerektiğini, davalı ile davacı arasında ticari bir ilişkinin söz konusu olmadığını, zira sözleşme yapılmadığı gibi bir bedel karşılığında tasarımın da talep edilmediğini, davacının kendisinden talep edilmeyen bir proje önerisiyle davalı kurumun birim yetkilisi ile bağlantı kurduğunu, davalının konuya ilişkin bir bütçesi olmadığının davacıya bildirildiğini, bütçe olmadığının davacıya belirtilmesi üzerine davacının 1,5 dakikalık bölümü ücretsiz olarak hazırlayabileceklerini telefonda sözlü olarak belirttiğini, davacı ile bir ortaklığa gidilmeyeceğinin, yapılan çalışmaların ücretsiz yapıldığının ve sitede yayımlanacağının davacıya bildirildiğini, davacının da buna bir itirazda bulunmadığını, davalı Tübitak’ın kamu kurumu olarak Sayıştay denetimine tabii olduğunu, bu nedenle davalının tüm mal ve hizmet alımlarında sözleşme imzalamak ve edimin karşılığının ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin ihalesiz ve sözleşmesiz hizmet alımı yapmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin davacının demo kayıtlarını kullanmadığını, sadece başka bir internet sitesinde yüklü video kaydına link verdiğini ve link vermenin telif hukuku açısından ihlal teşkil etmediğini, manevi tazminat talep edilebilmesi için davalının kusurunun ispatlanmasının gerekliği belirtmiştir.
MAHKEME KARARI;İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/05/2017 tarihli 2014/297 Esas – 2017/106 Karar sayılı kararıyla; ” davacının adına tescilli çizgi film karakterinin FSEK kapsamında güzel sanat eseri niteliğinde olduğu, yine davacı tarafından hazırlanıp davalı tarafça kullanıldığı anlaşılan 29 ve 55 saniyelik 3D animasyon filmlerin de sinema eseri niteliğinde olduğu, davacı tarafın hususiyetini taşıdıkları, her ne kadar FSEK’nun 52. maddesine göre mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi zorunluysa da, davacının eserden kaynaklı mali haklarının kullanımına ilişkin yazılı hir belgenin bulunmadığı, ancak eserlerin davacı tarafça oluşturulduğu ve davalı tarafından kullanıldığına ilişkin taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasında, eserlerin davacının hususiyetini taşıyan özgün nitelikte eserler olup olmadıkları, davalıya ait logodan yararlanılarak meydana getirilen işlenme eser olup olmadıkları, davalının kullanımının davacının rızası ile gerçekleşip gerçekleşmediği konularında ihtilaf bulunduğu, davalı adına marka olarak tescil edilen logoların eser niteliğinde olmaması ve davacının eserinin bu logolarla benzerliği bulunmaması nedeniyle işlenme eser olmadığı, dosyaya sunulan mail çıktıları incelendiğinde, davalının savunduğu gibi, eser hakkına ilişkin kullanımların, davacının rızasıyla gerçekleştiği konusunda bir açıklık bulunmadığı, kullanımların davacının rızasıyla gerçekleştiğini ispat etme yükümlülüğü üzerinde bulunan davalının bu hususu ispat edemediği, davalı tarafından davacının FSEK’nun 14. maddesinden kaynaklanan umuma arz salahiyeti ve 15. maddesinden kaynaklanan eser sahibinin adının belirtilmesine ilişkin manevi haklarına ve mali haklarına tecavüz edildiği, davacının FSEK ‘nun 70. maddesi uyarınca manevi tazminat ile 68. maddesi uyarınca davalıdan sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını talep edebileceği” gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, … adlı karakterin tasarım bedeli olarak 10.000,00 TL, iki adet 3D çizgi film bedeli olarak 195.000,00 TL olmak üzere toplam 205.000,00 TL’nin 20.000,00 TL’si için dava tarihinden itibaren avans faizi, 185.000,00 TL’si için 02.12.2016 olan ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin 45.000,00 TL’lik maddi tazminat talebinin reddine,10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince; taraflar