Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4644 E. 2020/1087 K. 12.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4644 Esas
KARAR NO: 2020/1087
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2016
NUMARASI: 2014/1567 2016/548
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi ve çek taahhüt kredisi sözleşmesinin diğer davalı tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, kredi borcunun ödenmemesi ve çeklerin iade edilmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalıların haksıt itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacı tarafça keşide edilen ihtarnameye itiraz ettiklerini, hesap ekstresinin tebliğ edilmediğini, makul süre verilmediğini, hesabın kat edilmediğini ve müvekkillerinin temerrüde düşürülmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; “1. a- Davacının davasının Davalı … San. Ve Tic. A.Ş yönünden KISMEN KABULÜ İle tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazının 147.071,61 TL asıl alacak 11.438,90 TL işlemiş %70 temerrüt faizi, 571,95 TL %5 BSMV, 442,61 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 159.525,07 TL nakdi kredi alacağı yönünden İPTALİNE, Takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren %70 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanarak devamına, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, b-Davacının davasının gayri nakdi kredi alacağı yönünden kabulü ile davalının itirazının iptaline, tahsilde tekerrür olmamak kaydi ile 9.545 TL gayri nakti alacak miktarının davacı banka nezdinde faiz getirmeyecek bir hesap da depo edilerek TAKİBİN DEVAMINA, 2-a- Davacının davasının Davalı … yönünden KISMEN KABULÜ İle tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazının 147.071,61 TL asıl alacak 17.158,35 TL işlemiş %70 temerrüt faizi, 857,92 TL %5 BSMV, 442,61 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 165.530,49 TL nakdi kredi alacağı yönünden İPTALİNE, Takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren %70 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanarak devamına, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, b-Davacının davasının gayri nakdi kredi alacağı yönünden kabulü ile davalının itirazının iptaline, tahsilde tekerrür olmamak kaydi ile 9.545 TL gayri nakti alacak miktarının davacı banka nezdinde faiz getirmeyecek bir hesap da depo edilerek TAKİBİN DEVAMINA, Kabul edilen 165.530,49 TL toplam nakdi kredi alacağının %20 sine tekabül eden 33.106,09 TL icra inkar tazminatının (159.525,07 TL nin %20 si 31.905,01 TL lik bölümünden davalı şirket sorumlu olacak şekilde ) davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-NAKDİ KREDİ ALACAĞI YÖNÜNDEN; -Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; Harca esas değer İst. … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki takip yönünden 199.574,31 TL olarak bildirilmiş ve bu miktar yönünden 1/4 oranında peşin harcın yatırılmış olduğu anlaşılmakla, kısa kararımızın 2/a bendinde belirtilen miktar dikkate alınmış olmakla; A)-Peşin alınan 2.410,37 TL nispi harcın, 492 sayılı Harçlar Kanununun 15.maddesi gereğince alınması gereken 11.307,39 TL TL nispi karar ve ilam harcından mahsubu ile geriye kalan 8.897,02 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsiline, Hazine adına İRAD KAYDEDİLMESİNE.(Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davalı şirketin sorumlu olduğu harç miktarı 8.486,79 TL olup, bu miktar ile sınırlı sorumlu-diğer davalı kefil yönünden 8.897,02 TL sınırlı sorumludur) B)-Davacı davasını vekille takip ettiğinden Av.Asg.Üc.Tarifesinin 13/1.maddesi gereğince; III.kısımda belirtilen oranlar üzerinden hesaplanan 25.453,33 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınmasına, davacıya verilmesine. (25.453,33 TL nispi vekalet ücretinde davalı şirketin sınırlı sorumluluğu 15.512,01 TL -diğer davalı kefilin 25.453,33 TL ile sınırlı sorumludur) C)-Red olunan miktar yönünden; davalılar aleyhlerine açılan davayı vekille takip ettiklerinden, Av.Asg.