Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4622 E. 2020/1322 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4622 Esas
KARAR NO : 2020/1322 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2017
NUMARASI : 2016/250 E. -2017/345 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/07/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA; Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin vefat eden … çocukları olduğunu, murisin 2002 yılında oğlu … ile birlikte davalıya 15/01/2002 vadeli 13.300,00 USD’lik emre muharrer senet verdiklerini, 13.300,00 USD’ lik bono bedelinin vadesinde ödenmediğinden mezkur bononun alacaklısı olan davalının Kadıköy …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icrai muameleye başladığını, davalının icra işlemlerinin 12/08/2005 tarihine kadar sürdüğünü, 12/08/2005 tarihinden 15/05/2012 tarihine kadar dosya üzerinde hiç bir işlem yapılmadığını, icra işlemlerinin durduğunu, 12/08/2015 tarihinde yenileme talebinde bulunulduğunu, 15/05/2012 tarihine kadar 6 sene 9 ay geçtiğini, ortada zamanaşımı olduğundan bahisle davalarının kabulü ile zamanaşımı nedeni ve süreç içinde 6 sıfırın da Türk lirasından silinmesi sebepleri de nazara alınarak müvekkillerinin davalı alacaklıya hiçbir borçlarının bulunmaması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2017 tarihli 2016/250 Esas-2017/345 Karar sayılı kararıyla; ” 2005 yılında paradan 6 sıfır atılması Türk lirası üzerinden gerçekleştiği, davaya konu takip müstenidatı bononun USD olarak düzenlenmiş olduğu, TL’den 6 sıfır atılmasının söz konusu takip dayanağı bonoya nasıl bir etkisinin bulunduğu davacı tarafça açıklanamadığı gibi bu hususun menfi tespit nedeni olamayacağı… takip dosyasında en son icra takip işleminin 2005 yılında yapıldığı, takibin 2012 yılında yenilendiği, aradan yaklaşık olarak 7 yıl gibi bir süre geçtiği, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu ancak takip dayanağı bonoda davalı alacaklının lehdar, davacıların murisi … ise senedi düzenleyen olarak borçlu olduğu, taraflar arasında kambiyo ilişkisinin yanında temel/akdi ilişki bulunduğu, bu halde de zamanaşımı süresinin 6098 sayılı TBK:146.maddesi gereğince 10 yıl olduğu (818 sayılı mülga BK:125), icra takibi ve icra takibinde her icra muamelesiyle zamanaşımı süresinin kesilip 10 yıllık yeni bir zamanaşımı süresinin işlemeye başlayacağı, bu açıklamalar muvacehesinde ise 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2016/6629 Esas, 2017/1322 Karar sayılı ve 21/02/2017 günlü içtihadı) ” gerekçesiyle; davanın reddine, davalı alacaklı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; icra dosyasında yenileme harcı ödenmediğinden ve icra müdürü imzası bulunmadığından mahkemenin takibin 15/05/2012 tarihinde yenilendiğine dair görüşünün yerinde olmadığını, -icra takibine başlanması ile bono karşılığı olan Türk Parası’nın da belli olduğunu, 01/01/2005 tarihinde yürürlüğe giren kanun gereğince Türk Parasından 6 sıfır silinmesine ilişkin taleplerinin reddi kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, mahkemenin bu husustaki ret gerekçesini açıklamadığını,-zamanaşımının da gerçekleştiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER; İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı (Kapanan Kadıköy …İcra Müdürlüğünün … Esas) icra takip dosyasının incelenmesinde; Alacaklı … Tarafından davalı borçlular … aleyhine başlatılmış kambiyo senetlerine mahsus icra takibi olduğu, takip alacağının 13.682 USD olduğu, takip dayanağı bononun ise 15/01/2002 vade tarihli, 13.300 USD bedelli, … tarafından düzenlenen ve lehdarın davalı … olduğu bir adet bono olduğu, tanzim tarihinin 15.01.2001 olduğu, takip tarihinin 01.05.2002 olduğu, dosyada 01.09.2005 gününe kadar icrai muamele yapıldığı, 15.05.2012 günü ise takibin yenilendiği, 2005-2012 arasında dosyada işlem yapılmamış olduğu, dosyanın yenilenmesinden sonra icrai işlemlere devam edildiği, icra takip dosyasında mübrez Kadıköy ….Noterliğinin 25/03/2015 gün ve … yevmiye sayılı veraset belgesinden borçlu … 15/03/2009 günü vefat ettiği, geriye mirasçı olarak davacılar …, …, … ile birlikte dava dışı … ve takip borçlusu … bıraktığı, takip dosyasından davacı mirasçılara borç ödeme muhtırası çıkarıldığı görülmüştür.
G E R E K Ç E : Menfi tespit talepli davada taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava ve takip dayanağı bonodan kaynaklanan alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı ve takip tarihinden sonra Türk Lirasından 6 sıfır atılması nedeniyle takibe konu alacağın ortadan kalkıp kalkmadığının tespitinden kaynaklanmıştır. İlk derece mahkemesince bonodan kaynaklanan 3 yıllık zaman aşımı süresi dolduğu tespit edilmişse de; taraflar arasında temel ilişki bulunduğundan ve temel ilişkiden kaynaklanan zaman aşımı süresi de 10 yıl olduğundan zaman aşımının gerçekleşmediği ve takibe konu bono yabancı para birimi olan USD para birimi ile düzenlendiğinden Türk Lirasından 6 sıfır atılmasına ilişkin yasal düzenlemenin etkisi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla istinaf başvurusunda bulunmuştur.31 Ocak 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5083 Sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Para Birimi Hakkında Kanun ile Türk lirasından altı sıfır atıldığından, davaya konu bononun USD para birimi ile düzenlenmesi karşısında, bonodan kaynaklanan alacak miktarına etkisinin bulunmadığı kanaatiyle davacı vekilinin alacak miktarına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Takibe konu bono yönünden, takip tarihinde yürürlükte olan 6762 Sayılı TTK’nun 690.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 661, 662.ve 663. Maddeleri uyarınca keşideciye karşı başlatılacak takiplerde, zaman aşımı süresi üç yıl ise de; davacıların murisi takibe konu bonoda kefildir, 6762 sayılı TTK’nın 614. maddesi uyarınca ”Aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmişse tıpkı onun gibi mesul olur.” hükmü uyarınca keşidecinin avalisti olan murisin mirasçıları sıfatıyla davacılar bakımından da temel ilişkiden kaynaklanan 10 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanacağına dair mahkeme tespiti yerindedir. TTK nun 662.maddesinde zamanaşımını kesen sebepler sayılmıştır. Alacağın bağlı olduğu zamanaşımı takip ile ilgili son işlem tarihinden itibaren yeniden işlemeye başlar. Alacaklı tarafından takip dosyasında yapılan zamanaşımını kesen nitelikteki son işlem tarihi olan 01.09.2005 tarihi ile 15.05.2012 yenileme tarihi arasında temel ilişkiden kaynaklanan 10 yıllık zaman aşımı süresi dolmadığından ilk derece mahkemesinin davanın reddi kararının yerinde olduğu kanaatiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,00 TL eksik harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; davacılar tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 14/07/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.