Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4623 E. 2020/1098 K. 12.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4623 Esas
KARAR NO: 2020/1098 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2017
NUMARASI: 2015/533 E. – 2017/347 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde ; eczacı olan müvekkili ile dava dışı … Ecza Deposu Hastane ve Medikal Ürünler Ltd. Şti. arasında 10/09/2013 tarihinde satış ve dağıtım sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşme hükümleri çerçevesinde … Ecza Deposu ilaç tedarik etmeyi taahhüt ettiklerini ve bunun karşılığında müvekkilinin alınacak ürünlerin bedelinin teminat olarak … Bankası A.Ş. Kırıkhan Şubesi’ne ait dava konusu çeklerle birlikte toplam 12 adet çeki teslim ettiklerini, müvekkilinin sözleşme hükümleri kapsamında çekleri teslim etmesine karşın … Ecza Deposu’nun iş bu çeklere karşılık taahhüt edilen ilaçların tedarikini sağlayamadığını, bunun üzerine … Ecza Deposu’na karşı Kırıkhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde menfi tespit davası açtıklarını, Kırıkhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/14 Esas ve 2014/232 Karar sayılı, 12/06/2014 günlü karar ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu süreçte davalı banka tarafından müvekkile karşı ilgili çeklerden dolayı Erzurum … İcra Müdürlüğü’nün … e. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, icra tehdidi altında bu dosyaya toplam 37.079,45 TL ödemek zorunda kaldıklarını, oysa takip konusu çeklerin davalı bankaya rehin cirosu ile verildiğini, çeklerde rehin cirosunun mümkün olmadığını, çekin ödeme aracı olduğunu, davalarının kabulü ile dava konusu çeklerden dolayı Erzurum … İcra Müdürlüğü’nün … e. Sayılı dosyasına ödenen toplam 37.079,45 TL nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan istirdatı ile müvekkiline ödenmesini, müvekkillerine dava konusu çeklere ilişkin haksız yere icra takibi açılıp haciz yoluyla tahsilat yapıldığı için %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde ; kıymetli evrak hukukunun en başta ve en temel özelliğinin mücerretlik ilkesi olduğunu, temel borç ilişkisinden kaynaklanan def’i ve itirazların bu ilişkinin tarafı olmayan üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin hukuken mümkün olmadığını, müvekkili bankanın söz konusu çekleri temlik cirosu ile devralan iyi niyetli hamil olup, temel borç ilişkisi ile ilgili hiçbir iddianın müvekkili bankaya karşı ileri sürülmesi hukuken mümkün olmadığını, davacının iyi niyet kurallarına aykırı olarak huzurdaki davayı açtığını, davacının tazminata ve para cezasına mahkum edilmesini talep ederek davanın reddini savunmuşlardır. İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2017 tarihli 2015/533 Esas-2017/347 Karar sayılı kararıyla; ” davacının dava dışı … Ecza Deposu Ltd.Şti. ye borcu bulunmamakta ise de , çeklerin arkasında yer alan davalı banka lehine yapılan cironun rehin cirosu olduğuna ilişkin bir açıklık bulunmadığı, davalı bankaya yazılan yazı cevabından çeklerin temlik cirosu ile verildiğinin anlaşıldığı, dava dışı … Ecza Deposu Ltd. Şti.nin davalı bankaya muaccel borçlarının bulunduğu, davacı ile dava dışı … Ecza Deposu Ltd. Şti. arasındaki şahsi ilişkiden doğan defilerin, ancak bu defilerin doğumuna etken olan kişiler arasında ileri sürülebileceği, davacının borçlu temlik edene karşı sahip olduğu, şahsi defileri iyiniyetli temellük edene karşı ileri süremeyeceği, bedelsizlik def’inin de şahsi def’ilerden olduğu, çek hamilinin bile bile borçlunun zararına hareket ettiği kanıtlanmadıkça keşideci ile lehdar arasındaki şahsi def’ilerin hamile karşı ileri sürülemeyeceği, davalı bankaların kötü niyetli oldukları iddia ve ispat edilmediği (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2016/5396 Esas, 2017/2135 Karar sayılı ve 15/03/2017 günlü, 2016/8709 Esas, 2016/15664 Karar sayılı ve 12/12/2016 günlü içtihatları)” gerekçesiyle; davanın reddine, icra takibi ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmadığından davalı bankanın %20 tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir. Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; uyuşmazlığın dava konusu çeklerin rehin cirosu ile devralınıp devralınmadığından kaynaklandığını, mahkemenin davalı bankadan çeklerin devralınma sebebini müzekkere ile sorduğunda “…Çeklerin kredi kararı ve takip eden kredi süreci gereği verildiğini, doğacak borçlara mahsup edilmek üzere temlik cirosu ile verildiğinin” bildirildiğini ancak çek tevdi bordrosunun gönderilmediğini ve çek teslimine ilişkin evrakın bulunmadığının bildirildiğini, sunulmayan evrakta açıkça çeklerin teminat olarak alındığının yazıldığı kanaatinde olduklarını, Yargıtay’ın birçok kararında, çekin üzerinde şekli olarak açıkça rehin cirosu olmasa bile çekin devir amacının, kullandırılan kredinin teminatı olması sebebiyle rehin cirosu olarak kabul edilmesi gerektiğinin vurgulandığını, rehin cirosunun varığı için çek üzerinde şekli ibarelerin varlığının aranmasının doğru olmadığını, cironun gizli rehin