Üc.Tarifesinin 13/1.maddesi gereğince; III.kısımda belirtilen oranlar üzerinden hesaplanan 4.085,26 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınmasına, davalılara verilmesine. 4- (1/b ve 2/b maddeleri gereğince; GAYRİ NAKDi KREDİ ALACAĞI YÖNÜNDEN; -Yargıtay 19.Hukuk Dairesi Başkanlığının 23/02/2011 tarihli, 2010/6871 esas ve 2011/2330 sayılı içtihadı da dikkate alınarak; A)-492 sayılı Harçlar Kanununun 15.maddesi gereğince alınması gereken 29,20 TL maktu karar ve ilam harcının davalılardan alınmasına, Hazine adına İRAD KAYDEDİLMESİNE. B)-Davacı davasını vekille takip ettiğinden, Av.Asg.Üc.Tarifesinin II.bölüm 8.maddede belirtilen 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınmasına, davacıya verilmesine. 5-Dava açılırken davacı tarafından yatırılan 25,20 TL Başvurma harcı+2.410,37 TL Peşin harç+3,80 TL Vekalet harcı olmak üzere toplam 2.439,37 TL harcın, davalılardan alınmasına, davacıya verilmesine. 6-Davacı tarafından yapılan 724,00 TL gider avansının kabul-red oranına göre hesaplanan 600,56 TL yargılama giderinin davalılardan alınmasına, davacıya verilmesine, 7-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin kabul-red oranına göre hesaplanan 5,97 TL yargılama giderinin davacıdan alınmasına, davalılara verilmesine” şeklinde karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; kararın aleyhe kısımlarının kaldırılmasını, talepleri gibi karar verilmesini, temerrüt faizinin taraflar arasındaki sözleşmede %100 oranında olduğunu, ancak bilirkişinin protokol ve geri ödeme planının 4.maddesini gerekçe göstererek %70 olarak hesaplama yaptığını, temerrüt tarihinin 14/06/2014 olarak tespit edildiğini, dolayısıyla ayrıca ihtarname keşidesine gerek olmadığını, böylece ana para ve faiz hesabının eksik yapıldığını, her iki icra takibi yönünden de talepleri gibi karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir. Davalılar, vekili istinaf sebebi olarak; ticari ödeme planının ihtarname ekinde yer almadığını, ödemelerin, sulh anlaşmasının dikkate alınmadığını, tarafların anlaşması üzerine 11/11/2013’te bunun 149.000 TL’ye sabitlendiğini, borcun da ödendiğini, davacının mükerrer tahsilat istediğini, itirazlarının haklı olduğunu, icra inkar tazminatının yerinde olmadığını, davacının ödeme planından bilgi vermediğini, ödeme planına göre son ödeme tarihinin 11/05/2015 olmasına rağmen 10/06/2014 tarihi itibariyle kat ihtarnamesi gönderilmesinin geçerliliğinin olmadığını, dolayısıyla hesabın kat edilmediğini, müvekkillerinin de temerrüde düşürülmediğini, tüm borcun 24 saat içinde ödenmesi talebininde ticari teamüllere ve ahlaka aykırı olduğunu, davacının sebepsiz zenginleştiğini bildirmiştir. Davacı tarafından davalı şirket aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 159.925,46 TL asıl alacak olmak üzere toplam 180.610,89 TL nakit alacağın tahsili ile 9.545 TL’nin çek yapraklarından sorumluluk nedeniyle depo edilmesinin istendiği, davalı vekilinin borç bulunmadığından bahisle takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür. Davacı tarafından davalı … aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 159.925,46 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 190.029,13 TL nakit, 9.545 TL de gayrınakit alacağın deposu için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekilinin itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür. Davacı tarafından her iki davalıya ayrı ayrı gönderilen 10/06/2014 tarihli ihtarnamelerle 159.925,46 TL nakit borç ile 9.545 TL gayrınakdi borcun ödenmesinin istendiği, davalı şirkete tebliğin 12/06/2014’te yapıldığı, davalı kefile ise ihtarnamenin aynı tarihte tebliğ edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 21/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda; tarafların 