Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/4686 Esas
KARAR NO : 2018/1150
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/543
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11/05/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, “… ” ibareli markanın müvekkilince ilk olarak 9.sınıfta 01/09/2009 tarihinde tescil edildiğini, marka tescil belgelerinde müvekkilinin eski ticaret unvanı ” … ” yer aldığını, dava dışı …Müzik A.Ş’nin müvekkilinin daha önceki Türkiye Distribütörü olup sözleşmenin müvekkilince feshedildiğini, fesihten sonra bu şirketin vekilinin markasını müvekkilden habersiz ve izinsiz olarak 2010/79869 numara ile tescil ettirdiğini ve 29/03/2017 tarihinde bu markayı muvazaalı olarak aralarında organik bağ bulunan davalı şirkete devrettiğini, davalının kötü niyetli olduğunu ve söz konusu markayı kötü niyetli olarak kullandığını belirterek 6969 Sayılı SMK uyarınca davalıya ait markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiş , ayrıca ihtiyati tedbir olarak davalının apart markalı ürünleri ithal etmemesi ve müvekkilinin pazarlamasına engel olmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
SAVUNMA:
Dairemiz önüne gelen dosya içerisinde davalı savunmasına rastlanılmamıştır.
MAHKEME KARARI:
Mahkemece, tensiple birlikte davalının kullanımının marka tesciline dayandığı, markanın kötü niyetli tescil edilip edilmediği veya davacının marka üzernide üstün hak sahibi olup olmadığının yargılama sonunda tespit edilebileceği, HMK 390/son maddesindeki ıspat koşulunun bu aşamada gerçekleşmediği gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili, müvekkilinin şimdiki Türkiye Distribütörü olan … A.Ş’nin ticaret yapamadığını, çünkü davalı tarafın …markasını Türkiye’de tescil ettirdiği için, …A.Ş’nin apart markalı ürünleri ithal etmesine ve Türkiye’de satışının yapılmasına engel olduğu, bu durumun da HMK da belirtilen bir hakkın elde edilmesinin önemli derecede zorlaştırdığını, ayrıca bu markanın giderek Türkiye’deki müşterileri gözünde itibarsızlaştırdığı, davalının kendisini Türkiye distribütörü olarak tanıttığını, bu durumun haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkilinin müşterilerinden … Lmt. Şti ‘nin müvekkiline sipariş verilen ürünlerin yaklaşık 90 gün, apart markalı ürünlere davalının talebi üzerine Cumhuriyet savcılığı tarafından el konulması nedeniyle teslim edilemediğini, müvekkilinin 10.000 dolar zarara uğradığını, yine aynı şekilde müşterilerden …Ltd. Şti’ne teslim edilemeyen ürünler nedeniyle müvekkilinin 12.800 EURO zarara uğradığını, yerel mahkemenin durumun ciddiyetinin farkına varamadığını bildirmiştir.
DELİLLER:
Türk Patent Enstitüsü’nün 28/12/2017 tarihli cevabi yazısı ekinde davacı tarafın 2011/81333 sayılı markasının müddet olduğu görülmüştür. Yine aynı cevabi yazı ekinde gönderilen sicil kaydından davalı adına tescilli … markasının 9,11 ve 15.sınıflarda tescilli olduğu görülmüştür.
Dosya içerisinde davacı şirket ile dava dışı ..A.Ş arasında 15/02/2017 tarihli distribütörlük sözleşmesinin imzalandığı görülmüştür.
Davacı ile davalının daha önceki distribütörü olduğu belirtilen…Şirketi arasında 14/03/2014 tarihli distribütörlük sözleşmesinin imzalandığı görülmüştür.
İstinaf aşamasında dosyaya getirtilen 01/03/2017 tarihli marka devir sözleşmesinin incelenmesinde; davacının önceki distribütörü … A.Ş’nin… markasını davacı şirkete devrettiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesine ekli görsellerden … markalı ürünlerin hoperlör ile ses sistemlerin ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, marka hükümsüzlüğü davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karara yöneliktir. Davalı şirkete markayı devreden şirket davacının önceki distribütörüdür. Her ne kadar davacıya ait marka müddet olmuş ise de, bu markanın daha önceden Türkiye’de kullanıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yine davalıya markayı devreden …Müzik A.Ş ile davacı arasında distribütörlük sözleşmesi mevcut olup söz konusu sözleşmenin 13.maddesinde apart ticaret markası ile ilgili ve fikri haklarla ilgili olarak düzenlemelere yer verildiği, devreden şirketin apart ticaret markasını kendisine ait olan malları veya ticari işleri ile ilişkili olarak doğrudan veya dolaylı olarak, kısmen veya tamamen kullanmayacağı ve söz konusu ticaret markasını yalnızca davacının bu konudaki talimatlarına uygun olarak kullanacağının anılan maddede hüküm altına alındığı görülmüştür. Gerek alınan distribütörlük sözleşmesi, gerekse davacının tescilden önce markayı Türkiye ‘de kullanması nedeniyle TRİPS 16/1 maddesi gereğince davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29.05.2017 günlü ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararının KALDIRILMASINA,
3-Davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile; HMK’nun 389 vd.maddeleri ile TRİPS 16/1 maddeleri uyarınca 60.000,00 TL nakdi teminat veya banka teminat mektubu davacı tarafından ibraz edildiğinde, davacının… markası altındaki ( hoparlör ve ses sistemlerinin davalı tarafından kullanımının tedbiren önlenmesine ), fazlaya dair ihtiyati tedbir isteminin reddine,
4-İşbu tedbir kararının HMK’nun 393/1 maddesi gereğince verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde teminatın yatırılmaması ya da yatırılsa bile aynı süre içinde infazı için başvurulmaması halinde tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağına,
5-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının isteği halinde kendisine iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 45,40 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 131,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
8-Tedbir kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.11/05/2018