Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4687 E. 2020/1134 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4687 Esas
KARAR NO : 2020/1134 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2017
NUMARASI : 2014/378 E., 2017/618 K.
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 01/02/2012
BİRLEŞEN İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2012/47 ESAS 2013/11 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ:10/02/2012
KARAR TARİHİ: 13/06/2017
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/378 Esas sayılı dosyasında davacı vekili, dava dilekçesi ile davalının müvekkiline birim fiyatı 5,1 USD’den 15.000 kg. İplik sipariş ettiğini, bunun üzerine davacının dava dışı ….Şirketinden 4,95 USD’den 15000 kg. siyah renkli iplik siparişinden bulunduğunu, müvekkilinin davalının istediği nitelik ve cinste olmak üzere toplam 14.998,22 kg. ipliği … Şirketinden satın alıp davalıya sattığını, davalının 2.749,2 kg. ipliği iade ettiğini, sonuç olarak müvekkilinin davalıya 12.249,02 kg. iplik satmış olduğunu, davalının Beyoğlu …. Noterliğinin 18.11.2011 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ipliklerin ayıplı çıktığını iddia ettiğini, keza İTU raporuna göre ipliklerde lot farklılığının tespit edildiğini, bu nedenle örme ve boyama masrafları dahil bir kısım bedellerin ödenmesinin talep edildiğini, müvekkilinin Beyoğlu …. Noterliğinin 29.11.2011 tarih … yevmiye nolu ihtarname cevabı ile test sonucu alınan raporu kabul etmediklerini, satılan ipliklerin ürün haline getirilmiş olduğundan ayıp sürelerinin geçmiş sayıldığını, iplikler … isimli firmadan alındığından gelebilecek her türlü zararın anılan firmaya yansıtılacağı hususunun hem davalıya hem de … firmasına ihtar edildiğini, müvekkilinin ayıp iddiasını kabul etmediğini, müvekkili tarafından davalıya siyah iplik satıldığını, davalının siyah renkli olan iplikleri kumaş olarak örerken lotları karıştırdığını, ipliklerin ayıplı olmadığını, kusurun davalıdan kaynaklandığını , bir an için ipliklerin ayıplı olduğu kabul edilse dahi davalının TTK ‘nun 25. maddesindeki süre içinde muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, birim fiyatı 5,1 USD’den olmak üzere 12.249,02 kg. iplik bedeli 62.470,002 USD ile davalının daha önceden müvekkiline olan bakiye borcu 8,31 USD olmak üzere toplam 62.478,31 USD bedelin TL karşılığı 118.321,00 TL’nin tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen İstanbul 4. ATM’nin 2012/47 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından açılan davada, davacı vekili dava dilekçesi ile 12.249,02 kg. ipliği davacıdan teslim aldıklarında genel muayenenin yapıldığını ancak açık bir ayıbın tespit edilmediğini, müvekkili tarafından ipliklerin ….Ltd. Şti. ve …. Ltd. Şti. ‘ne örme işlemi için gönderildiğini, örme işleminden sonra malın …. Ltd Şirketine gönderilerek boyama işleminin tamamlattırıldığını, müvekkilinin boyama işlemi için ilgili şirketlere 42.425,01 TL ödediğini ancak boyama sırasında elde edilen malda ipliklerde lot farklılığından kaynaklanan ayıp olduğunun ortaya çıktığını, ayıbın iplikten kaynaklandığı düşünülerek derhal davacıya bilgi verildiğini, davacının ayıbın iplikten değil boyamadan kaynaklandığını ileri sürdüğünü, ayıpla ilgili İTÜ’den rapor aldıklarını, raporda “ayıbın ipliklerin lot farkından kaynaklandığının” tespit edildiğini, Beyoğlu …. Noterliğinin 18.11.2011 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile malın ayıplı olduğunu, ayıp dolayısıyla malın iade alınmasını belirterek ayıp ihbarında bulunduklarını, 153.171,79 TL’lik (örme , boyama masrafları, ayıplı mal bedeli) faturanın davalıya