Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/4611 E. 2020/982 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/4611 Esas
KARAR NO: 2020/982
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/09/2016
NUMARASI: 2012/281 2016/715
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı … Ltd.Şti arasında 07/11/2006 tarihli (5) yıl süreli istasyonlu bayilik sözleşmesi akdedildiğini, yine aynı taraflar arasında (15) yıl süreli intifa tesisi için protokol düzenlendiğini, bu arada dava dışı … Ltd.Şti ile 01/05/2011’den başlak üzere 10 yıl süreyle kira sözleşmesi imzalandığını, buna göre davalının …’ün yerine geçerek müvekkilinin bayisi olarak faaliyet göstereceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin bu devir işlemini onayladığını, akabinde müvekkili ile dava arasında 26/05/2011 tarihli yeni bir bayilik sözleşmesi akdedildiğini, ayrıca müvekkili ile davalı arasında 20/04/2011 tarihli ariyet sözleşmesinin düzenlendiğini, yine 27/06/2007’de zorunlu kılınan istasyon otomasyon sisteminin davalı şirket nezdinde kurulmaya çalışıldığını, gerekli alt yapı, teçhizat ve teknik hizmetlerin davalı şirkete sağlandığını, davalı … ise 31/05/2011 tarihli noterde düzenlenen taahhütname ile davalı şirket için kefil olduğunu, ancak sözleşmenin müvekkilince, istasyon otomasyon sisteminin kurulumunun yapılamaması ve taraflar arasında ticari koşullarda anlaşma sağlanamaması sebepleriyle feshedildiğini, davalının ariyet malların ve yapılan sabit yatırımların bedelini iade ve tazminle yükümlü olduğunu, müvekkiline sabit yatırım tutarları toplamı 11.657,30 TL ve otomasyon sistemi demontaj hizmet bedeli 708,00 TL için faturalar düzenlendiğini, ariyet sözleşmesinin 20.maddesi gereğince de bedellerin ödenmesi gerektiğini belirterek toplam 12.365,30 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının düzenlediği faturalar nedeniyle müvekkili şirketin borçlu buhlunmadığını, bu faturalarla ilgili dava dışı … Ltd.Şti’nin sorumlu olduğunu, fatura edilen malların sökülebilecek mallar olduğunu, davacının buna rağmen fatura düzenlemesinin MK’nun 2.maddesine aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davacının düzenlediği 31/01/2012 tarihli 11.637,38 TL bedelli faturanın davalıya tebliğe ve içeriği malların tesliminin ispata muhtaç olduğu, otomasyon sisteminin ariyet olarak davalıya teslim edilmediği, ariyet sözleşmesinin 20. ve bayilik sözleşmesinin 32.b maddesi gereğince davacının davalıdan talepte bulunamayacağı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili isinaf sebebi olarak; ariyet olarak malların teslim edildiğinin davalıların ikrarıyla sabit olduğunu, açıkça cevap dilekçesinde bu hususun belirtildiğini, dolayısıyla bu hususun ispatının gerekmediğini, davalıların iade etmeme hususunda hukuka uygun bir gerekçeye dayanmadıklarını, bayilik sözleşmesinin 32.b maddesi gereğince davalıların iade yükümlülüğü bulunduğunu, davalıların malları iade etmemeleri sebebiyle bedelini ödemeleri gerektiğini, ayrıca faturanın tebliğini aramanın sözleşmenin bu hükmüne de aykırı olduğunu, müvekkilinin otomasyon sisteminin kurulumuyla ilgili davalıyla uyuşmazlık yaşadığını, malzemelerin davalılarca işletilen istasyona getirildiğinin davalıların ikrarıyla sabit olduğunu, yaşanan uyuşmazlık nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini ve kurulan sistemin söküldüğünü, konuyla ilgili belgeleri 26/02/2014 tarihli dilekçe ekinde sunduklarını, ariyet sözleşmesinin 20.maddesinin 2.cümlesi gereğince malzeme ve teçhizatın yerlerinden sökülmesi giderlerinin ariyet olarak davalılara ait olduğunu bildirmiştir. Davacı ile dava dışı … Ltd.