Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4646 E. 2020/1082 K. 12.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4646 Esas
KARAR NO: 2020/1082
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2017
NUMARASI: 2015/919 2017/526
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında şarap satım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalıya 123.600,00 TL nakit ödendiğini, ayrıca 14.750,00 TL’nin davalının cari hesabından mahsup edildiğini, davalının satışa devam etmeyerek akde aykırı davrandığını, ihtarname ile sözleşmeye aykırılığın giderilmesini istediklerini, ancak davalının akde aykırılığı gidermediğini, bunun üzerine sözleşmenin feshedilerek yapılan ödemeler ve cari hesaptan mahsup işlemi nedeniyle 27.792,79 TL’lik fatura düzenlendiğini, davalının bu fatura bedelini ödememesi üzerine başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmenin 2.1 maddesinin 5 yıllık süre içinde satış kotasının dolmaması halinde davalının iade edeceği hususu düzenlendiğini, sözleşmenin 5 yıl devam etmediğini, ayrıca müvekkilinin cari hesaptan borcunun kalmadığını, davacının sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, feshe gerekçe yaptığı satıma ilişkin faaliyetleri kısacak davranışın veya eylemin ne olduğu hususunda ihtarname içeriğinde ve davada bir değerlendirme yapmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacının sözleşme kapsamında davalıya destek amaçlı nakit ödemesi ve cari hesaptan yaptığı mahsup tutarının KDV hariç 32.500,00 TL olduğu, davalının sözleşme kapsamında mal almaması nedeniyle davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği, yapılan oranlama neticesinde davacının davalıdan alacaklı olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, davacının bahse konu her iki ihtarnamesinin de müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu konuda itirazda bulunmalarına rağmen mahkemenin bunu dikkate almadığını, noterden ihtarnameleri celbetmediğini, yapılan feshin usule aykırı olduğunu, raporun feshin haklı olduğu varsayımıyla düzenlenmiş olup dayanak yoksun olduğunu, sözleşmenin normal koşullarda 2017 yılında sona ereceğini, 2017 yılındaki süreçte 4000 kota hedefine ulaşmalarına ilişkin ihtimalin gözardı edildiğini, rapora itirazların dikkate alınmadığını, bilirkişi heyetinin iki kişiden oluşmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine 04/09/2014 tarihinde faturaya dayalı olarak 27.792,79 TL asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borcun bulunmadığından bahisle borca ferilerine itiraz ettiği görülmüştür. Davacı tarafından sunulan 17/07/2014 tarihli noter ihtarname fotokopisinin incelenmesinde; 02/04/2013 tarihinden bu yana mal alımı yapılmadığı, sözleşmenin özel şartlar bölümünün 1.maddesine uygun olarak mal alımı yapılması, aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin belirtildiği görülmüştür. Davacı tarafından sunulan 20/08/2014 tarihli ihtarname fotokopisinin incelenmesinde; 17/07/2014 tarihli ihtarnameye atıf yapılarak mal alınmadığı, sözleşmenin feshedildiği, ayrıca ekte gönderilen 27.792,79 TL bedelli faturanın 3 gün içinde ödenmesinin istendiği görülmüştür. Sözleşmenin 2.1 maddesinde; sözleşmenin 4000 şişe kotalı olduğu, ayrıca kotanın tamamlanması için geçecek sürenin 5 yılı geçemeyeceği, 5 yıllık sürede kotanın gerçekleşmemesi halinde davacının davalıya ödemesi gereken münhasır reklam ve satış yeri bedelinin tamamını almış ise katılım bedelini ve bedelsiz ürünlerin sözleşmenin sona erme tarihindeki fiyatlarına göre tutarlarını, gerçekleştiremediği satış ile oranlanması sonucu bulunacak miktarlarını davacıya iade edeceği, 5/e bendinde; müşterinin satışa ilişkin faaliyetleri kısamayacağının hükme bağlandığı görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 27/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerinde davalıdan 27.792,79 TL alacaklı göründüğü, bu alacağın dayanağı faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturanın davalı defterlerinde yer alıp almadığının tespit edilemediği, davalı defterlerinde 02/04/2013 tarihinden ihtarname tarihine (17/07/2014) kadar herhangi bir alım olmadığı, davacının destek amaçlı 4001 şişe için KDV hariç 32.500,00 TL ödediği, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, davalının 1101 şişe ürün aldığı, buna göre iadesi gereken tutarın KDV hariç 23.553,21 TL, KDV dahil 27.792,79 TL olduğu, davalının temerrüde düştüğü, 26/08/2014’ten dava tarihi olan 16/09/2015’e kadar olan dönem için hesaplanan faizin 3.501,51 TL olduğu, davacının toplam 31.294,30 TL tutarında alacaklı bulunduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davalı vekilinin 21/06/2017 tarihli celsede; feshe dair ihtarnamenin müvekkiline tebliğ edilmediğini, tebliğe ilişkin evrakın sunulmasından sonra dosyanın yeniden bilirkişiye tevdiini istediği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, bu nedenle sözleşmenin feshedilerek yapılan ödemelerin ve cari hesap nedeniyle oluşan alacağın tahsili için takip başlattıklarını, itiraz üzerine bu davayı açtıklarını belirtmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin 5 yıl süre için yapıldığı ve sözleşmede 4 bin şişe kotasının öngörüldüğü, ayrıca sözleşmenin 2/2 maddesinde, müşterinin sözleşmenin bir hükmünü kısmen veya tamamen ihlal etmesi halinde davacının çekeceği ihtarla akde aykırılığın giderilmesini isteyeceği, ihtarın müşterinin yani davalının eline geçmesinden itibaren 30 gün içinde ihlal edilen veya yerine getirilmeyen sözleşme maddelerinin uygulanır hale gelmemiş ise davacının sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceğinin hükme bağlandığı görülmüştür. Davalı taraf, ihtarnamelerin tebliğ edilmediğini savunmuş olup bu hususu istinaf dilekçesinde de tekrar etmiştir. Bu bakımdan istinaf aşamasında dairemizce ihtarnamelerin gönderildiği Beyoğlu …Noterliği’ne müzekkere yazılmış, gelen cevabi yazıda; davacı tarafından davalıya gönderilen her iki ihtarnamenin de tebliğ edilemeden iade edildiğinin bildirildiği görülmüştür. Buna göre davacının feshi, sözleşmenin 2/2 maddesinde öngörülen şekle uygun değildir. Sözleşmenin 01/03/2012 tarihinde imzalandığı, davanın ise 16/09/2015 tarihinde açıldığı, buna göre dava tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin dolmadığı görülmüştür. Yukarıda açıklanan bu hususlar gözetildiğinde, davacının davasını kanıtlayamadığından reddi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve HMK’nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2017 gün, 2015/919 Esas, 2017/526 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın REDDİNE, 4-Davacının takibinde kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine, 5-Alınması gereken 54,40 TL harcın, peşin alınan 474,64 TL harcın mahsubu ile artan 420,24 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine, 6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 8-Davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.168,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 10- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 11-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 12-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.12/06/2020