Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4658 E. 2020/1078 K. 12.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4658 Esas
KARAR NO: 2020/1078
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2017
NUMARASI: 2015/100 2017/138
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, keşidecisi … olan 31/07/2014 tarihli 5.000,00 TL bedelli çekin müvekkili uhdesinde iken çalındığını, konuyla ilgili şikayette bulunduklarını, ayrıca açtıkları çek iptali davasında ödemeden men kararı verildiğini, çekin arka yüzünde müvekkilinin kaşesi kullanılarak atılan imzaların sahte olduğunu, sonraki ciroların da sahte olduğunu, 31/07/2014 tarihinde ibraz edilen çek arkasına durumun şerh edildiğini, çekin takibe konu edilmesi halinde müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğrayacağını, çekin iptal davasının dosyasına ibraz edilmediğini, davalının eyleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının müvekkilinden çalınan 32 adet çekten büyük bir kısmını tedavüle sokan ve ihtiyati haciz yapan kişi olduğunu belirterek davanın …’a ihbarına, müvekkilinin çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, çekin tahsili halinde bedelinin istirdadına, çekin iptaline ve %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; dava konusu çekin ciro silsilesine göre davalıya intikal ettiği, davacının dava konusu çeki bilerek kötüniyetli iktisap ettiğine dair dosyaya delil sunulmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili ve ihbar olunan … vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; davalının kötüniyet olgusunun eksik incelendiğini, bilirkişi raporunda müvekkilinin menfi tespit talebinin yerinde olduğu yolunda görüş bildirildiğini, davalının defter ibraz etmediğini, bu hususun davalının kötüniyetini gösterdiğini, müvekkilinin ünvanının yanlış yazıldığını, imzanın müvekkiline ait olmadığını, buna rağmen kötüniyetin mevcudiyetine karar verilmemesinin hatalı olduğunu, mahkemenin mevcut delilleri dikkate almadığını, Küçükçekmece C.Savcılığının 2015/33022 sayılı dosyasının mevcut halinin dosyaya sunulduğu, davalının sanık sıfatıyla savunmasının tespiti için hakkında yakalama emri düzenlenmesine karar verildiğini, yine birçok çekle ilgili açtıkları davada borçlu olmadıklarına ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmediğini, bu kararların davalının dava konusu çeki kötüniyetli ele geçirdiğini ispatladığını, hazırlık soruşturmasının bekletici mesele yapılması gerektiğini bildirmiştir. İhbar edilen … vekili, istinaf sebebi olarak; son duruşmada mazeret verdiklerini, mazeret konusunda olumlu-olumsuz karar verilmediğini, savunma haklarının kısıtlandığını, 12/02/2015 tarihli tensip zaptının 14.maddesinde hazırlık soruşturmasının bir örneğinin istenilmesine denildiği halde bu dosya gelmeden karar verildiğini, bilirkişi raporlarının UYAP’a yüklenmeyerek değerlendirmelerinin engellendiğini, tarafların dayandığı tek delil Mersin Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/19 esas sayılı dosyası imiş gibi davanın reddedildiğini, oysa bu dosyanın dava konusuyla ilgisinin olmadığını, müvekkilinin asli müdahil olduğunu, ancak ihbar olunan olarak gösterildiğini, müvekkilinin davası hakkında karar verilmediğini, Küçükçekmece C.Savcılığı’nın 2014/17241 esas sayılı soruşturmasının halen sürmekte olduğunu ve bu davayı esastan etkileyecek nitelikte olduğunu bildirmiştir. Davalı vekili, istinafa cevap dilekçesinde; davacının kötüniyeti ispat edemediğini, ihbar olunan Konya 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/277 esas, 2016/749 karar sayılı dosyasında açtığı menfi tespit davasının reddedildiğini, kararın kesinleştiğini, davacının dava dilekçesinde menfi tespit talebinde bulunmadığını, kararın kesinleştiğini, davacının dava dilekçesinde menfi tespit talebinde bulunmadığını, çek istirdadı ile ihbar olunanların borçlu olmadığının tespitinin istendiğini, yeni delil bildirilemeyeceğini, mahkemenin 12/02/2015 tarihli tensip zaptında takibin durdurulmasına dair tedbir kararı verdiğini, ancak tazminata hükmedilmediğini, kötüniyet tazminatına hükmedilmesini ve davacının istinaf talebinin reddini istemiştir. Davalı tarafından ihbar olunan ve diğerleri aleyhine Konya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında dava konusu çeke dayalı olarak 09/06/2015 tarihinde kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı, dava dosyasında aslı müdahale talebinde bulunan … Ltd.