Şti arasında 07/11/2006 tarihli bayilik sözleşmesinin ve tarihsiz protokolün imzalandığı görülmüştür. Davacı ile davalı şirket arasında 26/05/2011 tarihinde 30/11/2011 tarihine kadar süreli (m.3) bayilik sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin 32/b maddesinde fesih halinde bayinin ariyet, kira vs. surette teslim edilmiş bulunan tüm malzeme ve teçhizatı derhal ve ayrıca ihtara gerek kalmaksızın aldığı şekilde sağlam vaziyette davacıya iade etmesi, aksi halde bunların fesih tarihindeki rayiç değerlerinin %20 fazlasını davacıya derhal ödemeyi kabul ettiğinin hükme bağlandığı görülmüştür. Davacı ile davalı şirket arasında 20/04/2011 tarihide ariyet sözleşmesinin imzalandığı, 20.maddesinde; ariyet alanın iade ve fesih ihbarının tebliğinden itibaren 15 gün içinde malzeme ve teçhizatları sağlam ve kullanıma sahih şekilde davacıya iade edeceği, geri verilen malzeme ve teçhizatı yerlerinden sökme giderlerinin ariyet alana taşıma giderlerinin …’ya ait olduğunun hükme bağlandığı görülmüştür. Davalı şirketle dava dışı … Ltd.Şti arasında bayilik istasyonunun 10 yıl süreyle kiralanmasına ilişkin 13/04/2011 tarihli kira sözleşmesinin düzenlendiği görülmüştür. Davacının davalı şirkete gönderdiği 26/11/2011 tarihli ihtarnameyle, otomasyon sisteminin kurulumunun yapılamaması, devreye alınamaması ve ticari koşullarda anlaşma sağlanamaması sebebiyle feshedildiği görülmüştür. Davacının davalı şirkete düzenlediği 31/01/2012 tarihli faturanın 11.657,30 TL bedelli ve sabit kıymet satışına ilişkin olduğu, bunların ise (4 adet dalgıç pompa, kasa, koltuk, standlar , kasa ve banka modülleri, duvar tipi raflar, hava su saati, konopi kaplama ve aydınlatma armatürleri) olduğu, 06/03/2012 tarihli faturanın ise 708,00 TL bedelli ve “otomasyon sistemi demontaj” bedeli olduğu görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 10/12/2013 tarihli bilirkişi raporunda; davacının dava konusu faturaları davalıya tebliğ ettiğine dair evrakın dosyaya sunulmadığı, davacının ihtarında otomasyon sisteminin kurulumunun yapılmadığından bahsettiği, dolayısıyla davacının alacak talebinin yerinde olmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 25/06/2014 tarihli raporda; otomasyon sistemin kurulu ve çalışır halde olduğu, hava su saati dışındaki malzemelerin bulunduğu, mevcut malzemeler ile otomasyon sisteminin dava tarihindeki değerinin 97.500 TL olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 30/03/2015 tarihli ek raporda ise; istasyonda bulunan otomasyon sistemi, 4 adet yakıt pompası, market raf ve standları ile gümüş konopi alt üst kaplama ve aydınlatmaların dava tarihi olan 04/10/2012’deki değerlerinin toplam 97.500 TL olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 25/01/2016 tarihli ek raporda ise, 10/12/2013 tarihli kök rapordaki görüş doğrultusunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, alacağın tahsiline ilişkindir. Taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin sona ermesi üzerine davacı taraf davalıya verildiği belirtilen 4 adet dalgıç pompa , kasa, koltuk, stantlar, kasa ve banka modülleri, duvar tipi raflar, hava su saati, kanopi kaplama ve aydınlatma armatürleri bedeli 11.657,30 TL ile otomasyon sistemi demontaj bedeli 708,00 TL’nin tahsilini istemiştir. Dava konusu istasyon için daha önce davacı ile dava dışı … Ltd.Şti arasında bayilik sözleşmesi imzalanmış ise de, daha sonra aynı istasyonda davacı ile davalı şirket arasında 26/05/2011 tarihli bayilik sözleşmesi ve 20/04/2011 tarihli ariyet sözleşmesinin imzalandığı, ayrıca davalı şirketle dava dışı … Ltd.