gönderildiğini, davalının fatura ile Beyoğlu …. Noterliğinin 17.01.2012 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile iade ettiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ayıplı malın iadesine, mahkemenin aksi kanaatte olması ve iş bu taleplerin kabul görmemesi halinde satılmış olan ayıplı mal bedelinin tenkisine, ayıplı malın teslim alınmaması nedeniyle malın muhafazası için bulundurulduğu deponun henüz belirsiz olan masraflarının bilirkişi tarafından hesaplanarak davalıdan tahsiline, müvekkilinin malın ayıplı olmadığı kanaatiyle yapmış olduğu 42.425,01 TL örme ve boyama masrafları ile müvekkilinin mahrum kaldığı 45.951,54 TL karının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/378 Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesi ile 12.249,02 kg. ipliği davacıdan teslim aldıklarında genel muayenenin yapıldığını ancak açık bir ayıbın tespit edilmediğini, müvekkili tarafından ipliklerin ….Ltd. Şti. ve …. Ltd. Şti. ‘ne örme işlemi için gönderildiğini, örme işleminden sonra malın ….. Ltd Şirketine gönderilerek boyama işleminin tamamlattırıldığını, müvekkilinin boyama işlemi için ilgili şirketlere 42.425,01 TL ödediğini ancak boyama sırasında elde edilen malda ipliklerde lot farklılığından kaynaklanan ayıp olduğunun ortaya çıktığını, ayıbın iplikten kaynaklandığı düşünülerek derhal davacıya bilgi verildiğini, davacının ayıbın iplikten değil boyamadan kaynaklandığını ileri sürdüğünü, ayıpla ilgili İTÜ’den rapor aldıklarını, raporda “ayıbın ipliklerin lot farkından kaynaklandığının” tespit edildiğini, İstanbul 4. ATM’nin 2012/47 Esas sayılı dosyası ile ayıplı malın iadesi ve zararlarının tazmini için dava açtıklarını beyanla davanın reddine, davacının %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen İstanbul 4. ATM’nin 2012/47 Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkilinin davacının istediği nitelik ve cinste olmak üzere toplam 14.998,22 kg. ipliği … Şirketinden satın alıp davacıya sattığını, davacının 2.749,2 kg. ipliği iade ettiğini, sonuç olarak müvekkilinin davacıya 12.249,02 kg. iplik satmış olduğunu, davacının Beyoğlu …. Noterliğinin 18.11.2011 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ipliklerin ayıplı çıktığını iddia ettiğini, keza İTU raporuna göre ipliklerde lot farklılığının tespit edildiğini, bu nedenle örme ve boyama masrafları dahil bir kısım bedellerin ödenmesinin talep edildiğini, müvekkilinin Beyoğlu …. Noterliğinin 29.11.2011 tarih … yevmiye nolu ihtarname cevabı ile test sonucu alınan raporu kabul etmediklerini, satılan ipliklerin ürün haline getirilmiş olduğundan ayıp sürelerinin geçmiş sayıldığını, iplikler …. isimli firmadan alındığından gelebilecek her türlü zararın anılan firmaya yansıtılacağı hususunun hem davacıya hem de Kavak firmasına ihtar edildiğini, müvekkilinin ayıp iddiasını kabul etmediğini, müvekkili tarafından davacıya siyah iplik satıldığını, davacının siyah renkli olan iplikleri kumaş olarak örerken lotları karıştırdığını, ipliklerin ayıplı olmadığını, kusurun davacıdan kaynaklandığını , bir an için ipliklerin ayıplı olduğu kabul edilse dahi davacının TTK ‘nun 25. maddesindeki süre içinde muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, birim fiyatı 5,1 USD’den olmak üzere 12.249,02 kg. iplik bedeli 62.470,002 USD ile davacının daha önceden müvekkiline olan bakiye borcu 8,31 USD olmak üzere toplam 62.478,31 USD bedelin TL karşılığı 118.321,00 TL’nin tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davacının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali için Bakırköy 4. ATM’nin 2012/68 Esas sayılı dosyasında İtirazın İptali davası açtıklarını beyanla