arasındaki ihtilafın sözleşmeden kaynaklanması ve eylemin gerçekleştiği tarihten dava tarihine kadar BK’nın 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle, zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının hem yaptığı tasarımın tescilli bir tasarım olduğunu, hem de eserinin izinsiz kullanıldığını iddia ettiğini, bu durumda FSEK kapsamında telif tazminatı talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu yöndeki savunmalarının mahkemece dikkate alınmadığını, -müvekkili Kurum adına marka olarak tescil edilen … logosundaki … figürünün çizgi film karakterine dönüştürülerek davacı tarafça kullanıldığını, bu durumda en fazla işleme eserin meydana getirildiğini, işleme için müvekkilinin yazılı izni gerektiğini, izin verilmediğinden tazminat talebinin reddi gerektiğini, -müvekkili Kurum’un davacı firmadan herhangi bir tasarım hazırlanması talebinin bulunmadığını, aralarında tasarım hazırlanmasına dair ticari ve sözleşmesel ilişki bulunmadığını, bizzat davacının davalı ile ilişki kurduğunu ve buna dair bütçe bulunmadığını bildirmeleri üzerine tasarladıkları çizgi filmin 1,5 dakikasını ücretsiz olarak hazırlayacaklarını belirttiğini, tasarımın kullanılmadığını, bu beyana güvenerek söz konusu tasarıma kısa bir süre için yalnızca link verdiklerini, link vermenin kullanım olarak değerlendirilemeyeceğini, davacının haksız kazanç sağlamaya çalıştığını,-davacının müvekkili Kurum’un kusurlu olduğunu ispatlaması gerektiğini, sunulan mail yazışmalarından davacının kötüniyetli olarak yanıltmaya çalıştığının anlaşıldığını, -ıslah tarihinde tazminat talebinin TBK 72. Madde gereğince 2 yıllık süre dolduğundan zamanaşımına uğradığını, reddi gerektiğini, -Davacının iddia ettiği gibi iki adet birer dakikalık 3D animasyon filminin müvekkili tarafından kullanılmadığını, davacının müvekkili Kurum adına kayıtlı logoyu kullanarak tasarımcısı olduğunu iddia ettiği animasyon karakteri, ücretsiz sağladığına yönelik açık rızası ile yalnızca görsel olarak kullanıldığını, animasyon filmin tamamı için tazminat talebinde bulunulamayacağını, -davacının eser üzerinde manevi kişiliğe sahip olmayan bir tüzel kişi olduğunu, manevi tazminat talep edemeyeceğini, mahkemenin kabul kararının yerinde olmadığını, hükmedilen manevi tazminatın da fahiş olduğunu, -davacı tarafça FSEK 68. Madde gereğince üç kat tazminat talep edilmişse de; yasa hükmüne göre üç kat tazminata hükmedilmesinin zorunluluk olmadığını, bu hususta taktir yetkisinin mahkemeye ait olduğunu, -mahkemenin davacı tasarımının müvekkilinin logosuna benzerliğini kabul etmesine rağmen tefrik edilen 2015/18 Esas sayılı tasarım hükümsüzlüğü davasında tasarımın hükümsüzlüğüne karar vermesi gerektiğini ancak davanın reddine karar verdiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevap vermemiştir.
D E L İ L L E R ; Taraflara ait TPMK’dan celp edilen tescil kayıtlarından; … tescil numaralı endüstriyel tasarım belgesinin çizgi film karakteri olarak 20/03/2013 tarihinde davacı adına tescil edildiği, … tescil numaralı “…” ibareli markanın 11. sınıfta 14/07/2009 tarihinde ve … tescil numaralı “…” ibareli markanın 09. 