Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4689 E. 2018/2740 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4689 Esas
KARAR NO : 2018/2740
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2017
NUMARASI : 2016/220 2017/141
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin ayakkabı sektöründe faaliyet gösteren tüzel kişilik olduğunu, davalı …’ın şirket ortağıyken şirketteki hissesini müvekkiline devrettiğini, müvekkilinin … numaralı tasarım tescil belgesi sahibi olduğunu, bu tasarımın henüz tescil başvurusu yapılmadığı 12 aylık rüchan sürecinde müvekkilinin bu ayakkabı tasarımını kamuya arzettiğini, ancak davalı …’ın rekabet yasağına aykırı biçimde söz konusu tasarımı kullandığının öğrenildiğini, davalı …’in ise davalı …’ın kayınbiraderi olup her iki davalının birlikte hareket ettiğini, davalı …’ın, diğer davalı üzerinden yaptığı … numaralı tescil ile müvekkilinin tasarım haklarını gasp ettiğini belirterek .. tescil numaralı tasarımın sahibinin müvekkili olarak tesciline, tasarım hakkı sahipliğinin davacıya devrine, bu talepleri mümkün görülmez ise davalı … adına tescilli bulunan bu tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, ayrıca maddi ve manevi tazminat ile gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, yetkili mahkemenin Manisa mahkemeleri olduğunu, ayrıca davacının bu davayı açma hakkının bulunmadığını, zira tasarımın … adına tescil edildiğini, yine endüstriyel tasarımın kendi adına tescil edilmediğinden, davanın pasif husumet yokluğundan da reddedilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Davalı …, Manisa mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın kötüniyetli açıldığını, haksız rekabete ilişkin taleplerin bu davanın konusu olamayacağını bildirmiştir.
Mahkemece, 554 Sayılı KHK’nun 49.maddesine göre 3.kişiler tarafından tasarım başvurusu veya tasarım belgesi sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkemenin davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkeme olduğu, davacının davalılardan … adına tescilli tasarımın kendi adına devrini, kabul edilmemesi halinde ise hükümsüzlüğüne karar vermesini istediği, buna göre her iki davalının ikametgahı Manisa mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçeleriyle, yetkisizlik kararı verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; müvekkilinin davaya konu tasarımın 2016/03177 sayılı sicil numarası ile maliki olup davanın yetkili mahkemede açıldığını, 554 Sayılı KHK’nun 49.maddesi gereğince tasarım hakkı sahibi tarafından açılacak davalarda yetkili mahkemenin davacının ikametgahı olduğunu, ayrıca yine bu madde uyarınca tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesinde de davanın açılabileceğini, dolayısıyla davanın açıldığı mahkemenin yetkili olduğu, Yargıtay 11 HD’nin 2011/126 Esas 2014/1784 Karar sayılı ilamında da tescilli marka ve endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü davasının davacının ikametgahı mahkemesinde veya suçun işlendiği veya tecavüz fiilinin etkilerinin olduğu yerde açılabileceğinin açıkça belirtildiğini bildirmiştir.
TPMK’dan gelen 24/01/2017 tarihli cevabi yazıda; … tescil numaralı tasarımın davacı şirket adına olduğu, … tarafından itiraz edildiğinin belirtildiği görülmüştür.
Davalıların ikametgahlarının Manisa olduğu ve cevap dilekçelerini süresinde verdikleri görülmüştür.
Davacı vekili, replik dilekçesinde 554 Sayılı KHK’nun 49.maddesini gerekçe yaparak davacının ikametgahı mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca bu davanın 554 Sayılı KHK’nun 19.maddesi uyarınca açıldığını ve müvekkilinin tasarım haklarının gasp edildiğini, bu nedenle davanın açıldığı Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu ve davanın süresinde açıldığını, ayrıca husumet itirazının da yerinde olmadığını bildirmiştir.
GEREKÇE:
Dava, tasarımın hükümsüzlüğü ve terkini ile tazminat talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık hangi yer mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkindir. Davacı işbu davasında 2016/03177 sayılı endüstriyel tasarımın maliki olduğunu, ancak davalı tarafın müvekkiline ait tasarımla ilgili tescil başvurusunda bulunduklarını ve … sayılı tasarım tescili ile müvekkilinin tasarım haklarına tecavüz ettiklerini belirterek davalıya ait tasarımın davacıya devrine ve sahibi olarak davacının tesciline, bu talepleri mümkün olmaz ise söz konusu tasarımın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini ile tazminat talep etmiştir. Görüldüğü üzere dava 554 Sayılı KHK’nun 49.maddesine dayalı olarak açılmıştır. 554 Sayılı KHK’nun 49/3 maddesi “Tasarım hakkı sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının ikametgahının olduğu veya fiilin işlendiği veya tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki mahkemesidir” şeklindedir. Davacı taraf yukarıda açıklandığı üzere tasarımın kendisine ait olduğunu iddia etmiştir. Bu itibarla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Nitekim Yargıtay 11.HD’sinin 2014/126 Esas 2014/1784 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Öte yandan kabul şekli itibariyle mahkemenin yetkisizliği şeklinde karar verilmesi de isabetsizdir.
Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Bakırköy(Kapatılan) 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 10/07/2017 tarih, 2016/220 esas, 2017/141 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 69,80 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 155,50 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.27/12/2018