davanın reddine, davacının %40’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “davalının davacıdan 15.000 kg. iplik siparişi nedeniyle davacının, davalının istediği nitelik ve cinste 14.998,22 kg. Viskon İpliği dava dışı … firmasından alıp davalıya sattığı, davalının 2.749,12 kg. İpliği davacıya iade ettiği, davalının ticari defterlerindeki kayda göre dava konusu toplam 14.998,22 kg. Viskon iplik açıklamalı, 135.563,71 TL bedelli 4 adet faturanın davacı – karşı davalı hesabının alacağına kaydedildiği, bu faturalara istinaden davalı-karşı davacının 2.749,20 kg. ipliği 07.09.2011 tarihli 24.816,93 TL’lik iade faturası ile davacı -karşı davalıya iade ettiği ve söz konusu faturayı aynı hesabın borcuna kaydettiği, dolayısıyla davalı- karşı davacının asıl davaya konu 4 adet iplik alış faturalarından dolayı davacı- karşı davalıya 135.563,71 – 24.816,93 =110.746,78 TL borçlu olduğunun anlaşıldığı, davalı-karşı davacının ticari defterlerindeki dava konusu ipliğin alımına ilişkin kayıtlar ve davalı-karşı davacının cevap dilekçesi ve tüm beyanları dikkate alındığında, dava konusu toplam 135.563,71 TL bedelli, 4 adet fatura konusu 14.998,22 kg. Viskon ipliğin davacı – karşı davalı tarafından davalı-karşı davacıya satılıp teslim edildiği, 2.749,20 kg. ipliğin davalı-karşı davacı tarafından asıl davacıya iade edildiği, sonuç olarak davalı-karşı davacının 12.249,02 kg. iplik satın aldığı hususunda ihtilaf bulunmadığı, davalı- karşı davacı cevap dilekçesi ile tüm aşamalardaki beyanlarında ve ayrıca karşı davasındaki dava dilekçesinde söz konusu ipliklerin ayıplı olduğunu iddia ettiği, dolayısıyla ihtilafın dava konusu ipliklerin ayıplı olup olmadığı noktasında toplandığı, takip konusu alacağın dava konusu 12.249,02 kg. iplik bedeliyle davalı- karşı davacının daha önceden kalan bakiye borcundan kaynaklanmakta olup davalı- karşı davacı gerek icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, gerek davaya cevap dilekçesinde gerekse tüm yazılı beyanlarında sadece dava konusu ipliklerin ayıplı olduğu iddiasına dayandığından, takibe konu bakiye borçla ilgili herhangi bir itirazının bulunmadığı kanaatine varıldığı, bu nedenle mahkemenin tüm değerlendirmeleri ayıp iddiası esas alınarak yapıldığı, dava konusu iplikler üzerinde yapılan bilirkişi incelemeleri sonucunda ikinci bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemede iş yerinde bulunan kumaş topları tek tek sayılmış, toplam kumaş miktarının 466 top 11.785,130 kg.olduğu sayılarak tespit edilmiş, kalite kontrol makinalarında söz konusu toplar çıplak gözle tek tek incelenmiş, ışıklı kalite kontrol masası üzerinde çıplak gözle yapılan incelemeler sonucunda 364 top 9.205,55 kg. kumaşın ayıplı olduğu, 102 top 2.579,580 kg. kumaşın ise ayıpsız olduğu, söz konusu ayıbın kumaştaki enine çizgiler veya enine bantlar şeklinde olup Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü Fiziksel Test Laboratuvarından alınan araştırma raporu da dikkate alındığında ayıbın davacı şirketin davalı şirkete sattığı ipliklerden kaynaklanmadığı yani farklı numaradaki veya farklı partilerdeki iplik bobinlerinin karışmasından ortaya çıkmadığı, ayıbın örme işlemi kaynaklı olduğu, örme işleminin gerçekleştirildiği şirket veya şirketlerde özensiz ve dikkatsiz çalışmadan kaynaklandığı tespit edilmiş; dava konusu ürünler üzerinde üçüncü bilirkişi incelemesi sonucu bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda ikinci bilirkişi heyet raporunun teknik hususlardaki tespitleri teyit eder mahiyette olduğu, söz konusu raporda da ayıbın dokuma tezgahında görülebileceği, zira her dokuma tezgahının örme kısmının altında ışıklı bir cihaz