38. ve 42. sınıflarda 06/12/2006 tarihinde davalı kurum adına tecil edildiği görülmüştür. Taraflar arasında yapıldığı iddia edilen e-mail yazışmaları, basında çıkan haberler ve 3D filmler dosyaya sunulmuştur. İlk derece mahkemesince alınan 22/01/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda; tasarımların, tasarım mevzuatı yanında, şartların varlığı halinde ayrıca fikir ve sanat eserleri mevzuatıyla da korunabilineceğini, heyet olarak yapmış oldukları incelemede, davacıya ait tasarımın estetik nitelikte olduğu kanaatine ulaştıklarını, davalı vekilinin, müvekkiline ait markada bulunan … figürününün davacı tarafından işlenerek çizgi film karakterine dönüştürüldüğü, bu nedenle de olsa olsa işlenme eserden söz edilebileceğini; bu halde ise asıl eser sahibi müvekkilinden izin alınmış olmasının gerektiğini, izin alınmaması nedeniyle de davacının hak iddia edebilmesinin mümkün olmadığını savunduğunu, FSEK’nun 6. maddesi uyarınca, işlenme eserde diğer bir eserden istifade etmek suretiyle vücuda getirilip de, bu esere nispetle müstakil olmayan yeni bir eserin meydana getirilmesi gerektiğini, işlenme eserde, müstakil olmayan bir eserin ortaya çıktığını, ayrıca bir işlenme eserden bahsedebilmek için her şeyden evvel ortada bir işlenecek eserin bulunması gerektiğini, davalı vekilinin “…” markasına ait görselden eser olarak bahsettiğini, davalının markasının görselinin eser niteliğinde olduğu kabul edilse dahi işlenme eserden bahsedebilmek için davacı tasarımının müstakil bir nitelik taşımaması gerektiğini, fakat davacının tasarımının, davalı marka görselinden müstakillik arz ettiğini, davacının karakter tasarımının aynı ürünler olmadığını, her iki ürün arasında teknik yapı itibariyle hem tasarımsal, hem görsel, hem de “sahibinin imzasını taşıyan” ve fikri bir çabanın olduğunu gösteren birçok farklı karakterler barındırdığını, davalının logosuna ek olarak vücut tasarlandığını, marka görselinin sadece yüz olduğu düşünülüp davacı tasarımındaki maskotun sadece yüzü de incelendiğinde, her ne kadar belirgin lekeleri işin gereği doğal olarak tekrarlansa dahi, grafik minimalimden üçboyutlu gerçekçiliğe geçiş olduğundan “…” ın ince detaylarına kadar düşünülmüş olduğunu, tüy ve göz renginin dikkate alındığını, yeniden hacimlenerek yapılandırıldığını, salt bu açıdan dahi davacının tasarımının özgün olduğunu ve ayrı bir nitelik taşıdığını, bu nedenle işlenme eserden söz edilemeyeceğini, davacının hazırladığı animasyon filmlerinin de eser niteliğinde olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, sinema eserinin 5846 sayılı FSEK’nun 5. maddesinde “her nevi bedii, ilmi. öğretici veya teknik mahiyette olan veya günlük olayları tespit eden filmler veya sinema filmleri gibi, tespit edildiği materyale bakılmaksızın, elektronik veya mekanik veya benzeri araçlarla gösterilebilen, sesli veya sessiz, birbiriyle ilişkili harekeli görüntüler dizisidir.” şeklinde tanımlandığını, sinema eserinde bulunması gereken (1) Birbiriyle ilişkili olmak kaydıyla hareketli bir görüntü dizisi, (2) Bu görüntü dizisinin az veya çok kalıcı bir ortama tespit edilmiş olması ve (3) Tespit edilen görüntü dizisinin mekanik, elektronik veya benzeri bir araçla gösterilebilir olması gerektiğini, dosyada bulunan CD içerisindeki animasyon filmlerin incelenmesinde; diyalog, müzik ve resim kompozisyonuyla birbirini izleyen film karelerinin yapay olarak canlandırıldığı görüntülerden oluştuğunun ve ilgili filmlerin insanın görme duyusuna sunulabilmesi için, söz konusu ürünün bu maksada uygun bir şekilde CD içerisinde tespit edildiğinin ve CD içerisindeki filmin CD Rom aracılığı ile gösterilebildiğinin saptandığını, filmlerin sinema eseri niteliğinde olduğunu, izinsiz olarak gösterilmesi halinde davacının maddi ve manevi tazminat talep edebileceği, maddi tazminatın hesaplanabilmesi için meslek birliklerinden emsal rayiç bedellerin sorulması gerektiğini bildirmişlerdir. İlk derece mahkemesince emsal araştırması yapılarak, İstanbul Ticaret Odası’ndan emsal rayiç bedeller sorulmuş, verilen cevapta karakter tasarım bedelinin 15.000,00 TL, iki adet 1 dakikalık 3D animasyon filmlerinin her birinin 15.000,00’er TL olduğu