cirosu olduğunu, … Ecza Deposu’nun menfi tespit davasındaki “ilgili çekleri kullandıkları kredinin teminatı olarak …’a verdiklerini “belirten beyanı ile avalı bankanın müzekkereye cevabının örtüştüğünü, – rehin cirosu ile ilgili iddialarının kabul edilmemesi halinde dahi … Ecza Deposu’nun bankaya cirosundan önce kendine ciro işlemi yapmasının tahsil cirosu mahiyetinde olduğunu, ciro imzalarının farklı olmasının ciro silsilesinin bozuk olduğunu gösterdiğini, bankanın yetkili hamil olmayıp … Ecza Deposu’na vekaleten çekleri elinde bulundurduğunu gösterdiğini, takip yetkisi bulunmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini yahut eksik inceleme gereği mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinafa cevabında; TTK 689. Madde de cironun rehin cirosu olduğundan bahsedebilmek için, cironun “bedeli teminattır” “bedeli rehindir” “yahut rehnetmeyi belirten diğer herhangi bir kaydı” taşıması gerektiğinin, cironun rehin için yapıldığını gösteren açık bir kaydın bulunmasının zorunlu olduğunu, TTK 688. Madde de tahsil cirosu için “bedeli tahsil içindir” “vekaleten” “bedelin başkası adına alınabileceğini belirten bir şerhi” yahut “sadece vekil etmeyi ifade eden bir kaydı” içermesi gerektiğini, Tahsil veya rehin cirosu olduğu açıkça yazmayan ciroların temlik cirosu olduğunu, müvekkili bankaya çeklerin beyaz ciro/temlik cirosu ile devredildiğini, yetkili hamil olan müvekkilinin takip yapma yetkisinin bulunduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir. Erzurum …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davalı banka, borçluların davacı …, … Ecza Deposu Ltd. Şti. olduğu, takip dayanağının 20/09/2014 ve 20/10/2014 keşide tarihli, her biri 13.000 TL bedelli iki adet çek olduğu, takibin kambiyo takibi olduğu, takibin 27/01/2015 günlü olup, 20/05/2015 günü davacı tarafından 37.079.45 TL ödenip dosyanın infaz olduğu görülmüştür. Davalı Banka’nın 06/06/2016 tarihli yazı cevabında;”Borçların ödenmesi amacı ile bankaya devredilen çeklerin; kredi kararı ve takip eden kredi süreci gereği verilmiş ve bankacılık mevzuatı ve ilgili yasal düzenlemeler gereği alacaklar için muhasebeleştirilmiş çek olduğu, temlik cirosu ile Banka’ya tevdi edilen ve haklı hamilin/hak sahibinin Banka olduğu söz konusu çek hakkında teslim makbuzuna rastlanmadığı” bildirilmiş, yazı ekinde 09/02/2012 tarihli … Ecza Deposu ile yapılan Genel Kredi Sözleşmesi’nin ve çek fotokopilerinin gönderildiği görülmüştür. Davaya konu çek fotokopilerinin incelenmesinde; … Bankası Kırıkhan/Hatay Şubesi’ne ait keşidecisi … , lehtarı … Ecza Deposu olan, 20/09/2014 ve 20/10/2014 keşide tarihli 13.000 TL bedelli çeklerin arkasında iki ayrı … Ecza Deposu kaşe ve imzasının bulunduğu, beyaz ciro ile davalı bankaya cirolandığı, davalı bankanın hamil olduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E: İstirdat talepli davada taraflar arasındaki uyuşmazlık; davanın konusu iki adet çekin davalı bankaya rehin cirosu ile mi yoksa temlik cirosu ile mi devredildiğinin tespitinden kaynaklanmıştır. Davacı vekili çeklerin rehin cirosu ile devredildiğini, davalı Banka ile dava dışı … Ecza Deposu arasında kredi ilişkisi bulunmasının buna delalet ettiğini, davalının çek tevdi belgesini mahkemeye ibraz etmediğini ileri sürmüş, davalı banka ise çeklerin kredi borcunun ödenmesi için temlik cirosu ile devredildiğini ileri sürmüştür. Davalı bankanın davaya konu çekleri, Erzurum …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında kambiyo senetlerine özgü takibe konu ettiği, davacı tarafça 20/05/2015 günü davacı tarafından 37.079.45 TL ödenip dosyanın infaz olduğu görülmüştür. Davaya konu çek fotokopilerinin incelenmesinde; … Bankası Kırıkhan/Hatay Şubesi’ne ait keşidecisi …, lehtarı … Ecza Deposu olan, 20/09/2014 ve 20/10/2014 keşide tarihli 13.000 TL bedelli çeklerin … Ecza Deposu kaşe ve imzası ile davalı bankaya cirolandığı, TTK 689. Madde de cironun rehin cirosu olduğundan bahsedebilmek için, cironun “bedeli teminattır” “bedeli rehindir” “yahut rehnetmeyi belirten diğer herhangi bir kaydı” taşıması gerektiğinin düzenlendiği, davaya konu çeklerin davalı bankaya beyaz ciro ile cirolandığı, bedelinin teminat yada rehin olduğuna dair bir ibare yada TTK 688. Madde gereğince tahsil cirosu ile cirolandığını gösterir kaydın bulunmadığı, çeklerin takip alacaklısı bankaya teminat olarak verildiğini gösterir çeklere açıkça atıf yapan bir sözleşmenin de davacı tarafça sunulamadığı, ispat yükünün davacı tarafta olduğu, takip alacaklısı bankanın çeklerin kredi ödemesi amacıyla verildiğine dair savunmasının da ödeme aracı olarak alındığına yönelik savunma olduğu, teminat çeki olduğu anlamına gelmeyeceği , çeklerin davalı banka tarafından kötüniyetle iktisap edildiğinin de iddia ve ispat edilmediği göz önüne alınarak, bedelsizlik definin davalı yetkili hamile karşı ileri sürülemeyeceği kanaatiyle ilk derece mahkemesinin davanın reddi kararının yerinde olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 12/06/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.