Şti arasında bahse konu istasyonun kiralanması için 13/04/2011 tarihli kira sözleşmesinin mevcut olduğu dosyadan anlaşılmaktadır. Yine davacı ile davalılar arasındaki 26/05/2011 tarihli bayilik sözleşmesinin 30/11/2011 tarihine kadar süreli olarak imzalandığı ve taraflar arasındaki bu sözleşmenin davacının, davalıya gönderdiği 26/11/2011 tarihli ihtarname ile otomasyon sisteminin kurulumunun yapılamaması ve ticari koşullarda anlaşma sağlanamaması sebebiyle feshedildiği uyuşmazlık konusu değildir. Davalılar vekili davaya verdiği 24/12/2012 tarihli cevap dilekçesinde, dava konusu edilen sabit kıymet satış bedellerinin müvekkili şirkete teslim edilmiş bulunan menkul mallara ve sabit yatırımlara ilişkin olduğunu, müvekkilinin ariyeten teslim aldığı malları genel hükümlere göre iade etmesi gerektiğini bildirmiştir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince davacının söz konusu mallarla ilgili olarak düzenlediği faturanın davalıya tebliğinin ve içeriği malların tesliminin ispata muhtaç olduğu şeklinde bir gerekçe kurulmuş ise de, yukarıda değinilen cevap dilekçesinde de belirtildiği üzere, davalı şirket bir anlamda bu malları teslim aldığını kabul etmiştir. Davalı vekilinin bu beyanı teslime ilişkin ikrar mahiyetinde olup davalı tarafı bağlar. Dolayısıyla mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi yerinde değildir. Öte yandan taraflar arasındaki ariyet sözleşmesinin 20.maddesinde, ariyet alınan malların feshin tebliğinden itibaren 15 gün içinde davalı tarafından davacıya iade edileceği, malzemelerin sökme giderlerinin davalıya, taşıma giderlerinin ise davacıya ait olduğu hüküm altına alınmıştır. Dosya içeriğinden davalının bu malları söküp teslime hazır olduğunu iddia ve ispat etmediği görülmüştür. Şayet davalı bu malları yerinden söküp, yahut söktürüp teslime hazır hale getirmiş olup bu konuda davacıya malları teslim alması için ihtar çekmiş olsaydı, davacının malları teslim alması gerekirdi. Oysa somut olayda davalı taraf sözleşmenin anılan bu hükmü karşısında söz konusu malları söküp teslime hazır hale getirdiğini ispat edememiştir. Kaldı ki dosya içeriğinden hava su saati dışındaki bu malzemelerin istasyonda bulunduğu görülmüştür. Dolayısıyla davacı taraf 31/01/2012 tarihli fatura bedeli olan 11.657,30 TL’yi isteme hakkına sahiptir. Davacının diğer talebi ise 708,00 TL bedelli otomasyon sistemi demontaj bedeline ilişkin olup davacı taraf bizzat çektiği fesih ihtarnamesinde otomasyon sisteminin kurulamadığından bahsetmiş olup buna göre kurulamayan otomasyon sisteminin demontaj bedelini davalı taraftan isteyemeyecektir. Bir başka ifadeyle otomasyon sistemi demontaj bedelinin tahsili talebi yerinde değildir. Açıklanan bu hususlar doğrultusunda davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiş ve HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/09/2016 gün, 2012/281 Esas, 2016/715 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Davanın kısmen kabulü ile; 11.657,30 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 4-Alınması gereken 796,31 TL harçtan, peşin yatırılan 183,65 TL harcın mahsubuyla bakiye 612,66 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, 5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 21,15 TL başvuru harcı, 177,50 TL keşif harcı, 1.550,00 TL bilirkişi ücreti ile 388,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.136,65 TL’den davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 2.014,31 TL’si ile peşin yatırılan 183,65 TL peşin harç tutarının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına, 7-Kabul edilen dava değeri üzerinden davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 8-Reddedilen dava değeri üzerinden davalılar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 708,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 9-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 10- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 23,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 109,20 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 11-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 12-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.10/06/2020