bildirilmiş, Film Yapımcıları Meslek Birliği ise, 29 saniyelik film için 20.000,00-30.000,00 TL, 55 saniyelik film için ise 30.000,00-50.000,00 TL rayiç değer bildirilmiş, tazminat hesaplanması için bilirkişilerden ek rapor alınmış, bilirkişiler dosyaya sundukları 20/09/2016 tarihli ek raporlarında, meslek birliklerinden bildirilen rayiç değerlere göre 29 saniyelik film için emsal rayiç bedelinin 20.000,00-30.000,00 TL, buna göre ortalama 25.000,00 TL, 55 saniyelik film için 30.000,00 TL-50.000,00 TL, buna göre ortalama 40.000,00 TL, karakter tasarım bedelinin 15.000,00 TL olduğunu bildirmişlerdir.
G E R E K Ç E : Davacı vekili tescilli tasarımının aynı zamanda FSEK kapsamında eser olduğu ve davalı tarafça izinsiz olarak yayınlandığından bahisle, FSEK 68. Madde gereğince üç kat tazminat ve FSEK 70. Madde gereğince manevi tazminat talep etmiştir. İlk derece mahkemesince ıslah ile arttırılan davanın kısmen kabulüne , kısmen reddine karar vermiş, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekilinin yargılama sırasında ve istinaf başvurusunda, davacının tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığını ileri sürmüşse de; bilirkişi raporunun 9. Sayfasında, inceleme tarihinde halen yayında olan (https://www…org.tr/…) web sitesinin duyuru kısmında “…”- … isim ve tarihli haberin yer aldığı, davalı ürün lansmanında davacının maskotunun kullanıldığına dair görsele yer verildiği, ihlalin halen devam ettiği gibi, davacı tarafça FSEK 68. Madde gereğince üç kat tazminat talep edilerek, tecavüzün refi istenilmekle; yargılama sonunda tazminat talebinin kabulü halinde taraflar arasında varsayımsal sözleşme ilişkisi kurulmuş sayılacağından, 6098 Sayılı TBK 146. Madde de düzenlenen sözleşmeden kaynaklanan tazminat alacaklarına uygulanan 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, ıslah tarihi itibarıyla zamanışımı gerçekleşmediğinden, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin istinaf başvurusunda; davacının tasarımını tescil ettirdiğini, FSEK’den kaynaklanan tazminat talep edemeyeceğini ileri sürmüşse de, dava tarihinde yürürlükte olan mülga 554 Sayılı KHK 1/3 maddesinde “Bu Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde tasarım olarak sağlanan koruma Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun’da aranan şartların gerçekleşmesi halinde öngörülen korumaya halel getirmez” hükmü gereğince, eser vasfını haiz olması halinde davacının FSEK kapsamında tazminat talebine engel olmayacağı, bilirkişi heyetinin davacının tasarımının, davalının tescilli markasından bağımsız ve müstakil olarak, estetik değere sahip ve eser vasfında olduğunu tespit ettikleri, bilirkişi raporundaki tespitlerden davalı tarafça davacının hazırladığı animasyon filmlerinin kullanılmadığı iddia edilmişse de, web sitesindeki yukarıda yer verilen duyuru ile, davacı tarafça sunulan CD içerisindeki … logolu TV kanalındaki yayın videosundan, davalı Kurum’un basın toplantısında arkada 3D animasyon filminin kullanıldığı, davalının da link verdiklerini dilekçelerinde kabul ettiği, davacıdan mali haklarını FSEK 52. Madde gereğince yazılı sözleşme ve izinle devralmadan, izinsiz kullanılması ve kamuya sunulmasının davacının mali haklarını ihlal ettiği ve maddi tazminata hak kazandığı, ilk derece mahkemesince meslek birliklerinden emsal sorularak maddi tazminatın belirlendiği, maddi tazminata ilişkin mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı vekilinin istinaf başvurusunda, davacı tarafça üç kat tazminat talep edilmişse de, mahkemenin takdir hakkı bulunduğu ileri sürülmüşse de; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 27/12/2011 tarihli 2011/14831 Esas- 2011/17744 Karar sayılı kararında Hukuk Genel Kurulu’nun 20/03/2002 tarihli 176/214 sayılı kararı ile 02/04/2003 tarihli 260/271 sayılı kararlarına atıf yapılarak açıklandığı üzere ” uyuşmazlık tarihinde yürürlükte olan 1995/4110 Sayılı Kanun ile değişik 5846 Sayılı FSEK 68/1 fıkrasında düzenlenen rayiç bedelin üç katının mütecavize ödetilerek tecavüzün izlerini tamamen silerek ref gerçekleştirmektedir.