bulunduğu, dokuma kontrolü yapılsaydı bu durumun görülebileceği, ancak dokumaya devam edildiği, gelen iplikler ile ayıplı ayıpsız tüm malların dokunduğu, dolayısıyla ayıbın dava dışı örme işlemini gerçekleştiren şirketlerin kontrolsuz çalışmaları sonucunda meydana geldiği belirtilmiş, her iki bilirkişi raporu birbirini teyit eder mahiyette olduğundan hükme esas alınmıştır. Bilirkişiler tarafından yapılan tespitte de belirtildiği üzere 102 top 2.579,580 kg. İpliğin ayıpsız olduğu anlaşılmakla söz konusu ipliklerle ilgili ayıp iddiasının reddi gerekmiştir. 364 top 9.205,55 kg. İpliklerle ilgili ayıp iddiasının ise; dava konusu ipliklerle dokunan ürünlerde meydana gelen ayıbın örme işlemini gerçekleştiren şirketlerin kontrolsüz çalışmalarından kaynaklandığı, ayıbın davacının satmış olduğu ipliklerden kaynaklanmadığı, davalı-karşı davacının ayıbın meydana gelmesine davacı-karşı davalının sattığı ipliklerin sebebiyet verdiğini ispatlayamaması karşısında söz konusu ayıp iddiasının da reddine karar vermek gerekmiştir. Böylelikle davalı- karşı davacının dava konusu ipliklerin satış bedelini ödeme yükümlülüğünün bulunduğu anlaşılmış, bu nedenle asıl davanın kabulüne; birleşen davanın da aynı gerekçeyle yani 102 top 2.579,580 kg. İpliğin ayıpsız olması, 364 top 9.205,55 kg. İplikteki ayıbın davacı – karşı davalının sattığı iplikten kaynaklanmaması, davalı- karşı davacının aksi durumu yani ayıp iddiasını ispatlayamaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, davacı – karşı davalı icra inkar tazminat talebinde bulunmuş ise de ayıp iddiası karşısında alacak likit olmadığından asıl davada icra inkar tazminat talebinin reddine; birleşen davanın ise alacak istemine ilişkin olması nedeniyle asıl davacı- karşı davalının tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takibe konu 118.321,00 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa % 15’i geçmeyecek şekilde ticari faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin alacağın likit olmaması nedeniyle koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı asıl davada davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle mahkemece üçüncü bilirkişi incelemesinin heyette bulunan kimyagerle yapıldığını , kimyagerin tekstil mühendisleri arasındaki görüş farklılığını giderebilmesinin görev alanı gereği mümkün olmadığını beyanla kararın eksik inceleme sonucu verildiğini kaldırılarak yeniden rapor alınmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Asıl dava ; satış nedeni ile ödenmeyen iplik bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptali davasıdır. Birleşen dava da ; satılan maldaki ayıp iddiasına dayalı olarak açılmış satılan malın iadesi veya bedel tenzili ile ayıp nedeni ile uğradıkları zararın giderilmesi istemlidir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Asıl davada davalı/ birleşen davada davacı yanın tek istinaf nedeni bilirkişi raporları hakkında olup, ilk rapor ve ikinci raporun birbiri ile çeliştiği, ancak üçüncü rapor düzenlenirken heyete alınan teknik bilirkişinin kimya uzmanı olması nedeni ile iki tekstilcinin ayrı görüşlerini değerlendirme ve çelişki giderme konusunda uzmanlığının bulunmadığını beyanla kararın eksik inceleme neticesi verildiğini ve kaldırılması gerektiğini talep ve istinaf etmektedir. Dosyada alınan ilk rapor ; Tekstil mühendisi … ,SMMM Ufuk Uysal ve hukukçu bilirkişi Doç. Rd. … tarafından düzenlenmiş olup, bu raporun teknik tespitinde örme makinesinden kaynaklanan ve iplikten kaynaklanan nedenlerle kumaşta enine çizgi oluşabileceği enine çizgi bulunan kumaş numunesi üzerinde ITS ( Intertek Testing Services laboratuvarının analiz yaptırdıklarını