Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4714 E. 2020/1079 K. 12.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4714 Esas
KARAR NO : 2020/1079
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2016
NUMARASI : 2015/1849 2016/825
DAVANIN KONUSU: Borçtan Kurtulma Davası
KARAR TARİHİ: 12/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, keşidecisi …. Ltd.Şti olan dava konusu çekin müvekkillerinden …’ya verildiğini, keşidecinin talebi üzerine çekin müvekkili şirket tarafından çek keşidecisi şirket yetkilisi … iade edildiğini, çekin tarihinde tahrifat yapılarak çekin piyasaya sürüldüğünü, bu itibarla çek vasfının da kalmadığını, keşidecinin bu çeki davalıya verdiğini belirterek müvekkillerinin çek nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili, davanın reddini istemiştir. Davalı …, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; dava konusu çekin keşide tarihinde tahrifat yapılmış olması çekin tahrifattan önceki haliyle değerlendirilmesini gerektireceği, çekin keşideciye iadesinin ödendiğine karine teşkil edeceği, aksinin ispatının yazılı delille ispatının davacıya ait olduğu, davacı tarafça bu konuda delil sunulmadığı, davacıların çekten ötürü davalılara borçlu olmadıklarını yazılı delille ispat edemediği, davalılardan … tarafından başlatılan icra takibinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiği gerekçeleriyle davanın reddine, davalılardan … lehine %20 tazminata karar verilmiş, kararı davacılar vekili istinaf etmiştir. Davacılar vekili istinaf sebebi olarak; keşide tarihi 31/10/2014 olan çekin 20/11/2014’te keşideci yetkilisine teslim edildiğini, müvekkilinin davalı …’ı tanımadığını, aralarında ticari ilişki de bulunmadığını, mahkemenin …. yapmadığı, buna rağmen imzanın … ait olduğunu gerekçe yaptığını, tarihteki düzeltme parafının bu kişiye ait olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, bu kişiye ait değilse çekin kambiyo vasfını yitireceğinden iyiniyetli 3.şahısların iddialarının dinlenemeyeceğini, müvekkilinin iadesinden sonra keşide tarihinde tahrifat yapıldığını, çekin teslim edildiği …. ciranta olarak yer almadığını, ayrıca davalı …’in diğer davalı …’e takip yapmadığını, zira böyle bir şahsın bulunmadığını, dolayısıyla ciro silsilesinde bozukluk bulunduğunu, müvekkili aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesinin de hatalı olduğunu bildirmiştir. Davalı … tarafından 27/11/2015 tarihinde davacılar ve keşideci aleyhine dava konusu çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığı, mahkemenin 24/11/2015 tarihinde çekin takibe konu edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verdiği görülmüştür. Dava konusu çekin 04/05/2015 tarihli, 27.500,00 TL bedelli, numarasının 6206731 nolu olduğu, keşidecisinin … Ltd. Şti, lehtarının davacı …, sonraki cirantanın davacı ….Ltd. Şti olduğu, daha sonra davalı …, hamilin ise davalı … olduğu, çekin 13/05/2015 tarihinde ibraz edildiği ve karşılıksız olduğu görülmüştür. Ayrıca çekin keşide tarihinde düzeltme ve oynama olduğu görülmüştür. Dava dilekçesine ekli çek fotokopisinde keşide tarihi 31/10/2014 olup başkaca tarih ve düzeltme olmadığı, en son …. T.A.Ş Kadıköy Şubesi’nin iptal edilmiş cirosunun yer aldığı, bu belgenin üst kısmında “bu çekleri elden teslim aldım. 20.11.2014 ….” bulunduğu görülmüştür.Davalı …’a ilanen tebligat yapıldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, keşidecinin isteği üzerine dava konusu çeki keşideci şirket yetkilisi …. iade ettiklerini, ancak çekin daha sonra keşide tarihinde tahrifat yapıldığını iddia etmiştir. Dava dilekçesine ekli çek fotokopisinde çekin keşide tarihinin 31/10/2014 olduğu, icra dosyasındaki çek fotokopisinin incelenmesinde ise 31/10/2014 tarihinin üzerinin çizildiği ve 31/01/2015 yazıldığı, yan tarafına imza atıldığı, bu tarihin üzerine bir tarih daha yazıldığı, bu tarihin de üzerinde bir çizgi bulunduğu, ayrıca keşide yerinin üzerine de 04/05/2015 yazıldığı, yanına da paraf atıldığı görülmüştür. Öte yandan davaya konu bu çek 13/05/2015 tarihinde ibraz edilmiştir. Davacının tahrifat iddiası üzerinde durulmaması doğru değildir. Çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığının tespiti halinde ise gerçek keşide tarihine göre değerlendirme yapılması, buna göre süresinde ibraz edilip edilmediği üzerinde durulması, çekte tahrifatın varlığı halinde bunun ciro yoluyla devralanlara karşı da ileri sürülebileceği hususları üzerinde durularak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2016 tarih, 2015/1849 esas, 2016/825 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacılara iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 35,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 120,70 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.12/06/2020