Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4626 E. 2020/1094 K. 12.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4626 Esas
KARAR NO: 2020/1094 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/05/2017
NUMARASI: 2015/581 E. – 2017/455 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı şirketle davalı arasında alım satım ilişkisi olduğunu, davacı şirketin davalıya 2013 yılının muhtelif tarihlerinde tekstil aksesuarları satışı yaparak ürünleri teslim ettiğini, davalı tarafa kesilen faturaların toplam bedelinin 40.336,29.-TL olduğunu, davalı şirketin bazı ürünlerle ilgili iade faturası kestiğini, 13.098,00 TL bedelli iade faturası davacı şirketçe kabul edildiğini, bu şekilde davalının cari hesapta müvekkili şirkete 27.238,29 TL bakiye borcu kaldığını, kalan bakiye borcun ödenmediğini, davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, davalının itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacı tarafla herhangi bir ticari ilişki, sözleşme ve alış veriş ilişkisinin olmadığını, davacının geçerli belge sunamadığını, dayanak gösterilen faturaların hiçbirinde faturanın tebliğ edildiğine ilişkin imza, kaşe, tebliğ eden kimse, tebliğ tarihi vs. unsurların bulunmadığını, müvekkili şirketin ticari anlamda fason üretim denen bir yolla … Danışmanlık unvanlı firma ile ticari ilişki gerçekleştirdiğini, … Danışmanlık, siparişini aldığı ürünleri müvekkiline yaptırıp, piyasaya kendi markası ve unvanı ile sunduğunu, dolayısıyla tüm faturaların adına kesildiğini, ödemelerin de … Danışmanlık firması tarafından yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/05/2017 tarihli 2015/581 Esas- 2017/455 Karar sayılı kararıyla; “davalı şirket dava dışı … isimli şirket adına fason iş yapmak üzere anlaştıkları, dosyaya sunulan protokol itibariyle bir kısım malzemenin davacıdan temin edilmesi hususunda davalı ile dava dışı … şirketi arasında protokol imzalandığı ve bu protokol içeriği itibariyle malzeme temini halinde bedel sorumluluğunun … a ait olduğu kararlaştırıldığı, davacının davalıya bir kısım ürün tedariki yapıldığı hususunda yapılan bilirkişi incelemesinden anlaşıldığı ancak dava konusu yapılan ürünlerin davacının davalıya teslimi ispat edilemediği gibi davalı tarafından bedel sorumluluğu ispatlanamadığı” gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin fatura konusu ürünlerin davalıya teslim edildiği hususunun ispat edilemediği yönündeki gerekçesinin yanlış olduğunu, davalının icra takibine itiraz dilekçesinde tüm akdi ilişkiyi inkar ettiğini, ancak cevap dilekçesinde faturaların tebliğ edilmediğini ve bu beyanıyla çelişecek şekilde faturaların dava dışı … Danışmanlık şirketine kesilmesi gerektiğini belirttiğini, … şirketi ile ilişkisinin müvekkilini etkileyen ve bağlayan yönünün bulunmadığını, fatura içeriği ürünlerin teslim alındığının bu ifadelerden anlaşıldığını, kaldı ki davalı yanın müvekkiline iade faturası kestiğini, -HMK 222/5 maddesi kapsamında davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına dayandıkları halde usule aykırı davranıldığını, 08/06/2016 tarihli duruşmada davalı tarafa HMK 222/5 maddesi gereğince ihtarat yapıldığını, delil listesinde davalı ticari defterlerine dayandıklarını, davalının ısrarla ticari defterlerini ibrazdan kaçındığını, -bilirkişi raporu ile müvekkilinin delil niteliğine sahip ticari defterlerine göre 27.238,29 TL alacaklı olduğunun, davalının 13.098 TL iade faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olduğunun ve BA?BS formlarında olduğunun ve ticari ilişkinin tespit edildiğini, -irsaliyeli faturalarda davalı … ve çalışanları … ve … (okunamadı) imzalarının bulunduğunu, davalı savunmasının çelişkili olmasının savunmayı geçersiz kılacağını, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davalıya HMK 222/5 madde hükmü uyarınca davalı tarafa ticari defter ve belgelerini sunmak üzere kesin süre verilmesini, ibrazdan kaçınması halinde davanın kabul edilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; icra dosyasına itiraz ediyorum beyanının yeterli olduğunu, borca ilişkin esasa dair beyan ve delillerin davaya cevap dilekçesinde bildirilebileceğini, tarafların tacir olduğunu, hukuka aykırı davranışları yorum yoluyla hukuka uygun hale getirilemeyeceğini, faturaların usulüne uygun olmamakla birlikte müvekkiline tebliğ edilmediğini, fatura tebliğ tarihinde müvekkilinin yurt dışında olduğunun sabit olduğunu, davacının HMK 222/5 maddesinin uygulanması için şartları yerine getirmediğini beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir. Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … , borçlusunun … olduğu, borç miktarının cari hesaba dayalı 27.238,29.-TL alacak olduğu, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, görülmüştür. İlk derece mahkemesince alınan 12/04/2016 tarihli raporda; davacının ticar defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının ticari defterlerine göre dava tarihi itibariyle 27.238,29 TL davalıdan alacaklı olduğu, ancak teslime ilişkin davacının alacak iddiasının bu aşamada ispata muhtaç olduğu beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: İtirazın iptali talepli davada davacı alacaklı, davalı borçlu aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile 27.238,29.-TL cari hesap alacağının tahsili talebiyle ilamsız takip başlatmış, davalı borçlu borca, faize ve faiz oranına itiraz etmiştir. Davacı vekilinin dava dilekçesinde deliller kısmında; cari hesap ekstresi, davalı tarafın iade faturası, davalının BA/BS formları, taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi ve yemin delillerine dayandığı görülmekle, davalı ticari defterlerine HMK 222/5 maddesi gereğince münhasır delil olarak dayandıklarına, mahkemenin dikkate almadığına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Dava dilekçesi ekinde sunulan, davalı tarafça düzenlenen 15/01/2014 tarihli KDV dahil 13.098,00 TL bedelli iade faturası ile davalı vekilinin dilekçelerindeki ve duruşmalardaki beyanlarından, davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu anlaşılmaktaysa da, davacı bu ilişki kapsamında davalıya mal teslimini ve alacağını ispatla yükümlüdür. Davalı vekili 23/12/2015 tarihli duruşmada; davacı, davalı ve … Tekstil arasında üçlü ilişki olduğunu, müvekkilinin … için fason üretim yaptığını, malzeme ve aksesuarların … ve diğer firmalardan yapıldığını, müvekkilinin … Tekstile ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını beyan etmiş ve … tekstil ile davalı arasındaki 01/08/2013 tarihli sözleşme dosya kapsamına sunulmuşsa da, davalının dava dışı üçüncü kişi ile yaptığı ve davacının tarafı olmadığı sözleşmenin davacıyı bağlayıcı özelliği bulunmamaktadır. Davacı tarafça bir kısmında imza, bir kısmında da … ve … yada … olup (okunamayan) isim ve imza bulunan irsaliyeli faturalar sunulduğu, davalı vekilinin …’in tanınmadığını ileri sürdüğü ancak mahkemece celp edilen SGK kayıtlarından …’in ve …’ın davalının sigortalı çalışanı olduğunun görüldüğü, davacı tarafça bir kısım irsaliyeli faturaların da davalı … ‘e imza karşılığı teslim edildiğinin iddia edildiği, mahkeme kararının gerekçesinde davalının yurt dışı çıkış kayıtlarından bahsedilmişse de tarihlerin faturalarla karşılaştırılarak irdelenmediği, faturalardaki imzalar yönünden davalı ve çalışanlarının isticvap edilmediği, eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, mahkeme kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın davalı ve çalışanları isticvap edilerek gerektiğinde inkar halinde imza incelemesi yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/05/2017 tarihli 2015/581 Esas- 2017/455 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 59,10 TL tehir-i icra karar harcı ile 63,80 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 208,60 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 12/06/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.