ve buna göre çizgi bulunan kısımlardaki iplik numarasının 26,3/1 olduğunu, çizgi bulunmayan yerlerdeki iplik numarasının 25,9/1 olarak numaralandırıldığını bu durumda ipliklerde numara farklılığına bağlı gizli ayıp bulunduğunu belirlemiş ve hukuki nitelendirme ve mali hesaplamalar da bu teknik veriye göre yapılmıştır.2. Bilirkişi heyeti ise Tekstil uzmanı Prof. Dr. … , SMM … ve Hukukçu Yar.Doç. … tarafından düzenlenen rapordur. Bu rapora esas teknik değerlendirmeler incelendiğinde davacının sattığı ipliklerin iki ayrı fason işyerinde örme işlemine tabi tutulduğu, ipliklere likra lifi eklenerek örüldüğü, tüm iplik bobinlerinin aynı lotta ve kalitede olduğu ancak örme işleminde elastomer (likra) iplik ile siyah renkli poliester viskon iplik birlikte örme makinesine girdiğinde iplik besleme gerginliklerinin farklılığından kaynaklanan örme hatalarının oluştuğu belirtilmiştir.Bu iki rapor birbiri ile çelişkili olmakla 3. Kez rapor alınmış ve kimya mühendisi/ tekstil danışmanı bilirkişi sadece teknik hususta inceleme yapmıştır. Bu bilirkişi beyanında dokuma işleminde de alttan tutulan ışıkla görülebilen tüm ayıpların dokuma esnasında görülmesinin mümkün olduğunu zira dokuma makinalarında da alttan ışık verilerek çalışıldığını,dokumanın kontrollü yapılmadığını ,uygulamada tekstil örme işi yapanların dokuma esnasında kontrol yaptıklarını ve ham madde ayıplı ise biz buna karışmayız şeklinde bir uygulamanın sektörde bulunmadığını ,böyle durumlarda işe devam edilmeyip iş sahibinin bilgilendirildiğini , olayda oluşan durumun dokuma işleminin kontrolsüzlüğünden meydana geldiğinin düşünüldüğünü beyan etmiştir.3. Bilirkişi aslında teknik bir inceleme yapmamış, sadece sektörel uygulamayı anlatmış ve dokuma işinin nasıl yapılması gerektiği yönünde sektörel görüş beyan etmiştir.Teknik olarak da 2. Bilirkişi heyetinin teknik kanaatinin dosyadaki delillere daha uygun olduğunu ve görüşe iştirak ettiğini bildirmiştir.Dosya incelendiğinde ; ikinci bilirkişi raporunun ekinde yer alan laboratuvar tetkiklerinin oldukça ayrıntılı olduğu, hem iddiayı hem savunmayı inceleyecek şekilde gerek mikroskobik gerek uygulamalı olarak ayrıntılı analizler yapılarak denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli bir rapor mahiyetinde olduğu da görülmektedir. 3. Rapor sadece teknik açıdan alınmış ve bilirkişinin de tekstil uzmanlığı bulunduğu Bilirkişi listesinde tekstil bilirkişisi olarak kayıt kabulünün yapılmasından da anlaşılmaktadır.Bu durumda gerek ilk raporun yüzeyselliği, gerekse ikinci raporun teknik analize dayalı oluşu ve gerekse mübayenetin giderilmiş olması karşısında kararın eksik inceleme ile oluşturulmadığı ve davalı yanın tek istinaf nedeninin de yerinde olmadığı anlaşılmakla başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan yazılı gerekçe ile 1 – Ana davada davalı/ birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE 2- Ana dava açısından alınması gereken 8.082,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.020,65 TL nin mahsubu ile bakiye 6.061,85 TL harcın istinaf eden asıl davada davalı /karşı davada davacı yandan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3- Karşı dava açısından alınması gereken 54,40 TL karar harcından peşin alının 31,40 TL nin mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın istinaf eden asıl davada davalı /karşı davada davacı yandan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen asıl davada davalı /karşı davada davacı yan üzerinde bırakılmasına 5-Duruşmasız olarak inceleme yapılmış olmakla; ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı ve 25/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.