(Ünal Tekinalp,Fikri Mülkiyet Hukuku Dördüncü Bası, İstanbul 2005, s 303) Bu suretle de hak sahibinin zararını ispat külfetinden kurtarmak ve böylece ispat edilemeyen zararın eser sahibinin sırtında kalmasına engel olmak amaçlanmış, “sözleşme olması durumunda isteyebileceği miktarın üç kat fazlasını talep edebilir” diyerek tazminat hesabına açıklık getirilmiştir.” denilerek FSEK 68/1 fıkrası gereğince üç kat tazminat talep edilmesi halinde hakimin takdir hakkının bulunmadığına işaret edildiği göz önüne alınarak, ilk derece mahkemesi tarafından üç kat tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden maddi tazminata yönelik davalı istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Davalı vekili hükmedilen manevi tazminat yönünden de istinaf başvurusunda bulunmuştur. 5846 Sayılı FSEK 8. Madde de; “Bir eserin sahibi, onu meydana getirendir.” hükmü düzenlenmiştir. Eser sahipliği sıfatı onu meydana getiren gerçek kişiye, mali haklar ise kanunun açık hükmü gereği çalıştırana aittir. Esasen , madde metninden de anlaşılacağı üzere, Tüzel kişilerin eser sahibi olamayacakları gözetilmeksizin, manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, ilk derece mahkemesince davacı şirket lehine manevi tazminata hükmedilmesi yerinde görülmemiş, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminata yönelik hükmün diğer kısımlarının aynen muhafaza edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/05/2017 tarihli 2014/297 Esas- 2017/106 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Davanın KISMEN KABULÜNE, -… adlı karakterin tasarım bedeli olarak 10.000,00 TL, iki adet 3D çizgi film bedeli olarak 195.000,00 TL olmak üzere toplam 205.000,00 TL’nin 20.000,00 TL’si için dava tarihinden itibaren avans faizi, 185.000,00 TL’si için 02.12.2016 olan ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davacının fazlaya ilişkin 45.000,00 TL’lik maddi tazminat talebinin REDDİNE, -Davacının10.000,00 TL manevi tazminat talebinin REDDİNE, 4-İlk derece yargılaması yönünden; -Davalı TÜBİTAK, 278 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacının ödediği 4.610,95 TL harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADESİNE; -Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat davası üzerinden takdir olunan 18.250,00 TL, vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat davası üzerinden takdir olunan 5.300,00 TL vekalet ücretinin ve manevi tazminat davası yönünden 4.190,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,-Davacı tarafından yapılan 475,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 2.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.275,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranına göre; 2.582,20 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye 692,79 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına, -Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,5-İstinaf yargılaması yönünden; -İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, -İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 51,70 TL tehir-i icra karar harcı ile 31,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 168,40 TL’nin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 03/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.