Şti tarafından Konya 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nde açılan yetki ve borca itiraz davası sonunda 01/09/2015 tarihinde icra dairesinin yetkisizliğine dair karar verildiği görülmüştür. Dava konusu çekin 31/07/2014 tarihli, 5.000,00 TL bedelli, keşidecisinin müdahale talebinde bulunan …, lehtarının dava dışı …, sonraki cirantaların ise …-…, … Ltd. Şti, … San. Tic. Ltd. Şti, … Ltd. Şti, hamilin ise davalı olduğu, çekin 31/07/2014 tarihinde ibraz edildiği, ödeme yasağı kararı bulunduğunun çek arkasına şerh verildiği görülmüştür. Davalı tarafından müdahale talebinde bulunan … Ltd. Şti aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Mahkemece tensip zaptının 15 nolu ara kararıyla dava konusu çekle ilgili yapılacak takibin dava sonuna kadar durdurulmasına karar verildiği ve davacı tarafından 17/06/2015 tarihinde teminatın yatırıldığı görülmüştür. Feri müdahil … Ltd. Şti’nin tedbir talebi üzerine mahkemece 28/12/2015 tarihli ara kararla İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca icra veznesine yatacak paranın alacaklısına ödenmemesine dair tedbir kararı verildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan iki kişilik bilirkişi raporunda; davacının defterlerinin usulüne uygun olduğu, davalının defter ibraz etmediği, dava konusu çekin dava dışı … A.Ş tarafından cari hesap karşılığında davacıya verilmiş olduğu, geçerli tahsilat makbuzunun bulunduğu, davacının çekteki cirantalar arasında yer almadığı, davacının menfi tespit talebinin yerinde olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davacı tarafından Küçükçekmece C. Savcılığı’nın 2014/17241 esas sayılı soruşturma dosyasında meçhul şahıslar aleyhine hırsızlık suçundan şikayette bulunulduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, dava konusu çekin müvekkili şirket uhdesinde iken çalındığını iddia etmiştir. Öte yandan davaya müdahil olmak isteyen ve çekte keşideci konumunda bulunan … vekilince verilen dilekçe üzerine mahkemece harçlar yatırıldığında müdahilliği konusunda karar verilmesine şeklinde arar karar oluşturulduğu, adı geçen tarafından harçların yatırıldığı, ancak müdahillik konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği görülmüştür. Nitekim … vekili kararı istinaf etmiş ve bu konuyu istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür. Yine dosya içinde bulunan çek fotokopisinin incelenmesinde, çekin küçültülerek fotokopisinin çekildiği, bazı yerlerinin tam olarak okunamadığı, bu hususun yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda da gündeme getirildiği, ayrıca bilirkişi raporunda davacı, … San. Tic. Ltd. Şti ciro zinciri içerisinde görülmediği, davacının unvanının tam olarak yazılı olmadığı, benzer unvanlı başka bir şirketin unvanı “… San. Tic. Ltd.Şti” olarak el yazısıyla yazıldığı, üzerinde bir imza bulunmakta ise de, bu unvanın davacı şirketin unvanı olmayıp farklı bir unvan olduğu, yine davacı şirketin kaşesi üzerine atılmış bir imza da bulunmadığının belirtildiği görülmüştür. Yukarıda açıklanan hususlar gözetildiğinde öncelikle davada, dava konusu çekin aslının getirtilmesi, bu mümkün olmuyor ise okunaklı ve tasdikli bir örneğinin dosyaya celbinin sağlanması, akabinde davacının iddialarının değerlendirilmesi ve yine çekte keşideci olarak yer alan … vekilinin müdahale talebi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi ve toplanacak tüm deliller dikkate alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı vekili ve müdahale talebinde bulunan … vekilinin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, bu aşamada davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ilişkin istinaf talebinin ise incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekili ve müdahale talebinde bulunan … vekilinin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, 2-Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2017 tarih, 2015/100 esas, 2017/138 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-Davacı vekili ve müdahale talebinde bulunan … vekilinin sair istinaf talepleri ile davalı vekilinin istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 4-İstinaf peşin harçlarının talepleri halinde davacı ile müdahale talebinde bulunan …’a iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 43,30 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 129 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf aşamasında müdahale talebinde bulunan … tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak müdahale talebinde bulunan …’a verilmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.12/06/2020