Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4631 E. 2020/1009 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4631 Esas
KARAR NO: 2020/1009 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2017
NUMARASI: 2015/456 E. – 2017/184 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde ; Müvekkili banka tarafından alacağın tahsili amacıyla borçlu davalıya karşı Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla takip başlatıldığı; davalının yapılan takibe karşı itirazda bulunduğu, davacı müvekkil bankanın TC Merkez Bankası’na bildirdiği en yüksek faiz oranı esas alınarak bu faiz oranına itibar edildiği, 01.02.2012 tarihli banka bildiriminde TCMB’na bildirilen en yüksek akdi faizin % 63 olduğunu, dolayısıyla o tarihte geçerli olan faizin bu oranda olduğunu, temerrüt faiz oranının da sözleşme maddesi uyarınca akdi faizin % 50 fazlası yani % 94,5 olarak hesaplandığını, gayrinakdi depo talebi hakkında davalının yapmış olduğu itiraza ilişkin olarak, borçlu nezdindeki 13 adet çek yaprağı için 6273 sayılı yasayla değişen 5941 sayılı yasa gereğince ödemeyi garanti ettiği 1,800.-TL Gayrı nakit toplamı (depo edilmesi gereken çek yaprağı bedeli) toplamı olduğunu; belirtilerek itirazın iptalini ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; icra takibinde talep edilen fahiş miktardaki temerrüt faizine itiraz ettiklerini, müvekkili hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü marifetiyle … Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, takibe konu asıl alacak ferileri ve faiz talep ve oranları haksız ve hukuksuz olduğunu, banka ile yapılan görüşmeler neticesinde 2013 yılı Mart ayında 95.000.-TL tutarın 10.000 TL kısmı peşin, kalan tutar ise aylık 4.725 TL olarak 10 ayda tamamlanması konusunda anlaşıldığını, borcun bu koşullarda 22.10.2014 tarihi itibariyle ödendiği; davacı tarafın ayrıca davalı nezdinde bulunan 13 adet çek yaprağı için 5941 sayılı yasa gereğince ödemeyi taahhüt ettiği 1.800,-TL Gayri Nakit toplamını talep ettiğini; bankanın talep talep etmiş olduğu gayri nakdi depo talebinin henüz muaccel olmadığını, davacının çek bedellerini isteyebilmesi için hamiller tarafından çek yapraklarının bankaya ihraz edilip sorumlu olduğu tutarın talep edilmesi gerektiğini, verilen çeklerden dolayı bankanın asgari ödeme yükümlülüğü kapsamında ödemesi bulunmadığı ve bundan dolayı bankanın zarara uğramadığı açıkça ortada olduğunu belirterek itirazın kabulüne ve davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/03/2017 tarihli 2015/456 Esas- 2017/184 Karar sayılı kararıyla; “dava açıldığı tarihte her ne kadar nakdi alacak da dava konusu yapılmış ise de daha sonra nakdi alacak dava konusu yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm oluşturulmuş olup gayri nakdi alacak yönünden talep için ise yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu; mevduat hesabına ait 13 adet çek yaprağının garanti tutarı kadar bloke hesabı oluşturulması gerektiği” gerekçesiyle; davanın 12.587,47TL nakdi alacak yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, gayri nakdi alacak yönünden kabulü ile 13.585,00TL’nin (13 adet çek yaprağı yönünden de) davacı banka nezdinde açılacak faizsiz bir hesaba depo edilmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir. Davalılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Davacı bankanın ilgili çek yaprakları ile ilgili herhangi bir ödemesi yokken (çekler, bankaya ibraz edilmiş değilken), bu çeklere ilişkin herhangi bir yaprak bedelini davalıların ödeme zorunluluğu ve sorumluluğunun hukuken bulunmadığını, gayri nakdi alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasının hukuken yanlış olduğunu, bir an için mahkemenin vermiş olduğu bu hükmün doğru olduğu düşünülse bile, ilgili çeklerin muhatap bankaya ibrazı için gerekli sürenin sona ermesi halinde hükmün kendiliğinden ortadan kalkacağı düşünülerek, bu durumun hükümde belirtilmemiş olmasının da kararın kaldırılmasını gerektirdiğini, davacı bankanın, taraflar arasında imza edilmiş sözleşme ile ilamsız takip neticesinde gayri nakit bedelin ödenmesini talep etmesinin mümkün olmadığını, beyanla aleyhe mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; cevaba cevap dilekçelerinde de belirttikleri üzere icra takibinde talep edilen 13.585,00 TL’lik tutara karşılık gelen çek yapraklarının henüz müvekkili bankaya iade edilmediğini, her bir çek yaprağı için sorumluluk bedeli ödeme riskinin devam ettiğini beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince alınan 12.11.2016 tarihli raporda; davacı … Bankası A.Ş.’nin davalıdan taraflar arasında imzalanan sözleşmeden doğan Gayri Nakdi Çek Kredisi nedeniyle, … no.lu mevduat hesabına ait 13 adet çek yaprağının iadesini veya garanti tutarı olarak 13.585,-TL’yi depozito hesabına bloke edilmesini isteyebileceğini Bankanın bu tutarda Gayrinakdi alacağının bulunduğunu beyan etmiştir.