11/11/2013’te ödeme planı yaptıkları, davalının ilk 3 taksidi ödediği, sonraki taksitleri ödemediği, davalıların 14/06/2014 tarihinde temerrüde düştükleri, davalı şirketin takip tarihi itibariyle 147.071,61 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 154.377,77 TL nakit borcunun bulunduğu, davalı kefilin ise asal alacak aynı olmak üzere toplam 168.026,48 TL’den sorumlu, temerrüt faizinin ise %40 olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 19/01/2016 tarihli ek raporda ise; davalı şirketin takip tarihinde 147.071,61 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 159.525,07 TL nakit, 9.545 TL de gayrınakit borçtan sorumlu olduğu, davalı kefilin ise 147.071,61 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 165.530,49 TL nakit borçtan, ayrıca 9.545 TL gayrınakit borçtan sorumlu olduğu, temerrüt faizi oranının ise %70 olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Davacı banka genel kredi sözleşmesi ve çek taahhüt kredisi nedeniyle davalılardan alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Davalı taraf ihtarname ekinde ödeme planının yer almadığını, ödemelerin ve sulh anlaşmasının dikkate alınmadığını ileri sürmüş ise de, taraflar arasında yapılan anlaşma uyarınca borcun yapılandırıldığı, ancak davalı tarafın sadece ilk üç taksiti ödediği, sonraki taksitleri ödemediği, yapılan ödemelerin de bilirkişi raporunda dikkate alındığı gözetildiğinde, davalılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Ayrıca ödeme planına göre son ödeme tarihinin 11/05/2015 olmasına rağmen 10/06/2014 tarihi itibariyle kat ihtarnamesi gönderilmesinde usule aykırılık bulunmadığı gibi, keşide edilen ihtarnamede tüm borcun 24 saat içinde ödenmesinin istenmesinin de davalı tarafın protokole uymadığı gözetildiğinde ticari teamüllerin ve ahlaka aykırı olduğunun ileri sürülemeyeceği kanaatine varıldığından ve ayrıca somut olay bakımından davacının sebepsiz zenginleşmediği anlaşıldığından, davalılar vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Davacı vekilinin istinaf talebi, özellikle temerrüt faiz oranına ilişkindir. Taraflar arasındaki 11/11/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinin 22.maddesinde temerrüt faizinin kredi borcunun muaccel olduğu tarihte cari olan bankanın TCMB’ye uygulayacağını bildirdiği en yüksek kredi faiz oranına bu oranın %100’ünün ilavesiyle bulunacak oran üzerinden hesaplanacak oran olduğunun hükme bağlandığı, davacı banka tarafından 14/02/2014 tarihli TCMB’ye bildirilen faiz oranlarının incelenmesinde, yıllık akdi faizin %35 olduğu, sözleşmenin yukarıda anılan maddesi uyarınca bunun %100 fazlasının ise %70 olduğu, dolayısıyla mahkemece bu şekilde hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usule aykırılık bulunmadığından, bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Yine davacı vekilince temerrüt tarihinin 14/06/2014 olarak esas alınması ve bu tarihten itibaren temerrüt faizi işletilmesinin doğru olmadığı ileri sürülmüş ise de, davacı yanca kat ihtarının 10/06/2014 tarihinde çekildiği ve bu ihtarnamede davalılara yeni bir süre verildiği, dolayısıyla temerrüdün 14/06/2014 tarihinde oluştuğunun kabulünde usule aykırılık yoktur. Daha önceden bir ödeme planı yapılmış ve bu ödeme planında vadeler belirlenmiş olsa bile davacı tarafça ihtarname ile yeniden bir süre verildiğinden, temerrüdün yeni verilen sürenin sonunda oluştuğunun kabulü gerekir. Açıklanan tüm bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekili ile davalılar vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekili ile davalılar vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Davacıdan alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalılardan alınması gereken 11.307,39 TL harçtan, peşin alınan 2.827,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.480,39 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/06/2020