G E R E K Ç E: İtirazın iptali talepli davada; istinaf başvurusuna konu uyuşmazlık, davacı bankanın bankaya iade edilmeyen 13 adet çek yaprağı nedeniyle 13.585 TL garanti tutarının depo edilmesini talep edip edemeyeceği konusundadır. Davacı banka ile davalılardan …Ltd. Şti. Arasında 14/08/2012 tarihli 750.000,00 TL limitli “Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi” imzalandığı, davalı …’un da sözleşmede kefil olduğu, davacı bankanın Kadıköy … Noterliği’nin 28/03/2013 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle ödenmeyen 76.846,48 TL nakit ve 13 adet çek karnesinden dolayı garanti edilen 13.585,00 TL tutarın depozito hesabına depo edilmesini talep ettiği, nakdi alacakların tahsil edildiği yargılama sırasında beyan edildiğinden uyuşmazlığın gayrı nakdi alacak yönünden devam ettiği görülmüştür. Taraflar arasındaki Sözleşmenin 9.21 maddesi f bendi gereğince davalı şirkete (müşteri) çek karnesi verilmesi ile, taraflar arasında “Gayrı nakdi ” kredi ilişkisi doğduğu ve çek yapraklarından doğan garanti tutarının müşteriden istenebileceği, Müteselsil kefillerin sorumluluğunu düzenleyen 10.9 maddesinde kefillerin Çek Kanunu uyarınca Banka’nın ödemekle yükümlü olduğu yasal ödeme tutarlarından sorumlu olduğunun ve “kredinin kefaletlerine dayalı olarak teminat mektubu, dahili veya harici garanti, dahili veya harici kontrgaranti, kabul ve aval kredisi olarak kullandırılması halinde: Banka’nın dilediği veya muhatap tarafından talep edilecek metni aynen vermeye veya muhatabın talep edeceği bütün şartları kendilerinin muvaffakatını aramaksızın teminat mektubu, dahili veya harici garanti, dahili veya harici kontrgaranti, kabul ve aval metinlerine dercetmeye yetkili olduğunu” düzenlediği, maddenin devamında belirlenecek tarihten ödeme tarihine kadar faizlerinden de sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu ile Çekle ödemelerin düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun gereğince çıkarılan 2013/1 sayılı tebliğ gereğince 25/01/2013-26/01/2014 tarihleri arasında sorumluluk tutarının her bir çek yaprağı için 1.045 TL olduğunu, 13 adet çek yaprağı için 13.585,00TL ‘nin blokesinin istenebileceğinin tespit edildiği anlaşılmakla, davalı borçlu şirket ve davalı kefilin sözleşmenin yukarıdaki paragrafta yer verilen maddeleri gereğince davaya konu icra takibinde talep edilen çek sorumluluk tutarını depo etmekle yükümlü olduğundan, ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğu kanaatiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 927,99 TL harcın, peşin alınan 263,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 664,59 TL eksik harcın davalılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davalılar tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 10/06/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.